
Baskının gölgesinde kutlama Uygurlar, Tibetliler, Çinli muhalifler ve ÇKP yönetimi altında acı çeken milyonlar için 1 Ekim’in, susturulmuş seslerin ve yok edilen kimliklerin simgesi olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, ÇKP’nin “ulusal birlik” adı altında düzenlediği kutlamaların, aslında yıllardır süren baskıyı örtbas etmeye yönelik bir propaganda gösterisine dönüştüğü belirtildi.
Xi Jinping’in Sincan ziyareti meşrulaştırma girişimi Geçtiğimiz hafta Devlet Başkanı Xi Jinping’in sözde “Sincan Uygur Özerk Bölgesi”ne giderek üç günlük bir ziyaret yaptığı hatırlatıldı. Xi’nin, bölgedeki politikaları “tamamen doğru ve etkili” olarak nitelendirmesi ve “sosyal istikrarı koruma” çağrısı, Uygur hareketi tarafından zorla çalıştırma, keyfi gözaltılar, dini özgürlüklerin yok edilmesi ve sistematik kimlik silme politikalarının devam edeceğinin işareti olarak değerlendirildi.
“Kutlamalar zulmü gizleyemez” Uygur hareketi İcra Direktörü Rushan Abbas, “Çin’in bu günde düzenlediği kutlamaların ardında baskı altında yaşayan sayısız insan var. Benim ailem gibi binlerce aile acı çekmeye devam ediyor. Kız kardeşim Dr. Gulshan Abbas, milyonlarca insanla birlikte haksız yere hapiste tutuluyor. Bu kutlamalara katılmak, bu zulümlerin sorgulanmadan devam etmesine izin vermektir” dedi.
Uluslararası topluma çağrı Uygur hareketi, uluslararası toplumu sadece söylemlerle yetinmemeye davet ederek Çin hükümetinin “insanlığa karşı suçlar ve soykırım teşkil eden uygulamaları” nedeniyle hesap vermesi gerektiğini belirtti. Açıklamada, “Bu vahşeti durdurmak ve mağdurların haklarını korumak için küresel baskının sürdürülmesi ve somut adımlar atılması zorunludur” ifadeleri kullanıldı.