İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), İsrail basınında yer alan ve Türkiye’nin adının geçtiği “suikast planı” haberlerini yalanladı. Açıklamada, haberlerin “maksatlı bir dezenformasyon” olduğu, Türkiye’nin Filistin politikasını hedef aldığı belirtildi.
İsrail basınındaki haber tartışma yarattı
İsrail’de bazı medya kuruluşları, bir bakana yönelik suikast planı iddiasıyla ilgili olarak Türkiye’nin adını gündeme getirdi. Haberde, olayın Türkiye bağlantılı olabileceği ima edildi.
Ancak DMM, söz konusu iddiaların “yalan, yanıltıcı ve maksatlı” olduğunu vurguladı.
DMM: “Türkiye’yi hedef alan kara propaganda”
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İsrail’de bazı medya kuruluşlarında yer alan, İsrailli bir bakana yönelik suikast planı haberinde ülkemizin adının geçmesi, Türkiye’ye karşı yürütülen maksatlı bir dezenformasyon faaliyetinin ürünüdür.”
DMM, İsrail basınında yeni bir gelişme olarak servis edilen olayın aslında 8 ay önce yaşanan bir olayla ilişkili olduğunu, dolayısıyla güncelmiş gibi sunulmasının manipülasyon amaçlı olduğunu belirtti.
Açıklamada ayrıca, yakalanan şahısların Türkiye ile herhangi bir bağlantılarının bulunmadığına dair beyanlarının Kızılhaç yetkililerince teyit edildiği de vurgulandı.
Amaç: Türkiye’nin Filistin politikasına zarar vermek
DMM’nin açıklamasında, haberlerin yayımlanmasının asıl amacının Türkiye’nin uluslararası kamuoyundaki imajına zarar vermek ve Filistin politikasını hedef almak olduğu ifade edildi:
“Söz konusu haberin asıl amacı, uluslararası kamuoyunda Türkiye’ye karşı yanıltıcı ve kasıtlı bir algı oluşturmak ve bu sayede Türkiye’nin Filistin politikasına zarar vermektir. Kamuoyunun ve ilgili mercilerin, Türkiye’yi hedef alan bu dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetlerine itibar etmemesi önemle duyurulur.”
Dezenformasyonun zamanlaması dikkat çekti
Uzmanlar, İsrail basınında yeniden gündeme getirilen bu iddiaların, bölgedeki gerginliklerin arttığı bir döneme denk gelmesinin manidar olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’nin Filistin meselesinde aktif tavrı ve uluslararası platformlarda yaptığı çıkışlar göz önünde bulundurulduğunda, bu tür haberlerin “diplomatik baskı ve algı yönetimi aracı” olarak kullanılabileceği belirtiliyor.