
İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Gazze kentinin tamamını kontrol altına almayı hedefleyen planı kabul etti. Yerel kaynaklara göre, operasyonun yalnızca Gazze kentini kapsayacağı ve diğer bölgelere yayılmayacağı belirtildi. Plan, sivillerin 7 Ekim’e kadar tahliye edilmesini ve ardından Hamas’a karşı kara harekâtı ile kuşatma başlatılmasını öngörüyor.
Planın ayrıntıları ve hedefler İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, planın “savaşı sona erdirmek” amacıyla beş ilkeye dayandığı aktarıldı: Hamas’ın silahsızlandırılması, rehinelerin iadesi, Gazze Şeridi’nin tamamen silahsızlandırılması, İsrail’in güvenlik kontrolü ve Hamas veya Filistin Yönetimi dışında alternatif bir yönetim kurulması. Açıklamada, “işgal” yerine “kontrol” kelimesinin kullanılmasının hukuki yükümlülüklerden kaçınmak amacıyla tercih edildiği vurgulandı.
Rehineler ve insani kaygılar Gazze’de hâlâ 50 rehinenin bulunduğu, bunlardan 20’sinin hayatta olduğu tahmin ediliyor. Rehinelerin aileleri, planın yakınlarının yaşamını tehlikeye atacağını ve bölgede insani krizi derinleştireceğini savunuyor. İsrail kamuoyunda ise çoğunluğun, rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile anlaşma yapılmasından yana olduğu belirtiliyor.
Uluslararası yankılar ve olası etkiler Plan, uluslararası toplumda da tartışma konusu. Eleştiriler, operasyonun bölgedeki insani durumu ağırlaştıracağı yönünde. İsrail yönetimi ise adımı, Hamas’a karşı stratejik baskı unsuru olarak görüyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki yeni planı, bölgede tansiyonu daha da yükseltecek gibi görünüyor. Hem güvenlik hem de insani boyutu olan bu adımın, diplomatik çözüm yollarını zorlaştırma ihtimali yüksek. Bölgedeki gelişmelerin, önümüzdeki haftalarda uluslararası siyasetin en sıcak gündemlerinden biri olmaya devam edeceği değerlendiriliyor.