Merkez Bankası'ndan beklentileri aşan faiz indirimi!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek %40,5'e çekti. Bu hamle, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, yatırımcılar ve ekonomistler gelişmeyi yüksek enflasyon ve siyasi dalgalanmalar ışığında değerlendiriyor.

Haber Giriş Tarihi: 11.09.2025 14:16
Haber Güncellenme Tarihi: 11.09.2025 14:16
https://haberdeger.com/

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5’e düşürdü. Bu karar, piyasa beklentilerinin üzerinde bir indirim olarak değerlendirildi.

Temmuz ayında da benzer şekilde 300 baz puanlık agresif bir indirim gerçekleştiren TCMB, bu hamleyle birlikte faizleri son iki toplantıda toplamda 550 baz puan düşürmüş oldu.

Eylül ayında faiz indirimi beklentisi bulunmasına rağmen, Goldman Sachs ve JP Morgan gibi küresel yatırım bankaları 200 baz puanlık bir indirim öngörmüştü. Özellikle Ağustos ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde gelmesi, daha temkinli bir indirim beklentisi yaratmıştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ağustos ayında enflasyon %2,04 artarken, yıllık bazda %32,95 olarak açıklandı. ENAG ise bu rakamları çok daha yüksek göstererek yıllık enflasyonu %65,49 olarak hesapladı.

Piyasalarda yaşanan siyasi dalgalanmalar da TCMB'nin kararında etkili oldu. CHP’ye yönelik operasyonlar, yatırımcıların risk algısını artırarak, Merkez Bankası’nın daha dikkatli adımlar atmasına neden oldu.

TCMB’nin bu sürpriz faiz indirimi, kredi faizlerini ve borçlanma maliyetlerini doğrudan etkileyerek günlük hayat üzerinde de önemli yansımalar yaratacak. Mevduat faizlerinde düşüş beklenirken, kredi faizlerinin de gevşemesi öngörülüyor.

Reuters anketine göre yıl sonuna kadar faiz indirimi sürecek ve faizin %36’ya kadar gerilemesi bekleniyor. 2026 sonu içinse %23’lük bir faiz seviyesi hedefleniyor.

TCMB'nin açıklanan bu kararı, hem iç piyasayı canlandırma hem de siyasi ve ekonomik belirsizliklere karşı manevra alanı yaratma amacı taşıyor.