
Bilgen, Öcalan’ı hem savunanların hem de karşıtlarının konuya “işine geldiği gibi” yaklaştığını belirterek, “Oysa Öcalan'ı olduğu gibi okumak ve önce doğru anlamaya çalışmak, tarafgirlik ya da hasımlıktan daha öncelikli yaklaşım olmalı” ifadelerini kullandı.
Siyasetçi, “Kürtlerin artık bir algıdan öte olgu kabul edilmesi gerektiğini” vurgulayarak bunun bir statü değil, sosyolojik gerçeklik ve özneleşme olduğunu söyledi.
Bilgen ayrıca, “Yasallığa dahil olmak” kavramının da kriminal bir alanın dışına çıkıp “legal alanın parçası olma” anlamı taşıdığını ifade etti. Bu durumun hukuki statü değil, toplumsal meşruiyet meselesi olduğuna dikkat çekti.
Öcalan’ın toplumsal rıza ve sosyolojik ikna olmadan, yalnızca hukuki statü ve siyasi kavgayla sağlanan kazanımların çözüm değil, sorunu büyüteceğini bildiğini vurgulayan Bilgen, “Ama birileri, ısrarla bilmek, kabul etmek istemiyor” sözleriyle paylaşımını tamamladı.