MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada hem “cemevlerinin ibadethane statüsü” hem de “İmralı süreci” hakkında dikkat çeken mesajlar verdi. Bahçeli, “Cami ne kadar bizimse cemevi de o kadar bizimdir” diyerek Alevi vatandaşlara yönelik yeni bir çağrıda bulundu.
“Hem Aleviyiz hem Sünniyiz, hepsinden öte Türk milletiyiz”
Konuşmasının başında mezhebi ayrılıklara karşı birlik vurgusu yapan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
“Alevi-Sünni bloklaşmasını kışkırtmaya çalışanlar, Türk ve İslam düşmanlarının kara kampanyasına hizmet ediyor. Hepimiz Müslüman değil miyiz? Hepimiz Türk milletinin onurlu mensupları değil miyiz? Aramıza duvar örenlere izin vermeyeceğiz. Hem Aleviyiz hem Sünniyiz, hepsinden öte Müslüman Türk milletiyiz.”
“Cemevi de bizimdir, cami de”
Bahçeli, cemevlerinin statüsüne ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimiz bizim canımızdır. Onların her talebi bizim de talebimizdir. Cami ne kadar bizimse, cemevi de o kadar bizimdir. Cemevlerinin ibadethane olarak tescili hususunda kararlı, cesur ve atılgan bir irade sergilemek gerekmektedir. Engeller birer birer kaldırılmalıdır.”
“27 Şubat İmralı açıklaması dışında hiçbir sözün hükmü yoktur”
Bahçeli, “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili de net bir hat çizdi:
“27 Şubat İmralı açıklaması dışında hiçbir sözün bize göre hükmü yoktur. Kurucu önderin 27 Şubat açıklaması bizim için esastır. Bu esas üzerinden yürüyen insan, akıllı insandır.”
Bahçeli ayrıca, “şehitlerimiz ceset değildir” diyerek Meclis’teki bazı sert tartışmalara da tepki gösterdi.
Gazze mesajı: “Soykırımcılar hesap verecek”
Konuşmasında Gazze’deki ateşkes sürecine de değinen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
“Gazze, Filistinlilerin vatanıdır. Asıl mesele ateşkesin sahada uygulanmasıdır. Soykırımcılar er ya da geç hesap verecek.”
“Askeri hastaneler yeniden açılmalı”
Bahçeli, son olarak askeri hastanelerin yeniden açılması gerektiğini belirterek,
“Askeri hastanelerin kapatılması bir hatadır, açılması ise sevap olacaktır.” dedi.
MHP liderinin bu açıklamaları, hem inanç özgürlüğü hem de güvenlik politikaları açısından siyaset gündeminde geniş yankı uyandırdı.