
Ekrem İmamoğlu, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’deki sahte diploma krizine dikkat çekerek, “Sahte diplomalar e‑Devlet’e sahte e‑imzayla kaydedilmiş, kimsenin haberi bile olmamış. Skandalın boyutları korkutucu ama iktidar için varsa yoksa benim diplomam ve Cumhurbaşkanlığı adaylığım” ifadelerini kullandı. Ayrıca yargıya yönelik eleştirilerini sürdürerek, bu krizin arkasında yatan esas sorunun “adaletsizlik” olduğunu vurguladı.
Sahte diploma olayı nedir?
Türkiye’de son dönemde kamuoyunu sarsan bir sahte diploma çetesi skandalı gündeme geldi. Ankara merkezli çete, devletin çeşitli kademelerinde kullanılmak üzere gerçek gibi görünen sahte diploma ve sürücü belgeleri üretmekle suçlanıyor. Savcılık tarafından hazırlanan iddianameye göre;
Çete üyeleri, e-Devlet sistemine sahte e-imza kullanarak diploma kaydı yapabiliyorlardı. Sahte diplomalar lise, önlisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde hazırlanıyor ve 80 bin ila 120 bin TL arasında ücretlerle satılıyordu. Skandalın en çarpıcı yönlerinden biri ise; depremde hayatını kaybeden kişilerin kimlik bilgilerinin bile kullanılmış olmasıydı. Şüphelilerin, kamu kurumlarının üst düzey yöneticilerinin elektronik imzalarını kopyalayarak işlem yaptıkları da ortaya çıktı.Yapılan operasyonlar sonucunda çok sayıda kişi gözaltına alındı, bazı kamu görevlileri açığa alındı ve soruşturma genişletildi. Olay, yalnızca bireysel sahtecilik değil; kamu sistemine sızan organize bir suç yapılanması olarak değerlendiriliyor.
Ekrem İmamoğlu’na ne oldu?
İmamoğlu’nun diploması, Girne Amerikan Üniversitesi’nden yatay geçişle İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne geçişinin usulsüz olduğu gerekçesiyle tartışma konusu oldu.İstanbul Üniversitesi, 18 Mart 2025 tarihinde İmamoğlu da dahil 28 kişinin diplomasını “açık hata ve yokluk nedeniyle” iptal etti. Bunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla dosya açtı ve İmamoğlu için 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis ile siyasi yasak talep etti. İddianamede, İmamoğlu’nun bu diplomayı yüksek lisans başvurusunda, askerlik işlemlerinde ve seçimlerde kullanarak haksız avantaj sağladığı ileri sürülüyor.
Diploma iptalinin ardından İmamoğlu 19 Mart 2025’te gözaltına alındı; 23 Mart’ta tutuklandı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla görevden alındı. Aynı gün CHP onu cumhurbaşkanı adayı olarak duyurdu.Tutuklama kararı sonrası hem yurt içinde hem uluslararası alanda sert eleştiriler yapıldı; birçok kişi bu süreci “darbe” ya da “otoriterleşme adımı” olarak nitelendirdi. İmamoğlu ile bağlantılı soruşturma ve davalar halen devam ediyor; kendisi diploma iptaline karşı yargı yoluna başvurmuş durumda.
Ekrem İmamoğlu, sahte diplomalar meselesini sadece kendi vaka çerçevesinde değerlendirmiyor; sistemsel bir adaletsizlik hastalığı olarak görüyor. “Yargının halkın seçtiği başkanın hakkını engellemekle meşgul olduğuna” işaret ediyor ve sahtecilik ile yozlaşmanın son bulacağı bir dönemin yakın olduğuna dair umutlu mesaj veriyor. İktidarın gündeminin kendisi ve adaylığı çevresinde şekillendirilmesine tepki gösterirken, Türkiye’de hukuksuzlukla mücadelenin güçlü bir siyasi vaat olarak ön plana çıktığını belirtiyor