
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve “Arkeolojinin Altın Çağı” sergisinin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’den yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin iadesi için verdikleri mücadeleyi anlattı. Son olarak 65 yıl önce yurtdışına çıkarılan Marcus Aurelius’un bronz heykelinin Türkiye’ye geri getirildiğini duyuran Erdoğan, bu süreçte Sevr Antlaşması'nın kültürel mirasa ilişkin maddelerine de dikkat çekti.
Heykelin izini Jale İnan sürdü Erdoğan, bronz heykelin izini ilk süren kişinin Türk arkeolojisinin öncülerinden merhum Prof. Dr. Jale İnan olduğunu belirtti. Heykelin Türkiye’ye iadesi için yürütülen çabanın detaylarını paylaşan Erdoğan, uzmanların heykelin ait olduğu yeri kanıtlayabilmek için kaidesinden silikon kalıp çıkardıklarını, bölgedeki diğer eserlerden örnekler topladıklarını ifade etti.
Sevr Antlaşması’ndaki kültürel tehdit Konuşmasında Sevr Antlaşması’nın 421. maddesine özellikle dikkat çeken Erdoğan, bu maddenin Osmanlı döneminde kültür varlıklarını korumaya yönelik mevcut yasaların kaldırılmasını ve yerine “uluslararası eşitlik” adı altında emperyalist kontrolü öngören düzenlemelerin getirilmesini içerdiğini söyledi. Erdoğan, “Bu madde, sadece tarihi eserlerimizi değil, milletimizin geçmişle olan bağını da koparmayı hedefliyordu. Sevr’i yırtıp atarken bu dayatmayı da tarihin çöplüğüne gönderdik” dedi.
“Tarihi bir sorumluluk üstleniyoruz” Kültür varlıklarının korunmasının bir milletin kimliğiyle ilgili olduğunu vurgulayan Erdoğan, arkeoloji camiasına teşekkür etti: “Her bir arkeolog, her bir uzman, bizim için yalnızca kazı yapan değil; aynı zamanda milli hafızamıza sahip çıkan birer tarih bekçisidir.”
Tarihçilerin perspektifinden Sevr Tarihçi Sinan Meydan’ın aktardığına göre Sevr Antlaşması, Osmanlı heyeti tarafından 10 Ağustos 1920’de Paris yakınlarındaki Sevr’de imzalandı. Padişah Vahdettin doğrudan imzalamasa da, Saltanat Şurası’nın aldığı kararla heyeti görevlendirdi. Ancak TBMM, bu antlaşmayı reddederek onu “yok hükmünde” saydı. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması da Sevr’in sahada fiilen geçersiz kılınmasını sağladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sevr’in 421. maddesine yaptığı vurgu, kültürel mirasın yalnızca bir geçmiş meselesi değil, aynı zamanda egemenliğe dair bir mücadele alanı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Marcus Aurelius heykelinin iadesi gibi başarıların, bu mücadelenin sembolü olarak görülmesi gerektiği ifade edildi.