
Fransa’da siyasi krizin ardından patlak veren kemer sıkma karşıtı eylemler, sokakları hareketlendirdi. Sosyal medyada “her şeyi durdur” sloganıyla örgütlenen gruplar, hükümetin ekonomi politikalarına tepki göstererek ülke genelinde ulaşımı, okulları ve günlük yaşamı felç etmeyi amaçlayan protestolar başlattı.
Sokaklar gerildi, hükümet tetikte
Protestoların, geçtiğimiz günlerde istifa eden Başbakan François Bayrou’nun görevden ayrılması ve ardından yaşanan siyasi belirsizlikle ivme kazandığı görülüyor. Krizin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’yu yeni başbakan olarak atadı. Lecornu, son bir yıl içinde göreve gelen dördüncü başbakan oldu.
80 bin polis görevde, 100 bin katılımcı bekleniyor
Fransız yetkililer, gösterilere katılımın 100 bini bulabileceğini öngörürken, 80 bin polis memurunu görevlendirdi. Sosyal medyada dolaşan çağrılarda protestocular, Paris çevre yolunu (Périphérique) abluka altına alma ve bazı metro ile tren istasyonlarında elektrik kesintisi yapma gibi radikal eylemler planlıyor.
Sağlık sektörü de ayakta: Grevler kapıda
Protestolar sadece ulaşımla sınırlı değil. Özellikle eczacılar ve sağlık çalışanları, hükümetin tıbbi geri ödemelerde yaptığı kesintilere ve ilaç fiyatlarındaki düşüşlere karşı tepkili. Eczacı Carine, “Bu politikalarla 6 bin eczane kapanma riskiyle karşı karşıya. Halkın ilaca erişimi yok olacak,” diyerek durumu özetledi. 18 Eylül’de genel iş bırakma eylemi planlanıyor.
Telegram, protestoların ana organizatörü haline geldi
Gösterilerin merkezi bir liderliği bulunmamakla birlikte, hareket büyük oranda Telegram ve diğer sosyal medya platformları üzerinden örgütleniyor. Telegram’ın kurucusu Pavel Durov, yaptığı açıklamada, “Fransız halkı artık yapmacık söylemlerden bıktı. Telegram’ın bu halk hareketinde bir araç olmasından gurur duyuyorum,” ifadelerini kullandı.
Durov’un, 2024 yılında Fransa’da gözaltına alınması ve 5 milyon euro kefaletle serbest bırakılması da hatırlatıldı.