
Milli İstihbarat Akademisi, “İsrail-İran Savaşı ve Türkiye İçin Dersler” başlıklı dikkat çekici bir analiz yayımladı. Raporda, İsrail’in İran’daki siyasi, ekonomik ve güvenlik açıklarını kullanarak yürüttüğü ajan devşirme stratejisinin, benzer yöntemlerle Türkiye’de de devreye sokulabileceği vurgulandı.
İran'dan Türkiye'ye uzanan tehlike: Sosyal fay hatları hedefte Analizde, İsrail’in İran’daki başarısız güvenlik politikaları ve iç zaafları kullanarak devlete sızmayı başardığı belirtilirken, aynı yöntemin Türkiye’deki sosyal kırılganlıklar, etnik ve dini farklılıklar üzerinden işletilebileceği kaydedildi.
Devlet yöneticilerine suikast senaryoları Raporda yer alan bir diğer çarpıcı unsur ise, İsrail’in İran’da yürüttüğü sahte saldırı ve suikast senaryoları oldu. Bu yöntemle toplumda güvensizlik ve panik ortamı oluşturulmaya çalışıldığı, söz konusu eylemlerin istihbarat zafiyeti değil, sistematik psikolojik harp taktiği olduğu ifade edildi.
“Tersiz Türkiye” modeli önerildi Milli İstihbarat Akademisi, benzer tehditlerin Türkiye’ye sirayet etmesini önlemek için şu stratejilerin önemine dikkat çekti:
Birlik ve kardeşlik duygusunun güçlendirilmesi Ekonomik ve sosyal reformların kararlılıkla sürdürülmesi Dijital manipülasyonlara karşı stratejik farkındalık geliştirilmesiRaporda en dikkat çeken ifadelerden biri ise şu oldu: “Tersiz Türkiye modeli inşa edilmeli; içeriden sızmaya yönelik tüm boşluklar kapatılmalı.”
Yeni güvenlik stratejileri gündemde Akşam Gazetesi’nin aktardığına göre, Türk istihbarat birimleri İsrail’in İran’daki iç karışıklıklardan nasıl faydalandığını yakından inceledi. Bu çerçevede, Türkiye’nin güvenlik stratejilerini yeni tehditlere göre yeniden şekillendirdiği belirtiliyor.
Milli İstihbarat Akademisi'nin yayımladığı bu analiz, dış kaynaklı istihbarat operasyonlarına karşı uyanıklığın artırılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.