
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Lübnan, Irak ve Suriye'deki sınır ötesi görevlerine ilişkin tezkereler, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Buna göre, TSK'nın:
Lübnan'daki görevi 2 yıl
Irak ve Suriye'deki görevleri ise 3 yıl daha uzatıldı.
Tezkereyle, TSK’nın Lübnan’da Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında yürüttüğü barışı koruma görevinin 31 Ekim 2025’ten itibaren iki yıl daha uzatılmasına onay verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan tezkerede, Türkiye’nin UNIFIL'e katkısının hem BM sistemi içinde, hem de bölgesel barış ve istikrar açısından kritik olduğu vurgulandı. BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı 2790 sayılı kararla UNIFIL’in görev süresi 2026’ya kadar uzatılmış, 2027 itibarıyla da aşamalı olarak tasfiye edilmesi kararlaştırılmıştı.
Mecliste tartışmalı görüşmeler
Tezkere görüşmeleri sırasında milletvekilleri farklı görüşler dile getirdi:
İYİ Parti ve bazı muhalefet partileri, UNIFIL'in etkinliğini ve askeri varlığın gerekliliğini sorgularken,
AK Parti ve MHP, Türkiye'nin uluslararası barış misyonlarındaki rolünü ve bölgedeki istikrar için önemini savundu.
CHP'li vekiller, Türkiye’nin dış politikasının net bir hedefe dayanmadığını öne sürerken, DEM Parti, UNIFIL’in kurulduğu günden bu yana bölgede kalıcı barış sağlayamadığını belirtti. Yeni Yol Partisi, tezkereye destek vererek askeri varlığın "yumuşak güç" unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, Türkiye'nin bölgede edilgen değil, aktif bir rol üstlendiğini vurgulayarak, "Türkiye bölgenin asli unsurudur ve küresel barışa katkı sunmaya devam edecektir." dedi.
MHP'li Konur Alp Koçak ise, İsrail'in BM misyonlarına bile saldırı düzenlediğini hatırlatarak, Türkiye'nin Lübnan'daki varlığının sadece askeri değil, tarihi ve insani bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
Tezkerenin kabulüyle birlikte TSK, 2027 yılına kadar Lübnan’da, 2028’e kadar ise Irak ve Suriye’de görev yapmayı sürdürecek. Türkiye'nin bu adımı, hem sınır güvenliği hem de bölgesel diplomasi açısından kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor.