Haber Giriş Tarihi: 28.06.2021 19:09
Haber Güncellenme Tarihi: 28.06.2021 19:09
6-8 Ekim 2014’te yaşanan
Kobani eylemleri nedeniyle geçtiğimiz ekim ayında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve yerine kayyum atanan
HDP'li
Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, geçtiğimiz günlerde adli kontrol şartıyla tahliye edildi. [irp posts="9363" name="Ayhan Bilgen için mahkemeden flaş karar!"]
Bilgen'in tahliyesiyle birlikte,
HDP'den ayırılıp
yeni bir oluşum içerisinde yer alacağı iddiaları da tekrar gündeme geldi.
Yeni oluşum iddialarıyla ilgili sessizliğini
Tele1'e bozan
Ayhan Bilgen, “Benzer düşünen arkadaşlarımla, bu arayışta olanlarla bir araya gelmeyi, bu tartışmayı toplumsal zeminlerde sürdürmeyi önemsiyorum. Bu tartışmanın sonucunda bu ihtiyacı karşılayacak mekanizmanın nasıl olması gerektiği kararı, birlikte alınması gereken bir karardır.” dedi. Kişisel ziyaretlerine başladığını açıklayan
Bilgen, daha sistematik toplantılar, söyleşiler ve kamuoyuna deklare edilen tartışma başlıklarının olacağını da söyledi.
Türkiye’de siyasetin tıkandığını, herkes açısından ciddi bir siyasetsizlik sorunu yaşandığını söyleyen
Bilgen, ‘Yeni bir oluşum içinde olacak mısınız?' sorusuna şöyle yanıt verdi;
"RADİKAL DÖNÜŞÜMÜ SAĞLAYAMAZSSAK, YENİ PARTİ KURMAK DA ENERJİ KAYBINDAN ÖTEYE GEÇEMEZ"
“Türkiye’de siyasetin tıkandığı herkes açısından ciddi bir siyasetsizlik sorunu yaşandığı düşüncesindeyim. Bu kilitlenmeyi aşabilecek bir siyaset arzı ve dilenine ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Seçmenin tepkisini oy kullanma tercihin ötesinde siyasete yönelik güvenini artıracak yeni bir umut doğuracak alternatif inşasına ihtiyaç var Bu mevcut partiler içerisinde bir yaklaşım yenilenmesi biçiminde bir arayış olarak çok daha anlamlı sonuçlar verebilir. Ancak koşulları oluşmadığı takdirde yeni arayışlar kaçınılmaz hale gelir. Öncelikle sivil bir siyasal inisiyatif çok daha yapıcı katkı sağlayabilir. Türkiye’de 110 civarında parti var ve kişi merkezli yapılanmalar mevcudu tekrar öteye geçemiyor. Bunu aşacak bir empati ve ortaklaşmaya ihtiyaç var. Siyasette radikal dönüşümü sağlayamazsak yeni partiler kurmak da enerji kaybından öteye geçmez.
"TARTIŞAMNIN SONUCUNA GÖRE YOL HARİTASI BELİRLENECEK"
Benzer düşünen arkadaşlarımla, bu arayışta olanlarla bir araya gelmeyi, bu tartışmayı toplumsal zeminlerde sürdürmeyi önemsiyorum. Bu tartışmanın sonucunda bu ihtiyacı karşılayacak mekanizmanın nasıl olması gerektiği kararı, birlikte alınması gereken bir karardır. Kişi kurtarıcılığına dönük, lider merkezli partiler geleceği yönetemeyeceği gibi gerçekte yeni bir siyaset tarzını da geliştiremeyecektir. Dolayısıyla yerellerden başlayan bir tartışma olmalı, bu tartışmanın sonucuna göre bir yol haritası belirlenebilir." Ayhan Bilgen ardından sözlerine şöyle devam etti;
"GENİŞLEME STRATEJİSİNİ HAYATA GEÇİRMEK HER PARTİ İÇİN ZORUNLUDUR"
HDP, Türkiye siyasetinde son derece değerli ve önemli bir boşluğu doldurmak üzere kurumuştur. Bunun gereğini ne kadar yapabildiği hususunda da şüphesiz sadece HDP’den kaynaklanmayan nedenler de var, bunun da farkındayız. Ama siyasette çözüm üretmek, açılım yapmak, kendi olağan rutin genişleme stratejisini hayat geçirmek her parti için zorunludur.
HDP’YE KAPATMA DAVASI: FIRSATA EVRİLMESİ GEREKİYOR
Türkiye’de siyasi parti kapatma mekanizmasının tam da siyasetin merkezine partileri koyan, siyasetçiyi koyan bir anlayışın sonucu olduğunu düşünüyorum. Oysa ben siyasetin öznesinin toplum olması kanaatindeyim. Toplumun bu süreci nasıl okuyacağı, nasıl tepki vereceği, kişilerin siyasi haklarından ya da partilerin merkezi bütçeden aldığı mali kaynaktan çok daha önemli olduğu düşüncesindeyim. HDP’ye yönelik kapatma süreci siyasetin tarihsel gerçeklikle yargı arasındaki sıkışmışlığının sonucudur. Bu sürecin bir içe kapanma ve savunma refleksinden çok yenilenme, yüzleşme ve genişleme stratejisine dönüşmesiyle demokrasi açısından bir fırsata evrilmesi gerektiğini düşünüyorum.” [irp posts="2529" name="Ayhan Bilgen ile HDP arasında ipler kopuyor mu? Yeni bir partide mi yer alacak?"] [irp posts="2762" name="Ayhan Bilgen'den HDP'ye eleştiri: Tersine Türkiyelileşme yaşıyor!"]