Liberal Demokrat Parti'de tüzük krizi, olağanüstü kurultay talebiyle alevleniyor. Genel Başkan Gültekin Tırpancı'nın eleştirilen liderliği ve eski başkan Cem Toker'in tutumu tartışmaları artırıyor. Besim Tibuk'un mirası da bu süreçte sorgulanıyor.
LDP’de tüzük krizi: Toker’in popüler mirası, Tibuk’un efsanevi gölgesi ve çelişkili demokratlik sınavı!
Liberal Demokrat Parti (LDP), parti içi bir fırtınayla sarsılıyor. Olağanüstü tüzük kurultayı talebi, mevcut Genel Başkan Gültekin Tırpancı’nın yönetimi, eski başkan Cem Toker’ın medyatik gölgesi ve LDP’nin kurucusu Besim Tibuk’un efsanevi mirası etrafında dönen tartışmalarla alevleniyor. Parti tabanında yükselen muhalif sesler, tüzük değişikliği ve daha demokratik bir yönetim için bastırırken, Toker’in geçmişte savunduğu demokratlik ilkeleriyle çelişen tutumu da eleştiri oklarının hedefinde.
Tüzük krizi: Muhalefet ateş altında
X platformunda yankılanan paylaşımlara göre, LDP üyeleri olağanüstü tüzük kurultayı için gerekli imzaları topladı. LDP Merkezi Disiplin Kurulu Üyesi Gökhan Tekir , MKYK’nın bu talebi yerine getirmek zorunda olduğunu vurgularken,LDP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Bedirhan Açıkalın, yönetimin değişim isteyenleri susturmaya çalıştığını iddia ediyor. “Biz Özgürüz Hareketi” gibi muhalif oluşumlar, manifesto yayınlayarak Tırpancı yönetimine meydan okuyor. Ancak krizin göbeğinde, Cem Toker’in bu talepleri bastırmaya yönelik tutumu, partinin demokratik değerleriyle çelişkili bulunuyor.
Gültekin Tırpancı: Görünmez lider mi?
2017’den beri LDP’yi yöneten Gültekin Tırpancı, sakin ama eleştirilen liderliğiyle gündemde. Ekşi Sözlük’te bazı kullanıcılar, Tırpancı’yı “silik” ve “etkisiz” buluyor; partinin sosyal medya çağında ses getiremediğini düşünüyor. 2024’te “devlete yalan beyanda bulunduğu” iddiasıyla aldığı 3 ay 22 gün hapis cezası, muhalifler tarafından yönetimin zafiyeti olarak görülüyor. LDP bu cezayı “hukuksuz” diye nitelese de, Tırpancı’nın liderlik tarzı parti tabanında sorgulanıyor.
Cem Toker: Medyatik liderin çelişkili duruşu
2005-2017 yılları arasında LDP’yi yöneten Cem Toker, hazırcevaplığı ve karizmasıyla partinin popüler lideri olarak anılıyor. X’te ve Ekşi Sözlük’te “Toker geri dönmeli” çağrıları, onun Z kuşağına hitap eden dinamik mirasını canlı tutuyor. Ancak, Toker’in geçmişte AKP’yi sıkça “demokratik olmamakla” suçlaması, bugünkü tüzük kurultayı taleplerine karşı sergilediği iddia edilen engelleyici tutumla çelişiyor. @yavuzschulz gibi X kullanıcıları, Toker’in geçmişte de eleştirilere kulak tıkadığını ve bu yüzden birçok üyenin partiden koptuğunu belirtiyor. Toker’in, kendi savunduğu demokratik ilkeleri çiğneyerek muhalif sesleri susturmaya çalışması, LDP tabanında hayal kırıklığı yaratıyor. Bu çelişki, Toker’in popüler imajına gölge düşürüyor.
Besim Tibuk: LDP’nin efsanevi kurucusu
LDP’nin 1994’teki kurucusu Besim Tibuk, partinin efsanevi lideri olarak hâlâ saygıyla anılıyor. Net Holding’in patronu ve liberalizmin Türkiye’deki öncülerinden olan Tibuk, LDP’yi bireysel özgürlükler ve serbest piyasa ilkeleri üzerine inşa etti. 2000’li yıllarda aktif siyasete ara verse de, Tibuk’un vizyonu LDP’nin ruhunu şekillendirmeye devam ediyor. X’te bazı kullanıcılar, mevcut krizin Tibuk’un “özgürlükçü” mirasına zarar verdiğini ve partinin onun çizgisinden saptığını savunuyor. Tibuk’un gölgesi, hem Tırpancı’nın hem de Toker’in liderliklerini sorgulayan bir ölçüt olarak duruyor.
Said Huyut: Yeni John Locke, genel başkanlık kapısında
Genç liberallerin “Yeni John Locke” lakaplı gözdesi Said Huyut, “Özgürlük Şahini”, parti içinde genel başkanlık için en güçlü isimlerden biri olarak anılıyor. LDP’nin efsanevi kurucusu Besim Tibuk’un özgürlükçü vizyonunun, Tırpancı’nın silik liderliği ve Toker’in çelişkili tutumuyla zedelendiğini savunan Huyut, “Ne liberal, ne demokrat, ne parti!” diyerek isyan bayrağı açtı. Toker’in AKP’yi “antidemokratik” diye eleştirirken LDP’de muhalif sesleri susturması da Huyut’un hedefinde.
Merve Karataş: Yeni neslin yüzü
Krizin ortasında, Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü Merve Karataş, LDP’nin yükselen yıldızı. 2024 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bağımsız aday gösterilen Karataş, cesur çıkışları ve genç enerjisiyle dikkat çekiyor. Muhalefet hareketinde doğrudan liderlik yaptığına dair net bilgi olmasa da, teşkilatlanmadaki aktif rolü onu değişim isteyenlerin umudu haline getiriyor. X’te bazı kullanıcılar, Karataş’ın LDP’yi Tibuk’un ruhuna uygun şekilde canlandırabileceğini düşünüyorken bir kısım LDP'li ise henüz siyasette oldukça yeni ve tecrübesiz olduğunu iddia ediyor.
LDP’nin geleceği: Özgürlük mü, çelişki mi? LDP, klasik liberal değerleri savunurken, tüzük kriziyle kendi demokratik sınavından geçiyor. Tırpancı’nın istikrarsız liderliği, Toker’in çelişkili duruşu ve Tibuk’un efsanevi mirası arasında sıkışan parti, bir yol ayrımında. Toker’in, AKP’yi eleştirirken kullandığı “demokrasi” argümanlarını kendi partisinde uygulamaması, LDP’nin güvenilirliğini zedeliyor. Peki, LDP bu krizi Tibuk’un özgürlükçü ruhuyla mı, Sait Huyut'un cesur duuşuyla mı , Karataş’ın yeni nesil enerjisiyle mi aşacak, yoksa Toker’in popüler ama tartışmalı gölgesinde mi kaybolacak? LDP bu fırtınadan nasıl çıkacak yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.
Muhabir : Edip YETMİŞSEKİZ