
Uykusuz kalınca yorgun hissetmek normaldir; ancak saatlerce uyuyup hâlâ bitkin kalkmak birçok kişinin yaşadığı bir durum. Günlük hayatta duyduğumuz “çok uyursam toparlarım” veya “vücut az uykuya alışır” gibi söylemler ise çoğu zaman bilimsel gerçeklikle uyuşmuyor. Yanlış uyku alışkanlıkları, hem zihinsel hem fiziksel performansı düşürürken uzun vadede kronik hastalık riskini artırabiliyor. İşte uyku hakkında doğru bilinen en yaygın 10 yanlışa dair bilimsel açıklamalar:
çok uyumak neden daha çok uykumuzun gelmesine yol açar?
Uzun süre, özellikle 9 saatin üzerinde uyumak, biyolojik saati bozarak gün boyu halsizlik, baş ağrısı ve dikkat dağınıklığı yaratabiliyor. Sürekli fazla uyuma isteği; depresyon, uyku apnesi veya bazı kronik hastalıkların da belirtisi olabiliyor. Bu nedenle yalnızca uyku süresine değil, uyku kalitesine ve gündüz performansına bakmak gerekiyor.
vücut uykusuzluğa alışır mı?
“Az uykuya alışkınım” söylemi en yaygın yanlışlardan biri. Aslında beyin ve beden kronik uykusuzluğa hiçbir zaman tam olarak uyum sağlamıyor. Kişi performans kaybını fark etmese bile dikkat, hafıza, karar verme ve tepki süreleribelirgin şekilde bozuluyor. Yetişkinler için sağlıklı kabul edilen süre hâlâ 7–9 saat.
yaşlanınca daha az uykuya mı ihtiyaç duyarız?
“Yaş ilerledikçe uyku ihtiyacı azalır” düşüncesi de doğru değil. İleri yaşlarda uyku süresi değil, uykuyu sürdürebilme ve derin uykuya geçiş zorlaşıyor. Bu nedenle yaşlı bireyler daha az uyudukları için değil, çeşitli sağlık sorunları nedeniyle uyku bütünlüğünü koruyamadıkları için kısa uyuyorlar. Yani yeterli ve kaliteli uyku her yaşta gerekli.