
CHP milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın sosyal medyada ne zaman, nasıl ve hangi ifadelerle ortaya attığı iddiaların teknik olarak neden gerçeği yansıtmadığı, ihale dosyalarındaki kayıtlar, proje aşamalarının niteliği ve maliyet dökümleri üzerinden yapılan incelemelerle netleşti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı hedef alan suçlamaların hiçbirinin doğruluk payı bulunmadığı resmi belgelerle ortaya çıktı.
“300 adetlik ihalesiz alım” ve “600 milyon euro peşkeş” iddiaları gerçek dışı
Bakanlık kayıtlarına göre Türkiye Raylı Sistem Araçları A.Ş.’nin yürüttüğü Dizel–Elektrikli Coco Lokomotif Projesi, henüz prototip aşamasında. İhale yalnızca bir adet prototip cer zinciri için yapıldı. Bu nedenle, geleceğe dönük 300 adetlik seri üretim veya zorunlu alım iddiası teknik olarak mümkün değil.
Yaklaşık maliyet tablosunda prototip bedelinin 2,3 milyon euro olduğu, kamuoyuna sunulan “600 milyon euro vurgun” söyleminin rakamsal olarak bile karşılığı olmadığı belirtildi.
“Adrese teslim ihale” iddiası da çürüdü
Hazırlık sürecinde Almanya, İsviçre, İspanya ve Fransa’dan sekiz farklı uluslararası firma ihaleye davet edildi. Tek bir firmanın bile şartnamenin rekabeti kısıtladığına dair itirazı olmadığı gibi, talep üzerine ihale takviminin genişletildiği açıklandı.
Bu bilgiler, “ihalenin tek şirkete göre yazıldığı” iddiasını tamamen geçersiz kıldı.
“ASELSAN ve TÜRASAŞ devre dışı bırakıldı” iddiası da doğru değil
Şartnameye eklenen kritik bir maddeyle, seri üretim aşamasında TÜRASAŞ’ın teknolojiyi yerlileştirmesi zorunlu hale getirildi. Bakanlık kaynakları, bu hükmün yerli üretimin önünü açan bir düzenleme olduğunu, “devre dışı bırakma” iddiasının manipülatif olduğunu ifade etti.
Kayıtlar ve belgeler tabloyu netleştirdi
Teknik raporlara göre:
600 milyon euroluk vurgun planı yok. 300 adetlik zorunlu seri üretim yok. Beş yıl sürecek ihalesiz alım anlaşması yok. Adrese teslim ihale yok.Tüm iddiaların, sosyal medya üzerinden üretilmiş kurgusal ve yanlış yönlendirici bir anlatı olduğu belirtildi.