
Uçum, vatandaşlık tanımının “hukuki bağ” vurgusuyla yeniden ele alınabileceğini belirterek, “Etnik kimliğine ve dini aidiyetine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hukuken bağlı olan herkes Türk vatandaşıdır” şeklinde bir düzenlemenin söz konusu olabileceğini söyledi.
“Çözüm değil, geçiş süreci”
Habertürk’e konuşan Uçum, son dönemdeki tartışmaların bir “çözüm süreci” olarak değil, “terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci” olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Terör örgütünün feshi ve silah bırakma kararıyla bu sürecin başladığını kaydeden Uçum, bunun bir devlet inisiyatifi olduğunu dile getirdi.
“Geçiş Süreci Kanunu çıkarılmalı”
Uçum, sürecin yasal güvence altına alınması için özel, geçici ve tek bir kanun çıkarılması gerektiğini de savundu. Bu kanunun, toplumsal katılım, entegrasyon, ceza ve infaz hukuku ile sosyal hukuk başlıklarını kapsaması gerektiğini belirterek, “Devletin hassasiyetleri ve kırmızı çizgileri” temel alınmalı dedi.
Yeni anayasa vurgusu
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Kürtlere yönelik yasakların kaldırıldığını, kültürel ve sosyal haklarda ilerleme sağlandığını hatırlatarak, bundan sonraki sürecin demokrasinin güçlendirilmesi ve yeni anayasa çalışmalarıyla ilerleyeceğini söyledi.
Bu kapsamda;
“Türk vatandaşlığı” tanımının hukuki bir bağ olarak vurgulanabileceğini, Türkçe’nin devletin tek resmi dil olma özelliğinin tartışma dışı olduğunu, ancak diğer dillerin öğretimi için yasal düzenleme yapılabileceğini, Yerel yönetimlerde denetim ve bütçe gücünün artırılabileceğini ifade etti.