
“Yeni paradigma ile süreç resmen başladı”
Uçum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Ekim 2024’te TBMM açılışında duyurduğu yeni paradigmanın ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öncü hamleleriyle birlikte sürecin devlet politikası haline geldiğini belirtti.
“Geçiş süreci, ideolojik referanslı terör pratiklerinin tasfiyesi bakımından Türkiye’ye özgü bir modeldir” diyen Uçum, örgütün kurucusunun iradesine uyarak fesih ve silah bırakma kararı aldığını ifade etti.
27 Şubat Çağrısı’nın anlamı
Uçum, Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirdi.
Çağrının öne çıkan başlıkları şöyle sıralandı:
Statü taleplerinden vazgeçilmesi ve tek devlet–tek ulus yaklaşımının benimsenmesi. Devlet ve toplumla bütünleşme perspektifi. Mücadele yönteminin sadece demokratik siyaset olarak belirlenmesi. Çağrının kapsamının PKK’nın Suriye, Avrupa ve bölgedeki tüm unsurlarını içermesi.Uçum, bu çağrının “daha ileri bir demokrasiye ulaşmak için siyaset üretme” vizyonunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Geçiş sürecinin özellikleri
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Türkiye’nin uyguladığı geçiş modelinin temel özelliklerini ayrıntılı biçimde sıraladı:
Kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız ilerleme hedeflendi. Örgüt, ideolojik olarak anlamsızlaşma ve kendini tekrar sebebiyle fesih kararı aldı. Toplumsal bütünleşmenin hazırlıkları yapılmakta, devamı için adımlar atılacak. Terörün terk edilmesiyle demokratik siyaset alanına “yeni fikirler ve yeni aktörler” girecek. Geçiş süreci tamamlandıktan sonra demokratik siyasetin daha geniş ve derin bir reform aşamasına ulaşması öngörülüyor.“Gözden geçirme” ihtiyacı
Uçum, örgütün fesih ve silah bırakma kararıyla birlikte Türkiye içinde aktif terör faaliyetlerinin sona erdiğini belirterek, mevcut tedbirlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“İlk aşamada PKK’yla bağlantılı aktif ve destek unsurlara yönelik bazı terörle mücadele tedbirlerinin gözden geçirilmesi gündeme gelebilir” diyen Uçum, bu incelemelerin idari işlemler ve yargı mercileri tarafından yapılacağını kaydetti.
Uçum, bu gözden geçirmenin geçiş sürecine destek olmak amacıyla zamanında ve etkin şekilde yapılmasının kritik önemde olduğunu vurguladı.
Geçiş süreci kanunu gündemde
Yazının en dikkat çekici bölümlerinden biri de “Geçiş Süreci Kanunu” vurgusu oldu. Uçum, TBMM’de böyle bir kanunun gündeme gelmesinin geniş kabul gördüğünü belirtti.
Öne çıkan başlıklar şöyle:
Rutin dışı bir geçiş dönemi hukuku söz konusu. TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, sürece ilişkin ihtiyaçları belirleyip nitelikli çoğunlukla öneri sunabilecek. Tek, geçici ve özel bir kanun yapılabilir. Bu kanun; toplumsal bütünleşme, ceza ve infaz hukuku ile sosyal hukuk alanlarını kapsamalı.Uçum, “Geçiş süreci kanununun Anayasaya aykırı olmaması ve milli hassasiyetlere uygunluğu tartışma dışıdır” diyerek yazısını noktaladı.