
Küçücük bir tesis, kocaman bir model: Safranda alternatif üretim dönemi başladı.
Konya’nın Sarayönü ilçesine bağlı Bahçesaray Mahallesi’nde, 14 metrekarelik bir kapalı alanda kurulan safran tesisi, Türkiye’de küçük alanlarda yüksek katma değere ulaşmanın en dikkat çekici örneklerinden biri hâline geldi. Henüz üniversiteden yeni mezun olan Mert Pektaş, topraksız tarımı kullanarak safran üretiminde beklediği verimi fazlasıyla elde etti.
Arazide 1000 metrekare gerekiyordu, 14 metrekare yeterli oldu.
Pektaş, safranın iklim dayanıklılığı ve hastalıklara direnci nedeniyle bölgeye uygun bir ürün olduğunu vurguladı. “Bu üretimi arazide yapmak isteseydik 1000 metrekareye ihtiyacımız olacaktı. Arazisi olmayan insanlar da bu işi yapabilir” sözleriyle projenin ölçeklenebilirliğini anlattı. Kontrollü ortam sayesinde ürün kalitesinin yükseldiği ve verim kaybının minimuma indiği ifade edildi.
Yatırım yarım milyon, getiri 1 milyonun üzerinde: Kısa sürede kendini amorti ediyor.
Tesisin kurulum maliyeti, 10 bin safran soğanı da dahil olmak üzere yaklaşık 500 bin lira oldu. İlk hasatta elde edilen yaklaşık 250 gram safran, ürünün birim fiyatı nedeniyle ciddi bir ekonomik değer oluşturdu. Pektaş, bu büyüklükteki bir tesisin yılda 1 milyon liradan fazla kazanç sağlayabileceğini belirtti. Safranın yanında çoğaltılan soğanların da satışının ek gelir yarattığını dile getirdi.
Genç mühendis çiftçiye seslendi: Korkmayın, küçük alanda büyük iş yapılır.
Safranın dünyanın en pahalı baharatlarından biri olduğunu hatırlatan Pektaş, üretimi başlangıçta deneme amaçlı yaptığını ancak başarıyla sonuçlanınca sürdürmeye karar verdiğini söyledi. “Bu işe başlamaktaki amacım, bölgede ek gelir sağlanabileceğini göstermekti” diyen genç mühendis, merak edenlerin tesisi ziyaret ettiğini ve kendisinin de elinden geldiğince yardımcı olduğunu ifade etti.
Kuraklığa karşı çözüm, üretim çeşitliliğine katkı: Bölge için yeni bir yol açılıyor.
Kuraklığın arttığı bir dönemde, su tüketimi düşük ve getirisi yüksek bir ürün olan safranın, bölge çiftçisi için önemli bir alternatif sunduğu belirtiliyor. Pektaş’ın modeli, Konya gibi hububat yoğunluğu yüksek bölgelerde üretim çeşitliliğinin mümkün olduğunu ortaya koyarak dikkat çekti.
Türkiye’de küçük ölçekli tarımsal inovasyonun güçlü bir örneği.
Pektaş’ın kurduğu 14 metrekarelik tesis, hem girişimcilik hem de tarımsal dönüşüm açısından ülke genelinde geniş yankı uyandırdı. Gözler şimdi, genç mühendisin bu modeli büyütüp büyütmeyeceğinde ve bölgedeki diğer üreticilerin bu yöntemi benimseyip benimsemeyeceğinde.