Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamının üzerinden 64 yıl geçti
Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamının üzerinden 64 yıl geçti
Türkiye demokrasi tarihine kara bir sayfa olarak geçen 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Yassıada’da yargılanarak idama mahkûm edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın ölümünün üzerinden 64 yıl geçti.
Haber Giriş Tarihi: 17.09.2025 10:46
Haber Güncellenme Tarihi: 17.09.2025 10:54
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
Darbe ve Yassıada süreci
Demokrat Parti’nin 1950’de başlayan iktidarı, 27 Mayıs 1960 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup subayın yönetime el koymasıyla sona erdi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Menderes ve kabine üyeleri gözaltına alındı. Anayasa ve Meclis feshedildi, siyasi faaliyetler askıya alındı.
14 Ekim 1960’ta başlayan Yassıada yargılamaları, 15 Eylül 1961’de tamamlandı. 592 sanıktan 288’i hakkında idam cezası istendi, 15’i için karar çıktı. Menderes, Zorlu ve Polatkan için verilen idam hükümleri Milli Birlik Komitesi tarafından onaylandı.
İmralı’daki infazlar
16 Eylül 1961’de Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan sabaha karşı İmralı Adası’nda idam edildi. Bir gün sonra, 17 Eylül’de Adnan Menderes de “Allah milletimize zeval vermesin” sözleriyle darağacına gönderildi.
Menderes’in son sözleri ise tarihe şu cümlelerle geçti:
“Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum…”
Demokrasi şehitleri olarak anıldılar
Menderes’in on yıllık başbakanlığı döneminde ezanın yeniden Arapça okunması, NATO üyeliği, ekonomik kalkınma hamleleri ve serbest piyasa düzenine geçiş gibi önemli adımlar atılmıştı. Ancak 6-7 Eylül olayları ve artan siyasi kutuplaşma, darbenin gerekçeleri arasında sayıldı.
Hasan Polatkan son sözlerinde ailesine, “Suçsuzum, Allah’a ve vicdanıma güveniyorum” derken; Zorlu ise idama büyük bir metanetle yürüyerek, sevdiklerine “Benim için üzülmeyin” mesajını bıraktı.
İtibarları iade edildi
Üç devlet adamının naaşları, 1990’da TBMM’nin çıkardığı özel bir kanunla İmralı’dan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi’nde yaptırılan anıtmezara taşındı. Aynı kanunla Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın itibarları da resmen iade edildi.
Bugün, 64 yıl önce yaşanan bu idamlar hâlâ Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin en acı dönemeçlerinden biri olarak anılıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamının üzerinden 64 yıl geçti
Türkiye demokrasi tarihine kara bir sayfa olarak geçen 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Yassıada’da yargılanarak idama mahkûm edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın ölümünün üzerinden 64 yıl geçti.
Darbe ve Yassıada süreci
Demokrat Parti’nin 1950’de başlayan iktidarı, 27 Mayıs 1960 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup subayın yönetime el koymasıyla sona erdi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Menderes ve kabine üyeleri gözaltına alındı. Anayasa ve Meclis feshedildi, siyasi faaliyetler askıya alındı.
14 Ekim 1960’ta başlayan Yassıada yargılamaları, 15 Eylül 1961’de tamamlandı. 592 sanıktan 288’i hakkında idam cezası istendi, 15’i için karar çıktı. Menderes, Zorlu ve Polatkan için verilen idam hükümleri Milli Birlik Komitesi tarafından onaylandı.
İmralı’daki infazlar
16 Eylül 1961’de Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan sabaha karşı İmralı Adası’nda idam edildi. Bir gün sonra, 17 Eylül’de Adnan Menderes de “Allah milletimize zeval vermesin” sözleriyle darağacına gönderildi.
Menderes’in son sözleri ise tarihe şu cümlelerle geçti:
“Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum…”
Demokrasi şehitleri olarak anıldılar
Menderes’in on yıllık başbakanlığı döneminde ezanın yeniden Arapça okunması, NATO üyeliği, ekonomik kalkınma hamleleri ve serbest piyasa düzenine geçiş gibi önemli adımlar atılmıştı. Ancak 6-7 Eylül olayları ve artan siyasi kutuplaşma, darbenin gerekçeleri arasında sayıldı.
Hasan Polatkan son sözlerinde ailesine, “Suçsuzum, Allah’a ve vicdanıma güveniyorum” derken; Zorlu ise idama büyük bir metanetle yürüyerek, sevdiklerine “Benim için üzülmeyin” mesajını bıraktı.
İtibarları iade edildi
Üç devlet adamının naaşları, 1990’da TBMM’nin çıkardığı özel bir kanunla İmralı’dan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi’nde yaptırılan anıtmezara taşındı. Aynı kanunla Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın itibarları da resmen iade edildi.
Bugün, 64 yıl önce yaşanan bu idamlar hâlâ Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin en acı dönemeçlerinden biri olarak anılıyor.
En Çok Okunan Haberler