Türk Tabipleri Birliği (TTB), barışı sadece çatışmanın sona ermesi değil, adalet ve eşitliğin sağlanması olarak görüyor. Kürt sorununda yeni bir döneme girildiğini vurgulayan TTB, ifade özgürlüğü gibi hakların önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 15.07.2025 16:16
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2025 16:34
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, X hesabından bugün yaptığı yazılı açıklamayla çatışmalı süreçlerin sağlık, yaşam hakkı ve toplumsal barış üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Açıklamada, barışın bir lütuf değil; sağlıklı, özgür ve onurlu bir yaşamın temel koşulu olduğu vurgulandı.
“Barış, hekimliğin etik ilkeleriyle doğrudan ilişkilidir”
TTB, barışı sadece silahların susması olarak görmediklerini belirterek, “Barış, aynı zamanda adaletin işlemesi, en temel hakların sağlanması, toplumdaki her bireyin eşit ve onurlu bir yaşam sürebilmesi demektir” dedi.
Toplumların güvenlikçi politikalar nedeniyle derin yaralar aldığını belirten açıklamada, “Dünyanın pek çok yerinde güvenlikçi politikaların ve çatışmalı süreçlerin derinleştiği dönemlerde toplumun tüm dokusu zarar görmekte; en çok da sağlık hakkı tahrip edilmekte, yaşam hakkı ihlal edilmektedir” ifadeleri yer aldı.
“Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya mümkün”
Türk Tabipleri Birliği, kuruluşundan bu yana savaşa ve şiddete karşı tutum aldığını hatırlattı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türk Tabipleri Birliği bu bakış açısı ile geçmişten bugüne her türlü silahlı çatışma ve savaşa karşı olmuş, eşit, özgür, barış içerisinde demokratik-laik bir cumhuriyet ve savaşsız-sömürüsüz bir dünya özleminin savunuculuğunu yapmıştır.”
“Kürt sorununda yeni bir evreye girildi”
TTB, Türkiye'de Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı sürecin uzun yıllardır büyük insani ve sağlık sorunlarına yol açtığını hatırlatarak, çatışmaların sona erdiği bir döneme girildiğini ifade etti.
“Türkiye’de Kürt sorununda çözümsüzlükten kaynaklanan, kırk yılı aşkın süredir ağır insani, toplumsal ve sağlık sonuçları doğuran çatışmalı süreç, silahların sustuğu, toplumsal barışın olanaklarının güçlendiği yeni bir evreye girmiştir.”
Bu yeni dönemde demokratik hakların önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiği vurgulandı.
TTB’den 4 temel talep
Barışçıl ve demokratik bir ortamın tesisi için hükümete çağrıda bulunan TTB, şu adımların ivedilikle atılması gerektiğini belirtti:
Cezaevlerinde tutulan hasta mahpuslar serbest bırakılmalıdır.
Mevcut hukukun sanık lehine uygulanması ilkesi gözetilerek tüm siyasi tutuklular tutuksuz yargılanmalıdır.
Kayyım uygulaması sonlandırılmalı, görevden alınan seçilmişler serbest bırakılarak görevlerine iade edilmelidir.
İfade özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve gösteri yürüyüşü haklarının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
“Demokratikleşme olmadan kalıcı barış mümkün değil”
Açıklamanın sonunda TTB şu sözlerle toplumsal barışın demokratikleşmeyle mümkün olduğunu vurguladı:
“Barışa giden yol, güvensizlikten değil; ortak iradeden geçer. Sağlık ve onurlu yaşam için barış; gerçek ve kalıcı bir barış içinse demokratikleşme şarttır. Türk Tabipleri Birliği olarak, mesleğimizden ve tarihimizden aldığımız güçle; antidemokratik uygulamaların karşısında, barışın ve yaşamın yanındayız.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TTB'den barış ve demokrasi vurgusu!
Türk Tabipleri Birliği (TTB), barışı sadece çatışmanın sona ermesi değil, adalet ve eşitliğin sağlanması olarak görüyor. Kürt sorununda yeni bir döneme girildiğini vurgulayan TTB, ifade özgürlüğü gibi hakların önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, X hesabından bugün yaptığı yazılı açıklamayla çatışmalı süreçlerin sağlık, yaşam hakkı ve toplumsal barış üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Açıklamada, barışın bir lütuf değil; sağlıklı, özgür ve onurlu bir yaşamın temel koşulu olduğu vurgulandı.
“Barış, hekimliğin etik ilkeleriyle doğrudan ilişkilidir”
TTB, barışı sadece silahların susması olarak görmediklerini belirterek, “Barış, aynı zamanda adaletin işlemesi, en temel hakların sağlanması, toplumdaki her bireyin eşit ve onurlu bir yaşam sürebilmesi demektir” dedi.
Toplumların güvenlikçi politikalar nedeniyle derin yaralar aldığını belirten açıklamada, “Dünyanın pek çok yerinde güvenlikçi politikaların ve çatışmalı süreçlerin derinleştiği dönemlerde toplumun tüm dokusu zarar görmekte; en çok da sağlık hakkı tahrip edilmekte, yaşam hakkı ihlal edilmektedir” ifadeleri yer aldı.
“Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya mümkün”
Türk Tabipleri Birliği, kuruluşundan bu yana savaşa ve şiddete karşı tutum aldığını hatırlattı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türk Tabipleri Birliği bu bakış açısı ile geçmişten bugüne her türlü silahlı çatışma ve savaşa karşı olmuş, eşit, özgür, barış içerisinde demokratik-laik bir cumhuriyet ve savaşsız-sömürüsüz bir dünya özleminin savunuculuğunu yapmıştır.”
“Kürt sorununda yeni bir evreye girildi”
TTB, Türkiye'de Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı sürecin uzun yıllardır büyük insani ve sağlık sorunlarına yol açtığını hatırlatarak, çatışmaların sona erdiği bir döneme girildiğini ifade etti.
“Türkiye’de Kürt sorununda çözümsüzlükten kaynaklanan, kırk yılı aşkın süredir ağır insani, toplumsal ve sağlık sonuçları doğuran çatışmalı süreç, silahların sustuğu, toplumsal barışın olanaklarının güçlendiği yeni bir evreye girmiştir.”
Bu yeni dönemde demokratik hakların önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiği vurgulandı.
TTB’den 4 temel talep
Barışçıl ve demokratik bir ortamın tesisi için hükümete çağrıda bulunan TTB, şu adımların ivedilikle atılması gerektiğini belirtti:
Cezaevlerinde tutulan hasta mahpuslar serbest bırakılmalıdır.
Mevcut hukukun sanık lehine uygulanması ilkesi gözetilerek tüm siyasi tutuklular tutuksuz yargılanmalıdır.
Kayyım uygulaması sonlandırılmalı, görevden alınan seçilmişler serbest bırakılarak görevlerine iade edilmelidir.
İfade özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve gösteri yürüyüşü haklarının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
“Demokratikleşme olmadan kalıcı barış mümkün değil”
Açıklamanın sonunda TTB şu sözlerle toplumsal barışın demokratikleşmeyle mümkün olduğunu vurguladı:
“Barışa giden yol, güvensizlikten değil; ortak iradeden geçer. Sağlık ve onurlu yaşam için barış; gerçek ve kalıcı bir barış içinse demokratikleşme şarttır. Türk Tabipleri Birliği olarak, mesleğimizden ve tarihimizden aldığımız güçle; antidemokratik uygulamaların karşısında, barışın ve yaşamın yanındayız.”
En Çok Okunan Haberler