SON DAKİKA

#Abd

HABER DEĞER - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ABD–Hamas görüşmesi kapıda Haber

ABD–Hamas görüşmesi kapıda

New York Times’ın haberine göre ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Hamas Siyasi Büro Üyesi ve Müzakere Heyeti Başkanı Halil el-Hayya ile görüşmeyi planlıyor. Görüşmenin, Gazze'deki kırılgan ateşkes sürecinin devamı ve esir takası mekanizmalarının korunması açısından kritik olabileceği belirtiliyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik 2 yılı aşkın süren saldırılarının ardından ABD’nin sunduğu planın taraflarca kabul edilmesiyle 10 Ekim’de ateşkes sağlanmıştı. Hamas, 13 Ekim’de 20 İsrailli esiri serbest bıraktı, böylece Gazze’deki tüm sağ esirler bırakılmış oldu. İsrail de anlaşma gereği 2 bine yakın Filistinli esiri hapishanelerden çıkardı. Ateşkesin ilanından sonra İsrail yönetimi iki kez ateşkesi bozma girişiminde bulundu. 19 Ekim’de Gazze’ye yönelik geniş çaplı saldırılarda en az 21 Filistinli hayatını kaybetti. Ardından Refah’ta bir askerin öldürüldüğü iddiasıyla yeniden saldırı başlatıldı; bu saldırılarda 45’i çocuk olmak üzere 100’den fazla Filistinli yaşamını yitirdi. Basında yer alan bilgilere göre ABD’nin baskısı sonucunda İsrail iki kez geri adım atarak ateşkese dönmek zorunda kaldı. Hamas, ateşkesin ilk ayında İsrail’in Gazze’de 107’si çocuk 271 Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı. Açıklamada, İsrail’in ateşkesi her gün ihlal ettiği ve anlaşmayı sabote etmeye çalıştığı vurgulandı. Hamas ayrıca, ölü İsrailli esirlerle ilgili olarak 24 cesedin yerlerinin arabuluculara iletildiğini, kayıp cesetlerin bulunması için çalışmaların sürdüğünü duyurdu. Anlaşmaya göre günlük 600 tır yardım girişi yapılması gerekirken, İsrail’in buna izin vermediği belirtiliyor. 6 Kasım itibarıyla İsrail’in sadece 4 bin 453 tırın girişine izin verdiği, oysa olması gereken sayının 15 bin 600 olduğu bildirildi. Bu rakam, anlaşmada belirlenen miktarın üçte birinin bile altında.

Bosna’daki “cinayet turizmi” iddiası için ABD’den resmi soruşturma Haber

Bosna’daki “cinayet turizmi” iddiası için ABD’den resmi soruşturma

Bosna’daki “cinayet turizmi” iddiası Washington’ın gündeminde 1992–1995 Bosna Savaşı sırasında Saraybosna Kuşatması’nda sivillerin hedef alındığı, bazı turistlerin ise keskin nişancılara para ödeyerek çocuklar da dahil sivilleri vurdurduğuna ilişkin iddialar, ABD’de resmen mercek altına alındı. ABD Temsilciler Meclisi üyesi Anna Paulina Luna, X hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu iddialara ilişkin bir soruşturma başlattığını duyurdu ve özellikle bu karanlık süreçte Amerikalıların rolü olup olmadığının ortaya çıkarılacağını vurguladı. “Sivilleri vurmak için para ödemek: Müsamaha edilemeyecek bir kötülük” Luna, paylaşımında “cinayet turizmi” iddialarının peşini bırakmayacağını belirterek, sivillere, özellikle de çocuklara yönelik para karşılığı saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizdi. “Sivilleri vurmak için para ödemek ve daha da kötüsü çocukları hedef almak, ülkemizin asla müsamaha edemeyeceği bir kötülük seviyesidir.” diyen Luna, Bosna Hersek Konsolosluğu ve İtalya Büyükelçiliği ile temas halinde olduklarını, olaya karışmış olabilecek ABD vatandaşlarına dair tüm bilgilerin talep edildiğini ifade etti. Luna, soruşturma sonucunda herhangi bir ABD vatandaşının bu vahşete karıştığının tespit edilmesi halinde, bu kişilerin adalet karşısına çıkarılması gerektiğini söyledi. İtalya’da da “parayla insan avı” dosyası açık Bosna’daki Saraybosna Kuşatması’na ilişkin benzer iddialar daha önce İtalya’da da yargının gündemine gelmişti. Milano Başsavcılığı, Saraybosna kuşatması sırasında “eğlence” amacıyla Sırp keskin nişancıların yanına karışarak para karşılığı Bosnalı sivillere ateş açtığı öne sürülen bazı İtalyanlar hakkında soruşturma yürütüyor. İddialara göre, Bosna Savaşı sırasında bazı yabancılar, keskin nişancılara çocukları vurmak için daha yüksek, yaşlılar için ise daha düşük veya “bedava” sayılabilecek miktarlar ödüyordu. Bu bilgiler, savaşın en karanlık ve en az bilinen yönlerinden birini yeniden dünya gündemine taşıdı. Saraybosna kuşatması: Keskin nişancıların şehri Bosna Hersek’teki savaş boyunca Saraybosna, özellikle keskin nişancıların simge hâline geldiği bir kuşatmayla hafızalara kazındı. 6 Nisan 1992’de başlayan ve yaklaşık 3,5 yıl süren kuşatma sırasında, başkent her gün bombalandı; pazar yerinden su kuyruğuna, evine yürüyen yurttaşlara kadar siviller günlük yaşam içinde hedef hâline getirildi. Kuşatma boyunca 1601’i çocuk olmak üzere 11 bin 541 sivil yaşamını yitirdi; kentin altyapısı, tarihi dokusu ve kültürel mirası ağır tahribata uğradı. Bugün hem İtalya’daki hem ABD’deki soruşturmalar, Bosna Savaşı’ndan geriye kalan bu “karanlık mirasın” aydınlatılması ve sivillere karşı işlenen olası savaş suçlarında bireysel sorumlulukların ortaya çıkarılması açısından kritik önem taşıyor.

Muazzez Abacı’nın serveti gündemde: 1,2 milyar dolarlık miras kime kalacak? Haber

Muazzez Abacı’nın serveti gündemde: 1,2 milyar dolarlık miras kime kalacak?

78 yaşında hayatını kaybeden sanatçının mal varlığının yaklaşık 1,2 milyar dolar olduğu iddia ediliyor. İstanbul’da daireler, Tuzla’da deniz manzaralı villa, yüklü banka mevduatları ve lüks araçların yer aldığı bu servetin, kızı Saba Abacı’ya kalacağı öne sürülüyor. Kalp krizi sonrası kurtarılamadı Türk müziğinin duayen sesi Muazzez Abacı, bir süredir ABD’de kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi altındaydı. Yoğun bakımda günler süren yaşam mücadelesinin ardından, doğum gününde hayata gözlerini yumdu. Sanatçının cenazesinin Türkiye’ye getirileceği ve defin işlemlerinin Bakanlık koordinasyonuyla yapılacağı açıklandı. 1,2 milyar dolarlık servet iddiası Sabah gazetesinde yer alan habere göre Abacı’nın serveti, yaklaşık 1,2 milyar dolar seviyesinde. Yıllar boyunca elde ettiği kazançlarını gayrimenkul, mevduat ve yatırım araçlarına yönlendiren sanatçının; Tuzla’da lüks bir villa, Kuzguncuk ve Şişli’de daireler, yüksek miktarda banka birikimi ve bir otomobil ile bir cip sahibi olduğu belirtiliyor. Abacı’nın finansal danışmanlar eşliğinde mal varlığını yıllar öncesinden düzenlemeye başladığı, çevresine “kazancımı emekle elde ettim, sağlam temellere bıraktım” dediği de iddia ediliyor. Tek mirasçı: Saba Abacı Sanatçının tek yasal mirasçısının kızı Saba Abacı olduğu öğrenildi. Muazzez Abacı’nın başka bir yasal mirasçısının bulunmadığı, ancak resmî bir vasiyetnamenin henüz açıklanmadığı bildirildi. Yakın çevresi, Abacı’nın “her şeyim Saba’ya kalsın” şeklinde sözler söylediğini ancak vasiyetin noter tasdikli olup olmadığının henüz bilinmediğini dile getirdi. Vasiyet tartışmaları sosyal medyada büyüdü Abacı’nın ölüm haberinin ardından sosyal medya platformu X (Twitter) adeta yorum yağmuruna tutuldu. Birçok kullanıcı sanatçının mal varlığına ilişkin detayları paylaşırken, bazı paylaşımlarda “vasiyetin kızı lehine hazırlandığı” iddiaları yer aldı. Ancak sanatçının avukatından veya ailesinden konuya dair resmî bir açıklama yapılmadı. Türk müziğinde bir dönemin sonu 1947 doğumlu Muazzez Abacı, sahneye ilk adımını 1960’larda attı. Güçlü sesi, zarafeti ve sahne disipliniyle Türk Sanat Müziği’nde kendine has bir yer edindi. TRT repertuvarındaki klasik eserlerin unutulmaz yorumcusu olarak, onlarca albüme ve yüzlerce konsere imza attı. Kariyeri boyunca hem sahne duruşu hem müzikal derinliğiyle “klasiklerin yaşayan sesi” olarak anıldı.

Trump ve Şara, Beyaz Saray’da bir araya geldi Haber

Trump ve Şara, Beyaz Saray’da bir araya geldi

ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın Beyaz Saray’daki görüşmesinin 1,5 saat sürdüğü bildirildi. Görüşmenin basına kapalı yapıldığı ve Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve bölgesel meselelerin gündeme geldiği belirtildi. Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, görüşmede “iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ile bölgesel ve uluslararası konuların ele alındığı” ifade edildi. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da katıldı. Görüşmenin ardından Beyaz Saray’dan resmi bir açıklama yapılmazken, Şara’nın Beyaz Saray çıkışında kendisini bekleyen Suriyelileri selamladığı görüldü. Bu temas, bir Suriye devlet başkanının Beyaz Saray’da bir ABD başkanıyla gerçekleştirdiği ilk görüşme olarak kayda geçti. Sezar Yasası yaptırımları kısmen askıya alındı ABD Hazine Bakanlığı, görüşmenin ardından Suriye’ye yönelik Sezar Sivil Koruma Yasası kapsamındaki yaptırımların 180 günlüğüne kısmen askıya alındığını duyurdu. Bakanlık açıklamasında, kararın Suriye ile ilişkilerde “diplomatik ilerlemeye destek amacı taşıdığı” belirtildi. Daha önce ABD ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Ahmed Şara ile İçişleri Bakanı Enes Hattab’a yönelik yaptırımların kaldırılmasına onay vermişti.

Çin’den Filipinler’e uyarı: Güney Çin Denizi’nde provokasyona son verin! Haber

Çin’den Filipinler’e uyarı: Güney Çin Denizi’nde provokasyona son verin!

Pekin: Gerilimin kaynağı Filipinler’in dış aktörleri bölgeye taşıması Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Kıdemli Albay Jiang Bin, bugün yapılan basın toplantısında, Filipinler’in Güney Çin Denizi’nde “görev gücü” kurma girişimlerine tepki gösterdi. Jiang, Filipinler’in “Çin’in zorlayıcı eylemlerine karşı koyma” iddiasıyla ABD ve diğer bölge dışı ülkelerle ortak devriyeler düzenlediğini, bunun da bölgedeki istikrarı bozduğunu ifade etti. “Egemenlik ve deniz haklarımızdan vazgeçmeyiz” Sözcü Jiang Bin, Güney Çin Denizi’ndeki askeri ve siyasi tansiyonun temelinde Filipinler’in dış güçleri bölgeye dahil etme çabası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Çin’in egemenlik ve deniz haklarını koruma iradesi sarsılmazdır. Filipinler, bölge ülkelerinin barış ve kalkınma çabalarını baltalamayı bırakmalı; ihlal ve provokasyon faaliyetlerine son vermelidir.” Çin, iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin “üçüncü tarafları hedef almaması ve bölgesel barışa zarar vermemesi gerektiğini” daha önce de dile getirmişti. Güney Çin Denizi gerilimi bölgesel krize dönüşüyor Güney Çin Denizi, zengin enerji kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle Pekin ile Manila arasında yıllardır süren hak iddiası geriliminin merkezinde bulunuyor. Filipinler, ABD başta olmak üzere müttefikleriyle iş birliğini artırırken, Çin ise bu adımları “askeri tırmandırma ve dış müdahale” olarak değerlendiriyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.