SON DAKİKA

#Adliye

HABER DEĞER - Adliye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adliye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cizre’de onlarca öğrenciyi tacizle suçlanan Burak Ercan beraat etti! Haber

Cizre’de onlarca öğrenciyi tacizle suçlanan Burak Ercan beraat etti!

Cizre’de yıllardır süren ve onlarca öğrencinin ifadelerine dayanan cinsel taciz davasında beklenen karar çıktı. Cizre Anadolu Meslek Lisesi’nin eski müdür yardımcısı Burak Ercan, yeniden yargılandığı dosyada tüm suçlamalardan beraat etti. “Delil yetersizliği” gerekçesiyle verilen karar, hem adliye önünde hem de duruşma salonunda büyük öfkeye neden oldu. Adliye çevresi bariyerlerle kapatıldı Duruşma öncesi Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin bulunduğu sokakta yüzlerce polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Sokağa giriş yapan herkes üst aramasından geçirilirken, açıklama için getirilen pankarta polisler el koydu; ses sistemi ise “tehlikeli olduğu” gerekçesiyle uzaklaştırıldı. Tepkiler üzerine pankart daha sonra geri verildi. Savcı beraat istedi, Ercan avukatlara hakaret etti Sanık Burak Ercan duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraat talep etti. Söz alan Ercan, mütalaaya katıldığını belirterek beraatini istedi. Mağdur avukatları ise mütalaaya tepki gösterdi. Avukat Rojhat Dilsiz, “2019’dan beri bu dosyayı takip ediyorum, sanık bir gün bile gözaltına alınmadı. 38 öğrenciyi taciz eden bir kişinin bugün hâlâ çocuklara ulaşabiliyor olması korkunç” dedi. Ercan, söz alan avukatlara hakaret ederek “yalancılık” suçlamasında bulundu; mahkeme başkanının ise Ercan’ı savunur tutum sergilemesi dikkat çekti. Mahkeme beraat verdi, salonda “İnsanlık katledildi” tepkisi yükseldi Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Ercan’ın tüm suçlamalardan beraatine hükmetti. Karar açıklanır açıklanmaz salondaki yurttaşlar tepki göstererek, “İnsanlık katledildi” diye bağırdı. Dosyanın geçmişi ağır ihlallerle dolu 2019’da Merkez Anadolu Lisesi’nde müdür yardımcısı olan Ercan’ın 43 öğrenciye tacizde bulunduğu açığa çıkmış, hakkında “cinsel taciz”, “cinsel saldırı” ve “cinsel istismar” suçlamalarıyla iki ayrı dava açılmıştı. Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi 3 yıl 9 ay hapis cezası vermişti. Ancak Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, 2025 Şubat’ında kararı bozarak yeniden yargılamanın yolunu açmıştı. Mağdur avukatlarının itiraz başvurusu ise “mağdurların şikayetçi olmaması” gerekçesiyle reddedilmişti.

Ekrem İmamoğlu Çağlayan’da: “Casusluk” suçlamasıyla ifade veriyor, adliye önünde binler toplandı Haber

Ekrem İmamoğlu Çağlayan’da: “Casusluk” suçlamasıyla ifade veriyor, adliye önünde binler toplandı

İmamoğlu 7 ay sonra ilk kez cezaevinden çıktı 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta Marmara Cezaevi’ne konulan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, bugün Çağlayan Adliyesi’nde ifade veriyor. İmamoğlu, “casusluk” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında savcılık tarafından çağrıldı. Cezaevinden çıkarılarak saat 10.55’te adliyeye getirilen İmamoğlu, uzun bir bekleyişin ardından 16.10’da ifade vermeye başladı. Adliye önünde yoğun güvenlik önlemi — yurttaşlar yasağa rağmen toplandı Sabahın erken saatlerinden itibaren Çağlayan Adliyesi çevresi polis ablukasına alındı. CHP’li milletvekilleri gece boyunca “demokrasi nöbeti” tutarken, yüzlerce yurttaş toplanma yasağına rağmen adliye önüne geldi. CHP İstanbul İl Örgütü’nün çağrısıyla çok sayıda kişi “İmamoğlu’na özgürlük, demokrasiye sahip çık” sloganları attı. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, İmamoğlu’nun adliyedeki ilk sözlerinin “İstanbullu yurttaşlarımız yasağa rağmen Çağlayan’da toplandı, hepsine teşekkür ediyorum” olduğunu aktardı. Dilek İmamoğlu ve Özgür Özel adliyede İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, ifade sürecini takip etmek üzere adliyeye geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise saat 11.08’de Çağlayan Adliyesi’ne ulaştı. Özel, partililer ve İmamoğlu’nun avukatları tarafından karşılandı. Adliyede ayrıca CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Bülent Tezcan, Yunus Emre, Gül Çiftçi, Cem Avşar, Suat Özçağdaş ve İBB Başkanvekili Nuri Aslan da hazır bulundu. Özgür Özel: “Casusluk suçlaması bir itiraftır” İmamoğlu’nun ifadesi başlamadan önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çağlayan Adliyesi önünde toplanan kalabalığa otobüsün üzerinden seslendi. “Geçen sene Çağlayan’a ‘Ak Toroslar çetesini’ yolladılar, o gün bugündür huzurumuz yok. Hırsız dediler olmadı, yolsuz dediler olmadı, terör dediler olmadı. Şimdi de casus dediler, yazıklar olsun!” Özel konuşmasında, savcılığın çaresiz kaldığını öne sürerek şunları ekledi: “İmamoğlu’na ‘casus’ demek bir itiraftır. Yolsuzluk dediler, geri tepti. Terör dediler, geri tepti. Şimdi casusluk diyorlar; bu, başsavcının çaresizliğidir.” Özel ayrıca, soruşturmanın merkezinde yer alan Hüseyin Gün adlı kişinin “İngiliz istihbaratıyla çalıştığını itiraf ettiğini” söyledi. İtirafçı ifade verdi, İmamoğlu 5 saat bekletildi CHP’li Gökhan Günaydın, ilk olarak itirafçı Hüseyin Gün’ün ifadesinin alındığını, yaklaşık yarım saat sürdüğünü belirtti. İmamoğlu, 5 saat boyunca avukatlarıyla dahi görüştürülmeden bekletildi. Ardından Merdan Yanardağ, Necati Özkan ve İSTTELKOM A.Ş. Genel Müdürü Melih Geçek’in ifadelerinin de alınmaya başlandığı bildirildi. Soruşturmanın geçmişi: TELE1’e kayyum, “casusluk” suçlaması İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan hakkında “casusluk” suçlamasıyla soruşturma başlatıldığını açıklamıştı. Soruşturma kapsamında gazeteci Merdan Yanardağ gözaltına alınmış ve Genel Yayın Yönetmeni olduğu TELE1 televizyonuna kayyum atanmıştı. Savcılık kaynakları, soruşturmanın “yabancı bir ülke lehine bilgi paylaşımı yapıldığı iddiaları” çerçevesinde yürütüldüğünü belirtmişti. “Casusluk davası” politik mi, hukuki mi? İmamoğlu’nun ifade süreci, yalnızca bir yargılamanın değil, Türkiye’deki siyasal iklimin de kritik testi olarak görülüyor. CHP cephesi, davayı “siyasi bir operasyon” olarak nitelendirirken; hükümet çevreleri “devlet güvenliğiyle ilgili ciddi bir soruşturma” yürütüldüğünü savunuyor. Gazeteciler ve hukukçular, Çağlayan’daki sürecin, önümüzdeki seçimlerin seyrini ve muhalefet içi dengeleri doğrudan etkileyeceği görüşünde birleşiyor. Sonuç: Ekrem İmamoğlu’nun “casusluk” iddiasıyla verdiği ifade, Türkiye siyasetinde yeni bir kırılma anı olarak kayda geçti. Adliye önünde toplanan yurttaşların sloganları ise günün özetiydi: “İradeye dokunma, adaleti geri ver!”

İmamoğlu’nun avukatı için flaş gelişme: Rüşvet iddiasıyla adliyede! Haber

İmamoğlu’nun avukatı için flaş gelişme: Rüşvet iddiasıyla adliyede!

İmamoğlu’nun avukatı Nusret Yılmaz adliyeye sevk edildi İBB’ye yönelik yürütülen geniş kapsamlı yolsuzluk soruşturmasında yeni adım: Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu’nun avukatı Nusret Yılmaz, Trabzon’da "rüşvete aracılık etmek" suçlamasıyla gözaltına alınarak İstanbul'a sevk edildi. Sağlık işlemlerinin ardından Vatan Polis Merkezi’ndeki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye götürüldü. Bu gelişme, soruşturmanın sadece idari ya da bürokratik değil, aynı zamanda hukuki savunmayı da hedef alan bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. İddiaların ardında siyasi hesaplar mı var? CHP’li İmamoğlu, tepkisini sosyal medya üzerinden şu sözlerle dile getirdi: “Savunma esir alınıyor. Avukatlarımız yalnızca görevlerini yaptıkları için iftira dosyalarıyla gözaltına alınıyor. Hukukkatledilmeye devam ediyor.” Bu tepki, sürecin yargısal değil siyasi bir boyut kazandığı algısını güçlendirdi. Soruşturmanın perde arkası giderek genişliyor Savcılığın sürdüğü dava, yalnızca “rüşvet” ile sınırlı kalmayıp, “suç örgütü kurma”, “ihaleye fesat karıştırma”, “nitelikli dolandırıcılık”, hatta “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme” gibi iddiaları da içeriyor. Nusret Yılmaz’ın gözaltına alınması, soruşturmanın İmamoğlu ailesine yakın isimlere yöneldiği anlamına geliyor. Öte yandan, daha önce İmamoğlu’nun bir başka avukatı Mehmet Pehlivan da benzer soruşturma gerekçesiyle tutuklanmıştı. Bu durum, iddiaların temelden çok daha derin ve örgütlü bir yapıdan beslenebileceğine işaret ediyor.

Gülistan Doku dosyasında yeni gelişme Haber

Gülistan Doku dosyasında yeni gelişme

Tunceli’de 5 Ocak 2020’de kaybolan üniversite öğrencisi Gülistan Doku dosyası, yeni göreve başlayan Tunceli Cumhuriyet Başsavcısı Ebru Cansu’nun talimatıyla yeniden açıldı. Başsavcılık bünyesinde kurulan özel ekip, kentteki tüm KGYS görüntüleri ve PTS kayıtlarını topladı. Adli tatil olmasına rağmen çalışmalar sürüyor, ekipler görüntüler üzerinden Doku’ya ait iz arıyor. Kayboluşun 5. yılında umutlu arayış Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku, 5 Ocak 2020’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kayboldu. Kent güvenlik kameralarında bir minibüse bindiği görülen Doku’nun nerede indiği tespit edilemedi. Telefon sinyalinin ise Uzunçayır Baraj Gölü Sarı Saltuk Viyadüğü yakınlarında kesildiği belirlendi. Dev arama çalışmaları sonuçsuz kalmıştı O dönem dönemin Valisi Tuncay Sonel’in koordinasyonunda 542 personel, 88 araç, 38 bot, 10 ROV cihazı, 6 dron, 4 sonar ve 3 arama köpeğiyle baraj gölünde arama yapılmış ancak Doku’ya ait hiçbir ize ulaşılamamıştı. Erkek arkadaşı ve ailesi soruşturmada Kaybolmadan önce son görüştüğü kişi olduğu belirtilen erkek arkadaşı Zeinal A., 2022’de Antalya’da gözaltına alınmış, ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Hakkında yurt dışı yasağı bulunuyor. Zeinal A.’nın üvey babası E.Y. ise Doku’ya ait bilgileri sosyal medyada paylaştığı gerekçesiyle 2,5 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve polislikten ihraç edilmişti. Dosya yeniden masada HSK kararnamesiyle 2024’te göreve başlayan Başsavcı Ebru Cansu, dosyayı raftan indirerek yeniden incelemeye aldı. Talimatıyla oluşturulan özel ekip, Gülistan’ın kaybolmadan önceki gün ve kaybolduğu gün Tunceli’deki tüm kamera kayıtlarını tek tek inceliyor. Çalışmaların sonucu, yıllardır cevapsız kalan sorulara ışık tutabilir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.