SON DAKİKA

#Anayasa Mahkemesi

HABER DEĞER - Anayasa Mahkemesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Anayasa Mahkemesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TBMM Genel Kurulu'nda bütçe maratonu... 14 gün sürecek görüşmeler 8 Aralık'ta başlıyor Haber

TBMM Genel Kurulu'nda bütçe maratonu... 14 gün sürecek görüşmeler 8 Aralık'ta başlıyor

TBMM Genel Kurulu, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin kesintisiz 14 gün sürecek görüşmelerine 8 Aralık'ta başlayacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yarın Cumhurbaşkanlığının 2026 yılı bütçesinin yanı sıra 2026 Yılı Gelir Bütçesi, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri tamamlanacak. "Bütçe maratonu" daha sonra TBMM Genel Kurulunda 8 Aralık'ta başlayacak. Genel Kurul, bütçenin ilk ve son günü saat 12.00'de, resmi tatil günleri dahil diğer günler ise saat 11.00'de toplanacak. Bütçe takvimine göre, görüşmeler kesintisiz 14 gün sürecek. TBMM'nin resmi internet sitesinde yer alan takvime göre bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler, 8 Aralık Pazartesi yapılacak. Kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesapları üzerindeki müzakereler 9 turda ele alınacak. 2026 YILI BÜTÇESİNİN GENEL KURUL'DAKİ GÖRÜŞME TAKVİMİ ŞÖYLE: 9 Aralık Salı: TBMM, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Avrupa Birliği Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu. 10 Aralık Çarşamba: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Helal Akreditasyon Kurumu, Rekabet Kurumu. 11 Aralık Perşembe: Milli Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Standardları Enstitüsü, Türk Patent ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Uzay Ajansı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı. 12 Aralık Cuma: Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Kapadokya Alan Başkanlığı, Uludağ Alan Başkanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu. 13 Aralık Cumartesi: Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumu. 14 Aralık Pazar: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu, 127 üniversite. 15 Aralık Pazartesi: İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu. 16 Aralık Salı: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İklim Değişikliği Başkanlığı, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Su Enstitüsü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 17 Aralık Çarşamba: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı. 18 Aralık Perşembe günü, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin ilk 8 maddesi oylanacak, 19 Aralık Cuma günü ise 7 maddesi görüşülerek oylamaya sunulacak. 20 Aralık Cumartesi günü, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin oylanmamış maddeleri oylanacak. Bütçe maratonu, TBMM Genel Kurulunda, 21 Aralık Pazar günü bütçenin tümü üzerinde yapılacak konuşmalarla ve oylamayla tamamlanacak.

Sezgin Tanrıkulu: Hukukumuza saygı gösterilmiyor Haber

Sezgin Tanrıkulu: Hukukumuza saygı gösterilmiyor

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile çok sayıda belediye başkanını ziyaret etti. Tanrıkulu, görüşme sonrası yaptığı açıklamada Türkiye’de yargı kararlarının uygulanmadığını, infaz süreçlerinin hukuka aykırı biçimde yürütüldüğünü ifade etti. Tanrıkulu Silivri’yi “Türkiye’nin siyasi hafızası” olarak tanımladı Tanrıkulu, cezaevini ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada Silivri’nin uzun süredir siyasi hesaplaşmaların yürütüldüğü bir mekan olduğunu söyledi. Türkiye toplumunun yıllardır hukuksuz uygulamalara tanıklık ettiğini belirterek, cezaevinin bu anlamda “yakın tarihin aynası” haline getirildiğini dile getirdi. “İnfaz süreçleri hukuk dışı bir intikam aracına dönüşmüş durumda” Tanrıkulu, tutuklulukların hiçbir somut delile dayanmadığını, özellikle muhalif siyasetçilerin ve aktivistlerin keyfi uygulamalarla cezalandırıldığını söyledi. “Hiçbir hukuki temeli olmayan infaz biçimleri intikam mekanizması gibi işletiliyor” diyerek durumu ağır bir hak ihlali olarak nitelendirdi. AYM ve AİHM kararlarının uygulanmaması “hukuk tanımazlığın göstergesi” olarak değerlendirildi Türkiye’de yüksek mahkeme kararlarının dahi yok sayıldığına dikkat çeken Tanrıkulu, “Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uygulanmıyor, kendi hukukumuza bile saygı gösterilmiyor” ifadeleriyle yargı sistemine yönelik eleştirilerini sertleştirdi. “Bu dönem mutlaka geçecek, yurttaşlarımız özgürlüğüne kavuşacak” Tanrıkulu, Türkiye’de hukuksuzluk ortamının kalıcı olamayacağını, siyasi tutsakların özgürlüklerine kavuşacağı günlerin geleceğini vurguladı. “Mücadele edeceğiz ve mutlaka bu dönem geçecek” diyerek hem demokrasiye hem hukuk devletine olan inancını dile getirdi.

Şaban Vatan’dan Müge Anlı’ya: O röportaj kaydını neden gizliyorsun? Haber

Şaban Vatan’dan Müge Anlı’ya: O röportaj kaydını neden gizliyorsun?

Anayasa Mahkemesi kararı sonrası dikkat çeken çıkış Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Vatan, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, kızının ölümüyle ilgili yıllardır süren adalet arayışını yeniden gündeme taşıdı. Vatan, Müge Anlı’nın bir paylaşımını alıntılayarak sert eleştiriler yöneltti. Vatan, Anayasa Mahkemesi’nin Resmî Gazete’de yayımlanan kararına atıf yaparak “Rabia Naz’ın yaşam hakkının elinden alındığı, soruşturmanın kasıtlı eksik yürütüldüğü ve aile olarak haklı bulunduğumuz açıklandı” ifadelerini kullandı. “Adalet Bakanı da cana kıyıldığını söyledi” Şaban Vatan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un 2 Eylül 2025’te Rabia Naz sorusuna verdiği yanıtı da hatırlatarak, Bakan Tunç’un “7 yıldır takip ettiğimiz olaydır; katledilen, canına kıyılan çocuklar” ifadesini kullandığını belirtti. Vatan, bu açıklamanın kızının ölümünün “intihar değil, cinayet” olduğunun yetkili makamlar tarafından da artık kabul edildiğini gösterdiğini savundu. Müge Anlı’ya: “Neden susuyorsun?” Şaban Vatan, yıllar önce Müge Anlı’nın programı için verilen ve cinayete ilişkin itiraf niteliği taşıdığını iddia ettiği bir röportaj kaydının bulunduğunu belirterek şu soruları yöneltti: “O röportaj kaydı senin elinde. Neden gizliyorsun? Neden suskunsun? Önce bunu açıkla.” Vatan, olayın tüm yönleriyle ortaya çıkması için kamuoyuna da çağrıda bulundu. “Tüm kamuoyunun vicdanına bırakıyorum” Paylaşımında duygusal ifadeler kullanan Vatan, kızının 11 yaşında yaşamını kaybettiğini hatırlatarak, adalet arayışını sürdüreceğini vurguladı. Vatan, “Tüm kamuoyunun vicdanına…” diyerek çağrısını yineledi.

Mümtaz’er Türköne yazdı: Süreç ilerlemiyor çünkü iktidar ayak sürüyor! Haber

Mümtaz’er Türköne yazdı: Süreç ilerlemiyor çünkü iktidar ayak sürüyor!

Siyaset bilimci ve yazar Mümtaz’er Türköne, çözüm sürecinin yeniden tartışma konusu olduğu bir dönemde iktidarın sürece yaklaşımını değerlendiren bir yazı kaleme aldı. Türköne, sorunun yalnızca çözüm yöntemleriyle değil, “çözmesi beklenen iktidarın kendisinin bir sorun haline gelmesiyle” derinleştiğini söyledi. “MHP, Saray’a ‘ayak sürüyorsunuz’ mesajı veriyor” Türköne, MHP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sessiz fakat anlamlı çıkışlarına dikkat çekerek, Devlet Bahçeli’nin çözüm süreci hakkındaki tutumunun bir “pasif itiraz” olduğunu yazdı. MHP’li Feti Yıldız’ın “Temel hak ve özgürlük alanını genişleten adımlar atılmalı” sözlerini hatırlatarak, bunun aslında Saray’a yönelik bir uyarı olduğunu ifade etti: “MHP’nin kanaati net: Saray çözüm sürecine adım atmıyor, oyalıyor.” “Devlet kurumları çözümden yana, tek fren Saray” Türköne, çözüm sürecine karşı kurumsal bir direnç olmadığını, aksine Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın yaptığı “insan onuru ve kimlik” vurgulu konuşmanın bile sürecin zeminini güçlendirdiğini söyledi. İYİ Parti, Zafer Partisi ve CHP içindeki ulusalcıların bile “sert bir karşı çıkış” göstermediğini belirterek, süreci tıkayan yegâne merkezin yürütme erki olduğunu ifade etti. “Demokrasi ve hukuk olmadan çözüm süreci yürümez” Türköne’ye göre iktidarın temel açmazı, çözüm sürecinin demokrasi ve hukuk gerektirmesi: “Otokrasiden vazgeçmeden çözüm olmaz. Bu iktidarın çözümü hukuksuz yürütme girişimi su dövmekten ibaret olur.” Türköne ayrıca, iktidarın önceliğinin “sorunu çözmek değil, iktidarı sürdürmek” olduğunu vurgulayarak, bunun süreci imkânsızlaştırdığını söyledi. “Bu iktidarla süreç ilerlemez, çözümün ön şartı iktidar değişimi” Yazısının sonunda Türköne, çözüm sürecinin Türkiye için artık geri döndürülemez bir gerçek olduğunu ancak mevcut iktidarın bu süreci yönetebilecek kapasiteden uzak olduğunu belirtti: “Bu iktidar mimarisinin taşıyıcı kolonlarıyla çözüm süreci yürütülemez. Açmazı çözmenin tek yolu iktidarın değişmesidir.”

Anayasa Mahkemesi’nden tahliye talebine ret! Haber

Anayasa Mahkemesi’nden tahliye talebine ret!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın sağlık gerekçesiyle yaptığı tahliye başvurusu, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından reddedildi. Kararda, Adli Tıp Kurumu’nun, cezaevi koşullarının Çalık’ın sağlık durumu için risk oluşturmadığına dair raporu gerekçe gösterildi. Çalık, geçmişte iki kez akut myeloid lösemi (AML M4) tedavisi görmüş, ayrıca 2008 yılında tükürük bezi tümörü nedeniyle ameliyat geçirmişti. AYM kararında, hastalığın nüksetme ihtimaline dair somut bir tespitin bulunmadığı ve cezaevi koşullarının "şimdilik" sağlık açısından engel oluşturmadığı belirtildi. Adli Tıp Kurumu’nun 13 Ağustos tarihli raporunda, Çalık’ın kilo kaybının “patolojik bir neden taşımadığı”, lösemiye dair aktif bir bulgu saptanmadığı ve “cezaevinde kalmasında tıbbi sakınca olmadığı” ifadelerine yer verildi. Kararda ayrıca, Çalık’ın üç kişilik bir odada tek başına kaldığı, havalandırmadan gün boyu faydalandığı, sağlık hizmetlerine erişiminin kısıtlanmadığı ve son dönemde hiçbir sağlık şikayetiyle cezaevinden çıkış talebinde bulunmadığı da vurgulandı. Anayasa Mahkemesi, mevcut koşulların “Çalık’ın yaşamına veya fiziksel/psikolojik bütünlüğüne ciddi bir tehdit oluşturmadığı” kanaatine vardı. Ancak mahkeme, geçmişte yaşanan ciddi sağlık sorunları nedeniyle, cezaevi koşullarının ve sağlık durumunun düzenli olarak takip edilmesi gerektiği uyarısını da karara ekledi. Karara CHP yönetimi ve Çalık’ın ailesi sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, cezaevi sürecine ilişkin “Bu düşman hukukudur” ifadesini kullanırken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu zulme son verin” diyerek Çalık’ın serbest bırakılması çağrısını yineledi.

AYM'den Gazeteci Murat Aksoy hakkında hak ihlali kararı Haber

AYM'den Gazeteci Murat Aksoy hakkında hak ihlali kararı

Anayasa Mahkemesi, gazeteci Murat Aksoy’un köşe yazıları, televizyon konuşmaları ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle aldığı 1 yıl 13 ay hapis cezasının ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, Aksoy’un yeniden yargılanmasına ve kendisine 55 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Gazeteci Alican Uludağ'ın aktardığı bilgilere göre, Murat Aksoy, “FETÖ/PDY’ye üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlamasıyla yargılanmış ve hapis cezasına çarptırılmıştı. Aksoy, söz konusu dava nedeniyle yaklaşık 15,5 ay tutuklu kalmıştı. “Mahkeme bağlamdan kopuk değerlendirme yaptı” AYM kararında, yerel mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararının yeterli gerekçelere dayanmadığına dikkat çekildi. Kararda, Aksoy’un gazetecilik kariyerine ilişkin bağlamın kurulmadığı ve yazılarının “örgüte yardım kastı” ile yazıldığını ortaya koyan somut bir değerlendirme bulunmadığı vurgulandı. “Başvurucunun yazıları ve sosyal medya paylaşımları, FETÖ/PDY ile aynı söylem içinde olsa bile, bu durum tek başına terör örgütüne yardım kastını kanıtlamaya yetmez.” ifadelerine yer verildi. “Gazetecilik faaliyeti suç değildir” Mahkeme, Aksoy’un o dönem yaptığı eleştirilerin büyük ölçüde hükûmetin FETÖ ile mücadelesine yönelik ilk operasyonları hedef aldığını, bu eleştirilerin de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Gazetecinin o dönem çalıştığı medya kuruluşundan telif alması ya da bu kurumlarda görev alanlarla kurduğu iletişim, olağan dışı olarak değerlendirilemez.” Aksoy yeniden yargılanacak Anayasa Mahkemesi, tüm bu gerekçeler ışığında Murat Aksoy hakkında verilen mahkûmiyet kararının ifade ve basın özgürlüğüne aykırı olduğunu tespit etti ve yeniden yargılama kararı verdi. Ayrıca, uğradığı hak ihlali nedeniyle 55 bin TL tazminat ödenmesine de hükmedildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.