SON DAKİKA

#Avcılar

HABER DEĞER - Avcılar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avcılar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İstanbul’da 3 kişilik vahşi cinayet zincirinde kan donduran ayrıntılar: Yakında çok ünlü olacağım Haber

İstanbul’da 3 kişilik vahşi cinayet zincirinde kan donduran ayrıntılar: Yakında çok ünlü olacağım

İstanbul Büyükçekmece’de 10 Kasım akşamı meydana gelen ve üç kişinin yaşamını yitirdiği kanlı cinayetlerin ayrıntıları netleşmeye başladı. Polis ekipleri, aynı gün hem bir otomobilin içinde hem de yakındaki bir otel odasında bulunan üç cesedin aynı fail tarafından öldürüldüğünü belirledi. Olay sonrası günlerce firarda olan Hakan K., Avcılar Firüzköy’de saklandığı boş bir binada Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin yakalanmadan önceki davranışları ve ifadeleri ise “bilinç bulanıklığı ve paranoya” tabloyu ortaya koydu. Olay zinciri: İlk kurban sevgilisi Melisa Soruşturmaya göre 27 yaşındaki Melisa Kölekçi ile birlikte üç gün önce bir otele yerleşen Hakan K., olay günü genç kadını başından vurarak öldürdü. Şüpheli, polise verdiği ilk sözlü anlatımda, “Uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle birlikte intihar etmeye karar verdik, önce onu vurdum, sonra vazgeçtim” dedi. Ancak bu sözlerini resmi ifadeye geçirmeyi reddetti. İki kişiyi daha yanına çağırıp öldürdü Melisa’yı öldürdükten sonra otelden ayrılan Hakan K., kendisine uyuşturucu temin ettiğini iddia ettiği Emrah Yılmaz (33) ve Emre Güçlü (31) isimli iki kişiyi telefonla çağırdı. Bir araca binmelerinin ardından iki kişiyi de yakın mesafeden öldürdü. Emrah Yılmaz olay yerinde hayatını kaybetti, ağır yaralanan Emre Güçlü ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Cinayetten sonra adım adım kaçış Polis kayıtlarına göre Hakan K., cinayetlerden sonra olay yerinden yaya olarak uzaklaştı. Evine giderek üzerindeki kanlı kıyafetleri çıkarıp değiştirdi. Ardından babasına ait otomobille Avcılar’a geçti. Bir akaryakıt istasyonundan çakmak gazı satın alıp aracını boş bir alanda terk etti. Peşindeki ekipleri yanıltmak için telefonunu araçta açık bıraktı. Cinayet Büro Amirliği, şüphelinin izini bulmak için 432 kameradan toplam 1.240 saatlik görüntü incelemesi yaptı. Bu analizler sonucu Hakan K.’nın saklandığı boş bina tespit edildi. Yakalandığında üzerinde sökülmüş tabanca çıktı Saklandığı yerde yakalanan Hakan K.’nın üzerinde cinayetlerde kullandığı değerlendirilen 9 mm ruhsatsız tabanca bulundu. Ancak tabancanın namlusunun söküldüğü ve parçalarının ayrıldığı görüldü. Şüpheli, “Uyuşturucunun etkisiyle başka kimseye zarar vermek istemedim, o yüzden silahı söktüm” dedi. Yeni ayrıntı: “Yakında çok ünlü olacağım, görürsünüz” Soruşturmada ortaya çıkan dikkat çekici bir ayrıntıya göre, firari olduğu günlerde Hakan K., alışveriş yaptığı bir market çalışanına: “Şimdi beni tanımıyorsun ama yakında çok ünlü olacağım. Görürsünüz” dedi. Market kamerası görüntülerinde bu anların ardından çalışanla tokalaştığı da ortaya çıktı. Aynı günlerde bindiği bir taksi şoförüne de benzer ifadeler kullandığı bildirildi. Bu sözler, polise göre şüphelinin “paranoyak, halüsinatif ve kontrolsüz davranışlar” gösterdiğinin işareti. Oteldeki ve cinayet öncesi son görüntüler ortaya çıktı Güvenlik kamerası görüntülerinde: Melisa Kölekçi’nin otele giriş anı, Cinayet sonrası Hakan K.'nın otelden çıkıp iki kurbanın bulunduğu araca yaklaşması, Firari haldeyken markette alışveriş yapıp rahatça dolaşması net bir şekilde görüldü. 7 ayrı suç kaydı var Hakan K.’nın daha önce de çeşitli suçlardan 7 kaydının bulunduğu belirlendi. Cinayet Büro’daki işlemlerinde resmi ifade vermeyi reddederek susma hakkını kullanan şüpheli, adliyeye sevk edilirken basın mensuplarının “Neden öldürdünüz?” sorularını yanıtsız bıraktı. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü sürüyor.

Aziz İhsan Aktaş suç örgütü iddianamesinde çarpıcı detaylar ortaya çıktı! Haber

Aziz İhsan Aktaş suç örgütü iddianamesinde çarpıcı detaylar ortaya çıktı!

Belediye başkanlarına rüşvet vererek ihale süreçlerini manipüle ettiği iddia edilen, liderliğini Aziz İhsan Aktaş’ın yaptığı suç örgütüne ilişkin hazırlanan 579 sayfalık iddianamede dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı. İddianameye göre örgüt, en fazla ihaleyi Beşiktaş Belediyesi’nden aldı ve kamu kurumlarında “yolsuzluk ağı” kurarak milyonlarca liralık usulsüz kazanç elde etti. İhale trafiği belediyeler üzerinden yürütüldü 200 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, 7 belediye başkanının da aralarında bulunduğu kamu görevlilerine rüşvet verildiği, karşılığında ihale süreçlerinin örgüt lehine şekillendirildiği belirtildi. Savcılığa göre örgütün faaliyetleri, 2019 yerel seçimlerinden sonra hız kazandı. “Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından, örgüt lideri Aktaş bu değişimi fırsat bilerek rotasını İstanbul’a çevirdi.” İddianamede, Aktaş’ın yönettiği ağın 2020 yılından itibaren İETT, İSFALT, İGDAŞ, Beşiktaş, Avcılar ve Esenyurt belediyeleri ile bağlantılı ihalelerde etkili olduğu ve bu dönemi “örgütün altın çağı” olarak değerlendirdiği yer aldı. Beşiktaş Belediyesi ön planda Örgütün en çok ihale aldığı kurumun Beşiktaş Belediyesi olduğu vurgulandı. İddianamede, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve bazı başkan yardımcılarının Aktaş ile “rüşvet ilişkisine girdiği” ve belediyenin ihale sisteminde örgütün fiili hakimiyet kurduğu ileri sürüldü. “Suç örgütü, belediye başkanlarına ve yöneticilere maddi imkanlar sağladı; seçim kampanyalarında kullanılmak üzere araç tahsis etti.” Sahte kaşe ve imza düzeni Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda, örgüte ait firmaların adreslerinde başka şirketlere ait kaşeler ele geçirildi. Bu kaşelerin kullanılarak birçok ihaleye yaklaşık maliyet teklifleri verildiği, imzaların sahte olduğu ve firma yetkililerinin bu işlemlerden habersiz olduğu tespit edildi. “Suç örgütü lideri Aktaş, ortak ve yakın çevresine ait firmalardan temsili teklifler alarak ihaleleri kontrol etti. Pazarlık usulü ihalelerde bu firmalar ‘yan teklifçi’ olarak kullanıldı.” “En tepedeki benim” ifadesi iddianamede yer aldı Tanık A.O.’nun beyanlarına göre, Aziz İhsan Aktaş’ın bir görüşmede “En tepedeki benim” dediği kayda geçti. İddianameye göre Aktaş, örgüt üyelerini “emir-komuta zinciri” içinde yönetti, ihaleleri kimin alacağını bizzat belirledi ve elde edilen gelirleri örgüt üyeleri arasında paylaştırdı. Kardeşler ve akrabalar üzerinden şirket ağı Aktaş’ın ticari hayatına Diyarbakır’da başladığı, Harran Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu olduğu ve kurduğu firmaları kendi adına değil, kardeşleri ve akrabaları üzerine kurduğu tespit edildi. Bu yöntemle hem hukuki sorumluluktan kaçındığı hem de firmalar arasındaki bağlantının gizlendiği belirtildi. Rüşvet, seçim desteği ve kamu zararları Savcılığa göre suç örgütü, bazı belediye başkanlarının seçim kampanyalarına araç ve nakit desteği sağlayarak ihalelerde öncelik kazandı. Usulsüz işlemler sonucu kamu kurumlarının milyonlarca lira zarara uğratıldığı ifade edildi. Sonraki süreç İddianamenin kabul edilmesinin ardından dava süreci başlayacak. 200 şüphelinin yargılanacağı dosyada, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak”, “rüşvet vermek ve almak”, “ihaleye fesat karıştırmak” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlardan ağır hapis cezaları talep ediliyor. Bu kapsamlı soruşturma, son yılların belediye bağlantılı en geniş kapsamlı rüşvet ve ihale yolsuzluğu dosyalarından biri olarak değerlendiriliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.