SON DAKİKA

#Belirtiler

HABER DEĞER - Belirtiler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Belirtiler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

H3N2 kabusu: Covid’den Sonra yeni salgın kapıda mı? Haber

H3N2 kabusu: Covid’den Sonra yeni salgın kapıda mı?

Kuzey yarımkürede hızla yayılan yeni grip dalgası Kuzey yarımkürede etkisini artıran H3N2 virüsü, kısa sürede birçok ülkede salgına dönüştü. Japonya’da okullar kapatıldı, Avustralya’da vakalar rekor kırdı, İngiltere ise erken başlayan grip dalgasıyla karşı karşıya. Sağlık otoriteleri, “en kırılgan gruplar olan çocuklar ve yaşlıların yüksek risk altında” olduğunu belirtiyor. Mutasyonlar aşı etkisini zayıflattı Avrupa sağlık kurumlarına göre virüs, 7 ayrı mutasyon geçirdi ve mevcut grip aşılarının etkisi belirgin şekilde azaldı. Uzmanlar, yayılım hızının bu nedenle arttığını ve virüsün Türkiye’ye ulaşmasının kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor. Belirtiler ağır, hastalık süresi uzun H3N2 vakaları klasik grip belirtileriyle başlıyor: ateş, öksürük, burun akıntısı, halsizlik, kas ağrısı ve titreme. Ancak mutasyona uğramış tür, özellikle bağışıklığı zayıf kişilerde daha ağır seyrediyor. Doktorlar, bağışıklık sisteminin virüsü diğer grip türlerine kıyasla daha yavaş yok ettiğini, bu nedenle iyileşme süresinin de uzadığını aktarıyor. Kış daha sert geçebilir: La Niña etkisi belirgin Bu yıl grip sezonunun erken başlaması, yaz boyunca görülen mutasyonlar ve La Niña’nın iklim üzerindeki etkileri salgının şiddetini artıran faktörler arasında gösteriliyor. Uzmanlara göre küresel ısınmanın yarattığı ılıman ama kırılgan hava koşulları, virüsün yayılımını kolaylaştırıyor. Hastaneler baskı altında kalabilir Uzmanlardan Dr. Giuseppe Aragona, özellikle yaşlı yurttaşlar ve kronik hastalığı olanların salgında en yüksek risk grubunda olduğunu hatırlatarak şu uyarıda bulundu: “Artan grip vakaları sağlık sistemleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturabilir. Ancak panik değil, erken tedbir belirleyici olacaktır.” Ne yapılmalı? Aşı, erken teşhis ve güçlü bağışıklık Uzmanlar, aşılama, erken tanı, dengeli beslenme, yeterli uyku ve bağışıklığı güçlendiren yaşam alışkanlıklarının bu dönemde kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Sağlık otoriteleri, yurttaşların belirtiler ortaya çıktığında geç kalmadan sağlık kuruluşlarına başvurmasını öneriyor.

Akciğer kanserinde erken tanı ve tedavi deneyimi araştırmasında ara bulgular Haber

Akciğer kanserinde erken tanı ve tedavi deneyimi araştırmasında ara bulgular

Roche İlaç Türkiye, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Kanser Derneği iş birliğiyle hazırlanan “Akciğer Kanserinde Deneyim ve İçgörü Haritası” araştırmasının ilk sonuçları paylaşıldı. Erken belirtilerin çoğu zaman göz ardı edildiği, hastaların psikososyal desteğe büyük ihtiyaç duyduğu ve yenilikçi tedavilerin yaşam kalitesini artırdığı ortaya çıktı. Kasım Ayı Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında, Türkiye’de akciğer kanseriyle mücadelede önemli bir adım atıldı. Roche İlaç Türkiye öncülüğünde, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Kanser Derneği’nin katkılarıyla Ipsos Türkiye tarafından yürütülen “Akciğer Kanserinde Deneyim ve İçgörü Haritası” araştırmasının ara bulguları açıklandı. Türkiye’de her yıl 41 binden fazla yeni akciğer kanseri vakası görülürken, bu kanser türü erkeklerde en sık, kadınlarda ise görülme sıklığı hızla artan kanserler arasında yer alıyor. Araştırma, tanıdan tedaviye uzanan süreçte hem hekim hem hasta deneyimlerini bütüncül biçimde ele alıyor. Erken tanı gecikiyor, belirtiler “basit rahatsızlık” sanılıyor Hasta görüşmelerinde öne çıkan en çarpıcı bulgu: Öksürük, nefes darlığı, halsizlik gibi erken belirtiler çoğu zaman önemsenmiyor. Hastalar ancak uzun süren veya şiddetli belirtilerde doktora başvuruyor. Bu durum, toplumda erken tanı farkındalığının hâlâ yeterli düzeyde olmadığını gösteriyor. Hekimler: “Tanı ve genetik testlere hızlı erişim hayati” Tıbbi onkologlar, biyopsi ve genetik testlerin zamanında yapılmasının doğru tedaviye yönlendirmede belirleyici olduğunu vurguluyor. Ülkemizde yakın dönemde geri ödeme kapsamına giren yenilikçi tedaviler (özellikle immünoterapiler) hem hekimler hem hastalar tarafından olumlu karşılanıyor ve yaşam kalitesinde belirgin iyileşme sağlıyor. Tedavi alan hastalar, yenilikçi tedavilerle günlük yaşamlarına daha kolay devam edebildiklerini, hatta bazı günler “hasta olduklarını unuttuklarını” ifade ediyor. Ancak psikolojik destek, hasta dayanışma grupları ve tedavi için şehir dışı seyahatlerde konaklama gibi lojistik desteklerin eksikliği büyük bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.