Can Holding Haberleri - Son Dakika Can Holding Haber Güncel Gelişmeler

Bu kez Koç Holding’e bağlı Divan Otelleri’nde operasyon!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu’nun koordinesinde yürütülen soruşturmada Koç Holding çatısı altındaki Divan Grubu da mercek altına alındı. Sabah saatlerinde düzenlenen operasyonda, Divan Otelleri’nin Genel Müdürü Murat Tomruk gözaltına alındı. İBB soruşturmasıyla bağlantılı DHA’nın aktardığı bilgilere göre, Murat Tomruk’un gözaltına alınması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen “yolsuzluk” soruşturması kapsamında gerçekleşti. Tomruk’un, soruşturmada “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağrıldığı öğrenildi. Murat Tomruk kimdir? Galatasaray Lisesi mezunu olan Murat Tomruk, University of Massachusetts’de Bilgisayar Mühendisliği eğitimi aldı. Ardından University of Pennsylvania’da aynı dalda yüksek lisansını tamamladı. 1988’de Koç Sistem’de satış temsilcisi olarak başladığı kariyerinde, yıllar içinde üst düzey yöneticiliğe kadar yükseldi. 1994–1995 yıllarında Koç Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı (MBA) yapan Tomruk, 2005–2015 arasında Koç Holding Stratejik Planlama Koordinatörlüğü görevini yürüttü. 2015–2019 yılları arasında Setur Turizm’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, 2020 yılından itibaren ise Divan Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapıyordu. Ayrıca Tomruk, profesyonel kariyerinin yanında fotoğrafçılıkla da ilgileniyor; ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceleri bulunuyor. Can Holding operasyonu sonrası yeni dalga Bu gelişme, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Can Holding operasyonunun hemen ardından geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “suç örgütü kurma, yönetme, örgüte üye olma, kara para aklama ve nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla Can Holding’e yönelik soruşturma başlatmıştı. İkinci dalga operasyonda dört ilde eş zamanlı baskın yapılmış, 26 kişi gözaltına alınmıştı. Ekonomi çevreleri şokta Ciner ve Can Holding soruşturmalarının ardından, Koç Holding’e bağlı Divan Grubu’na uzanan operasyon dalgası, ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Soruşturmanın kapsamının genişleyip genişlemeyeceği ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

Can Holding soruşturmasında ikinci dalga operasyon: 26 kişi gözaltında

88 milyar TL’lik hareketlilik: Şirket malvarlıklarına el konuldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Can Holding soruşturması kapsamında, 4 ilde düzenlenen operasyonlarda 26 şüpheli gözaltına alındı. Soruşturma, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Akaryakıt Özel Ekipler Şubesi’nin hazırladığı raporla başladı. Raporda, Can Holding’e bağlı enerji, teknoloji ve dayanıklı tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren çok sayıda şirketin sahte fatura düzenleyerek vergi kaçakçılığı yoluyla haksız kazanç sağladığı tespit edildi. 88 milyar TL’lik finansal hareket MASAK tarafından hazırlanan rapora göre, Can Holding ve ilişkili 121 şirketin 2020–2021 yılları arasında banka hesaplarında kaynağı belirsiz 88 milyar TL’lik işlem gerçekleştirildi. Bu tespit üzerine 121 şirkete ait malvarlıklarına el konuldu. 4 ilde eş zamanlı operasyon İstanbul merkezli olarak Mersin, Iğdır ve İzmir’de eş zamanlı düzenlenen ikinci dalga operasyonda, Binsat Holding Yönetim Kurulu Başkanları Arafat Bingöl ve Cengiz Bingöl, Bilgi Üniversitesi eski rektörü Remzi Sanver, Mehmet Kenan Tekdağ, Şakir Can ve Murat Can’ın eşleri Betül Can ve Zühal Can’ın da aralarında bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı. Polis ekipleri, şirket merkezleri ve ikametlerde yaptıkları aramalarda çok sayıda dijital materyal, belge ve değerli evraka el koydu. 6 şüpheli aranıyor Yurt dışında olduğu değerlendirilen 3 kişi dahil 6 şüpheliyi yakalama çalışmaları sürüyor.

İstanbul’da dev holding soruşturmasında sarsıcı gelişme

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding’e yönelik başlatılan soruşturma kapsamında Ciner Grup’a bağlı şirketlerde görev yapan yöneticilere yönelik dikkat çekici bir adım attı. 12 yönetici hakkında gözaltı kararı çıktı Savcılık talimatıyla harekete geçen ekipler, “örgüt kurma”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlamalarıyla 12 şirket yöneticisini düzenlenen operasyonlarda gözaltına aldı. Suçlamaların odağında örgüt iddiası var Yürütülen soruşturmada Can Holding yetkililerinin “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak” suçlamalarıyla değerlendirildiği kaydedildi. Ayrıca elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması ve dolandırıcılık iddiaları da dosyada yer alıyor. Soruşturma çok yönlü şekilde devam ediyor Yetkililer, operasyonların ardından gözaltına alınan şüphelilerle ilgili ifadelerin alınma sürecinin başladığını belirtti. Soruşturmanın derinleştirilerek yeni isimlere ulaşılıp ulaşılmayacağı ise merak konusu oldu.

Can Holding soruşturmasında yeni gelişme: 9 şirkete daha el konuldu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding hakkında yürütülen soruşturma kapsamında yeni bir karar aldı. Daha önce birçok şirkete el konulan holding bünyesinde faaliyet gösteren 9 şirkete daha el konuldu. Kararın, “suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “örgütlü faaliyet” şüpheleri üzerine alındığı açıklandı. “Kuvvetli şüphe” vurgusu yapıldı Başsavcılıktan yapılan açıklamada, holding bünyesinde hâlen aktif olan bazı şirketlerde yüksek tutarda mal varlığı bulunduğu, ancak bunların önceki tedbir kapsamına alınmadığının tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, bu şirketlerin suç örgütü faaliyetlerine hizmet ettiğine dair “kuvvetli şüphe” bulunduğu vurgulandı. El konulan şirketler İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla el konulan şirketler şunlar oldu: Türktab Marketing Sigara ve Tütüncülük AŞ ZA Lojistik ve Araç Kiralama Hizmetleri Ticaret AŞ Canpet Benzin İstasyon İşletmeciliği AŞ Tares Teknolojik Ürünler İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Furkon Teknik Hırdavat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. Temiz Petrol ve Gayrimenkul Ticaret AŞ MCN Petrol AŞ Yön Özel Eğitim Basım Yayın San. Tic. AŞ Mer Yatırım ve Özel Eğitim Hiz. AŞ Soruşturma genişletiliyor Başsavcılık, dosyanın TMSF, MASAK, İstanbul Emniyeti ve İstanbul Jandarma Komutanlığı iş birliğiyle yürütüldüğünü, soruşturmanın genişletilerek devam edeceğini duyurdu. Ne olmuştu? Daha önce düzenlenen operasyonlarda 121 şirketin mal varlığına el konulmuş, holding yöneticilerinden bazıları tutuklanmıştı. MASAK raporlarına göre, şirketler arasında kaynağı belirsiz para transferleri yapılmış, sahte belgelerle vergi yükümlülükleri azaltılmaya çalışılmış ve “Varlık Barışı Kanunu” suistimal edilerek yasa dışı gelirlerin sisteme sokulduğu iddia edilmişti. Can Holding soruşturması, medya, enerji, eğitim ve finans sektörlerinde geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.

Can Holding soruşturmasında yeni gelişme: Kenan Tekdağ adli kontrolle serbest

11 Eylül’de düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan Tekdağ, “suç örgütü kurmak, vergi kaçakçılığı, dolandırıcılık ve kara para aklama” suçlamalarıyla ifade vermişti. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada Tekdağ’la birlikte toplam 10 yönetici hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. El konulan şirketler Soruşturma kapsamında Can Holding’e bağlı 121 şirkete ve mal varlıklarına el konuldu. Bu şirketler arasında medya kuruluşları Habertürk, Show TV, eğitim kurumları Bilgi Üniversitesi ve Doğa Kolejleri de bulunuyor. Ayrıca Tekfen Holding’in Can Grubu’na ait yüzde 17,56 oranındaki payı için de adli tedbir uygulanmıştı. Soruşturma süreci sürüyor Tekdağ’ın serbest bırakılması, soruşturmanın seyrini değiştirmese de adli kontrol şartları altında yargılama sürecini sürdüreceği anlamına geliyor. Savcılığın, el konulan şirketler ve mali işlemlerle ilgili incelemeleri ise devam ediyor. Bu gelişmeyle birlikte gözler, hem medya hem de eğitim sektöründe geniş yansıma bulan Can Holding davasında ilerleyen süreçte alınacak kararlara çevrildi.

Can Holding – Rezan Epözdemir ilişkisi: Silinen tweet gündem yarattı

“Konuşursam çok kişi yanar” iddiası Epözdemir’in Tekdağ’a yönelik attığı ve “Beni içeriden çıkarın, konuşursam çok kişi yanar” ifadesi içerdiği iddia edilen tweeti, operasyon sonrası silmesi dikkat çekti. Ayrıca, Epözdemir’in yargıdaki bağlantıları aracılığıyla suç örgütü üyelerinin para karşılığı serbest bırakılmasına aracılık ettiği ileri sürüldü. Can Holding’e büyük operasyon Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Can Holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Habertürk ve Show TV dahil olmak üzere 121 şirkete el konuldu. Bu gelişmelerin, Rezan Epözdemir’in tutuklanmasıyla bağlantılı olduğu iddia edildi. Habertürk’teki görünürlük ve Tekdağ ilişkisi Münevver Karabulut davasıyla tanınan Epözdemir’in en çok Habertürk ekranlarında yer aldığı vurgulandı. Epözdemir’in, Ciner Holding’den Can Holding’e geçen süreçte Yönetim Kurulu Başkanı olarak kalan Kenan Tekdağ ile yakın ilişkisi uzun süredir konuşuluyordu. Tekdağ’ın, Can Holding sahipleriyle amca çocuğu olduğu da ortaya çıktı. Tutuklama sonrası paylaşımlar Epözdemir’in gözaltında bulunduğu dönemde, sosyal medya hesabından “Aslında anlatmak istediğim çok şey var fakat avukatlarım ve aile büyüklerim açıklama yapmamamı rica etti” ifadelerini kullanması, kamuoyunda Can Holding’e mesaj olarak değerlendirildi. Ancak bu paylaşımın operasyon sonrası hızla silinmesi dikkat çekti. Sigara ve makaron iddiaları Soruşturmanın temelinde kara para aklama suçlaması yer alıyor. MASAK raporlarına dayandırıldığı belirtilen iddialar arasında özellikle sigara ve makaron kaçakçılığı öne çıkıyor. Can Holding’e yönelik benzer iddiaların 2002’den bu yana gündeme geldiği, geçmişte de akaryakıt ve sigara kaçakçılığı operasyonlarında adının geçtiği ifade ediliyor. Epözdemir’in rolü Epözdemir’in, yargıdaki bağlantıları sayesinde bir makaron ve sigara kaçakçılığı çetesinin serbest bırakılmasına aracılık ettiği iddiası tutuklanmasına yol açtı. Ortaya çıkan tablo, silinen tweet ile birleşince kamuoyunda “Epözdemir aslında hangi ilişkilerin parçasıydı?” sorusunu gündeme taşıdı.

Önceden haber mi aldı?

Sözcü’nün aktardığına göre, İstanbul’da Can Holding’e yönelik “suç örgütü kurmak, kaçakçılık, dolandırıcılık ve kara para aklama” suçlamalarıyla yürütülen soruşturmada 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi, holding bünyesindeki 121 şirkete ise TMSF tarafından el konuldu. Medya şirketlerine kayyum El konulan şirketler arasında Habertürk, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor gibi kanallar da bulunuyor. Bu gelişmelerin hemen öncesinde yaşanan bir ayrılık ise kamuoyunda tartışma yarattı. Dikkat çeken ayrılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen eski milli futbolcu ve spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, 5 Eylül’de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla HT Spor’daki görevinden ayrıldığını duyurmuştu. Dilmen, paylaşımında şu ifadelere yer vermişti: "HT Spor’daki yolculuğum bugün itibarıyla sona eriyor. Bu süreçte birlikte çalıştığım tüm yayın arkadaşlarıma, emeği geçen herkese ve en önemlisi bizi izleyen, takip eden değerli seyircilerimize içtenlikle teşekkür ederim." “Operasyonu önceden mi öğrendi?” sorusu Dilmen’in ayrılığından sadece 6 gün sonra HT Spor’a kayyum atanması, kulislerde “Rıdvan Dilmen operasyonu önceden mi haber aldı?” sorularını beraberinde getirdi. AKP’ye desteğiyle biliniyor Rıdvan Dilmen, uzun yıllardır iktidara desteğiyle gündemdeydi. 2017 Başkanlık Referandumu öncesinde “Güçlü bir Türkiye için ben de evet diyorum” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kampanyasına açık destek vermişti.

#Can Holding