SON DAKİKA

#Cinayet

HABER DEĞER - Cinayet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cinayet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şaban Vatan’dan Müge Anlı’ya: O röportaj kaydını neden gizliyorsun? Haber

Şaban Vatan’dan Müge Anlı’ya: O röportaj kaydını neden gizliyorsun?

Anayasa Mahkemesi kararı sonrası dikkat çeken çıkış Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Vatan, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, kızının ölümüyle ilgili yıllardır süren adalet arayışını yeniden gündeme taşıdı. Vatan, Müge Anlı’nın bir paylaşımını alıntılayarak sert eleştiriler yöneltti. Vatan, Anayasa Mahkemesi’nin Resmî Gazete’de yayımlanan kararına atıf yaparak “Rabia Naz’ın yaşam hakkının elinden alındığı, soruşturmanın kasıtlı eksik yürütüldüğü ve aile olarak haklı bulunduğumuz açıklandı” ifadelerini kullandı. “Adalet Bakanı da cana kıyıldığını söyledi” Şaban Vatan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un 2 Eylül 2025’te Rabia Naz sorusuna verdiği yanıtı da hatırlatarak, Bakan Tunç’un “7 yıldır takip ettiğimiz olaydır; katledilen, canına kıyılan çocuklar” ifadesini kullandığını belirtti. Vatan, bu açıklamanın kızının ölümünün “intihar değil, cinayet” olduğunun yetkili makamlar tarafından da artık kabul edildiğini gösterdiğini savundu. Müge Anlı’ya: “Neden susuyorsun?” Şaban Vatan, yıllar önce Müge Anlı’nın programı için verilen ve cinayete ilişkin itiraf niteliği taşıdığını iddia ettiği bir röportaj kaydının bulunduğunu belirterek şu soruları yöneltti: “O röportaj kaydı senin elinde. Neden gizliyorsun? Neden suskunsun? Önce bunu açıkla.” Vatan, olayın tüm yönleriyle ortaya çıkması için kamuoyuna da çağrıda bulundu. “Tüm kamuoyunun vicdanına bırakıyorum” Paylaşımında duygusal ifadeler kullanan Vatan, kızının 11 yaşında yaşamını kaybettiğini hatırlatarak, adalet arayışını sürdüreceğini vurguladı. Vatan, “Tüm kamuoyunun vicdanına…” diyerek çağrısını yineledi.

Güllü davasında çarpıcı iddia: Tuğyan Hanım ölüm orucuna girmiş! Haber

Güllü davasında çarpıcı iddia: Tuğyan Hanım ölüm orucuna girmiş!

Güllü’nün ölümüyle ilgili yeni iddia: “Cezaevine girmemek için kilo vermeye çalışıyor” Arabesk müziğin unutulmaz isimlerinden Güllü’nün (Gül Tut) Yalova’daki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitirmesinin ardından başlatılan soruşturmada dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Sanatçının eski patronu Ferdi Aydın, Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında “ölüm orucuna girdi” iddiasında bulundu. Aydın, “Tuğyan Hanım cezaevine girmemek için 30 kiloya düşmeye çalışıyor. Şu anda 39 kilo. 30 kilo olursa cezaevine girmeyeceğini biliyormuş” dedi. Bu sözler sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Soruşturma genişliyor: Kamera, ses ve DNA analizleri sürüyor Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın intihar, kaza veya dış müdahale olup olmadığını belirlemek için geniş kapsamlı teknik inceleme yürütüyor. Olay gecesine ait görüntüler, Bursa Adli Tıp Kurumu ve Emniyet Kriminal Daire Başkanlığı tarafından analiz edilirken, ses kayıtları TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği Araştırma Merkezi’ne gönderildi. Başsavcılığın talimatıyla seslerin kimlik eşleştirmesi, konuşma analizi ve zaman senkronizasyonu çalışmaları devam ediyor. Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz de süreci TÜBİTAK Gebze tesislerinde bizzat takip edeceğini açıkladı. Tanık ifadeleri çelişkili: “Annesini öldüreceğini söylemişti” iddiaları Güllü’nün yakın çevresinden Bircan Dülger ve Çağrı Kutlu gibi tanıkların ifadeleri, soruşturmanın seyrini değiştirdi. Tanıklar, Tuğyan Gülter’in annesiyle sevgilisi Kervan yüzünden sık sık tartıştığını, annesini “öldüreceğim” dediğini ve önceden şiddet uyguladığını iddia etti. Bircan Dülger ayrıca, Tuğyan’ın annesini mutfak önlüğüyle bağladığını, daha önce frenleri kesmekle tehdit ettiğini öne sürdü. Ferdi Aydın da benzer şekilde, “Güllü bana, ‘Eğer ölürsem kızım yapmıştır’ demişti” ifadelerini kullandı. Tuğyan Gülter sessizliğini koruyor Ferdi Aydın’ın açıklamasının ardından gözler yeniden Tuğyan Ülkem Gülter’e çevrildi. Güllü’nün kızı, daha önce yaptığı açıklamada hakkındaki suçlamaları reddederek “Annemle aramız kötü değildi, o benim en yakın arkadaşımdı. Hakkımızda çıkan iftiralarla yargı önünde hesaplaşacağız” demişti. Gülter, ayrıca yasaklı madde kullandığı yönündeki iddiaları da yalanlayarak, “Ben hemşireyim, kendi emeğimle çalışan bir kadınım” ifadelerini kullanmıştı. Güllü’nün ölümü hâlâ gizemini koruyor 26 Eylül gecesi Yalova’da altıncı kattaki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitiren Güllü’nün ölüm nedeni hâlâ netlik kazanmadı. Kamera kayıtları, Güllü’nün kızı ve arkadaşının olaydan hemen sonra çığlık atarak binadan çıktığını gösteriyor. Adli Tıp’tan gelecek bilimsel raporlar ve TÜBİTAK analizleri, olayın seyrini belirleyecek. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma “cinayet mi, kaza mı” sorusuna yanıt ararken, Türkiye toplumu ünlü sanatçının ölümünün perde arkasını merakla bekliyor.

İstanbul Bağcılar’da kahve siparişi tartışması cinayetle bitti Haber

İstanbul Bağcılar’da kahve siparişi tartışması cinayetle bitti

İstanbul’un Bağcılar ilçesinde bir kafede başlayan tartışma, dakikalar içinde ölümle sonuçlanan bıçaklı saldırıya dönüştü. Siparişini beğenmeyen 20 yaşındaki Havin Taşçı, eski iş arkadaşı olan 19 yaşındaki garson Şeymanur Ş. tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Olay sonrası kaçan Şeymanur Ş. ve 16 yaşındaki kız kardeşi polis tarafından yakalandı; saldırıyı gerçekleştiren Şeymanur Ş. tutuklanırken kardeşi serbest bırakıldı. Tartışma önce sözlü başladı, sonra bıçaklı saldırıya dönüştü. Olay, 31 Ekim sabahı saat 04.20’de Bağcılar Sancaktepe Mahallesi’ndeki bir kafede meydana geldi. Bir süre önce işten ayrılan Havin Taşçı, eski iş yerine giderek sipariş verdi. Gelen yiyeceği beğenmemesi üzerine Taşçı ile garson Şeymanur Ş. arasında tartışma çıktı. Şeymanur Ş., iş yerinden ayrılıp evine giderek bıçak aldıktan sonra kız kardeşiyle birlikte tekrar kafeye döndü. Sustalı bıçakla saldırdı: Havin Taşçı önce karnından sonra kalbinden bıçaklandı. Yeniden başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü ve Şeymanur Ş., yanında getirdiği sustalı bıçakla Taşçı’yı önce karnından, ardından kalbinden bıçakladı. Ağır yaralanan Taşçı, sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Olayda kullanılan iki bıçak polis tarafından delil olarak toplandı. Şeymanur Ş. tutuklandı, 16 yaşındaki kardeşi serbest bırakıldı. Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olaydan kısa süre sonra iki kardeşi gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Şeymanur Ş., “kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kardeşi Feyza Ş. ise yaş küçüklüğü ve olayda doğrudan rolü bulunmaması nedeniyle serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmayı sürdürürken güvenlik kameraları ve tanık ifadeleri dosyaya eklendi. Bir kafe tartışması, iki genç kadının kaderini değiştirdi: biri tutuklu, biri hayatta değil. Cinayet, sosyal medyada “gençlik şiddeti”, “öfke kontrolü” ve “kadınlar arası şiddet” başlıklarıyla tartışma konusu oldu. Olayın detayları aydınlatılmaya devam ederken, soruşturma dosyasının kısa sürede iddianameye dönüşmesi bekleniyor.

Su kuyusunda korkunç cinayet: 17 yaşındaki Hasret’in katili suçunu böyle itiraf etti Haber

Su kuyusunda korkunç cinayet: 17 yaşındaki Hasret’in katili suçunu böyle itiraf etti

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesi Perşembe beldesine bağlı Koramanlar köyü, 19 Ekim sabahı korkunç bir olayla sarsıldı. Hayvan otlatmaya çıkan yurttaşlar, köyün kırsal kesimindeki bir su kuyusunda bir ceset fark etti. Yapılan incelemede, 12 Ekim’den bu yana kayıp olarak aranan 17 yaşındaki Hasret Akkuzu’nun cansız bedeni bulundu. Olay, bölge halkını yasa boğarken cinayetin faili kısa sürede ortaya çıkarıldı. Katil zanlısı Deniz Boyacı: “Boğdum, kuyuya attım” Gözaltına alınan 40 yaşındaki Deniz Boyacı, sorgusunda suçunu itiraf etti. Cinayet mahallinde yapılan keşifte olayı nasıl işlediğini anlatan Boyacı, “Aramızda tartışma çıktı. Boğdum, sonra kuyuya attım” sözleriyle kan donduran ifadeler kullandı. Boyacı, bugün çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cinayet geçmişiyle bilinen zanlı, 5 kişiyi öldürmekten hüküm giymişti Deniz Boyacı’nın geçmişi dehşete düşürdü. Zanlının 2001 yılında 17 yaşındayken dört kişiyi öldürmekten hüküm giydiği, 2016’da tahliye edildikten sonra başka bir cinayet nedeniyle tekrar cezaevine girdiği öğrenildi. Açık cezaevindeyken izinli çıkıp geri dönmeyen Boyacı’nın, Akkuzu cinayetini bu dönemde işlediği tespit edildi. Emniyetin yürüttüğü geniş kapsamlı soruşturma sonucu, Boyacı’nın ağabeyi, yengesi ve olaya karışan bir arkadaşı da “delilleri karartma” suçlamasıyla tutuklandı. Zanlının annesi, kardeşi ve Akkuzu’nun bir arkadaşı ise savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Köy yasa boğuldu: Hasret gözyaşlarıyla toprağa verildi Ankara Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Hasret Akkuzu’nun cenazesi, ailesine teslim edildi. Kızılbel köyüne getirilen cenaze, sabah saatlerinde babaevinin önünde helallik alınarak uğurlandı. Cenaze töreninde babası Şenal Akkuzu’nun güçlükle ayakta durduğu, köylülerin ve akrabaların gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Hasret Akkuzu, köy camisinde kılınan cenaze namazının ardından dua ve ağıtlarla son yolculuğuna uğurlandı. Türkiye toplumu çocuk cinayetlerine isyan ediyor Zonguldak’taki bu vahşi cinayet, çocuklara yönelik şiddet ve kadın cinayetleri tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Hukukçular, bu tür olaylarda caydırıcı adımların gecikmeden atılması gerektiğini vurgularken, yurttaşlar sosyal medyada “Hasret için adalet” etiketiyle tepkilerini dile getiriyor. Türkiye halkı, bu cinayetin de diğerleri gibi unutulmaması ve adaletin tam olarak sağlanması gerektiğini söylüyor.

Zonguldak’ta korkunç cinayet: Hasret Akkuzu’nun katili cezaevi firarisi çıktı Haber

Zonguldak’ta korkunç cinayet: Hasret Akkuzu’nun katili cezaevi firarisi çıktı

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde 17 yaşındaki Hasret Akkuzu’nun öldürülüp su kuyusuna atılmasıyla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Cinayet zanlısı olarak yakalanan Deniz Boyacı’nın, geçmişte dört kişilik bir aileyi öldürmekten hüküm giydiği ve açık cezaevinden firar ettiği belirlendi. Valilik olayla ilgili kamuoyuna açıklama yaptı. Cansız bedeni 19 Ekim’de bulundu Çaycuma’ya bağlı Perşembe beldesi Koramanlar köyü kırsalında hayvanlarını otlatan köylüler, 19 Ekim sabahı bir su kuyusunda ceset fark etti. İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma ve sağlık ekipleri, kuyudan çıkarılan cesedin 12 Ekim’den beri kayıp olan Hasret Akkuzu’ya ait olduğunu belirledi. Akkuzu’nun cansız bedeni otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Kesin ölüm sebebinin otopsi sonucunda netleşeceği bildirildi. Valilikten açıklama Zonguldak Valiliği, olayla ilgili yaptığı açıklamada, soruşturmanın çok yönlü sürdüğünü belirtti. Açıklamada, toplumda infiale yol açan olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için adli makamlarla koordineli şekilde çalışmaların devam ettiği vurgulandı. Valilik, kamuoyunun yalnızca resmi açıklamalara itibar etmesini istedi. Cinayet zanlısı Aydın’da yakalandı Olayın ardından jandarma ekipleri geniş çaplı soruşturma başlattı. İlk aşamada 6 şüpheli gözaltına alınırken, Akkuzu’nun öldürülmesinden sorumlu olduğu değerlendirilen Deniz Boyacı’ya ulaşılamadı. Yapılan araştırmada Boyacı’nın Aydın’da olduğu tespit edildi. Jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonla Boyacı gözaltına alındı. Zanlının sorgusu için Zonguldak’a getirileceği açıklandı. Katili geçmişte de dört kişilik aileyi öldürmüştü 2001 yılında henüz 17 yaşındayken Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde Ahmet Kavak, birlikte yaşadığı Ayşe Akça ve iki çocuğunu bıçaklayarak öldürmekten tutuklanan Deniz Boyacı, o dönemde ağır hapis cezası almıştı. 2016 yılında tahliye edilen Boyacı, kısa süre sonra başka bir cinayet nedeniyle yeniden tutuklandı. Açık cezaevine alınan zanlının izinli olarak çıktığı ve geri dönmediği, bu süreçte firari olarak yaşadığı tespit edildi. Böylece Hasret Akkuzu cinayetinin faili, geçmişte beş kişiyi öldürmekten hüküm giymiş bir katil olarak kayıtlara geçti. Genç kız, katilin bebeğine bakıcılık yapmış Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre, Hasret Akkuzu’nun yaklaşık dört yıl önce zanlı Deniz Boyacı’nın bebeğine bakıcılık yaptığı öğrenildi. Açık öğretim üzerinden lise eğitimine devam eden genç kızın bir tekstil fabrikasında çalıştığı ve 7 Ekim’de işten ayrıldığı belirtildi. Son mesaj ‘geliyorum’ oldu Hasret Akkuzu’nun kaybolduğu 12 Ekim akşamı babasına attığı son mesajda “geliyorum” dediği öğrenildi. Saat 21.45 civarında gönderilen mesajın ardından babası kızına ulaşamayınca endişelenmiş, ancak bir daha haber alınamamıştı. Genç kızın cesedinin bulunduğu kuyunun kapağının daha önce hayvan ölüsü atıldığı için demir parçalarla kilitlendiği, kapağın kırılarak açıldığı tespit edildi. Köylüler olayı fark etti Kuyunun yakınındaki merada hayvanlarını otlatan Ramazan Akça adlı köylü, suyun renginden şüphelenerek kuyunun içine baktığında cesedi fark ettiğini anlattı. Olay yerine çağrılan jandarma ekipleri bölgeyi güvenlik çemberine aldı. Olay sonrası kuyunun çevresine kamera yerleştirildi ve hayvanların kuyu suyunu içmemesi dikkat çekti. Soruşturma sürüyor Jandarmadaki işlemleri tamamlanan altı kişi adliyeye sevk edildi. Aydın’da yakalanan Deniz Boyacı’nın ise Zonguldak’ta sorgulanacağı bildirildi. Hasret Akkuzu cinayetine ilişkin soruşturma Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çok yönlü olarak sürdürülüyor. KAYNAK: Z Haber

Balıkesir’de kanlı gecenin yeni perdesi: Sır ceset olayı zinciri tamamladı! Haber

Balıkesir’de kanlı gecenin yeni perdesi: Sır ceset olayı zinciri tamamladı!

Sokak başında başlayan dehşet, evin içine kadar uzandı İkizçay Mahallesi’ndeki apartmanda yaşayan komşular, kırık pencere camında kan izlerini fark edince durumu polise bildirdi. Çilingir yardımıyla içeri giren ekipler, Olcay Özdemir’in başından vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Yapılan incelemelere göre, Özdemir dışarıdan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Evinin bulunduğu sokak, bir gün önce Uzman Çavuş Kemal Ekri’nin öldürüldüğü ve aracının gasp edildiği yerin hemen arkasındaydı. Bu detay, olayın Emlik’in saldırı zincirinin ilk halkası olabileceği şüphesini güçlendirdi. Firari katilin kanlı rotası: gasp, cinayet ve rastgele kurşunlar Olayın merkezinde yer alan Mustafa Emlik’in geçmişi, suç dosyalarıyla doluydu. Kasten adam öldürmeye teşebbüsten aldığı 20 yılı aşkın hapis cezasını pandemi döneminde açık cezaevinden firar ederek tamamlamadan kaçtı. 36 yaşındaki Emlik, Edremit’e yerleşti ve 19 Ekim gecesi Uzman Çavuş Kemal Ekri’yi silahla öldürüp otomobilini gasp etti. Ardından sokaklara dehşet saçtı. Jeoloji mühendisi Göktuğ Çalık’ı öldürdü, yedi kişiyi yaraladı; bunlar arasında iki polis memuru da vardı. Polis barikatında son buldu ama kanlı izler geride kaldı Saldırganın rastgele ateş açarak ilerlediği anlar, güvenlik kameralarına da yansıdı. Görüntülerde Emlik’in halı saha kenarında havaya ateş açıp gençleri korkuttuğu anlar yer aldı. Polis ekipleri sıcak takip sonucu Emlik’i Edremit girişinde barikatla durdurdu. Çıkan çatışmada Emlik başından vurularak öldürüldü. Ancak olayın hemen ardından bulunan Olcay Özdemir’in cesedi, bu hikâyenin bitmediğini gösterdi. “Olay zincirinin ilk halkası olabilir” şüphesi güçleniyor Polis kaynakları, Özdemir’in öldürülmesinin Emlik’in gasp ettiği aracın kaynağı olabileceğini değerlendiriyor. İki olay arasındaki mesafe yalnızca 500 metre. Uzmanlar, Emlik’in Özdemir’i gasp amacıyla öldürüp ardından Uzman Çavuş Ekri’nin aracına geçtiğini düşünüyor. Bu durumda, Olcay Özdemir’in öldürülmesi kanlı gecenin başlangıcı olarak kayıtlara geçebilir. Psikologlar “kontrolsüz öfke ve kimlik krizi”ne işaret ediyor Uzman psikolog Kerem Gümüş, failin davranışlarının uzun süre bastırılmış öfke, düşük öz güven ve kimlik karmaşasıyla açıklanabileceğini belirtti. Gümüş’e göre Emlik, “rastgele hedefler seçerek öfkesini hayata yöneltmiş olabilir.” Antisosyal ve sınırda kişilik bozukluğu belirtilerine dikkat çeken uzman, uyuşturucu kullanımının da bu şiddet patlamasını tetiklemiş olabileceğini söyledi. Balıkesir’de soruşturma genişliyor: üçüncü cinayet ihtimali masada Olay sonrası şehirde geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Olcay Özdemir’in cenazesi otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Emniyet güçleri, firari saldırgan Mustafa Emlik’in saldırı zincirinde üçüncü bir cinayet daha işlemiş olabileceğini değerlendiriyor. Edremit’te yaşanan bu korkunç olay, yalnızca üç kişinin değil, bir kentin huzurunun da yitirilmesine neden oldu.

Gaziantep’te kan donduran olay: Hemşire, tartıştığı hastayı iğneyle öldürdü! Haber

Gaziantep’te kan donduran olay: Hemşire, tartıştığı hastayı iğneyle öldürdü!

Olay, Gaziantep’teki özel bir hastanede meydana geldi. Üç yıl önce trafik kazası geçiren ve yalnızca dizinde kırık bulunan Abdurrezzak Baysal, kontrol amaçlı hastaneye başvurdu. Genel durumu iyi olan Baysal, tedavi sürecinde hemşire Aslı Ersoy ile tartışma yaşadı. Tanık ifadelerine göre, hemşire sinirlenerek gence “Ben sana ne yapacağımı bilirim” dedi ve ardından entübe bir hastaya ait kas gevşetici ilacı Baysal’a enjekte etti. İğneden yalnızca beş dakika sonra genç fenalaştı, kalbi durdu ve yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. “Eks oldu” diyerek ölümünü konuştular Olayın tanığı hasta bakıcı Semihat Ö., Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada şunları söyledi: “Yoğun bakıma girdiğimizde Aslı hemşire ile maktul arasında tartışma vardı. Maktul, hemşireye tükürdü. Aslı hemşire sinirlenip hastanın ağzını pike ile kapattı ve ‘Ben sana ne yapacağımı bilirim şimdi’ dedi. Ardından başka bir hastanın entübe ilacından 2 cc alıp, ‘Mustafa, Baysal’a bunu yap’ dedi.” Tanığın ifadesine göre, enjeksiyondan 5-6 dakika sonra hasta fenalaştı. Yaklaşık 45 dakika süren müdahalelerin ardından hemşireler kendi aralarında “Eks oldu” (öldü) diye konuştular. Otopsi ilacın ölüm nedeni olduğunu doğruladı Adli Tıp Kurumu raporunda, Baysal’ın ölümüne enjekte edilen kas gevşetici ilacın neden olduğu açıkça belirtildi. Soruşturma kapsamında hemşire Aslı Ersoy ve Mustafa Çelik hakkında dava açıldı. Mahkeme, ölümün enjeksiyonla bağlantısına dair detaylı raporun gelmesi için duruşmayı 3 Aralık’a erteledi. “Abim sabah evine gelecekti, tabutunu verdiler” Hayatını kaybeden gencin kız kardeşi İpek Baysal, gözyaşları içinde adalet çağrısı yaptı: “Abim trafik kazası geçirmişti, sadece dizinde kırık vardı. On gün boyunca yoğun bakımda kaldı, sonra normale geçti. Her şey yolundaydı. Gece hastaneden arayıp ‘Kalp krizi geçirdi, vefat etti’ dediler. Şok olduk. Sabah eve getirecektik, bize tabutunu verdiler. Adalet istiyoruz.” Soruşturma sürüyor Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin “kasten öldürme” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. Sağlık Bakanlığı müfettişleri de hastanede inceleme başlatırken, olayın detayları kamuoyunda “beş dakikalık ölüm” olarak yankı buldu.

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için Sakarya Caddesi’nde kadınlar buluştu! Haber

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için Sakarya Caddesi’nde kadınlar buluştu!

Katledilişlerinin yıl dönümünde kadınlar yeniden sokaktaydı Türkiye toplumunu sarsan cinayetlerin üzerinden bir yıl geçti. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in anısı için kadınlar bugün saat 18.00’de Ankara Sakarya Caddesi İş Bankası önünde toplandı. Katılımcılar, “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz” sloganlarıyla cinayetlere karşı tepkilerini dile getirdi. Kadın Dayanışma Komiteleri çağrı yaptı, yüzlerce kişi yanıt verdi Kadın Dayanışma Komiteleri’nin sosyal medya üzerinden yaptığı çağrı sonrası gerçekleştirilen buluşmaya çok sayıda kadın örgütü ve yurttaş katıldı. Katılımcılar, kadın cinayetlerinin yalnızca bireysel suç olmadığını, sistematik bir sorun olduğunu vurguladı. “Yaşamak istiyoruz” mesajı Sakarya Caddesi’nde yankılandı Ellerinde dövizler taşıyan kadınlar, yaşam hakkını savunmak için bir kez daha meydanlara çıktı. “Kadınlar birlikte güçlü”, “Yaşamak istiyoruz” sloganları atıldı. Anmada yapılan konuşmalarda, kadın cinayetlerine karşı etkili yasal düzenlemeler yapılması ve faillerin cezasız kalmaması gerektiği ifade edildi. Türkiye halkı kadınların yaşam hakkı için adalet talebinde birleşiyor İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in katledilişlerinin birinci yılında gerçekleştirilen anma, kadınların yaşam hakkı mücadelesinin simgesi haline geldi. Türkiye toplumu, kadınların yaşam hakkını korumak için adalet ve eşitlik talebinde birleşiyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.