SON DAKİKA

#Dayanışma

HABER DEĞER - Dayanışma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dayanışma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ankara Büyükşehir, kadına şiddete karşı mücadeleyi sürdürüyor Haber

Ankara Büyükşehir, kadına şiddete karşı mücadeleyi sürdürüyor

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinliklerini sürdürüyor. Bu yıl “Farkındayım, Şiddetin Karşısındayım” mottosuyla Başkentlilere yönelik çeşitli etkinlikler düzenleyen ABB; Bahçelievler ve Tunalı Hilmi Caddelerinde esnaf ziyareti ve Osmanlı Çocuk Etkinlik Merkezi’nde de erkek velilere yönelik farkındalık çalışması gerçekleştirdi. Etkinlikler; Armada AVM’de “Kadın Emeği Pazarı” kurulmasıyla ve Kocatepe Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Şiddete Karşı Birlikteyiz” paneli ile devam etti. Ayrıca; Keçiören Estergon Kalesi, Ankara Kalesi ve Atakule farkındalık için turuncu renk ışıklarla aydınlatıldı. EL EMEĞİ GÖZ NURU ESERLER SERGİLENDİ Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’na bağlı Kadın Dayanışma Merkezi tarafından kadınların ekonomik hayata katılımını desteklemek amacıyla hayata geçirilen Kadın Emeği Pazarı Başkentlilerden yoğun ilgi gördü. Pazarda; 31 girişimci kadın; mum, çanta, iğne oyası, takı gibi el emeği ürünlerini sergileme ve satışa sunma fırsatı buldu. Kadınların ekonomik olarak güçlenmelerine katkı sağlamayı amaçlayan Kadın Emeği Pazarı, 25-26-27 Kasım tarihlerinde 10.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. KOCATEPE KÜLTÜR MERKEZİ’NDE “ŞİDDETE KARŞI BİRLİKTEYİZ” PANELİ Kocatepe Kültür Merkezi ise “Şiddete Karşı Birlikteyiz” paneline ev sahipliği yaptı. Moderatörlüğünü Elif Topkaya Sevinç’in yaptığı panele, Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Ankara Milletvekili Dr. Aylin Yaman, Av. F. Dilek Yurdakul ve Av. Özgür Ünal konuşmacı olarak katıldı. Panelde, kadına yönelik şiddetin hukuki, sosyolojik ve toplumsal boyutları ele alınırken, katılımcılar şiddetle mücadele edebilmek için farkındalığın artırılması ve dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Polis memurundan örnek dayanışma: Bedensel engelli Halime’ye ortopedik yatak desteği Haber

Polis memurundan örnek dayanışma: Bedensel engelli Halime’ye ortopedik yatak desteği

Şırnak’ın Silopi ilçesinde yaşayan Özdemir ailesinin 16 yaşındaki zihinsel ve bedensel engelli çocuğu Halime Özdemir’e Ankara’da görev yapan polis memuru Mustafa Şahin yardım eli uzattı. Halime’nin yıllardır yerde döşekte yatması nedeniyle zorlanan ailesi, gönderilen ortopedik yatakla birlikte çocuğun yaşam koşullarının iyileştiğini söyledi. Polis memurunun duyarlılığı Halime’nin yıllardır süren bekleyişini sonlandırdı Ankara’da görev yapan polis memuru Mustafa Şahin’in girişimiyle Halime Özdemir için özel ortopedik yatak temin edildi. Halime’nin doğumundan bu yana yerde yattığını belirten ailesi, desteğin çocuklarının sağlığı açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi. Anne Leyla Özdemir: “Kızım doğduğundan beri bu anı bekliyordu” Engelli çocuğun annesi Leyla Özdemir, uzun yıllardır zor şartlar altında bakım verdiklerini belirterek duyduğu mutluluğu şu sözlerle paylaştı: “Doğuştan engelli kızım Halime Özdemir yıllardır bu anı bekliyordu. Allah razı olsun Mustafa Şahin abimizden, bize yatak gönderdi. Çok teşekkür ederim. Doğduğu günden beri yerde yatıyordu, artık rahat edecek.” Dayanışma örneği Türkiye toplumunda büyük takdir topladı Ailenin açıklamaları, özellikle engelli yurttaşların yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik bireysel dayanışma örneklerinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bölgedeki yurttaşlar da polis memurunun duyarlı davranışının örnek teşkil ettiğini ifade etti.

LGBTİ+ dernekleri: Geri çekilme değil, erteleme… Rehavete kapılmıyoruz! Haber

LGBTİ+ dernekleri: Geri çekilme değil, erteleme… Rehavete kapılmıyoruz!

Tartışmalı maddeler geri mi çekildi? Dernekler temkinli: “Bu bir zafer değil, oyalama girişimi olabilir” Yargı Paketi’nde yer alan LGBTİ+ karşıtı düzenlemelerin taslaktan çıkarıldığına dair kulis bilgileri, 15 LGBTİ+ derneğinin ortak açıklamasıyla karşılık buldu. Dernekler, söz konusu maddelerin geri çekildiği iddiasını “ihtiyatla karşılıyoruz” diyerek değerlendirdi ve siyasi iktidarın benzer maddeleri geçmişte de erteleyip yeniden gündeme getirdiğini hatırlattı. Derneklerin açıklamasında şu ifadeler öne çıktı: “Bu maddelerin çıkarıldığı iddiası gerçek olsa bile bunun bir ‘zafer’ değil, ancak bir ‘erteleme’ olduğunu biliyoruz. İktidarın niyeti değişmedi. Bu düzenlemeler her an yeni bir torba yasa ya da anayasa tartışmasıyla geri gelebilir.” “Rehavete kapılmayacağız, mücadele büyüyecek” Ortak açıklamada, LGBTİ+ dernekleri kamuoyuna, sendikalara, kadın ve feminist örgütlere, siyasi partilere ve tüm hak savunucularına dayanışma için teşekkür etti; ancak “tehlike geçmedi” diyerek uyarıda bulundu: “Bu geri çekilme iddiaları, tepkileri söndürmek için bir taktik olabilir. Gardımızı indirmiyoruz, mücadelemizi büyütüyoruz.” “Sadece LGBTİ+’lar değil, toplumun tamamı hedef alınıyor” Dernekler, paketen yalnızca LGBTİ+ karşıtı bölümlerinin değil, diğer maddelerinin de hak ihlallerine yol açtığını vurguladı. İki nokta özellikle öne çıkarıldı: Suça sürüklenen çocuklarla ilgili madde: Çocukları korumak yerine kriminalize ettiği, cezasızlığı artırdığı ve çocuk haklarını yok saydığı belirtildi. “Trafik düzenlemesi” adı altında gösteri hakkını sınırlayan madde: Protesto özgürlüğünü fiilen ortadan kaldıran, sokak muhalefetini bastırmayı hedefleyen bir düzenleme olarak tanımlandı. Açıklama, şu ifadelerle son buldu: “Bu paket, nefret maddeleri çıkarılsa bile kabul edilemez. Toplumun temel hak ve özgürlüklerine yönelik her girişime karşı dayanışmayla direnmeye devam edeceğiz.”

Malezya’dan El‑Faşir uyarısı Haber

Malezya’dan El‑Faşir uyarısı

Anwar Ibrahim, Malezya Başbakanı olarak Sudan’daki Darfur bölgesinde, özellikle El-Faşir kentinde yaşanan toplu şiddet olaylarına dair “soykırım boyutuna varabilir” uyarısında bulunarak, uluslararası toplumu “insani yardımı yeniden güvence altına almaya” ve çatışmaları “derhal durdurmaya” çağırdı. El-Faşir’de rapor edilen katliamlar ve yaygın yerinden edilmeler, Malezya’yı alarm durumuna geçirdi. Malezya Başbakanı Anwar, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, El-Faşir bölgesinde yaşananları “insani felaket” olarak nitelendirdi. Toplu katliamlar, açlık ve milyonlarca yurttaşın yerinden edilmesine dikkat çekti. Açıklamasında, “İnsanlığa karşı suç, hatta soykırıma varabilecek vahşet raporları kabul edilemez” diyerek uluslararası insancıl hukukun eksiksiz uygulanmasını savundu. Uluslararası müdahale çağrısı net: “Daha fazla acıyı önlemek için kararlı adımlar atılmalı.” Anwar, şiddetin durdurulması, insani yardımların erişiminin sağlanması ve sorumluların hesap vermesi için küresel toplumu “kararlı hareket etmeye” çağırdı. Malezya’nın Sudan halkıyla dayanışma içinde olduğunu belirterek, olayların takipçisi olduğunu vurguladı. Çatışmanın arka planında Rapid Support Forces (RSF) güçlerinin El-Faşir’i kontrolü ele geçirmesi ve sivillere yönelik ağır ihlaller bulunuyor. Nisan 2023’ten bu yana sürdürülen Sudan ordusu ile RSF arasındaki çatışma, Darfur’da on binlerce ölümü ve milyonlarca yurttaşın yerinden edilmesini beraberinde getirdi. Ekim sonunda El-Faşir’de kontrolün RSF’ye geçmesiyle sivil ihlallerine dair çok sayıda rapor ortaya çıktı; bu süreçte RSF liderleri bazı ihlalleri kabul etti. Malezya’nın erken uyarısı bölgedeki durumun küresel barış ve güvenlik açısından taşıdığı öneme işaret ediyor. Anwar’ın açıklaması, Sudan’daki krizinin yalnızca bölgesel değil uluslararası boyut taşıdığını gösteriyor. Bu tür durumlarda uluslararası insani hukuk, suç tanımları (soykırım, insanlığa karşı suç) ve uluslararası müdahale kaderi belirleyici olabiliyor.

Hacettepe’den yükselen ses ülke geneline yayıldı: Üniversiteme dokunma! Haber

Hacettepe’den yükselen ses ülke geneline yayıldı: Üniversiteme dokunma!

Hacettepe Üniversitesi’nde haftalardır devam eden barınma, ısınma ve yemek sorunları, ülke genelinde yankı buldu. Türkiye’nin farklı illerinden 27 gençlik oluşumu, “#ÜniversitemeDokunma” etiketiyle yayımladıkları ortak bildiriyle barınma, beslenme ve eğitimde fırsat eşitliği talebinde bulundu. Gençler, “Hacettepe’de yaşananlar Türkiye’deki tüm üniversite öğrencilerinin ortak hikâyesi haline geldi” diyerek dayanışma çağrısı yaptı. “Sıcak su yok, yemek pahalı, eğitim adaletsiz” Yayımlanan bildiride, Hacettepe Üniversitesi yurtlarında kalan öğrencilerin ekim ayında hâlâ sıcak suya erişemediği, yemek fiyatlarının artırıldığı ve rezervasyon sisteminin öğrencileri mağdur ettiği belirtildi. Öğrenciler, “Artık bir öğrencinin geleceğini vize notu değil, finalde 50 alıp alamadığı belirliyor” diyerek eğitimde artan baskı ortamına dikkat çekti. “Üniversiteler kimliğini kaybediyor” Bildiride, liyakat yerine atama usulüyle göreve gelen rektörlerin ve işlevsiz senatoların üniversiteleri kimliksizleştirdiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İktidar, üniversiteleri özerk bilgi üretim merkezleri olmaktan çıkarıp kendi çizgisine göre şekillendirmeye çalışıyor. Siyasetin bilimin ve düşüncenin alanına müdahalesi; öğrenciyi, akademisyeni ve üniversitenin özünü baskı altına alıyor.” “Barınmak, beslenmek ve eğitim görmek yaşam hakkıdır” Gençlik oluşumları, artan kiralar, yetersiz yurt koşulları ve yükselen yemek ücretleri nedeniyle binlerce öğrencinin eğitimini sürdürmekte zorlandığını belirtti. “Birçok öğrenci geçimini sağlayabilmek için çalışmak zorunda kalıyor, bazıları bu yükün altında okulu bırakıyor” denilen açıklamada, eğitimde eşitliğin sağlanması gerektiği vurgulandı. Kalıcı yaz saati uygulamasının öğrenciler için bir eziyete dönüştüğüne de değinilen bildiride, “Gün doğmadan başlayan dersler hem güvenlik hem sağlık açısından risk oluşturuyor” denildi. Öğrencilerden 6 temel talep 27 gençlik oluşumunun ortak bildirisinde dile getirilen talepler şöyle sıralandı: Üniversitelerde liyakat esasına göre atama yapılması ve özerk yönetimlerin yeniden tesis edilmesi, Şeffaf ve katılımcı karar mekanizmalarının oluşturulması, Yurtlarda ısınma, sıcak su ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi, Yemekhane ücretlerinin düşürülmesi, rezervasyon ve kota sistemlerinin kaldırılması, Burs miktarlarının artırılması, hiçbir öğrencinin ekonomik nedenlerle eğitim dışında kalmaması, Kalıcı yaz saati uygulamasının kaldırılması ve ders saatlerinin öğrencilerin güvenliği gözetilerek yeniden düzenlenmesi. “Bu çağrı susturulmak istenen bir kuşağın sesi” Gençlik örgütleri, açıklamalarını şu ifadelerle sonlandırdı: “Bu çağrı yalnızca bir kampüsün değil, susturulmak istenen bir kuşağın sesi. Bizler Hacettepe’den yükselen bu sesi Türkiye’nin tüm üniversitelerine yayıyoruz. Üniversiteler bizim yaşam alanlarımız, biz geleceğimize sahip çıkıyoruz.” #ÜniversitemeDokunma etiketiyle paylaşılan açıklama kısa sürede sosyal medyada geniş yankı buldu. Öğrenci toplulukları, önümüzdeki günlerde dayanışma nöbetlerini ve eş zamanlı eylemleri sürdürmeyi planlıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.