Paech’in ulus-devlet karşıtı sözleri tartışma yarattı
DEM Parti’nin 6-7 Aralık’ta düzenlediği Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı, siyasal çözüm modelleri ve demokratikleşme başlıklarının ele alındığı bir platforma dönüştü. Mezopotamya Ajansı’na konuşan Alman hukukçu Prof. Norman Paech’in açıklamaları ise konferansın en çok tartışılan noktalarından biri oldu. Paech, ulus-devletin “geleceğin modeli olmadığını” ifade ederek merkeziyetçiliğin dağıtılması gerektiğini savundu. Ancak Türkiye’de terörün tamamen son bulduğu bir gelecek hedefini zedelemek istemeyen, buna karşılık üniter devlet yapısını temel ilke olarak kabul eden çevreler, bu sözleri temkinli ve eleştirel bir perspektifle değerlendirdi.
Ulus-devlet eleştirisi ve demokratikleşme tartışması
Paech, “Devleti ele geçirmek değil; gücü yerel halk, bölgesel topluluklar ve kültürel gruplar arasında bölüştürerek toplumu demokratikleştirmek gerekir” diyerek ulus-devletin merkezî yapısını aşan bir model önerdi. Ona göre geleceğin siyasal düzeni, ulusal çerçeveden ziyade yerel unsurların siyasi süreçlere daha fazla katıldığı bir yapıya dayanmalı. Bu söylem akademik çevrelerde tartışılabilir olmakla birlikte, Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü esas alan üniter devlet yapısıyla örtüşmediği için eleştirildi.
Kolektif hak vurgusu ve Türkiye’deki hassasiyet
Paech’in “Bu mesele bireysel haklara indirgenemez; kolektif hakların tanınması zorunludur” sözleri de dikkat çekti. Türkiye’de uzmanlara göre demokratikleşme çabalarının desteklenmesi mümkün olsa da, kolektif haklara dayalı siyasal statülerin geçmişte terör örgütü tarafından istismar edilmesi, bu önerilere temkinli yaklaşılmasını zorunlu kılıyor. Analistlere göre hak ve özgürlüklerin genişletilmesi mümkündür, ancak bunun yolu üniter yapıyı zayıflatmadan, eşit yurttaşlık temelinden ilerlemektir.
PKK yasağına dair açıklamanın yarattığı tepki
Paech’in Avrupa’daki PKK yasağının kaldırılması gerektiğini söylemesi de tartışma yarattı. Türkiye’nin uzun yıllar süren terörle mücadelesi, yurttaşların yaşadığı kayıplar ve toplumsal hafızada yer eden acılar düşünüldüğünde, bu çağrı geniş kesimlerce gerçeklikten kopuk bulundu. Barışçıl bir gelecek hedefi yeniden güç kazanmışken, terör tanımlarını ortadan kaldırmaya dönük söylemlerin süreci zedeleyeceği yorumları yapılıyor.
Barış arayışı üniter yapı içinde mümkün
Türkiye’de hâkim değerlendirmeye göre terörün tamamen sona erdiği, huzur ve birlik içinde bir gelecek mümkündür. Ancak bu süreç, üniter devlet yapısının tartışmaya açılmasıyla değil, demokratikleşmenin bu yapının korunduğu bir çerçevede güçlendirilmesiyle ilerleyebilir. Bu nedenle Paech’in federal veya konfederal yapıları ima eden söylemi, ilgi uyandırsa da Türkiye’nin kırmızı çizgisi olan üniter devlet çerçevesiyle uyumsuz görülüyor. Analistler, “Barış ancak güçlü, tek ve bütün bir devlet yapısı içinde kalıcı olabilir” değerlendirmesi yaparak tartışmayı özetliyor.