SON DAKİKA

#Denetim

HABER DEĞER - Denetim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Denetim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Köy Enstitüleri geri mi dönüyor? Türkiye için yeni model önerisi! Haber

Köy Enstitüleri geri mi dönüyor? Türkiye için yeni model önerisi!

Köy Enstitülerinden ilham alan yeni model anlatılıyor Yerel Yönetimler Vakfı Kurucu Başkan Yardımcısı Mehmet Anıl Korkmaz, vakfın çıkış noktasını Cumhuriyet’in kalkınma hamleleri ve Köy Enstitüleri deneyimiyle ilişkilendiriyor. Korkmaz’a göre Türkiye’nin kalkınma süreci Köy Enstitüleri’nin kapanmasıyla “duraksadı” ve bugün için daha güncel bir modele ihtiyaç var. Bu nedenle vakıf, “Köy Enstitülerinin modern versiyonu” olarak tanımlanan Belediye Enstitüsü kavramını geliştirdi. Korkmaz, bu modeli “yerelden kalkınma ve demokrasi” çerçevesinde tanımlayarak, vakfın kurumsal yapısının da bu amaçla kurulduğunu söylüyor. “Bilinçli seçmen” değil “bilinçli aday” vurgusu öne çıkıyor Korkmaz, yerel siyasetin en temel probleminin seçmen değil aday profili olduğunu savunuyor. Ona göre “bilinçli aday” modeli, yerel yönetimleri dönüştürecek ana halka. Belediye Enstitüsü bu nedenle 20’den fazla ders içeren geniş bir eğitim programı hazırlıyor. Hedef, yurttaşların yalnızca seçmen değil, sahaya inmeye hazır “donanımlı adaylar” haline gelmesi. Ademi merkeziyetçiliğe mesafeli ama yerel revizyona açık Yerel yönetimlerin yetki alanlarının artırılması Türkiye’de sık sık “ademi merkeziyetçilik” tartışmasıyla ilişkilendiriliyor. Korkmaz ise bu kavrama mesafeli. “Üniter devlet” vurgusu yapan Korkmaz, yerel reformların merkezi yapıya karşı bir siyasal ayrışma değil, teknik bir iyileştirme olduğunu savunuyor. İdari vesayet tartışmasında hakem–futbolcu benzetmesi dikkat çekiyor Korkmaz, merkezin belediyeler üzerindeki denetim yetkisini “hakemin futbolcu üzerindeki etkisi”ne benzetiyor. Bu yapının doğru kullanılması gerektiğini, denetimin müdahaleye dönüşmemesi gerektiğini belirtiyor. Aynı zamanda İstanbul gibi büyükşehirlerin bakanlık bütçelerini aşan mali güçlere sahip olduğunu hatırlatarak, “tam bir hiyerarşi ilişkisi olmadığını” öne sürüyor. Kayyum konusunda denge arayışı: “Varsa atansın ama derhal seçim” Türkiye’de en sert tartışma başlıklarından biri olan kayyum uygulamaları konusunda Korkmaz hem yolsuzluk hem sandık iradesi üzerinden konuşuyor. Yolsuzluğu “yurttaşın cebinden çalınması” olarak nitelendiren Korkmaz, bu durumda kayyum dahil yaptırımların meşru olduğunu söylüyor. Ancak kritik bir şart ekliyor: “Kayyum atanıyorsa belediye derhal seçime götürülmeli. Halk kendi başkanını yeniden seçmeli.” Korkmaz’a göre sorun kayyumun varlığı değil, seçilmiş belediye yönetimi yerine uzun yıllar kalıcı bir atanmış yönetimin işletilmesi. Halk meclislerine mesafeli ama katılım hakkına kapı açık Sosyalist yerinden yönetim modellerinde sık kullanılan halk meclisleri, katılımcı bütçe ve komünal yönetim gibi mekanizmalara temkinli yaklaşan Korkmaz, belediye meclislerini “zaten halk meclisleri” olarak tanımlıyor. Alternatif yapıları “ideolojik bir alan” olarak görüyor, fakat yurttaş katılımını destekliyor: Belediye meclis toplantılarına katılım, imar planlarına itiraz ve yerel denetim mekanizmalarının aktif kullanılmasını teşvik ediyor. Şeffaflık tartışmasında “yarım şeffaflık” eleştirisi geliyor Korkmaz, belediyelerin ihale süreçlerindeki seçici şeffaflığı eleştiriyor. Bazı ihaleleri yayınlayıp bazılarını gizlemenin güven inşa etmediğini, aksine kuşku yarattığını söylüyor. Bu nedenle yerel şeffaflığın yalnızca siyasi vitrin olarak değil, tüm süreçlerde uygulanması gerektiğini savunuyor. Vakıf kendisini nasıl tanımlıyor? Röportajın genel çerçevesi, Yerel Yönetimler Vakfı’nın kendisini şu konumda gördüğünü gösteriyor: Üniter devlete bağlı Yerelden kalkınma odaklı Yolsuzluk karşıtı Kayyumda “seçime dönüş” şartını savunan Yerel demokrasiyi teknik ve anayasal reformlarla güçlendirmeyi hedefleyen bir aktör Buna karşın vakfın “bilinçli seçmen” yerine “bilinçli aday”ı merkeze koyması, bazı çevrelerce “yerel demokrasinin tabandan değil, yukarıdan inşa edilmesi” şeklinde yorumlanabilir.

OSB’de ölüm kıskacı! İki işçi can verdi, patron dahil üç kişi gözaltında Haber

OSB’de ölüm kıskacı! İki işçi can verdi, patron dahil üç kişi gözaltında

Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesindeki Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi içinde bulunan Mach Tech fabrikasında kaynak çalışması sırasında kayan sacın altında kalan iki işçi yaşamını yitirdi. Olayın ardından işletme sahibi, işletme müdürü ve işletme şefi gözaltına alındı; soruşturma jandarma tarafından sürdürülüyor. İki emekçi iş başında hayata veda etti Sabah saatlerinde üretim hattında yapılan kaynak esnasında büyük bir metal sacın kayması sonucu işçiler Mutlu Atay (56) ve Tekin Omay (58) ağır şekilde yaralandı. Olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen iki emekçi kurtarılamadı. Fabrika çevresi güvenlik şeridiyle kapatılırken, savcılık incelemesi eşliğinde deliller toplandı. Sorumluluk zinciri gözaltına kadar uzandı Hayatını kaybeden işçilerin ardından yürütülen adlî süreçte fabrikanın işletme sahibi Ö.K., işletme müdürü F.B. ve işletme şefi İ.Ö. gözaltına alındı. Şüphelilerin jandarmadaki işlemleri sürerken, bilirkişi raporlarının iş güvenliği uygulamalarını ve olası ihmal zincirini mercek altına alacağı belirtildi. “İş cinayeti” vurgusu dosyaya girdi İlk bulgular, olayın “iş kazası” başlığının ötesinde, önlenebilir risklerle bağlantılı olabileceğine işaret ediyor. Soruşturma dosyasına “iş cinayeti” nitelemesiyle giren durum kapsamında; risk analizi, kişisel koruyucu donanım, ekipman sabitleme ve eğitim süreçleri ayrıntılı biçimde inceleniyor. Türkiye toplumu hesap sorulmasını istiyor Yaşananların ardından emek örgütleri ve yurttaşlar, benzer faciaların tekrar etmemesi için etkin denetim ve caydırıcı yaptırım çağrısı yaptı. “Güvencesiz üretim değil, güvenli çalışma” talebi yükselirken, Türkiye toplumunun geniş kesimleri yargının süreci şeffaf ve hızlı biçimde yürütmesini istiyor. Soruşturma derinleşiyor Savcılık, görgü tanıklarının ifadeleri, kamera kayıtları ve teknik incelemeler doğrultusunda ihmal olup olmadığını netleştirmeye çalışıyor. Dosyaya girecek uzman raporlarının ardından gözaltındaki isimler hakkında adlî kararın verilmesi bekleniyor.

Antalya'da 25 ton tarihi geçmiş tavuk imha edildi Haber

Antalya'da 25 ton tarihi geçmiş tavuk imha edildi

Antalya’nın Aksu ilçesinde, Belediye Zabıta Müdürlüğü ekiplerince yapılan gıda denetimlerinde 25 ton tarihi geçmiş tavuk ve ürünleri imha edildi, 2 işyeri mühürlendi. Antalya'da Aksu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Çamköy Mahallesi’nde biri şahıs işletmesi, diğeri bir firmaya ait toplam 4 soğuk hava deposuna denetim gerçekleştirdi. Denetimlerde, tarihi geçmiş yaklaşık 25 ton tavuk ve bu ürünlerden üretilmiş döner, sucuk vb. ürünlere el konularak imha edildi. İşletmelere idari yaptırım cezası uygulanarak, 2 işyeri mühürlendi. Belediye Başkanı İsa Yıldırım “Halkımızın içi rahat olsun, Hiç kimse halkın sağlığıyla, çocuklarımızın sağlığıyla oynayamaz. Aksu Belediyesi olarak gıda güvenliği konusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. Şahıs işletmesinde 800 kilo tarihi geçmiş ürün tespit edildi Sürekli kapalı tutulan ve kötü kokular gelen bir şahıs işletmesinde yapılan denetimde yaklaşık 800 kilo tarihi geçmiş tavuk, but, taşlık ve çeşitli tavuk ürünleri tespit edildi. Ürünler imha edilmek üzere Aksu Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ile polis ekiplerine bildirildi. Firma deposunda 25 ton tarihi geçmiş ve belgesiz ürün bulundu Şahıs işletmesinin arkasında yer alan firmaya ait 4 soğuk hava deposunda ise 25 ton tarihi geçmiş tavuk ve bu tavuklardan üretilmiş döner, ciğer, taşlık ve sucuk bulundu. Son kullanma tarihi ve üretim belgesi olmayan tüm ürünler imha edildi. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadığı belirlenen her iki işletmeye de idari yaptırım cezası uygulanarak, iş yerleri mühürlendi. Aksu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile polis ekiplerinin katıldığı denetimlerde, halk sağlığını tehdit eden tüm ürünlerin bertaraf edildiğini belirten Zabıta Müdürü Kaan Aydın, “Tarihi geçmiş ve yeniden paketlenen ürünlere rastladık. Anında müdahale ederek işyerlerini mühürledik, cezai yaptırım uyguladık ve ürünlerin tamamını imha ettik. Halk sağlığını hiçe sayan işletmelere asla müsamaha göstermeyeceğiz, denetimlerimiz devam edecek” dedi. Halk sağlığının öncelikleri olduğunu dile getiren Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım ise denetimlerin ardından yaptığı açıklamada; "Hiç kimse halkın sağlığıyla, çocuklarımızın sağlığıyla oynayamaz. Oynayanlara da asla müsaade etmeyeceğiz. Gıda güvenliği konusunda çalışmalarımız devam edecek, halkımızın içi rahat olsun” ifadelerini kullandı.

Bakanlık Türkiye’nin ünlü kozmetik devine operasyon başlattı! Haber

Bakanlık Türkiye’nin ünlü kozmetik devine operasyon başlattı!

Ticaret Bakanlığı, yurttaşlardan gelen yoğun şikâyetler sonrası Türkiye’nin en büyük kozmetik mağaza zincirlerinden birine denetim başlattı. Yapılan incelemelerde tam 11 üründe fiyat mevzuatına aykırılık tespit edilirken şirkete idari para cezası uygulandı. Bakanlık, “tüketici haklarının korunması ve adil ticaret düzeninin sağlanması” konusunda kararlılık mesajı verdi. Şikâyet yağmuru Bakanlığı harekete geçirdi CİMER’e ve sosyal medya platformlarına ulaşan çok sayıda şikâyetin ardından Ticaret Bakanlığı ekipleri geniş kapsamlı bir inceleme başlattı. Kadınların yoğun alışveriş yaptığı mağaza zinciri, farklı markalara ait kozmetik ürünleri nedeniyle yakın takibe alındı. Bakanlık kaynakları, denetimin “ani, kapsamlı ve nokta atışı” yapıldığını belirtti. 11 üründe fiyat mevzuatına aykırılık tespit edildi Gerçekleştirilen denetimlerde mağazada satılan 11 üründe fiyat mevzuatının açıkça ihlal edildiği görüldü. Tespit edilen usulsüzlükler üzerine idari para cezası uygulanırken, Bakanlık yetkilileri “benzer şikâyetlerde hızlı müdahale sürecinin devam edeceğini” açıkladı. Uzmanlar, fiyat etiketi uyumsuzluklarının özellikle son dönemde sıkça vatandaş mağduriyetine neden olduğunu belirtiyor. Bakanlığın açıklaması: ‘Dürüst ticaret için kararlıyız’ Ticaret Bakanlığı Basın Danışmanı Bekir Kaplan, denetim sonuçlarını sosyal medya hesabından duyurarak, şunları söyledi: “CİMER ve sosyal medya üzerinden iletilen şikâyetler doğrultusunda Bakanlığımız derhal harekete geçmiştir. Yapılan incelemelerde 11 üründe fiyat mevzuatına aykırılık tespit edilmiş olup gerekli idari para cezaları uygulanmıştır. Tüketicilerimizin korunmasını ve piyasalarda adil, şeffaf, dürüst ticaret düzeninin tesis edilmesini temel prensip olarak görüyoruz.” Tüketici güveni için yeni denetim dalgası gelebilir Bakanlık kaynakları, yalnızca bu zincir değil, benzer şikâyetlerin yoğunlaştığı tüm büyük perakende gruplarının da gündemde olduğunu belirtiyor. Yurttaşların özellikle fiyat etiketi uyuşmazlıkları, raf-kasa farkı ve hileli promosyonlar konusunda artan şikâyetleri, denetimlerin daha da sıklaşacağını gösteriyor.

Adana’daki kolejde skandal: Tuvaletlere kamera yerleştirip görüntüleri satan öğretmen tutuklandı Haber

Adana’daki kolejde skandal: Tuvaletlere kamera yerleştirip görüntüleri satan öğretmen tutuklandı

Adana’daki özel bir kolejde patlak veren skandal, eğitim camiasında şok etkisi yarattı. Bilişim teknolojileri öğretmeninin, okulun kadın öğretmen ve öğrenci tuvaletlerine gizli kamera yerleştirerek elde ettiği görüntüleri uzun süredir internette sattığı tespit edildi. Şüpheli öğretmen tutuklanırken okul yönetiminin olaya dair yıllardır bilgisi olduğu öne sürüldü. Işık yansıması gerçeği ortaya çıkardı: Öğretmen tehdit edildi Soruşturma dosyasına göre olay, kadın öğretmenlerden birinin tuvalette tavandaki ışık yansımasını fark etmesiyle ortaya çıktı. Öğretmen gizli kamerayı bulduktan sonra durumu yönetime bildirdiğini, ardından tehdit edildiğini söyledi. Yaşadığı panik üzerine kendini bir odaya kilitleyip polisi arayan öğretmen, ifadesinde okul yönetiminin konuyu örtbas etmeye çalıştığını belirtti. Evde yapılan aramada çok sayıda görüntü ele geçirildi İhbarın ardından polis hem okulda hem de şüpheli öğretmenin evinde arama yaptı. Aramalarda: Çok sayıda gizli kamera, Dijital depolama cihazı, Öğretmenlere ve öğrencilere ait mahrem görüntüler ele geçirildi. İncelemede, kayıtların bir kısmının yurt dışındaki bir suç ağına gönderildiğine dair bulgulara ulaşıldı. “Yönetim her şeyi biliyordu” iddiası: Baskı ve tehditler Skandalı daha da büyüten iddia ise okul yönetimine ilişkin oldu. Öğretmenler ve çalışanlar, yönetimin: Olaydan yıllardır haberdar olduğunu, Gereken adımları atmadığını, Konuyu gizlemek için çalışanlara baskı uyguladığını, Olayı konuşan öğretmenlerin tehdit edildiğini ileri sürdü. Veliler, okulun uzun süredir güvenlik ve etik problemlerle gündemde olduğunu belirterek Milli Eğitim Bakanlığı’na müdahale çağrısı yaptı. Soruşturma genişliyor: MEB ve savcılık devrede Tutuklu öğretmenin dijital materyalleri üzerinde incelemeler sürerken, görüntülerin uluslararası bir ağ üzerinden satıldığı ihtimali nedeniyle soruşturmanın kapsamı genişletildi. Milli Eğitim Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı, okul yönetiminin ihmal ve örtbas iddiaları hakkında ayrı bir soruşturma başlattı. Eğitim sendikaları, yaşananları “mahremiyete yönelik en ağır ihlallerden biri” olarak nitelendirerek ülkedeki tüm okullarda benzer risklere karşı kapsamlı denetim istedi.

İsrail Genelkurmay Başkanı Zamir: Ordumuza hazırlık talimatı verdik Haber

İsrail Genelkurmay Başkanı Zamir: Ordumuza hazırlık talimatı verdik

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze Tümeni’nde üst düzey komutanlarla yaptığı toplantının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Ateşkes ve esir takası anlaşması çerçevesinde belirlenen “Sarı Hat” üzerinde operasyonların devam ettiğini belirten Zamir, hattın İsrail kontrolünde olmayan bölgesine yönelik yeni bir askeri harekât ihtimaline karşı hazırlık talimatı verdiğini duyurdu. “Büyük çaplı operasyona hazır olun” Zamir, değerlendirme toplantısında ordunun her an geniş çaplı saldırı başlatabilecek seviyede hazır olması gerektiğini vurguladı. Gazze’deki mevcut ateşkesin kırılgan olduğuna dikkat çeken Genelkurmay Başkanı, “Sarı Hat üzerindeki görevlerimiz sürüyor. Ancak hattın bizim kontrolümüzde olmayan kısmı için orduya hazırlıklı olma emrini verdim” dedi. “Hamas’ın varlığına izin vermeyeceğiz” Hamas’ı tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirten Zamir, sürecin diplomatik yollarla çözülememesi halinde askeri seçeneğin devreye sokulacağını söyledi. “Gazze’nin silahsızlandırılmasını sağlamakta kararlıyız. Bu anlaşmayla olmazsa, operasyonlarla sağlanacak” ifadelerini kullandı. Sahadaki faaliyetler devam ediyor İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasında sınır hattı olarak tanımlanan Sarı Hat boyunca devriye ve denetim faaliyetlerini sürdürüyor. Bölgedeki gerilim, yeni bir operasyon ihtimali nedeniyle yeniden tırmanmış durumda.

Yasa dışı bahis operasyonunun ardından yeni karar! Haber

Yasa dışı bahis operasyonunun ardından yeni karar!

Türkiye’de elektronik para ve ödeme hizmeti veren üç şirketin faaliyet izni resmen sonlandırıldı. İninal, PayFix ve Aypara için alınan karar, Merkez Bankası tebliğiyle Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece, söz konusu platformların ödeme hizmeti ve elektronik para faaliyetleri durdurulmuş oldu. Bahis operasyonu sonrası TMSF devri gerçekleşmişti Mart 2025’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yasa dışı bahis ve kara para aklama soruşturması kapsamında üç şirkete el konulmuş, şirket yönetimleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmişti. TMSF, devrin ardından yeni yönetim kurulu atamaları yapmıştı. Soruşturma sürecinde, Bankpozitif, Flash TV ve PayFix’in sahibi Erkan Kork'un da aralarında bulunduğu 21 kişi tutuklanmış, yaklaşık 6 milyar 900 milyon TL’lik mal varlığına el konulmuştu. Bankpozitif ve PayFix'le birlikte İninal ve Aypara da operasyon kapsamında incelenen dijital finans kuruluşları arasında yer almıştı. Papara da soruşturmaya dahil edilmişti Aynı soruşturma kapsamında bir başka elektronik para kuruluşu olan Papara'ya da kayyum atanmış, şirketin faaliyetlerinin denetim altında devam etmesine karar verilmişti. Kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte İninal, PayFix ve Aypara kullanıcılarının hesapları ve bakiyeleri konusunda nasıl bir süreç izleneceği TMSF ve Merkez Bankası tarafından açıklanacak.

Pazarda hileli satış kameraya yansıdı: Engelli pazarcıya savcılıktan dolandırıcılık soruşturması! Haber

Pazarda hileli satış kameraya yansıdı: Engelli pazarcıya savcılıktan dolandırıcılık soruşturması!

osyal medyada yayılan görüntüler savcılığı harekete geçirdi İstanbul Bahçelievler’de bir pazarcının, yurttaşların seçtiği salatalıkları gizlice değiştirerek hileli satış yaptığı anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Görüntülerin milyonlarca kez izlenmesi üzerine kamuoyunda büyük tepki oluştu. Olay sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, satıcı hakkında “ticari faaliyet sırasında dolandırıcılık” suçundan resen soruşturma başlattığını duyurdu. Belediye tezgâhı kapattı, ceza kesti, pankart astı Bahçelievler Belediyesi zabıta ekipleri, tespit edilen hileli satış nedeniyle pazarcının tezgâhını 1 hafta süreyle kapatarak 3 bin 541 TL idari para cezası uyguladı. Denetim sonrası tezgâhın üzerine, “Hileli olarak karışık veya standartlara aykırı mal satmasından dolayı kapatılmıştır” yazılı pankart asıldı. Belediye yetkilileri, benzer vakaların tekrarında süresiz men cezası uygulanacağını belirtti. Savcılık: “Ticari dolandırıcılık kapsamında soruşturma açıldı” Savcılık açıklamasında, satıcının seçilen ürünleri kasada farklı ürünlerle değiştirdiğinin tespit edildiği, Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-h maddesi uyarınca dolandırıcılık kapsamında işlem yapıldığı ifade edildi. Soruşturma, ihbar gerekmeksizin resen başlatıldı. “Tüm pazarcıların itibarını zedeliyor” – Tepki gösteren yurttaşlar denetimlerden memnun Pazar esnafı ve alışveriş yapan yurttaşlar, olaya tepki gösterirken belediyenin hızlı müdahalesini olumlu karşıladı. Pazarcı Zafer P.: “Beş parmağın beşi bir değil. Böyle kişiler hem yurttaşı kandırıyor hem de dürüst esnafın adını lekeler.” Alışveriş yapan Yeliz Çetinkaya ise, “Biz market yerine pazarı destekliyoruz ama hile yapılan ürünün engelli bir satıcıdan gelmesi daha da üzücü.” dedi. Belediye Başkanı Bahadır: “Yurttaşın hakkını korumak görevimiz” Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, denetimlerin artarak devam edeceğini belirterek, “Pazar yerleri güven alanlarıdır. Kim olursa olsun hileli satış yapanın karşısındayız. Dürüst esnafı korumak ve yurttaşın hakkını savunmak bizim sorumluluğumuzdur.” ifadelerini kullandı.

UAEA: İran, nükleer iş birliğini acilen geliştirmeli Haber

UAEA: İran, nükleer iş birliğini acilen geliştirmeli

UAEA: İran denetimlere kapı kapatıyor, kriz büyüyor Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, İran’ın Birleşmiş Milletler denetçileriyle iş birliğini “ciddi şekilde geliştirmesi gerektiğini” açıkladı. Grossi, ajansın Haziran ayından bu yana İran’da yaklaşık bir düzine denetim yaptığını ancak daha önce ABD tarafından vurulan Fordow, Natanz ve İsfahan tesislerine erişimin hâlâ engellendiğini vurguladı. “Nükleer anlaşmada kalıyorum deyip yükümlülükleri yok sayamazsınız” Grossi, Financial Times’a yaptığı açıklamada, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na bağlı olduğunu söylemesine rağmen denetim koşullarını ihlal ettiğini belirtti. “Savaş var diye farklı kategoriye geçemezsiniz” diyen Grossi, İran’ın yükümlülüklerini uygulamaması hâlinde denetim imkânlarının tamamen kaybedileceğini ifade etti. İran’dan Grossi’ye yanıt: “Programımız barışçıl, suçlamalar temelsiz” İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Grossi’nin açıklamalarına tepki göstererek İran’ın nükleer faaliyetlerinin “tamamen barışçıl” olduğunu savundu ve UAEA Başkanı'nın “temelsiz görüşler paylaşmaması gerektiğini” söyledi. Tahran yönetimi, UAEA’nın bazı kararlarının İsrail’in saldırılarını meşrulaştırmak için kullanıldığını iddia ediyor. İsrail gerilimi denetim krizini artırdı İran’ın denetimlere kısıtlama getirdiği dönem, İsrail’in İran’a ait askeri ve nükleer tesislere saldırı düzenlediği süreçle çakışıyor. Tahran, UAEA'nın eleştirilerini “siyasi baskı” olarak yorumlarken, ajans ise denetim eksikliğinin küresel güvenlik riskini büyüttüğünü savunuyor. UAEA ile İran ilişkisi ‘inişli çıkışlı’ devam ediyor Grossi, İran ile ajans arasındaki ilişkinin yıllardır “gelgitli” bir yapıya sahip olduğunu, ancak bu durumun İran’ı yükümlülükten muaf tutmayacağını söyledi. “Görüş alanımız ortadan kalkarsa bunu resmî olarak bildiririm” ifadeleri, Viyana merkezli ajansın İran dosyasında kritik bir döneme girildiğine işaret ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.