SON DAKİKA

#Donald Trump

HABER DEĞER - Donald Trump haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Donald Trump haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Epstein Adası’nda karanlık perde aralandı: Gizli arşiv ilk kez açıldı Haber

Epstein Adası’nda karanlık perde aralandı: Gizli arşiv ilk kez açıldı

Gizlenen görüntüler ilk kez paylaşıldı ABD Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi içindeki Demokrat Parti üyeleri, Epstein’ın özel mülkü olan Little Saint James Adası’na ait arşivleri yayımladı. Komitenin sosyal medya hesabından paylaşılan görsellerde, adadaki yaşam alanlarına ait ayrıntılar ve iç mekân kayıtları yer aldı. Kamuoyuna sunulan görüntüler, yıllardır “örtbas” iddialarıyla anılan dosyanın görünmeyen yüzünü gün yüzüne çıkardı. “Tüyler ürpertici bir tablo ile karşı karşıyayız” Demokrat Parti milletvekili Robert Garcia, yayımlanan içeriklere ilişkin yaptığı açıklamada “Bu görüntüler, Epstein’ın kamuoyundan gizlenen dünyasına ışık tutuyor. Hayatta kalanlar için adalet sağlanana kadar susmayacağız” dedi. Açıklamada soruşturmanın genişletilmesi, tüm belgelerin kamuoyuna açılması ve sorumluların ortaya çıkarılması çağrısı yapıldı. Odalar, etiketler ve “muayene sandalyesi” ayrıntısı Yayımlanan fotoğraflarda yatak odası ve banyolara ait kesitler ile bir diş kliniğinde bulunması beklenen muayene sandalyesinin adadaki bir yapıda yer aldığı görüldü. Başka bir karede ise bir telefona iliştirilmiş “NY Office”, “Rich Office”, “Mike Cell” ve “Patrick Cell” gibi notlar dikkat çekti. Görseller, adadaki yapılanmanın rastgele değil, sistematik olduğuna yönelik tartışmaları güçlendirdi. Ünlü isimler listesi yeniden gündemde Epstein’ın adasında yıllar içinde çok sayıda tanınmış ismi ağırladığı iddiaları bir kez daha tartışmaya açıldı. Daha önce dava dosyalarına yansıyan ziyaretçi listelerinde yer alan siyasetçi, iş insanı ve sanatçılara ilişkin iddialar, yeni görüntülerle birlikte yeniden konuşulmaya başlandı. Kamuoyunda, eski ABD başkanları, kraliyet mensupları ve farklı ülkelerden üst düzey isimlere dair iddiaların bağımsız biçimde soruşturulması çağrıları yükseldi. Dosyaların açılması için geri sayım Kongre’de kabul edilen yasa uyarınca Epstein dosyalarının açıklanması için süreç işletiliyor. ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, dosyaların belirlenen takvim içinde kamuoyuna sunulacağını duyurmuştu. Dönemin ABD Başkanı Donald Trump da belgelerin tamamının açıklanmasını öngören düzenlemeyi imzalamıştı. Şüpheli ölüm, bitmeyen sorular Epstein, New York’ta Manhattan Metropolitan Correctional Center’da tutuklu bulunduğu sırada 10 Ağustos 2019’da hücresinde ölü bulundu. Federal Soruşturma Bürosu, intihar sonucuna varıldığını açıklasa da, kamuoyunda “müşteri listesi” ve olası örtbas iddiaları tartışılmaya devam ediyor. “Özgürlük ve adalet soyut gerekçelerle ertelenemez” Sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları, görüntülerin yayımlanmasının ardından yeniden adalet çağrısı yaptı. Sürecin şeffaf yürütülmesi, hayatta kalanların korunması ve suç ağlarının bütün yönleriyle ortaya çıkarılması, demokratik toplumun asgari gereği olarak vurgulandı.

Şara’nın Beyaz Saray ziyareti sonrası Suriye–ABD ilişkilerinde tarihi dönüşüm Haber

Şara’nın Beyaz Saray ziyareti sonrası Suriye–ABD ilişkilerinde tarihi dönüşüm

Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın Washington’a yaptığı ziyaret, iki ülke ilişkilerinde yarım asrı aşan kopukluğu sona erdiren tarihi bir dönüm noktası oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’da ağırladığı Şara, böylece resmi temas için ABD’yi ziyaret eden ilk Suriye lideri unvanını kazandı. Bu kritik temas, Suriye’de geçiş sürecinin başlamasından bir yıldan kısa süre sonra gerçekleşti ve yeni dönemin kapılarını araladı. İki Günlük Ziyaret: Diplomasi Trafiğinde Rekor Yoğunluk Şara, Washington’daki temaslarında ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Keane, Kongre liderleri ve 30’dan fazla Amerikan şirketinin üst düzey yöneticileriyle görüştü. Aralık 2024’te Şam’a girişinden bu yana dış politikada dikkat çekici bir performans sergileyen Şara ve Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, 11 ayda 80'den fazla ülke heyetini ağırlayarak savaş sonrası Suriye’nin en kapsamlı diplomatik açılımını başlattı. Yaptırımların Yumuşamasıyla Amerikan Şirketleri Şam’a Akın Etti Mayıs 2025’te Trump–Şara görüşmesinden sonra ABD yönetimi, Suriye’ye yönelik yaptırımları gevşetmeye başladı. Bunun ardından enerji, finans, teknoloji, lojistik ve inşaat devlerinin Şam ziyaretleri hız kazandı. Chevron ve ConocoPhillips, Suriye Enerji Bakanlığı ile üst düzey görüşmeler yürütüyor. Mastercard ülkeye geri döndü, Visa da yeniden girme hazırlığında. Google ve Meta, Enformasyon Bakanlığı ile dezenformasyonla mücadele alanında iş birliğine başladı. Suriye Ekonomi Bakanı Nidal el-Şaar’ın Amerikan modelinden ilham alan yeni finansal sistem vizyonu, bu yakınlaşmanın ekonomi boyutunu daha da derinleştirdi. En Büyük Engellerden Biri: Sezar Yasası Oval Ofis görüşmesinde Şara, Sezar Yasası’nın kaldırılmasını gündeme getirdi. Trump, yasanın 2025 yılı içinde yürürlükten kaldırılabileceğini ve Suriye’ye uygulanan gümrük tarifelerinin yüzde 41’den yüzde 10’a düşürüleceğini açıkladı. Ancak Kongre’nin tavrı belirsizliğini koruyor. Analistler, yasanın yürürlükte kalmasının Suriye’nin ekonomik toparlanmasının önünde ciddi bir engel olduğunu belirtiyor. Askeri ve İstihbarat İş Birliğinde Tarihi Yakınlaşma Suriye–ABD ilişkilerindeki en dikkat çekici gelişme ise güvenlik alanında yaşanıyor. Beşşar Esed’in devrilmesinden sadece beş gün sonra, Suriye güçleri ilk kez bir Amerikan vatandaşını ABD’ye teslim etti. Teslimatı yapan isim, bir dönem Heyet Tahrir el-Şam’ın güvenlik biriminde yer alan Muhammed Kantari’ydi. Kantari, yeni dönemde Dışişleri Bakanlığı’nda kilit bir rol üstlendi. O tarihten itibaren: İki ülke arasında düzenli istihbarat paylaşımı başladı. ABD özel kuvvetlerinin bazı unsurları Şam’a konuşlandırıldı. DEAŞ’a karşı altı ortak operasyon, İran bağlantılı hedeflere karşı dört operasyon gerçekleştirildi. ABD tarafından sağlanan istihbaratla Suriye güçleri, Bukemal yakınlarındaki İran silah tünellerini ele geçirdi. Şam’da ortak operasyonların koordine edileceği kalıcı bir ABD merkezi için yer tespit çalışmalarının sürdüğü iddia ediliyor. Suriye’nin Koalisyona Katılması “İç Temizlik” Fırsatı Olarak Görülüyor Suriye, ABD öncülüğündeki DEAŞ’la Mücadele Koalisyonu’na resmen katıldı. Bu adım iç politikada tepki çekerken hükümet, bu sürecin radikal unsurlara karşı mücadelede elini güçlendireceğini savunuyor. Güvenlik bürokrasisine göre bu katılım, Suriye’nin yıllardır kontrol edemediği silahlı yapılara karşı “iç temizlik” yapması için bir fırsat oluşturuyor. Ekonomik Canlanmanın Şartı: Yaptırımların Kalkması Şara’nın tartışmalı geçmişine rağmen Suriye’nin uluslararası sisteme yeniden entegrasyon süreci hızlanıyor. Ancak uzmanlara göre siyasi geçişin kalıcı hâle gelmesi ve güvenin tesis edilmesi için: Ekonominin ayağa kalkması Sezar Yasası’nın kaldırılması Suriye’nin yatırımcılar için cazip hâle gelmesi şart. Aksi hâlde, Suriye’nin yeni dönemde yakaladığı “tarihi fırsat penceresi” kırılgan kalmaya devam edecek.

New York’ta tarihi seçim: Zohran Mamdani kentin ilk Müslüman belediye başkanı oldu Haber

New York’ta tarihi seçim: Zohran Mamdani kentin ilk Müslüman belediye başkanı oldu

New York’ta dün gece tamamlanan oy sayımının ardından sonuçlar büyük bir siyasi kırılma yarattı. Kenya doğumlu, Uganda kökenli ve Hint asıllı Müslüman bir göçmen ailenin çocuğu olan 34 yaşındaki Zohran Mamdani, seçim yarışını önde tamamlayarak New York’un 400 yıllık tarihinde bu göreve gelen ilk Müslüman isim oldu. Mamdani, en yakın rakibi eski vali Andrew Cuomo’ya 9 puan fark atarken Cumhuriyetçi Curtis Sliwa yarışta üçüncü sırada kaldı. Trump’ın Mamdani hedefi: “Ona oy veren her Yahudi aptaldır” Seçim sürecinin en sert çıkışı ABD Başkanı Donald Trump’tan geldi. Sosyal medya hesabından Mamdani’yi “kendini açıkça Yahudi düşmanı olarak tanımlayan biri” diye suçlayan Trump, “Ona oy veren her Yahudi aptaldır” ifadelerini kullandı. Mamdani ise “Başkanın tehditleri kanun değil, seçmen korkutma girişimidir” diyerek yanıt verdi. Bomba ihbarları, milyarderlerin fon savaşı ve Filistin tartışması seçim gününü gölgeledi Türk yurttaşların yoğun yaşadığı New Jersey’nin Paterson kentinde peş peşe yapılan bomba ihbarları nedeniyle oy verme işlemi geçici olarak durduruldu. Aynı saatlerde New York’ta İsrail lobisi temsilcileri Mamdani’nin seçilmesini “sinagoglar için tehdit” olarak nitelendirdi. Öte yandan kampanya döneminde Mamdani’nin zenginlere ek vergi, ücretsiz toplu taşıma ve kamusal marketler gibi sol politikaları nedeniyle milyarderler tarafından hedef alındığı, Bloomberg ve Ackman gibi isimlerin Cuomo lehine en az 22 milyon dolar bağış yaptığı ortaya çıktı. Mamdani: “Artık bizim zamanımız geldi New York” Oyunu Queens’te eşiyle birlikte kullanan Mamdani, sonuçların netleşmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada “Bu şehir sadece zenginlerin değil, burada yaşamak isteyen herkesin evidir. Zafer, sorumluluktur. Yarın çalışmaya başlıyoruz.” dedi. Mamdani’nin öncelikli vaatleri arasında kira fiyatlarının düşürülmesi, otobüs seferlerinin artırılması ve ücretsiz çocuk bakım hizmeti bulunuyor. Zohran Mamdani kimdir? Aktivist, rapçi, göçmen aile çocuğu, sosyalist politikacı 1991’de Nairobi’de doğan Mamdani, film yapımcısı annesi Mira Nair ve siyaset bilimci babası Mahmood Mamdani ile birlikte Tanzanya, Güney Afrika ve ABD’de büyüdü. New York’ta devlet okullarında eğitim gördü, üniversitede “Filistin için Adalet” topluluğunu kurdu, mezuniyetten sonra rap müzik yaptı, kiracı hakları savunuculuğu yürüttü. 2018’de ABD vatandaşlığı aldı, 2020’de eyalet meclisine seçildi. Kampanyasını binlerce gönüllüyle yürüttü, kendini “demokratik sosyalist” olarak tanımlıyor.

İsrail 20 günde ateşkesi 194 kez ihlal etti Haber

İsrail 20 günde ateşkesi 194 kez ihlal etti

Gazze Hükümeti Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, İsrail’in 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesi 20 gün içinde 194 kez ihlal ettiğini duyurdu. Sevabite, ihlallerin arasında “sarı hattın dışına çıkarak yerleşim bölgelerine girilmesi, sivillerin hedef alınması, insani yardım ve tıbbi malzeme geçişinin engellenmesi” gibi eylemlerin bulunduğunu açıkladı. İhlaller sadece askeri değil: Yardım koridorları da kapatıldı Sevabite, anlaşmanın ilk aşamasında belirlenen “sarı hat” adı verilen güvenlik çizgisinin, İsrail ordusu tarafından defalarca ihlal edilerek sivil yerleşimlere girildiğini, evlerine dönmeye çalışan yurttaşların hedef alındığını söyledi. Bölge halkı, ateşkese rağmen yeniden bombardıman riskiyle karşı karşıya bırakıldı. İnsani yardım, ilaç ve tıbbi malzemeler engelleniyor Gazze’ye doktor, ilaç ve gıda gönderilmesini içeren maddelerin de uygulanmadığını belirten Sevabite, “İsrail, yardım tırlarının tamamının geçişine izin vermiyor. Hastaların yurt dışına sevki için Refah Sınır Kapısı hâlâ kapalı” dedi. Sevabite, İsrail’in, enkaz altındaki Filistinlilerin cenazelerini çıkaracak ekipmanlara geçiş izni vermediğini, buna karşın İsrailli esirleri aramak için ekipman girişini serbest bıraktığını da vurguladı. 6 binden fazla yardım tırı bekletiliyor Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında 6 bini aşkın yardım tırının bekletildiğini söyleyen Sevabite, “Anlaşmaya göre 300 bin çadır ve konteyner ev Gazze’ye girecekti, ancak bu da engelleniyor” açıklamasını yaptı. Uluslararası çağrı: “Ateşkes uygulanmıyor, müdahale gerekiyor” Sevabite, ABD Başkanı Donald Trump ve ateşkes arabulucularına seslenerek, “Bu ihlaller durdurulmazsa ateşkes kâğıt üzerinde kalacak. Maddelerin uygulanması için acil müdahale şart” dedi.

Trump’tan Çin mesajı: Başkan Şi ile konuşacak çok şeyimiz var Haber

Trump’tan Çin mesajı: Başkan Şi ile konuşacak çok şeyimiz var

ABD Başkanı Donald Trump, Malezya, Japonya ve Güney Kore’yi kapsayan beş günlük Asya turuna çıkarken gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile 30 Ekim’de yapılacak görüşmeye değinen Trump, “Başkan Şi ile konuşacak çok şeyimiz var. Onun da bizimle konuşacak çok şeyi var. İyi bir görüşme olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Ticaret, gümrük ve Tayvan masada olacak Trump, Şi Cinping ile yapacağı görüşmede iki ülke arasındaki ticaret anlaşmazlıklarının yanı sıra gümrük vergileri ve Tayvan konularının da tüm boyutlarıyla ele alınacağını belirtti. Beyaz Saray, söz konusu görüşmenin Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında gerçekleştirileceğini duyurdu. ABD Başkanı, “Her iki tarafın da çıkarına olacak adil bir sonuç istiyoruz” derken, bu görüşmenin hem piyasalar hem de küresel siyaset açısından belirleyici olacağını söyledi. Trump: “Kanada kirli bir oyun oynuyor” Açıklamasında yalnızca Çin değil, Kanada ile yaşanan ticaret anlaşmazlıklarına da değinen Trump, “Kanada kirli bir oyun oynuyor. Şu anda Başbakan Mark Carney ile görüşmeyi düşünmüyorum” diyerek iki ülke arasındaki gerilimin sürdüğünü ifade etti. Asya turunun rotası: Kuala Lumpur, Tokyo, Busan ve Pekin Trump’ın Asya gezisi, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’dan başladı. Burada Malezya Başbakanı Enver İbrahim ile görüşmesi beklenen Trump, Tayland ve Kamboçya arasındaki sınır anlaşması törenine de katılacak. Ardından Japonya’ya geçecek olan ABD Başkanı, yeni seçilen Başbakan Takaiçi Sanae ile bir araya gelecek. Trump’ın Japonya ziyareti, Çin ve Kuzey Kore’ye karşı ABD-Japonya ittifakının devam ettiği mesajı olarak değerlendiriliyor. Turun üçüncü durağı Güney Kore’nin Busan kenti olacak. Trump burada APEC Zirvesi’ne katılarak bölge liderleriyle görüşecek. ABD-Çin ticaret restleşmesinde yeni perde Washington ve Pekin arasında uzun süredir devam eden ticaret gerilimi, iki tarafın karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanmıştı. Trump yönetiminin bu yıl başında ithalat vergilerini yükseltme kararı, Çin’in de benzer yanıtlar vermesiyle “ekonomik savaş” boyutuna ulaşmıştı. Taraflar, yıl boyunca beş ayrı tur görüşme gerçekleştirdi. Son olarak Malezya’da yapılan toplantıda, Çin Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng ve ABD Hazine Bakanı Scott Bessent başkanlığındaki heyetler, gümrük tarifelerinde geçici indirim ve yeni uzlaşma adımlarını değerlendirdi. “Yeni bir dönüm noktası olabilir” 30 Ekim’deki Trump–Şi zirvesi, iki ülke arasında süren ticaret geriliminin geleceği açısından kritik önem taşıyor. Uzmanlara göre, görüşmeden çıkacak olası bir uzlaşma, yalnızca ABD ve Çin ekonomilerini değil, küresel piyasalardaki dengeleri de doğrudan etkileyecek. Trump’ın sözleriyle, “herkes için adil bir sonuç” çıkması hâlinde dünya ekonomisinde yeni bir sayfa açılabilir.

Trump yönetimi otizmin nedenine dair tartışmalı adım atıyor Haber

Trump yönetimi otizmin nedenine dair tartışmalı adım atıyor

Hamilelere parasetamol uyarısı geliyor Tylenol adıyla da bilinen parasetamol, dünya çapında en yaygın kullanılan ağrı kesicilerden biri. Harvard ve Mount Sinai Üniversitesi’nden bilim insanlarının araştırmalarını yeniden inceleyen ABD’li sağlık yetkilileri, gebeliğin erken dönemlerinde parasetamol kullanımının otizm riskini artırabileceği görüşüne ağırlık verdi. Bu nedenle hamile kadınlardan, yüksek ateş dışında parasetamol kullanmamaları istenecek. Yeni tedavi umudu: Leucovorin Beyaz Saray’ın gündeme getireceği ikinci başlık ise leucovorin adlı ilaç. Normalde bazı yan etkileri azaltmak ve B9 vitamini eksikliğini gidermek için verilen bu ilacın, küçük ölçekli klinik deneylerde otizmli çocukların konuşma ve anlama becerilerinde ilerleme sağladığı tespit edilmişti. FDA’nın bu ilaç için yeni düzenlemeler üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Trump: “Otizmin cevabını bulduk” Trump, iki hafta önce katıldığı bir törende “Ülkemizin tıbbi tarihindeki en büyük açıklamalardan biri yapılacak. Otizmin cevabını bulduk” demişti. Bu çalışmalar, Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr., FDA Başkanı Marty Makary ve NIH Direktörü Jay Bhattacharya gibi isimlerin öncülüğünde yürütülüyor. Bilim dünyasından temkinli yaklaşım Uzmanlar, otizmin yalnızca genetik değil, çevresel faktörlerle de bağlantılı olabileceği yönündeki bulguları umut verici bulsa da, bu kadar kısa sürede kesin sonuç ilan edilmesinin bilimsel açıdan riskli olduğuna dikkat çekiyor.

Hindistan’dan ABD’ye petrol resti Haber

Hindistan’dan ABD’ye petrol resti

ABD'nin 1 Ağustos itibarıyla Hindistan'a %25 ek tarife uygulayacağını duyurması ve ceza tehdidi savurmasına rağmen, Hindistan yönetimi geri adım atmadı. Hintli yetkililere göre, Rusya’dan enerji ithalatı uzun vadeli sözleşmelere ve karmaşık lojistik anlaşmalara dayanıyor ve bir gecede sonlandırılması mümkün değil. “Petrol alımı ulusal güvenlik konusu” Hindistan’ın eski Moskova Büyükelçisi ve Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Pankaj Saran, Rusya’dan yapılan petrol ithalatını savunarak şunları söyledi: “Sadece farklı kaynaklara değil, en ucuz enerjiye de erişmeniz gerekiyor. Bu bir ulusal güvenlik zorunluluğudur.” Saran, Hindistan ithalatı dursa bile Çin’in alımları sürdüreceğini, bu durumda ucuz Rus petrolünden Çin’in tek başına faydalanacağı uyarısında bulundu. Trump: “Tarifeye ceza da eklenecek” Eski ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada Hindistan ve Çin’in Rusya’dan en fazla enerji ithal eden ülkeler olduğunu belirtti. Bu gerekçeyle Hindistan’a yönelik yeni tarifeler ve cezai yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. “Hindistan bize ticari anlamda adil davranmıyor” diyen Trump, Hindistan’ın Rusya’dan silah alımını da eleştirdi. ABD Pakistan’la yeni enerji ortaklığı kuruyor Trump ayrıca, ABD’nin Pakistan ile yeni bir petrol geliştirme anlaşması imzaladığını duyurdu. Bu anlaşma çerçevesinde iki ülke, Pakistan’ın büyük petrol rezervlerini birlikte değerlendirecek. İran’la Ticaret yapan 6 hint kurumuna yaptırım Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı, İran’la ticaret yapan 6 Hint kurumuna yaptırım uygulanacağını açıkladı. Bu gelişme, Washington’un enerji konusunda Hindistan’a yönelik baskısını çok boyutlu olarak artırdığını gösteriyor. Hindistan’ın kararlı tutumu, enerji güvenliği konusunun uluslararası baskıdan bağımsız yürütüleceğini ortaya koyarken, ABD ile ilişkilerde yeni bir gerilim alanı daha yaratmış görünüyor.

ABD Gazze görüşmelerinden çekildi Haber

ABD Gazze görüşmelerinden çekildi

ABD, Hamas'ı gerekçe gösterdi ABD, Katar'ın başkenti Doha'da sürdürülen Gazze'de ateşkes müzakerelerinden çekildiğini duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Hamas'ın ateşkese yönelik isteksizliğini gerekçe göstererek görüşmeleri yürüten ekibin “danışma amacıyla” geri çağrıldığını bildirdi. "Alternatif seçenekler değerlendirilecek" Witkoff, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, "Hamas'ın Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik isteksizliğini açıkça ortaya koyan son yanıtının ardından, ekibimizi Doha'dan danışma amacıyla geri çağırmaya karar verdik" ifadelerini kullandı. Açıklamasında, Hamas’ı koordinasyonsuz davranmakla suçlayan Witkoff, "Artık rehineleri eve getirmek için alternatif seçenekleri değerlendireceğiz" dedi. ABD'nin Gazze’de kalıcı bir barış ortamı tesis etme konusunda kararlılığını sürdürdüğünü de savundu. Ateşkes sürecinde neler yaşandı? ABD Başkanı Trump, İsrail'in 60 günlük bir ateşkes teklifini kabul ettiğini açıklamış, bu teklif Katar ve Mısır aracılığıyla Hamas’a iletilmişti. Hamas ise öneriye olumlu yaklaştığını ve müzakerelere hazır olduğunu bildirmişti. Ancak İsrail tarafı, Hamas’ın teklif üzerinde yaptığı değişiklikleri kabul edilemez bulduğunu açıklamıştı. Tüm itirazlara rağmen İsrail heyeti Doha’da müzakerelere katılmıştı. İsrail’in işgal ısrarı aşılmadı Doha’daki görüşmelerde geçici ateşkes, sağ esirlerin serbest bırakılması ve ölü İsrailli esirlerin cenazelerinin teslimi konularında büyük ölçüde mutabakat sağlandığı ancak İsrail’in Gazze Şeridi'nin çevresindeki işgali sürdürme konusundaki ısrarı nedeniyle ilerleme sağlanamadığı aktarıldı. İsrail’in, Refah’ta ateşkes sağlansa dahi askeri varlığını sürdüreceği ve Filistinlileri üçüncü ülkelere göndermek amacıyla bir “toplama kampı” kurmayı planladığı da daha önceki açıklamalar arasında yer almıştı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.