SON DAKİKA

#E-Ticaret

HABER DEĞER - E-Ticaret haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, E-Ticaret haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kadın girişimciler Denizli Büyükşehir ile globalleşiyor Haber

Kadın girişimciler Denizli Büyükşehir ile globalleşiyor

Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi, Pamukkale Üniversitesi, Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) ve Trendyol işbirliğiyle yürütülen “Üreten Kadınların E-Ticaret Yolculuğu” projesi kapsamındaki eğitim programları devam ediyor. Kadın girişimciler, ihracatta yeni kapıları aralamanın stratejik adımlarını “İthalat ve İhracat” başlıklı eğitim ile pekiştirdi. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen eğitime, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Marım, Kent Konseyi Genel Sekreteri Baran Akın ve çok sayıda kadın girişimci katıldı. Üreten kadınların e-ticaret potansiyelini uluslararası düzeye taşımasını hedefleyen eğitimde, kadın girişimciler için uluslararası ticaretin karmaşık görünen süreçleri anlaşılır ve uygulamaya dönük bir dille aktarıldı. Eğitimde; gümrük süreçleri, beyannameler ve girişimcilerin bilmesi gereken tüm yasal yükümlülükler ayrıntılı bir şekilde katılımcılarla paylaşıldı. Klasik ve zorlu ihracat yöntemlerinin aksine, e-ticaret platformları üzerinden ihracat yapmanın sağladığı hız, maliyet avantajı ve kolaylıklar uygulamalı örneklerle gösterildi. Kadınların ürünlerini yurt dışına güvenle ulaştırması için uluslararası kargo ve nakliye süreçlerinin doğru yönetimi ve maliyet hesaplamaları üzerinde duruldu. Uluslararası ticarette finansal güvenliğin önemi ele alındı. Denizli’nin çalışkan ve üreten kadınlarıyla güçlü bir şehir olduğunu belirten Kent Konseyi Başkanı Ali Marım, “Kadınlarımızın üretim gücünü modern ticaretin en önemli kanalı olan e-ticaretle buluşturmayı, onlara yeni ufuklar açmayı hedefliyoruz. 'İthalat ve İhracat' eğitiminin, bu yolculukta uluslararası bir kapı aralayacağına inanıyorum. Kadınlarımızın ekonomik bağımsızlıklarını desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Çin’in devasa pazarı küresel fırsatlar sunuyor Haber

Çin’in devasa pazarı küresel fırsatlar sunuyor

Çin, dünyanın en büyük iç pazarını küresel ekonomiye açma hedefiyle her yıl düzenlediği Çin Uluslararası İthalat Fuarı (CIIE) ile ticaretin geleceğini şekillendirmeye devam ediyor. Fuar, sadece Çin’in dışa açılma politikasının bir sembolü değil; aynı zamanda küresel ticaretin “kazan-kazan” ilkesiyle yeniden dengelenmesine katkı sunan stratejik bir platform olarak görülüyor. Bu yılki etkinlikte Türkiye’yi temsil eden iş dünyası liderlerinden Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve TFI TAB Gıda CEO’su, aynı zamanda DEİK Türkiye–Çin İş Konseyi Başkanı ve TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı Korhan Kurdoğlu, CGTN TÜRK’e yaptığı açıklamalarda Türk şirketlerinin Çin pazarına yönelik büyüyen ilgisini değerlendirdi. “CIIE küresel ticaretin dengelenmesine katkı sağlıyor” Kurdoğlu, CIIE’nin sadece bir tanıtım vitrini olmadığını, yatırım bağlantılarının ve uzun vadeli ortaklıkların kurulduğu bir platform haline geldiğini vurguladı: “CIIE, Çin’in dışa açılma kararlılığının en güçlü göstergelerinden biri. Türk şirketleri açısından hem devasa tüketici kitlesine erişim hem de sürdürülebilir işbirlikleri açısından çok değerli bir fırsat. Gıda, teknoloji, medikal ürünler ve sanayi çözümleri alanlarındaki Türk katılımı, iki ülke arasındaki ekonomik bağları daha da güçlendiriyor.” “Çin’in açık politikası Türk iş dünyasına güven veriyor” Çin’in yüksek standartlı dışa açılma politikalarının Türk şirketleri için güven ortamı oluşturduğunu belirten Kurdoğlu, şeffaflık ve öngörülebilirliğin önemine dikkat çekti: “Çin’in ‘15. Beş Yıllık Planı’ kapsamında artan şeffaflık ve piyasa erişimi, Türk firmalarına öngörülebilir bir iş ortamı sağlıyor. Ayrıca ‘karşılıklı başarı içinde açık bağlantı’ ilkesi, Türkiye’nin yalnızca ticari değil, stratejik bir ortak olarak görüldüğünü gösteriyor.” Kurdoğlu, Türk firmalarının Çin’de showroom açtığını, dijital ticarette aktifleştiğini ve yeni yatırım arayışlarına girdiğini de belirterek, bu sürecin Türkiye–Çin ekonomik ilişkilerinde güven temelli bir büyüme modeli yarattığını söyledi. “Enerji, teknoloji ve dijital ekonomi işbirliğinde büyük potansiyel var” Kurdoğlu’na göre, iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin geleceği özellikle enerji ve dijital ekonomi alanlarında şekilleniyor: “Türkiye’nin Orta Koridor vizyonu ile Çin’in Kuşak-Yol Girişimi birbiriyle uyumlu iki kalkınma çerçevesidir. Bu sinerji, yenilenebilir enerji, batarya sistemleri, e-ticaret, akıllı lojistik ve şehir teknolojileri gibi alanlarda güçlü ortaklık fırsatları yaratıyor. Çin’in teknoloji gücüyle Türkiye’nin mühendislik yeteneği birleştiğinde, ortak Ar-Ge merkezleri ve inovasyon projeleri doğuyor.” “Türkiye–Çin İş Konferansı kalıcı bir köprü olacak” DEİK ve TÜSİAD olarak iki ülke arasındaki ekonomik bağları kalıcı bir yapıya kavuşturmak istediklerini belirten Kurdoğlu, “Türkiye–China Business Conference (TCBC)” platformunun bu hedefin temel taşı olduğunu ifade etti: “Amacımız, Türkiye–Çin ilişkilerini daha dengeli, sürdürülebilir ve kurumsal bir zeminde ilerletmek. Kuşak-Yol ile Orta Koridor’un entegrasyonunu güçlendirerek, Afrika, Orta Asya ve Balkanlar gibi üçüncü pazarlarda ortak projeler geliştirmeyi hedefliyoruz.” Sonuç olarak, Çin’in yüksek standartlı dışa açılma politikalarıyla birlikte Türk şirketleri, Asya pazarında hem üretim hem de teknoloji alanlarında yeni fırsatlar keşfediyor. CIIE, sadece bir ticaret fuarı değil, Türkiye–Çin ekonomik ilişkilerinin geleceğe uzanan en dinamik köprüsü olarak konumlanıyor.

Karadağ’ın vize kararı sonrası Türkler için yeni popüler rota belli oldu! Haber

Karadağ’ın vize kararı sonrası Türkler için yeni popüler rota belli oldu!

Karadağ’ın 2025 Ekim ayı itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize şartı getirmesinin ardından, Balkanlar’da vizesiz seyahat ve kolay oturum arayan Türklerin yönü Kuzey Makedonya’ya döndü. Göç, yatırım ve alternatif yaşam planları üzerine araştırma yapan birçok Türk vatandaşı, artık Üsküp, Ohrid ve Tetovo gibi şehirleri yeni merkez olarak değerlendiriyor. En dikkat çeken nokta ise 90 güne kadar vizesiz giriş, düşük yaşam maliyetleri ve şirket kurarak oturum alma kolaylığı. Neden Kuzey Makedonya? İşte cazip sebepler ???? Vizesiz giriş: Türk vatandaşları pasaportla 90 gün kalabiliyor. ???? Uygun maliyetli yaşam: Kira, market, ulaşım ve sosyal yaşam giderleri Türkiye’den düşük. ???? Kolay şirket kurma: Girişimciler 10–15 gün içinde şirket kurup oturum başvurusu yapabiliyor. ???? Avrupa’ya yakınlık: AB üyesi değil ancak Balkanlar’da stratejik konumda, Schengen’e komşu. ???? Dijital göçmen ve genç yatırımcı ilgisi: Özellikle yazılım, e-ticaret ve freelance çalışanlar ülkeye yerleşiyor. Oturum ve vatandaşlık süreçleri nasıl işliyor? Kuzey Makedonya, şirket üzerinden oturum alma sistemini kolaylaştırmış ülkelerden biri. Yabancıların ülkede yatırım yapması, istihdam yaratması ya da uzun süre kesintisiz ikamet etmesi halinde kalıcı oturum ve vatandaşlığa geçiş imkânı bulunuyor. En çok tercih edilen yollar: Şirket kurarak oturum izni Kira sözleşmesiyle ikamet başvurusu Gayrimenkul yatırımıyla oturum (belirli tutarlar sonrası mümkün) Uzun süreli yasal ikamet sonrası vatandaşlık başvurusu Karadağ neden kaybediyor, Kuzey Makedonya neden yükseliyor? Özellik Karadağ (2025 sonrası) Kuzey Makedonya Vize durumu Türkler için vize zorunlu 90 gün vizesiz Oturum alma Zorlaştı, maliyet arttı Hâlâ kolay ve hızlı Yaşam maliyeti Turistik bölgelerde yüksek Daha düşük Şirket kurma Bürokrasi ve maliyet arttı Hızlı işlem, düşük vergi Türk ilgisi Azalıyor Hızla artıyor Sonuç: Yeni Balkan trendi resmen başladı Karadağ’ın vize kararının ardından, hem kısa süreli turistik plan yapanlar hem de “yurt dışına taşınma – şirket kurma – Avrupa’ya yakın yaşama” hayali kuran Türkler için Kuzey Makedonya yeni cazibe merkezi haline geldi.

Türkiye’de canlı yayın ekonomisi 2030’da 5 milyar doları aşacak Haber

Türkiye’de canlı yayın ekonomisi 2030’da 5 milyar doları aşacak

Türkiye canlı yayın pazarında rekor büyüme eşiğinde TikTok’un “Eğlencenin Geleceği” başlıklı raporu, Türkiye’de canlı yayın sektörünün yalnızca sosyal medya fenomenleriyle sınırlı bir alan olmadığını; ajanslardan yazılım ekiplerine, pazarlama uzmanlarından platform çalışanlarına uzanan dev bir ekosisteme dönüştüğünü ortaya koyuyor. 2024’te 1,6 milyar dolar olan canlı yayın ekonomisinin 2030’da 5 milyar dolar barajını aşacağı öngörülüyor. 10 milyondan fazla yurttaş her hafta canlı yayın izliyor Rapora göre Türkiye’de haftalık canlı yayın izleyicisi sayısı 10,2 milyona ulaştı. Kullanıcılar günde ortalama 13 dakika canlı yayın izliyor ve en yoğun izlenme saati 21.00 olarak kaydediliyor. İzleyicilerin yüzde 72’si ise 18-34 yaş arası gençlerden oluşuyor. Bu veri, Türkiye'nin sosyal medya tabanlı eğlence sektöründe neden kritik bir konumda olduğunu doğruluyor. 133 bin doğrudan, 126 bin dolaylı istihdam yaratacak Canlı yayın platformlarının büyümesi yalnızca dijital içerik alanını değil, medya, reklam, PR, e-ticaret ve teknik üretim gibi alanları da besleyen yeni bir iş gücü zinciri oluşturuyor. 2024 itibarıyla Türkiye’nin GSYH’sinin yüzde 0,15’i canlı yayın ekonomisinden kaynaklanırken, 2030’a gelindiğinde sektörün 250 bini aşkın kişiye iş olanağı sağlaması bekleniyor. Türkiye, MENAT bölgesinde dijital eğlencenin merkezi olabilir TikTok’un değerlendirmesine göre Türkiye; kültürel üretim kapasitesi, genç internet nüfusu ve sosyal medya kullanım oranıyla Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesinde (MENAT) canlı yayın ekonomisinin yükselen merkezi olmaya aday. Canlı yayın formatının sadece eğlence değil; müzik, spor, sohbet, eğitim ve ticaret alanlarında da etkisini genişlettiği vurgulanıyor. Sosyal medya trendi değil, kalıcı medya dönüşümü Rapor, canlı yayının geçici bir internet akımı olmadığını; izleyiciyle anlık etkileşim, mobil erişim kolaylığı ve içerik üretiminin demokratikleşmesi sayesinde kalıcı bir medya alışkanlığına dönüştüğünü belirtiyor. Canlı yayının geleceği, yalnızca bireysel fenomenlerin değil, ajanslar, platformlar, markalar ve izleyicilerin birlikte oluşturduğu çok aktörlü bir ekonomi olarak ele alınıyor.

Kartlı ödemelerde rekor: Her 5 mağaza içi ödemenin 4’ü artık temassız Haber

Kartlı ödemelerde rekor: Her 5 mağaza içi ödemenin 4’ü artık temassız

Türkiye dijital ödemenin eşiğini geçti: 2,2 trilyon liralık kartlı harcama Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) eylül 2025 raporu Türkiye’de ödeme alışkanlığındaki dönüşümü rakamlarla ortaya koydu. Buna göre, kredi kartı, banka kartı ve ön ödemeli kartlarla yapılan ödemelerin toplam hacmi eylülde 2 trilyon 189,2 milyar liraya ulaştı. Bu tutar, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 51 artış anlamına geliyor. Bu toplam içinde en büyük payı yine kredi kartları aldı: Kredi kartlarıyla yapılan ödemeler: 1 trilyon 857,5 milyar TL Banka kartlarıyla yapılan ödemeler: 317 milyar TL Ön ödemeli kartlarla yapılan ödemeler: 14,7 milyar TL Burada çarpıcı olan iki tablo var: Kredi kartı ödemeleri bir yılda yüzde 52 arttı. Banka kartı ödemeleri bir yılda yüzde 58 arttı. Buna karşın ön ödemeli kartlarla ödemeler yüzde 49 geriledi. Yani yurttaş artık ağırlığı hem kredi kartına hem banka kartına veriyor; ön ödemeli (bakiye yüklemeli) kartlar geri çekiliyor. 462,7 milyon kart kullanımda: Neredeyse kişi başına ortalama 5 kart Eylül 2025 itibarıyla dolaşımdaki kart sayıları şöyle açıklandı: Kredi kartı: 139,1 milyon Banka kartı: 217,2 milyon Ön ödemeli kart: 106,4 milyon Toplam: 462,7 milyon kart Bu toplam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 büyüdü. Kredi kartı sayısı yıllık bazda yüzde 9, banka kartı yüzde 13 artarken; ön ödemeli kart sayısında artış sınırlı kaldı (yüzde 3). Bu tablo, Türkiye toplumunun hızla kredi limitine dayalı harcama modeline geçtiğini, yani günlük yaşamda taksit, erteleme, limit yönetimi gibi mekanizmaları daha çok kullandığını gösteriyor. Temassız ödemede eşiğin adı: “Cebinden kartı çıkar dokundur, bitsin” Kartlarla yapılan toplam ödeme sayısı eylülde 1 milyar 764,6 milyon adede yükseldi. Bu, geçen yıla göre yüzde 12 artış. Ödeme adetlerinin dağılımı: Kredi kartı ile: 1 milyar 19,1 milyon işlem Banka kartı ile: 689,4 milyon işlem Ön ödemeli kart ile: 56,1 milyon işlem Ama asıl kırılma temassızda: Temassız ödeme sayısı: 1 milyar 192,8 milyon işlem Yıllık artış: yüzde 14 Temassız ödeme tutarı: 716,1 milyar TL (yıllık artış yüzde 56) Ve kritik eşik: “Mağaza içi yapılan her 5 kartlı ödemeden 4’ü temassız.” Yani fiziksel POS’ta, kartın okutulması / çip takılması modeli artık azınlıkta. Türkiye toplumu fiilen temassıza geçti. Bu durum, iki şeyi anlatıyor: Hız ve pratiklik beklentisi: Kasada sırada beklemek istemeyen tüketici, teması azaltılmış, PIN’siz küçük ödemeyi tercih ediyor. Kartın nakit yerine geçmesi: Küçük tutarlı “günlük harcama” (market, kahve, ulaşım vb.) da kart üzerinden dönüyor. İnternetten kartlı ödeme %56 arttı: Her 100 liranın 30 lirası artık online harcanıyor E-ticaret tarafı da rekor kırdı. İnternetten kartlı ödemelerin tutarı: 669,8 milyar TL Yıllık artış: yüzde 56 Toplam kartlı ödemeler içindeki payı: yüzde 30 Yani Türkiye’de kartla yapılan her 100 liralık harcamanın yaklaşık 30 lirası artık internetten yapılıyor. Bu, dijital tüketim alışkanlığının kalıcılaştığını ve fiziksel mağazanın tek kanal olmaktan çıktığını gösteriyor. İşlem sayısı tarafında da tablo net: Online kartlı ödeme sayısı: 231,1 milyon işlem Bu da toplam işlemlerin yüzde 13’üne denk geliyor. Yani tutar olarak internet daha büyük pay alıyor; bu da online tarafta tek seferde yapılan ödemelerin görece daha yüksek hacimli olduğunu düşündürüyor (elektronik, seyahat, abonelik, fatura paketleri vb.). Nakit geriliyor, plastik ve dijital standart oluyor BKM’nin eylül 2025 verileri çok açık bir tablo çiziyor: Kart kullanımı yaygınlaştı, limit bağımlılığı arttı. Temassız ödeme fiziksel alışverişin yeni normu oldu. İnternet ödemeleri ekonominin ana kanallarından biri hâline geldi. Eylül ayı itibarıyla tabloyu özetlemek gerekirse: Türkiye toplumu, günlük hayatını artık cebindeki nakitle değil, cebindeki kart ve telefondaki POS temasıyla çeviriyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.