SON DAKİKA

#Ege

HABER DEĞER - Ege haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Balıkesir Sındırgı’da 6,1 büyüklüğünde deprem! İstanbul, Ankara ve İzmir’de de hissedildi Haber

Balıkesir Sındırgı’da 6,1 büyüklüğünde deprem! İstanbul, Ankara ve İzmir’de de hissedildi

Sındırgı merkezli 6,1’lik sarsıntı: Marmara ve Ege ayağa kalktı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, saat 22.48’de merkez üssü Balıkesir’in Sındırgı ilçesi olan 6,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, 5,99 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı; İstanbul, İzmir, Manisa, Bursa, Çanakkale, Eskişehir ve çevre illerde de şiddetli biçimde hissedildi. Vatandaşlar panikle sokağa çıkarken, AFAD ekipleri bölgede hızlı bir şekilde hasar ve güvenlik taraması başlattı. Bakan Yerlikaya: “Tüm ekiplerimiz sahada” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Balıkesir Sındırgı’da 6,1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Çevre illerden de hissedilen depremle ilgili olarak, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına derhal başlamıştır. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun.” Yerlikaya’nın açıklamasına göre ilk saatlerde ciddi bir can kaybı bilgisi paylaşılmazken, tüm ekiplerin teyakkuz halinde olduğu belirtildi. Valilerden peş peşe açıklamalar İstanbul Valisi Davut Gül, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Geçmiş olsun. Rabbim milletimizi ve devletimizi her türlü afetten, felaketten ve musibetten muhafaza eylesin.” ifadelerini kullandı. İzmir Valisi Süleyman Elban ise, “Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemiş olup, bölgede tarama çalışmaları aralıksız sürmektedir. Tüm ekiplerimiz teyakkuz halindedir.” dedi. Naci Görür sabah uyarmıştı: “Bölge geriliyor” Sabah saatlerinde Çanakkale’nin Ayvacık açıklarında 4.0 ve 3.7 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bu depremlerin ardından sosyal medyada şu açıklamayı yapmıştı: “Gülpınar açıkları, Çanakkale, Ege Denizi’nde 4,0 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolu devamında ve Edremit Fay Zonu’na paralel. Bölge geriliyor. Geçmiş olsun.” Görür’ün sabah yaptığı bu uyarıdan sadece birkaç saat sonra, aynı fay hattı üzerinde yer alan Sındırgı’da bu büyük deprem meydana geldi. Uzmanlara göre bu durum, Ege ve Marmara hattında tektonik stresin ciddi biçimde arttığını gösteriyor. Uzmanlar uyarıyor: “Artçılar sürebilir” Deprem uzmanları, Balıkesir çevresindeki hareketliliğin birkaç gün boyunca devam edebileceğini belirtiyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi yetkilileri, vatandaşlara soğukkanlı olunması, binaların güvenlik kontrolünden geçirilmesi ve yalnızca resmî açıklamaların takip edilmesi çağrısında bulundu. Türkiye’nin batısında alarm durumu Çanakkale’den Balıkesir’e uzanan sismik hat, bir kez daha uyarı verdi. Prof. Dr. Naci Görür’ün “bölge geriliyor” sözleri, bu akşam yaşanan 6,1’lik sarsıntıyla gerçek oldu. Yetkililer, “tehlike geçti” demek için erken uyarısında bulunuyor. Bölgedeki yurttaşlar için en güvenli strateji ise yine Görür’ün ifadesiyle net: “Hazırlıklı olmak, her zaman en güvenli stratejidir.”

Balıkçılar 80 bin TL maaşa rağmen tayfa bulamıyor Haber

Balıkçılar 80 bin TL maaşa rağmen tayfa bulamıyor

Ege Denizi’nde av sezonu hızla devam ederken balıkçılık sektörünün kronikleşen bir sorunu daha görünür hale geldi: Tayfa krizi. Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği Başkan Vekili Mehmet Aksoy, sektörün en büyük darboğazının “nitelikli iş gücü eksikliği” olduğunu belirterek, “Gençler teknede değil, ofiste çalışmak istiyor” dedi. “Asgari ücretin 3-4 katını veriyoruz, yine de kimse gelmiyor” Balıkçılık sektörünün omurgasını oluşturan tayfaların maaşları asgari ücretin 3-4 katına ulaşmış durumda. Ancak Aksoy’a göre bu yüksek kazanç bile gençlerin ilgisini çekmiyor: “Tayfalar bir teknenin olmazsa olmazıdır. Kendilerine asgari ücretin 3-4 katı maaş veriyoruz fakat gençler masa başı iş istedikleri için tayfalığı tercih etmiyor. Gemi sahibi üç öğün yemek, yatacak yer ve sezon sonunda gelirden prim de veriyor. Buna rağmen tayfa bulmakta zorlanıyoruz.” Aksoy, mevcut tayfaların “futbolcu gibi transfer” dönemleri yaşadığını belirterek, iyi personelin her sezon farklı teknelere geçtiğini anlattı. “Bu sorunu çözmek için ara eleman yetiştiren meslek yüksekokulları açılması yönünde çalışmalar yürütüyoruz.” “Maaşlar 80 bin TL’ye dayandı ama eleman yok” İzmir Güzelbahçe Balıkçı Barınağı’nda çalışan Mustafa Baran, mesleği babasından devraldığını belirterek, gençlerin sektörden uzaklaştığını söyledi: “Son dönemlerde tayfa bulmakta zorlanıyoruz. Bulsak bile kalifiye değiller. Eğitmek için aylarca uğraşıyoruz. Maaşlar 80 bin liraya dayandı ama çalışacak kimse yok.” Baran’a göre tayfa eksikliği yalnızca Ege’ye özgü değil; Karadeniz ve Marmara’daki teknelerde de benzer tablo yaşanıyor. “Yüksek para veriyoruz ama gençler işi beğenmiyor” Balıkçılıkta 50 yılı geride bırakan Hüseyin Cambaz, deniz emeğinin ağır ama kazançlı bir iş olduğunu, buna rağmen gençlerin teknelere çıkmak istemediğini vurguladı: “Gençler teknede çalışmak istemiyor. Üç öğün yemek, kalacak yer ve 80 bin lira maaş veriyoruz, ama işi beğenmiyorlar. Bu sadece Ege’nin değil, Türkiye’nin sorunu.” Cambaz, “Tayfa olmadan gemi bir işe yaramaz,” diyerek sorunun sürdürülebilir balıkçılığı tehdit ettiğini dile getirdi. “Zor ama ekmeği denizde” 30 yıldır tayfa olarak çalışan Salih Peşmen ise emeğin karşılığının olduğunu ancak işin zorluğunun gençleri caydırdığını söylüyor: “Gemide çalışmak gerçekten zor. Maaşlar 70 bin liradan başlayıp 100 bine kadar çıkıyor ama deniz hayatı sabır ister. Gençler o sabrı göstermiyor.” Tayfalar, Eylül’den Nisan’a kadar tüm hava koşullarına rağmen denizde çalışıyor, ağları seriyor, balıkları ayrıştırıyor ve teknelerin bakımını üstleniyor. “Balıkçı tayfası denizlerin görünmeyen kahramanı” Uzmanlara göre tayfalar, Türkiye’nin balık üretim zincirinin en kritik halkası. Rota, güvenlik, bakım, temizlik ve ağ hazırlığı gibi görevlerle balıkçılığın sürdürülebilirliğini sağlıyorlar. Ancak bu emek, genç kuşak için cazibesini yitirmiş durumda. Denizin riskli doğası, uzun mesai saatleri ve şehir yaşamından uzak koşullar, yeni nesli masa başı işlere yöneltiyor. Ege’den Karadeniz’e uzanan tayfa sıkıntısı, Türkiye’de denizcilik meslek eğitiminin ve emek politikalarının yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor. Yüksek maaş, barınma ve prim imkânlarına rağmen gençlerin tekneden uzak durması, “emeğin kültürel dönüşümünü” de gözler önüne seriyor. “Balıkçı teknelerinde artık tayfa değil, boş ağlar bekliyor.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.