SON DAKİKA

#Egemenlik

HABER DEĞER - Egemenlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Egemenlik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Moskova’da stratejik zirve: Çin ve Rusya’dan dünyaya ‘İkinci Dünya Savaşı’ mesajı! Haber

Moskova’da stratejik zirve: Çin ve Rusya’dan dünyaya ‘İkinci Dünya Savaşı’ mesajı!

Saldırganlığa ve militarizme geçit yok Uluslararası sistemin giderek daha belirsiz bir hal aldığına dikkat çeken Wang Yi, Moskova’daki temaslarında tarihsel hafızaya atıfta bulundu. İkinci Dünya Savaşı zaferinin 80. yıl dönümü yaklaşırken iki ülkenin bu mirası kararlılıkla savunacağını belirten Wang, özellikle Japonya’daki aşırı sağcı güçlerin militarizmi yeniden canlandırma girişimlerine dikkat çekti. Taraflar, bölgesel barışı tehdit eden ve sömürgecilik faaliyetlerini gün yüzüne çıkarmaya çalışan her türlü girişime karşı birlikte mücadele edeceklerinin altını çizdi. Putin’den Çinli yurttaşlara vize jesti Görüşmenin en somut çıktılarından biri de iki halk arasındaki seyahat özgürlüğü konusunda oldu. Wang Yi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Çinli yurttaşlara yönelik vize muafiyeti kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Bu adımın, stratejik iş birliğinin 30. yılını kutlamaya hazırlanan iki ülke arasındaki ticari ve sosyal temasları hızlandıracağı ifade edildi. Wang, iki ülke liderinin stratejik yönlendirmesiyle ilişkilerin tarihin en yüksek seviyesinde seyrettiğini vurguladı. Lavrov’dan ‘Tek Çin’ ve Ukrayna mesajı Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise görüşmede Pekin yönetimine tam destek verdi. Rusya’nın "Tek Çin" ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineleyen Lavrov, Tayvan konusunda Çin’in egemenlik haklarını savunduklarını belirtti. Masadaki bir diğer kritik başlık olan Ukrayna kriziyle ilgili de konuşan Lavrov, Çin’in sergilediği objektif ve adil tutumu takdir ettiklerini dile getirdi. Wang Yi de krizin siyasi çözümü için yapıcı rol oynamaya devam edeceklerini kaydetti.

Bahçeli ‘rezalet’ dedi, Cizre Ticaret Odası’ndan yanıt gecikmedi Haber

Bahçeli ‘rezalet’ dedi, Cizre Ticaret Odası’ndan yanıt gecikmedi

Bahçeli’den egemenlik vurgusu: Bu bir rezalettir Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme gelen görüntülere ilişkin çok sert ifadeler kullandı. Türkiye sınırları içerisinde yabancı bir gücün üniformasını giyen kişilerin silahla dolaşmasını egemenlik haklarına bir saldırı olarak değerlendiren Bahçeli, "Vatan topraklarımızda yabancı üniformalı askerlerin uzun namlulu silahla ortalıkta dolaşmaları tek kelimeyle rezalettir" diyerek tepkisini dile getirdi. Bahçeli’nin bu çıkışı, milliyetçi kanatta geniş yankı uyandırırken, terörsüz Türkiye ve üniter devlet yapısı konusundaki hassasiyetlerin altını bir kez daha çizmiş oldu. Cizre Ticaret Odası: Asıl rahatsızlık silah değil bayrak Bahçeli’nin ve milliyetçi çevrelerin tepkisine yanıt ise Cizre Ticaret Odası’ndan geldi. Oda yönetimi, tartışmaların odağındaki silahların bahane olduğunu, asıl rahatsızlığın Irak Anayasası ile tanınan Kürdistan Bölgesi bayrağına yönelik olduğunu savundu. Yapılan açıklamada, "Korumaların omuzunda o bayrak olmasaydı, roket bile taşısalar sorun edilmezdi" ifadelerine yer verilerek tepkilerin siyasi olduğu öne sürüldü. Barzani’nin Türkiye ile olan otuz milyar dolarlık ticaret hacmine ve stratejik ortaklığına dikkat çeken oda, bu tür polemiklerin Türk ve Kürt yurttaşlar arasındaki ticari ve sosyal bağlara zarar verebileceği uyarısında bulundu. Birlik ve beraberlik zemininde hassas denge Ziyaret, Türkiye’nin güneydoğusunda yaşayan Kürt yurttaşlar tarafından ilgiyle karşılanırken, Ankara’daki siyasi atmosferde "birlik ve beraberlik" tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bir yanda terörsüz bir Türkiye hedefiyle bölgesel aktörlerle kurulan diplomatik ilişkiler, diğer yanda ulusal güvenlik ve egemenlik sembollerine duyulan hassasiyet masaya yatırıldı. Süreç, Türk ve Kürt yurttaşların ortak geleceği, bölgesel barış ve Türkiye’nin üniter yapısının korunması ekseninde hassas bir dengede ilerliyor.

Bahçeli’den Şırnak’taki görüntülere sert tepki: Tek kelimeyle rezalet Haber

Bahçeli’den Şırnak’taki görüntülere sert tepki: Tek kelimeyle rezalet

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başlattığı "Terörsüz Türkiye" sürecinin tarihi bir milli hedef olduğunu belirterek geri adım atılmayacağını ilan ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’nin Şırnak ziyareti sırasındaki güvenlik görüntülerine çok sert çıktı. Türkgün gazetesine konuşan Bahçeli, yabancı üniformalı korumaların uzun namlulu silahlarla Türkiye sokaklarında dolaşmasını egemenlik haklarına saygısızlık olarak niteledi. Yabancı üniforma ve silaha geçit yok Gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Bahçeli’nin hedefinde, Barzani’nin ziyareti sırasında objektiflere yansıyan peşmerge korumaları vardı. Vatan topraklarında başka bir ülkenin veya yönetimin askeri unsurlarının gövde gösterisi yapamayacağını vurgulayan MHP lideri, o görüntüleri "Tek kelimeyle rezalet" olarak tanımladı. Bahçeli, yabancı üniformalı kişilerin ellerinde uzun namlulu silahlarla yurttaşların arasında dolaşmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Ok yaydan çıktı gemiler yakıldı Türkiye toplumunun merakla takip ettiği "Terörsüz Türkiye" süreci hakkında kararlılık mesajları veren Bahçeli, bu yoldan dönüş olmadığını net ifadelerle dile getirdi. Hedefin milli ve tarihi olduğunu savunan Bahçeli, sürecin provokasyonlarla engellenemeyeceğini vurgulayarak okun yaydan çıktığını ve gemilerin yakıldığını ifade etti. Tarihi bir fırsat eşiğinde olunduğunu belirten MHP lideri, bu yüksek seviyeyi heba etmeye kimsenin hakkı olmadığının altını çizdi. Kimseye af vadedilmedi KCK yürütme konseyi üyesi Bese Hozat’ın açıklamalarına da değinen Devlet Bahçeli, örgütten gelen tehditvari söylemlere "Af vadeden yok" diyerek kapıyı kapattı. Tarih ve vicdan önünde işlenen suçların açık olduğunu belirten Bahçeli, sürecin pazarlık üzerine değil, terörün bitirilmesi üzerine kurulu olduğunu ima etti. Ayrıca son günlerde kamuoyunda dolaşan darbe iddialarını "fasa fiso" olarak nitelendiren Bahçeli, bu tür iftira ve isnatların Türkiye’yi yolundan döndüremeyeceğini sözlerine ekledi.

Aydoğan Doğan: O ruhban okulunu açtırmayacağız! Haber

Aydoğan Doğan: O ruhban okulunu açtırmayacağız!

“İznik Konsili’nin ruhu yeniden canlandırılmak isteniyor” İnsan hakları aktivisti ve siyasetçi Aydoğan Doğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Papa 14. Leo’nun İznik’te düzenlenecek dini etkinliğe katılacağını hatırlatarak, bu ziyaretin 1700 yıl önceki konsilin “ruhani mirasını canlandırma” amacı taşıdığı iddiasını gündeme getirdi. Doğan, paylaşımında törende Fener Rum Patrikhanesi ile birlikte hareket edilmesini “Anadolu’nun ruhani mirasının ortaklaşa gaspı” olarak nitelendirdi. “Ruhban Okulu” başlığı yeniden siyasetin merkezine çekildi Doğan, açıklamasında uzun süredir tartışılan “Ruhban Okulu” talebine özel bir yer ayırarak, bu başlığı yalnızca bir eğitim meselesi değil “siyasal ve ruhani nüfuz alanı” olarak değerlendirdi. Paylaşımda, “Amaç belli; Ruhban Okulu’nu bir kez daha yüksek sesle gündeme getirmek” ifadesi dikkat çekerken, talebin Türkiye’nin egemenlik ve toplumsal hafızası açısından sakıncalar doğuracağı savunuldu. “Hangi ruh bu?” Doğan, mesajında tartışmayı bölgesel bir başlıktan çıkarıp küresel bir eleştiriye taşıdı. “Kongo’da kobalt, Nijerya’da petrol, Latin Amerika’da lityum madenlerinde çocuk işçilerin kanıyla semiren ruh” sözleriyle uluslararası sermaye ve sömürgecilik eleştirisi yapan Doğan, Vatikan’ı da hedef alan sert bir dil kullandı. “Vatikan Bankası’nın mafya parasını akladığı” ve “yoksullar söylemiyle pazarlanan bir imaj” oluşturulduğu yönündeki sözleri, paylaşımın en dikkat çeken bölümleri arasında yer aldı. “Bizim okulumuz adalet ve emektir” Doğan, alternatif bir “okul” tanımı yaparak, “Bu toprakların ihtiyacı olan okul ‘adalet okulu’dur, ‘emek okulu’dur” ifadelerini kullandı. Grev çadırlarından maden ocaklarına, tarım işçilerinin direnişlerinden savaş bölgelerinde eğitim almaya çalışan çocuklara uzanan bir hat çizen Doğan, “Direniş” kavramını toplumsal mücadelelerin ortak paydası olarak tanımladı. “O okul açılmayacak” Paylaşımın en sert bölümü “Ruhban Okulu”na yönelik açık karşı çıkış oldu. Doğan, “O okul burada açılmayacak” ifadesiyle talebe net bir biçimde karşı durduklarını ilan etti. Vatikan ve Patrikhane’nin Anadolu’yu “Hristiyan dünyasının parçası” ilan etme hayali kurduğu yönündeki iddiasını da paylaşımına ekledi. Ziyaretin yankıları büyürken, tartışma çok boyutlu hale geldi Papa 14. Leo’nun programı çerçevesinde İznik’teki dini etkinlik, yalnızca bir ziyaret gündemi olmaktan çıkıp tarih, egemenlik, inanç özgürlüğü ve siyaset kesişiminde yeni bir tartışma alanı açtı. Doğan’ın çıkışı, sosyal medyada geniş yankı bulurken; farklı çevreler, din özgürlüğü ile siyasal alan arasındaki sınırların nasıl çizileceğine dair karşılıklı görüşlerini dile getirdi. Gözler İznik’teki törene ve resmi açıklamalara çevrildi Ziyaretin nasıl bir diplomatik ve toplumsal yankı doğuracağı, törende verilecek mesajların içeriği ve olası resmi açıklamalar merakla bekleniyor. Tartışmanın seyri, Türkiye toplumunda din–siyaset ilişkisine dair hassas başlıkların yeniden ele alınmasına yol açabilecek bir gündem oluşturdu.

Japonya Dışişleri, Takaichi’nin Tayvan çıkışı sonrası Beijing’e gidiyor Haber

Japonya Dışişleri, Takaichi’nin Tayvan çıkışı sonrası Beijing’e gidiyor

Tokyo’dan Beijing’e acil ziyaret: Kanai bugün yola çıkıyor Japon hükümet kaynaklarına göre, Dışişleri Bakanlığı Asya ve Okyanusya İşleri Bürosu Genel Müdürü Masaaki Kanai, Takaichi’nin tartışma yaratan çıkışlarını görüşmek üzere bugün Beijing’e gidiyor. Kyodo News, görüşmelerin yarın yapılacağının öngörüldüğünü aktardı. NHK, Kanai’nin Çin Dışişleri Bakanlığı Asya İşleri Dairesi Genel Müdürü Liu Jinsong ve diğer yetkililerle masaya oturacağını bildirdi. Japonya: ‘Tutarlı duruşumuz değişmedi’ mesajı verilecek Tokyo’nun görüşmelerde, Başbakan Takaichi’nin açıklamalarının Japonya’nın Tayvan politikasında resmi bir değişiklik anlamına gelmediğini vurgulaması bekleniyor. Kanai’nin ayrıca iki ülke arasındaki diplomatik ve personel değişimlerinin siyasi gerilimden etkilenmemesi gerektiğini söyleyeceği belirtiliyor. Başbakan Takaichi, 7 Kasım’daki Parlamento oturumunda Çin’in Tayvan’a güç kullanmasının “Japonya için hayati tehdit” oluşturabileceğini söylemiş; bu sözlerin geri çekilmesi talebini reddetmişti. Çin’den çok sert tepki: “Kırmızı çizgimize dokunan en ağır karşılığı alır” Takaichi’nin açıklamaları Beijing’de büyük tepki çekti. Çin Dışişleri Bakanlığı, Japonya’nın Beijing Büyükelçisi Kenji Kanasugi’yi bakanlığa çağırarak resmî protesto iletti. Çin Dışişleri Sözcüsü Lin Jian, yaptığı açıklamada sert ifadeler kullandı: “Çin barışı seven bir ülkedir ancak egemenlik, toprak bütünlüğü ve temel çıkarlar söz konusu olduğunda taviz vermeyiz. Çin’in çıkarlarına yönelen herhangi bir zehri yutması beklenmesin. Kırmızı çizgimize meydan okumaya kalkışanlar, Çin’den en sert karşılığı alacaktır.” Lin, Tayvan konusunda Beijing’in tutumunun değişmeyeceğini vurgulayarak şunları ekledi: “Çin’in birleşme davasını engellemeye çalışan her güç, yumurtanın taşa çarpması gibi başarısız olacaktır.”

Çin’den Filipinler’e uyarı: Güney Çin Denizi’nde provokasyona son verin! Haber

Çin’den Filipinler’e uyarı: Güney Çin Denizi’nde provokasyona son verin!

Pekin: Gerilimin kaynağı Filipinler’in dış aktörleri bölgeye taşıması Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Kıdemli Albay Jiang Bin, bugün yapılan basın toplantısında, Filipinler’in Güney Çin Denizi’nde “görev gücü” kurma girişimlerine tepki gösterdi. Jiang, Filipinler’in “Çin’in zorlayıcı eylemlerine karşı koyma” iddiasıyla ABD ve diğer bölge dışı ülkelerle ortak devriyeler düzenlediğini, bunun da bölgedeki istikrarı bozduğunu ifade etti. “Egemenlik ve deniz haklarımızdan vazgeçmeyiz” Sözcü Jiang Bin, Güney Çin Denizi’ndeki askeri ve siyasi tansiyonun temelinde Filipinler’in dış güçleri bölgeye dahil etme çabası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Çin’in egemenlik ve deniz haklarını koruma iradesi sarsılmazdır. Filipinler, bölge ülkelerinin barış ve kalkınma çabalarını baltalamayı bırakmalı; ihlal ve provokasyon faaliyetlerine son vermelidir.” Çin, iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin “üçüncü tarafları hedef almaması ve bölgesel barışa zarar vermemesi gerektiğini” daha önce de dile getirmişti. Güney Çin Denizi gerilimi bölgesel krize dönüşüyor Güney Çin Denizi, zengin enerji kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle Pekin ile Manila arasında yıllardır süren hak iddiası geriliminin merkezinde bulunuyor. Filipinler, ABD başta olmak üzere müttefikleriyle iş birliğini artırırken, Çin ise bu adımları “askeri tırmandırma ve dış müdahale” olarak değerlendiriyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.