SON DAKİKA

#Erken Seçim

HABER DEĞER - Erken Seçim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erken Seçim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

HD Strateji’nin anketine göre Ankara’da siyasi rüzgar sert esiyor Haber

HD Strateji’nin anketine göre Ankara’da siyasi rüzgar sert esiyor

Hem AKP’de hem CHP’de ciddi kayıp gözleniyor Anket, AKP’nin Ankara’daki oy oranının 2023 seçimlerindeki %32,04’ten %27’ye gerilediğini ortaya koyuyor. Yaklaşık 5 puanlık bu düşüş, parti için en büyük kayıp olarak öne çıkıyor. CHP de benzer şekilde %30,83’ten %27’ye düşerek 3,8 puan kayıp yaşamış durumda. Böylece iki büyük partinin toplam oy oranı %62,8’den %54’e inmiş oldu. Siyaset yorumcuları bu tabloyu, “Seçmenin sadakatten çok sonuç odaklı oy vermeye başlaması” olarak nitelendiriyor. Ekonomideki istikrarsızlık ve işsizlik, AKP’nin muhafazakâr tabanını aşındırırken; CHP’de merkezci söylemlere yönelik hoşnutsuzluk, sol-seküler seçmenin alternatif arayışını tetikliyor. Milliyetçi partiler güç kazanıyor Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), %10,2’den %11,8’e yükselerek 1,6 puanlık artış kaydetti. AKP’den kopan milliyetçi seçmenlerin adresi büyük ölçüde MHP oldu. Zafer Partisi ise %3,43’ten %5’e çıkarak 1,57 puanlık sıçrama ile en hızlı yükselen parti konumuna geldi. Göç karşıtı söylemleriyle öne çıkan parti, özellikle genç, seküler solcu ve şehirli milliyetçilerden destek topluyor. İYİ Parti de %13,13’ten %13,5’e yükselerek küçük ama istikrarlı bir artış kaydetti. Böylece milliyetçi blok (MHP, Zafer, İYİ Parti) toplamda %26,7’den %30,3’e çıkarak Ankara siyasetinde belirgin bir ağırlık kazandı. Küçük partilerde olağandışı hareketlilik Anketin en dikkat çekici sonuçlarından biri, küçük partilerdeki yükseliş oldu. Saadet Partisi ve Anahtar Parti, bu ankette %2’şer oranla listeye girdi. Bu çıkış, muhafazakar-İslamcı tabanda yeni bir adres arayışını gösteriyor. Yeniden Refah Partisi ise %2,71’den %1,5’e gerileyerek oy kaybetti; kaybın büyük bölümü Saadet Partisi’ne yöneldi. DEVA Partisi %1,5 ile güçlü bir giriş yaparken, Gelecek Partisi %0,5’te kaldı. Bu fark, DEVA’nın liberal-muhafazakar seçmen nezdinde Gelecek’ten üç kat daha cazip görüldüğünü ortaya koyuyor. Sol blokta dalgalar Sol cenahta tablo karışık. Türkiye İşçi Partisi (TİP) %1,86’dan %1,5’e gerilerken, Türkiye Komünist Partisi (TKP) %0,15’ten %1’e yükseldi. Bu durum, radikal sol oyların TİP’ten TKP’ye kaydığına işaret ediyor. DEM Parti ise %2,94’ten %3’e çıkarak küçük bir artış gösterdi. BBP %1,5 seviyesine yükselirken, HÜDA-PAR %0,2’de sınırlı kaldı. Oy akışlarının perde arkası AKP’den kopan oylar: MHP ve Saadet’e yöneldi. CHP’de erime: CHP seçmeninin İYİ Parti, Zafer, TKP ve kısmen DEM Parti’ye kayışı gözlemlendi. İslamcı alanda: Yeniden Refah’tan kopan seçmen Saadet Partisi’ne geçti. Anahtar Parti’nin hem islamcı kesimden hem de milliyetçi kesimden oy aldığı gözlemlendi. Radikal sol: TİP’ten TKP’ye oy kayışı dikkat çekti. Seçmenin Mesajı: “Arayış İçindeyiz” HD Strateji’nin anketi, Ankara’daki siyasi dengelerin köklü bir değişime evrilebileceğini gösteriyor. AKP ve CHP’nin oy kaybı, seçmenin ana akım partilere duyduğu güvenin zayıfladığını işaret ederken; milliyetçi ve küçük partilerin yükselişi yeni ittifak senaryolarını gündeme taşıyor. Siyasi analistlere göre, bu tablo partilere güçlü bir uyarı niteliği taşıyor: “Seçmen, ekonomik ve toplumsal sorunlara çözüm üreten partilere yöneliyor. Sadakat değil, performans belirleyici oluyor.” Zafer Partisi, Saadet Partisi ve Anahtar Parti’nin 2028 seçimlerinde belirleyici rol üstleneceğini görüşü de ağırlık kazanmaya başladı. Uzmanlar, bu eğilimin 2028 seçimleri öncesinde özellikle Ankara’da yeni koalisyonların kapısını aralayabileceğini belirtiyor. Başkentteki bu tablo, yalnızca yerel değil, Türkiye’nin genel siyasi geleceği için de belirleyici olabilir.

Şamil Tayyar ‘seçim tarihini’ açıkladı: Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak Haber

Şamil Tayyar ‘seçim tarihini’ açıkladı: Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak

Ekonomik kriz ve erken seçim talepleri Türkiye’de yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle muhalefet partileri ve kamuoyunda erken seçim talepleri yeniden gündeme gelirken, iktidar kanadından net mesajlar gelmeye devam ediyor. Milyonlarca vatandaş geçim sıkıntısı yaşarken, siyasi kulislerde “baskın seçim” ihtimali konuşuluyor. Ancak AK Parti cephesinden gelen açıklamalar bu iddiaları yalanlıyor. Tayyar: “Baskın seçim senaryosunun gerçekliği yok” AK Partili Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP’nin erken seçim beklentilerini eleştirdi. Tayyar şu ifadeleri kullandı: “CHP’de çoğunluk, yaşadıkları yargı süreçlerini ‘baskın erken seçim’ senaryosuna bağlıyor. Bu iddianın hiçbir gerçeklik payı yoktur, mantıken de yoktur. İktidar, önünde 3 yıldan fazla zaman varken neden erken seçime gitmeyi düşünsün?” “Cumhurbaşkanımız erken seçime sıcak bakmaz” Tayyar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçime karşı duruşunu da hatırlatarak şöyle devam etti: “Ayrıca, hiçbir platformda erken seçim lafını duymadım. Cumhurbaşkanımız da erken seçime prensip olarak sıcak bakmaz. Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak.” Tayyar, AK Parti yönetiminde 2027 Kasım ayının dillendirildiğini ancak bunun resmi bir karar değil, kişisel kanaat düzeyinde olduğunu da vurguladı. “AK Parti kendi oyununu oynar” CHP’nin erken seçim senaryolarıyla tabanını konsolide etmeye çalıştığını iddia eden Tayyar, sözlerini şöyle tamamladı: “CHP ya süreci okuyamıyor ya bu senaryoyla tabanı konsolide etmeye çalışıyor. İkisi de geçer yol değil. Kaldı ki AK Parti, rakibine göre oyun kurmaz, kendi oyununu oynar.”

Özgür Özel: Mansur Yavaş yadsınmayacak bir seçenek! Haber

Özgür Özel: Mansur Yavaş yadsınmayacak bir seçenek!

“Sandığı getirsinler, seçimi biz kazanırız” Sözcü gazetesine konuşan CHP lideri Özgür Özel, iktidarın kurultay davası ve kayyum ihtimali üzerinden baskın seçim planladığı iddialarına değindi. Özel, “Tayyip Erdoğan eğer partimizi karıştırıp baskın seçim hayal ediyorsa hangi şartları istiyorsa bildirsin, biz o şartlarda seçime hazırız. Yapılacak o seçimi biz kazanacağız” dedi. “Tutuksuz yargılama en önemli kazanım olur” Tutuklu belediye başkanlarına da değinen Özel, “Kimse ‘yargılanmasın’ demiyor, adil, şeffaf, tutuksuz yargılansınlar. Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarımız işlerinin başına dönerse bu önemli bir sonuçtur” ifadelerini kullandı. Mansur Yavaş sorusuna yanıt Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın olası adaylığına dair değerlendirmesi sorulan Özel, şunları söyledi: “Ben kendimi adaylaştırmanın adil bir seçimin önüne geçeceğini düşünüyorum. Mümkün olan en geniş katılımda, en doğru yöntemle aday belirlenecek. Mansur Bey de bu şartlar altında yadsınmayacak bir seçenektir.” “Zaferi kazanan genel başkan olmak istiyorum” Özel, kişisel hedeflerine ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: “Seçimi kazanan genel başkan olmak, geleceğe bırakabileceğim en büyük miras. Türkiye’de 25 yıllık kabusun bitmesini sağlamak istiyorum. Atatürk’ün en büyük gururu Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı olmak değil, Kurtuluş Savaşı’nı kazanmaktı. Ben de partiyi iktidara taşıyan, seçim akşamı zafer konuşmasını yapan genel başkan olmak istiyorum.”

Mehmet Tezkan: Siyaset kulislerinde baskın seçim senaryosu konuşuluyor Haber

Mehmet Tezkan: Siyaset kulislerinde baskın seçim senaryosu konuşuluyor

PKK’nın silah bırakması ve teslim süreci Tezkan, iktidarın “Terörsüz Türkiye” çıkışından beklediği sonucu alamadığını belirterek, “PKK’nın kendini feshetmesi, enflasyonla boğuşan vatandaşta karşılık bulmadı. Bu nedenle AKP büyük kampanyayı 2026’ya bıraktı. Terör kamplarının boşaltılması ve militanların teslim olmasıyla toplumun bu meseleyle yatıp kalkması sağlanacak.” yorumunu yaptı. Enflasyon hedefi ve ekonomi hamleleri Tezkan’a göre ikinci aşama ekonomi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyon hedefini tutturması için her yol denenecek: İlkbaharda enflasyonun düştüğü algısı yaratılacak. Faiz indirilecek, çalışanların gelirlerinde artış sağlanacak. İşverenlere işçi çıkarmama baskısı yapılacak, işçi alımları teşvik edilecek. Marketlerde fiyatlar dondurulacak. Belediye başkanları davaları Üçüncü adım ise belediyeler üzerine. Tezkan, “Ekim ayı itibarıyla belediye başkanları hakkındaki iddianameler çıkmaya başlayacak. Heyecanlı kısmı 2026’ya sarkacak. İktidara yakın kanallar gece gündüz bu davaları işleyecek.” ifadelerini kullandı. CHP’de butlan senaryosu Tezkan’ın yazısına göre dördüncü ve en kritik aşama CHP kurultayı: “Eylül ayında başlayan kurultay davası 2026’da butlanla sonuçlanacak. Özgür Özel gidecek, CHP yeniden Kılıçdaroğlu ve eski yönetime teslim edilecek. CHP kendi içiyle uğraşırken iktidar baskın seçim kozunu oynayacak.” “Hedef, baskın seçim” Mehmet Tezkan, kulislerde konuşulan senaryonun özetini şu şekilde aktardı: “Belediye başkanları yargılanırken, CHP butlan kararıyla birbirine düşmüşken, PKK silah bırakırken ve enflasyonun düştüğü bir ortamda seçime gidilmesi planlanıyor.” Ancak Tezkan, senaryonun tutup tutmayacağının belirsiz olduğuna dikkat çekti: DEM Parti’nin seçim kararına destek verip vermeyeceği, PKK’lıların affının toplumsal tepki doğurup doğurmayacağı, Enflasyonun gerçekten düşüp düşmeyeceği gibi başlıkların yanıt beklediğini yazdı.

Sadettin Tantan: Derhal erken seçime gidilmelidir! Haber

Sadettin Tantan: Derhal erken seçime gidilmelidir!

Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunların çözümü için halkın gerçek sorunlarına odaklanan, stratejik akla sahip bir siyasi irade gerektiğini söyledi. Tantan, mevcut yönetim anlayışını eleştirerek, “Türkiye’ye dayatılmak istenen Sevr’in güncellenmiş modelidir. Eğer buna karşı stratejiniz yoksa sahada kazansanız bile masada kaybedersiniz” uyarısında bulundu. “Siyaset halktan koptu” Tantan, mevcut siyasi atmosferin halkın beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu belirterek şunları söyledi: “Halkın sorunlarını görmezden gelir, orta direği yoksulluğa mahkum ederseniz toplumun yapısına zarar verir, toplumu yozlaştırırsınız. Bugün siyaset kurumu halktan kopmuş, stratejik akıldan da yoksundur.” Tantan, I. Dünya Savaşı’nda devreye giren İngiliz stratejik aklının hala varlığını sürdürdüğünü iddia ederek, bu aklın Türkiye’yi bölmeyi, milli kimliği sıradanlaştırmayı ve hatta yok etmeyi hedeflediğini dile getirdi. Zengezur Koridoru uyarısı Tantan, özellikle Zengezur Koridoru meselesine dikkat çekerek, bu hattın ABD’nin kontrolüne geçmesinin bölgede ciddi sorunlara yol açacağını vurguladı: “Türkiye’nin Türkistan ile bağlantısını kesen, Musul-Kerkük’ü elimizden alan, Ege Adaları’nı sorunlu bırakan akıl bugün Zengezur Koridoru’nda karşımıza çıkıyor. ABD’ye, Rusya’ya karşı uysal kalarak bölgede güçlü olamazsınız. Zengezur’da boyun eğilmesi, bölgenin dış müdahaleye açık hale gelmesinin önünü açar.” İran’ın kritik isimlerine yönelik nokta operasyonlar gerçekleştiren güçlere böyle stratejik bir bölgenin emanet edilmesinin tehlikeli olduğunu belirten Tantan, “Oysa hala buna karşı koymak mümkündür” dedi. “Türkiye milli kimlikli politika izlemeli” Tantan, Türkiye’nin milli kimlik temelli bir politika ve üretim odaklı bir kalkınma modeliyle bu stratejik tehditlere karşı durabileceğini söyledi. ABD’ye ve Rusya’ya karşı dengeli ve milli çıkarları önceleyen bir tutum alınması gerektiğini vurguladı. Tantan’ın çözüm önerileri Tantan, Türkiye’nin mevcut durumdan çıkışı için atılması gereken adımları şu şekilde sıraladı: Derhal erken seçim yapılarak TBMM’de halkın güncel iradesi temsil edilmeli. “Garabet” olarak nitelendirdiği açılım süreci sona erdirilmeli. Siyasi davalar kaldırılmalı, adalet tesisi sağlanmalı. YPG/PKK imha edilmezse ABD üsleri kapatılmalı ve teröristlerin imhası için kapsamlı operasyon başlatılmalı. Tüm terfi ve atamalarda liyakat esas alınmalı. Rant yerine üretime dayalı yeni bir kalkınma modeli uygulanmalı. KKTC, Monaco modeli ile Türkiye’yle bütünleşmeli; Kıbrıs’ta yeni bir ekonomik model hayata geçirilmeli ve deniz üssü inşa edilmeli. Libya örneğinde olduğu gibi Akdeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerle deniz yetki alanı anlaşmaları yapılmalı. Çocuklara modern, çağın gerekliliklerine uygun eğitim sağlanmalı. Milli muharip uçak ve milli tank projeleri hızlandırılmalı, 5. nesil savaş uçağı açığı kapatılmalı. “Bu millete ihanet olur” Tantan, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Türkiye’yi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar bu konulara hâkim olmalı, Türk milletini merkeze alan bir siyaset izlemelidir. Bunun aksi bu millete ihanettir. Bu yurt bizim, sahip çıkacağız.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.