SON DAKİKA

#Esnaf

HABER DEĞER - Esnaf haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Esnaf haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ziraat Bankası'ndan Rekor Kâr: Sosyal Adalet Nerede? Haber

Ziraat Bankası'ndan Rekor Kâr: Sosyal Adalet Nerede?

Türkiye derin bir ekonomik kriz yaşarken, devletin bankası Ziraat Bankası’nın 2025’in ilk 9 ayında elde ettiği 113,7 milyar TL’lik rekor kar, büyük bir şaşkınlık yarattı. İnsan hakları aktivisti Aydoğan Doğan, bu tabloyu “kapitalizmin en acımasız yüzü” olarak tanımladı. “Halk açlık sınırının altında ezilirken, geçim derdiyle boğuşurken, esnaf tefecilerin eline düşmüşken, devletin bankasının en kârlı kurum olması utanç verici bir durumdur. Bu bir başarı değil, açık bir sömürüdür” diyen Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ziraat Bankası bir zamanlar çiftçiyi, esnafı desteklemek için kurulmuştu. Bugün ise yüksek faizler, komisyonlar ve spekülatif işlemlerle halkın cebinden aldığı parayı kâr hanesine yazıyor.” 2025’te 10 büyük banka toplam 484,5 milyar TL kâr açıkladı. Aynı dönemde nüfusun %86’sı ‘geçim sıkıntısı yaşıyorum’ diyor, yılın ilk üç ayında 23 binin üzerinde esnaf kepenk indirdi. Bu rakamlar arasında korkunç bir uçurum var. Doğan, devletin bankalarının Hazine garantisiyle düşük riskle yüksek getiri elde ettiğini, bu getirinin kaynağının ise halkın vergileri ve alın teri olduğunu vurguladı: “Bu, devlet kapitalizminin en tipik örneği. Kamu bankaları özelleştirilmeden özelleştirilmiş gibi çalışıyor. İnsan hakları dediğimiz şey sadece ifade özgürlüğü değil; aç kalmama, insanca yaşama, borç batağına düşmeme hakkıdır. Bu haklar şu anda ayaklar altında.” “Bu 113 milyar TL, kaç ailenin karnını doyurur?” Aydoğan Doğan çözüm önerilerini de sıraladı: Bankalar gerçek anlamda kamulaştırılmalı ve işçi-emekçi denetimine açılmalı. Elde edilen kârlar sosyal yatırımlara yani ücretsiz konut, eğitim, sağlık alanlarına yönlendirilmeli. Esnafa sıfır faizli kredi verilerek tefeciliğin kökü kazınmalı. Borçlu halka acil af getirilmeli. “113 milyar TL’lik bir kâr açıklanıyorsa, önce şu soru sorulmalı: Bu para kaç ailenin açlığını bitirir, kaç gencin umudunu geri getirir?” diyen Doğan, sözlerini şu çağrıyla bitirdi: “Bu utanç ancak halkın örgütlü ve bilinçli mücadelesiyle aşılır. Sessiz kalmak, bu sömürüye ortak olmaktır.”

Balıkesir Sındırgı bir kez daha sallandı: 4.5 büyüklüğünde deprem paniği Haber

Balıkesir Sındırgı bir kez daha sallandı: 4.5 büyüklüğünde deprem paniği

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde sabah saatlerinde 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD’ın verilerine göre 13.25 kilometre derinlikte kaydedilen deprem, İstanbul ve İzmir gibi çevre illerde de hissedilerek paniğe yol açtı. 10 Ağustos ve 27 Ekim’deki 6.1 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgede artçı sarsıntılar sürüyor. AFAD, depremin ardından “değerlendirme ve koordinasyon” toplantısı düzenledi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Balıkesir Valiliği iş birliğiyle bölgede yürütülen çalışmaların ele alındığı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, belediye temsilcileri ve milletvekilleri katıldı. Görüşmede konteyner kentlerin kurulumu, hasar tespit raporları ve acil yıkım çalışmaları değerlendirildi. Sındırgı’da 10 Ağustos’tan bu yana 15 bin artçı deprem kaydedildi. Uzmanlara göre bölgede devam eden sarsıntılar “deprem fırtınası” olarak tanımlanıyor. İlk büyük depremin ardından geçen üç ayda 1600’e yakın bağımsız bölüm orta veya ağır hasar gördü. Sındırgı, bu süreçte afet bölgesi ilan edilmişti. Yetkililer, hasarlı binalara girilmemesi yönünde yurttaşları uyarıyor. Sındırgı halkı, sarsıntılara rağmen günlük yaşamına dönmeye çalışıyor. İlçede depremden etkilenen yurttaşlar, kontrollü yıkımların sürdüğü bölgelerde yaşamlarını yeniden kurmaya çalışıyor. Esnaf, onarılan dükkanlarını yavaş yavaş açarken kapalı pazar yerinde alışveriş hareketliliği başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri de sahada incelemelerine devam ediyor. Devlet kurumları, afetin izlerini silmek için ortak çalışma yürütüyor. AFAD tarafından yapılan açıklamada, “Devletimizin tüm kurumları, afetin izlerini silmek ve yurttaşların yaşamını normale döndürmek amacıyla omuz omuza çalışıyor” denildi. Sındırgı ve çevresinde artçı sarsıntıların bir süre daha sürebileceği, bölgedeki riskli yapıların tahliye sürecinin hızla sürdüğü bildirildi.

İtfaiye meydanı esnafı: Burası Ankara’nın hafızasıydı, şimdi ranta kurban ediliyor! Haber

İtfaiye meydanı esnafı: Burası Ankara’nın hafızasıydı, şimdi ranta kurban ediliyor!

Yıkım kararı geldi ama esnafın haberi olmadı: “Bize hiçbir bildirim sunulmadı” Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alan İtfaiye Meydanı, onlarca yıldır binlerce yurttaşın alışveriş yaptığı, küçük esnafın geçimini sağladığı tarihi bir ticaret noktasıydı. Ancak bölgede başlatılan kentsel dönüşüm ve yıkım çalışmaları, esnafı belirsizliğe sürükledi. Murat Kaya adlı esnaf, “Ne belediyeden ne de devletten kimse gelmedi. Elektrik, su kesilmedi ama yıkımın ne zaman olacağını da bilmiyoruz. Sadece söylenti var” diyerek sürecin tamamen bilgi eksikliğiyle yürütüldüğünü ifade etti. Esnaf, ellerine resmi bir tebligat ulaşmadığını, “Kendilerine göre yapıyorlar, biz kaderimize terk edildik” sözleriyle dile getirdi. “Bize sahip çıkan yok, sadece gövde gösterisi için geliyorlar” Esnafın iddiasına göre bölgede hiçbir resmi bilgilendirme yapılmadan ekipler zaman zaman yıkım hazırlıkları için geliyor, sonra ortadan kayboluyor. Kaya, bu durumu şöyle özetliyor: “Bir gün geliyorlar, iki dükkân yıkıp gidiyorlar. Sonra 15 gün ortada yoklar. Bu tamamen yıldırma politikası. Ne belediye, ne esnaflar derneği, ne de bir bakanlık sahip çıkıyor bize.” Bir diğer esnaf ise, “Biz burada 50 yıldır ticaret yapıyoruz. Vergimizi verdik, kimseye yük olmadık ama kimse yanımızda değil” diyerek çaresizliğini vurguladı. “Hükümet esnafın yanında diyorlar ama biz görmedik” İtfaiye Meydanı esnafı, devlet yetkililerinden herhangi bir destek ya da bilgilendirme almadıklarını da söyledi. Murat Kaya, “Ne bakanlıktan ne belediyeden kimse gelmedi. Hükümet ‘esnafın yanındayız’ diyor ama biz burada kimseyi görmedik. Devletin dışında işler dönüyor gibi” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bir başka esnaf ise, “Burada 400-500 esnaf var. Hepimiz vergi verdik, yıllarca bu ülkenin ekonomisine katkı sunduk. Şimdi kimse bizi duymuyor” diyerek sosyal devlet anlayışının işletilmediğini savundu. “Burası Ankara’nın hafızasıydı, şimdi ranta kurban ediliyor” İtfaiye Meydanı esnafı, bölgedeki yıkımın “kentsel dönüşüm” adı altında rant amaçlı olduğunu iddia ediyor. Kaya, “Buradan milyar dolarlar dönecek ama biz faydalanmayacağız. Üç-beş para babası kazanacak, küçük esnaf yok olacak” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bir başka esnaf ise, “Eskiden bakkallar vardı, şimdi her yer AVM oldu. Küçük esnafı bitirdiler. Şimdi sıra bizde” diyerek ekonomik dönüşümün yarattığı adaletsizliğe dikkat çekti. Esnaflar, “Bakkalın kokusunu özledik, burası bir kültürdü. O kültürü yok ediyorlar” ifadeleriyle İtfaiye Meydanı’nın Ankara için taşıdığı sosyal hafıza değerinin de yok edilmemesi gerektiğini belirtti. “Malımızı gasp ediyorlar, metrekaresi 10 liraya geliyor” Bazı esnaflar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan istimlâk sürecinde hak ettikleri bedellerin çok altında teklifler aldıklarını iddia etti. Bir esnaf, “Benim 50 milyon lira değerindeki dükkânıma 300 bin lira teklif ediyorlar. Bu gasp değil de nedir?” diyerek tepki gösterdi. Aynı yurttaş, sosyal devletin görevini hatırlatarak şunları söyledi: “Devlet esnafını korur. 20 yıl faizsiz ödeme imkânı sunsun, oraya alkışlarla gideriz. Ama şimdi resmen malımıza el koyuyorlar.” “Yeni çarşı sözü verdiler ama kiralar uçtu” Esnaflar, kendilerine “örnek mahallelerde yeni iş yerleri” vaat edildiğini, ancak bu yerlerde uygulanan yüksek TEFE-TÜFE oranları nedeniyle birçok kişinin sözleşmeden çekilmek zorunda kaldığını söyledi. Bir esnaf, “Ayda 40 bin lira kira, bir yılda yüzde 62 zam. Nasıl ödeyelim? 87 esnaf parasını geri çekti çünkü dayanamadı” diyerek ekonomik koşulların altından kalkamadıklarını anlattı. Bir başka esnaf ise, “Bize yeni yer değil, borç veriyorlar. Bizim yaşımız 60, 10 yıl yaşayacağımızı kim garanti eder? Evimize borç değil, huzur bırakmak istiyoruz” sözleriyle isyan etti. “Bizi denizden çıkarılmış balık gibi öldürmeyin” İtfaiye Meydanı esnafı, yıkımın yalnızca ekonomik değil, insani bir yıkım olduğunu vurguladı. Murat Kaya, duygusal sözlerle şunları söyledi: “Biz buradan çıkarsak denizden çıkarılmış balık gibi ölürüz. Burası bizim suyumuz, havamız. Bu sadece dükkân değil, bir yaşam alanı. Burada insanlık var, dostluk var.” Esnaflar, “Yıkmak kolay, yaşatmak zor. Ama biz yaşatılmak istiyoruz” diyerek yetkililere seslendi. “Güzelliği yok etmeyin, insanlığı bitirmeyin” Yıkım süreci ilerlerken, esnaflar belediyeye ve hükümete tek bir çağrıda bulunuyor: “Bu güzelliği yok etmeyin. Burası sadece bir çarşı değil, bir insanlık hikâyesi. Bizi yok saymayın.” İtfaiye Meydanı’nın onlarca yıldır Ankara halkının ortak hafızası olduğunu belirten esnaflar, “Yıkım kararıyla birlikte sadece dükkânlar değil, bir dönemin anıları da yok olacak” diyor. İtfaiye Meydanı’nda yıkım süreci devam ederken, yüzlerce esnafın ve onların geçimini sağladığı binlerce yurttaşın akıbeti belirsizliğini koruyor. Ankara’nın kalbinde yaşanan bu dönüşüm, yalnızca bir kentsel proje değil; “bir kentin belleğiyle hesaplaşması” olarak da yorumlanıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.