SON DAKİKA

#Firari

HABER DEĞER - Firari haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Firari haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

“BAE yok” düzeltmesi: Casusluk dosyasında devletin sözü değişti Haber

“BAE yok” düzeltmesi: Casusluk dosyasında devletin sözü değişti

“BAE bağlantısı yok” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü casusluk soruşturmasında şüpheliler arasında Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı bulunmadığını ve bu ülke ile irtibat tespit edilmediğini bildirdi. Tunç, kamuoyunda oluşan bilgi kirliliğine karşı “bilgilendirme ihtiyacı” doğduğunu vurguladı. Savcılığın ilk metni BAE’yi işaret etti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25 Kasım’da yayımladığı ilk basın metninde Birleşik Arap Emirlikleri istihbarat servisine atıf yapılmış, soruşturma “siyasal veya askerî casusluk” kapsamında tanımlanmıştı. Aynı gün yayımlanan ikinci metinde ise ülke ismi, “siyasal veya askerî” nitelemesi ve bazı operasyon ayrıntıları çıkarıldı; dosya yalnızca “casusluk faaliyetlerinin deşifre edilmesi” olarak ifade edildi. Bakanlık, teknik sürecin çerçevesini çizdi Tunç’un açıklamasına göre şüphelilerin, Türkiye’de bir GSM operatörü üzerinden temin ettikleri hatlarla sahte profiller oluşturduğu ve bu hatlar üzerinden temaslar kurduğu tespit edildi. Söz konusu hatların daha sonra yurt dışına çıkarıldığı ve “casus yazılım destekli bilgi toplama” amacıyla kullanıldığı iddia edildi. Savcılık, “BAE ile ilişki yok” diyerek son noktayı koydu Başsavcılık, ek duyurusunda güvenlik kaynaklarına dayandırarak şüphelilerin Birleşik Arap Emirlikleri ile herhangi bir irtibatının bulunmadığını açıkladı. Dosyanın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Millî İstihbarat Teşkilatı koordinesiyle yürütüldüğü belirtildi. Operasyonda üç gözaltı, bir firari kararı çıktı Soruşturma kapsamında 25 Kasım’da düzenlenen operasyonda üç şüpheli yakalanırken, yurt dışında olduğu belirtilen bir kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Dosyada savunma sanayii başta olmak üzere kritik alanlara yönelik biyografik veri derleme faaliyetlerine ilişkin bulgular bulunduğu aktarıldı. Kamuoyuna yansıyan çelişki güven sorusunu gündeme getirdi Aynı dosya için aynı gün iki ayrı metnin yayımlanması ve ülke isminin metinden çıkarılması, “devletin iletişim dili” açısından tartışma yarattı. Bakanlığın son açıklamasıyla birlikte dosyanın dış bağlantılar bölümünde Birleşik Arap Emirlikleri başlığının kapatıldığı ilan edilirken, soruşturmanın içeriği ve kapsamı yargı süreci içinde netleşecek.

İstanbul’da 3 kişilik vahşi cinayet zincirinde kan donduran ayrıntılar: Yakında çok ünlü olacağım Haber

İstanbul’da 3 kişilik vahşi cinayet zincirinde kan donduran ayrıntılar: Yakında çok ünlü olacağım

İstanbul Büyükçekmece’de 10 Kasım akşamı meydana gelen ve üç kişinin yaşamını yitirdiği kanlı cinayetlerin ayrıntıları netleşmeye başladı. Polis ekipleri, aynı gün hem bir otomobilin içinde hem de yakındaki bir otel odasında bulunan üç cesedin aynı fail tarafından öldürüldüğünü belirledi. Olay sonrası günlerce firarda olan Hakan K., Avcılar Firüzköy’de saklandığı boş bir binada Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin yakalanmadan önceki davranışları ve ifadeleri ise “bilinç bulanıklığı ve paranoya” tabloyu ortaya koydu. Olay zinciri: İlk kurban sevgilisi Melisa Soruşturmaya göre 27 yaşındaki Melisa Kölekçi ile birlikte üç gün önce bir otele yerleşen Hakan K., olay günü genç kadını başından vurarak öldürdü. Şüpheli, polise verdiği ilk sözlü anlatımda, “Uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle birlikte intihar etmeye karar verdik, önce onu vurdum, sonra vazgeçtim” dedi. Ancak bu sözlerini resmi ifadeye geçirmeyi reddetti. İki kişiyi daha yanına çağırıp öldürdü Melisa’yı öldürdükten sonra otelden ayrılan Hakan K., kendisine uyuşturucu temin ettiğini iddia ettiği Emrah Yılmaz (33) ve Emre Güçlü (31) isimli iki kişiyi telefonla çağırdı. Bir araca binmelerinin ardından iki kişiyi de yakın mesafeden öldürdü. Emrah Yılmaz olay yerinde hayatını kaybetti, ağır yaralanan Emre Güçlü ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Cinayetten sonra adım adım kaçış Polis kayıtlarına göre Hakan K., cinayetlerden sonra olay yerinden yaya olarak uzaklaştı. Evine giderek üzerindeki kanlı kıyafetleri çıkarıp değiştirdi. Ardından babasına ait otomobille Avcılar’a geçti. Bir akaryakıt istasyonundan çakmak gazı satın alıp aracını boş bir alanda terk etti. Peşindeki ekipleri yanıltmak için telefonunu araçta açık bıraktı. Cinayet Büro Amirliği, şüphelinin izini bulmak için 432 kameradan toplam 1.240 saatlik görüntü incelemesi yaptı. Bu analizler sonucu Hakan K.’nın saklandığı boş bina tespit edildi. Yakalandığında üzerinde sökülmüş tabanca çıktı Saklandığı yerde yakalanan Hakan K.’nın üzerinde cinayetlerde kullandığı değerlendirilen 9 mm ruhsatsız tabanca bulundu. Ancak tabancanın namlusunun söküldüğü ve parçalarının ayrıldığı görüldü. Şüpheli, “Uyuşturucunun etkisiyle başka kimseye zarar vermek istemedim, o yüzden silahı söktüm” dedi. Yeni ayrıntı: “Yakında çok ünlü olacağım, görürsünüz” Soruşturmada ortaya çıkan dikkat çekici bir ayrıntıya göre, firari olduğu günlerde Hakan K., alışveriş yaptığı bir market çalışanına: “Şimdi beni tanımıyorsun ama yakında çok ünlü olacağım. Görürsünüz” dedi. Market kamerası görüntülerinde bu anların ardından çalışanla tokalaştığı da ortaya çıktı. Aynı günlerde bindiği bir taksi şoförüne de benzer ifadeler kullandığı bildirildi. Bu sözler, polise göre şüphelinin “paranoyak, halüsinatif ve kontrolsüz davranışlar” gösterdiğinin işareti. Oteldeki ve cinayet öncesi son görüntüler ortaya çıktı Güvenlik kamerası görüntülerinde: Melisa Kölekçi’nin otele giriş anı, Cinayet sonrası Hakan K.'nın otelden çıkıp iki kurbanın bulunduğu araca yaklaşması, Firari haldeyken markette alışveriş yapıp rahatça dolaşması net bir şekilde görüldü. 7 ayrı suç kaydı var Hakan K.’nın daha önce de çeşitli suçlardan 7 kaydının bulunduğu belirlendi. Cinayet Büro’daki işlemlerinde resmi ifade vermeyi reddederek susma hakkını kullanan şüpheli, adliyeye sevk edilirken basın mensuplarının “Neden öldürdünüz?” sorularını yanıtsız bıraktı. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü sürüyor.

Alpedo Dondurma’da ‘51 kat fazla bakteri’ skandalı: Daha önce de ceza kesilmiş Haber

Alpedo Dondurma’da ‘51 kat fazla bakteri’ skandalı: Daha önce de ceza kesilmiş

Böcek ailesinin bir otelde yaşadığı zehirlenme şüphesinin ardından Alpedo Dondurma hakkındaki gıda güvenliği iddiaları yeniden açığa çıktı. Daha önce Sütçü İmam Üniversitesi’nin analizlerinde dışkı kaynaklı bakteriler tespit edilen firmanın, geçmiş yıllarda da Tarım Bakanlığı denetimlerinde sınır değerin çok üzerinde bakteri bulundurduğu belirlendi. Belgeler, dondurmanın insan sağlığı açısından yüksek risk taşıdığını, bu düzeydeki bir ürünün piyasaya sunulmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Bakanlık testinde sınır 100 iken 5.100 bakteri çıktı Osmaniye İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2022’de yaptığı analizde, Alpedo’nun “Maraş Sade Dondurma” numunesinde gram başına 5 bin 100 Enterobacteriaceae tespit edildi. Yönetmelikte izin verilen sınırın 100 bakteri olduğu belirtilirken, ürünün 51 kat fazla yük taşıdığı belirlendi. Dışkı kökenli bulaşma ve ölümcül enfeksiyon riski vurgulandı Gıda güvenliği uzmanları, bu tür bir bakteri düzeyinin hijyen eksikliğini, dışkı kaynaklı bulaşmayı, ekipman ve su kirliliğini veya soğuk zincirin kırıldığını gösterdiğini belirterek ürünün “kesinlikle tüketilmemesi” gerektiğini ifade etti. Bu yük, E. coli ve Salmonella gibi ölümcül patojenlerin bulunma ihtimalini de yükseltiyor. Ürüne 41 bin TL ceza, satışa yasak kararı Kahramanmaraş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, söz konusu uygunsuzluk nedeniyle firmaya 41 bin 426 TL idari para cezası kesti ve dondurmanın piyasaya arz edilemeyeceğini bildirdi. Ceza ve yasak kararına rağmen ürünlerin uzun süre kamu kurumlarına ve okullara satıldığı iddia edildi. Üniversitenin yeni analizleri de sorun tespit etti Firmanın 1 Ekim 2025 başvurusuyla yapılan son analizlerde de Sütçü İmam Üniversitesi, dondurmalarda dışkı kaynaklı bakteriler buldu. Firma avukatı sonuçları reddederken, üniversite iddiaları yalanlamadı. Alpedo’nun sahipleri deprem dosyasında firariydi Alpedo’nun sahipleri Mustafa Pekel ve Sami Kervancıoğlu, Kahramanmaraş’taki Ezgi Apartmanı’nın yıkımında “asli kusurlu” bulunan isimler olarak 876’şar yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Deprem sonrası uzun süre firari kalan iki isim, yaklaşık 700 gün sonra Ankara’da bir villada yakalanmıştı.

Balıkesir’de kanlı gecenin yeni perdesi: Sır ceset olayı zinciri tamamladı! Haber

Balıkesir’de kanlı gecenin yeni perdesi: Sır ceset olayı zinciri tamamladı!

Sokak başında başlayan dehşet, evin içine kadar uzandı İkizçay Mahallesi’ndeki apartmanda yaşayan komşular, kırık pencere camında kan izlerini fark edince durumu polise bildirdi. Çilingir yardımıyla içeri giren ekipler, Olcay Özdemir’in başından vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Yapılan incelemelere göre, Özdemir dışarıdan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Evinin bulunduğu sokak, bir gün önce Uzman Çavuş Kemal Ekri’nin öldürüldüğü ve aracının gasp edildiği yerin hemen arkasındaydı. Bu detay, olayın Emlik’in saldırı zincirinin ilk halkası olabileceği şüphesini güçlendirdi. Firari katilin kanlı rotası: gasp, cinayet ve rastgele kurşunlar Olayın merkezinde yer alan Mustafa Emlik’in geçmişi, suç dosyalarıyla doluydu. Kasten adam öldürmeye teşebbüsten aldığı 20 yılı aşkın hapis cezasını pandemi döneminde açık cezaevinden firar ederek tamamlamadan kaçtı. 36 yaşındaki Emlik, Edremit’e yerleşti ve 19 Ekim gecesi Uzman Çavuş Kemal Ekri’yi silahla öldürüp otomobilini gasp etti. Ardından sokaklara dehşet saçtı. Jeoloji mühendisi Göktuğ Çalık’ı öldürdü, yedi kişiyi yaraladı; bunlar arasında iki polis memuru da vardı. Polis barikatında son buldu ama kanlı izler geride kaldı Saldırganın rastgele ateş açarak ilerlediği anlar, güvenlik kameralarına da yansıdı. Görüntülerde Emlik’in halı saha kenarında havaya ateş açıp gençleri korkuttuğu anlar yer aldı. Polis ekipleri sıcak takip sonucu Emlik’i Edremit girişinde barikatla durdurdu. Çıkan çatışmada Emlik başından vurularak öldürüldü. Ancak olayın hemen ardından bulunan Olcay Özdemir’in cesedi, bu hikâyenin bitmediğini gösterdi. “Olay zincirinin ilk halkası olabilir” şüphesi güçleniyor Polis kaynakları, Özdemir’in öldürülmesinin Emlik’in gasp ettiği aracın kaynağı olabileceğini değerlendiriyor. İki olay arasındaki mesafe yalnızca 500 metre. Uzmanlar, Emlik’in Özdemir’i gasp amacıyla öldürüp ardından Uzman Çavuş Ekri’nin aracına geçtiğini düşünüyor. Bu durumda, Olcay Özdemir’in öldürülmesi kanlı gecenin başlangıcı olarak kayıtlara geçebilir. Psikologlar “kontrolsüz öfke ve kimlik krizi”ne işaret ediyor Uzman psikolog Kerem Gümüş, failin davranışlarının uzun süre bastırılmış öfke, düşük öz güven ve kimlik karmaşasıyla açıklanabileceğini belirtti. Gümüş’e göre Emlik, “rastgele hedefler seçerek öfkesini hayata yöneltmiş olabilir.” Antisosyal ve sınırda kişilik bozukluğu belirtilerine dikkat çeken uzman, uyuşturucu kullanımının da bu şiddet patlamasını tetiklemiş olabileceğini söyledi. Balıkesir’de soruşturma genişliyor: üçüncü cinayet ihtimali masada Olay sonrası şehirde geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Olcay Özdemir’in cenazesi otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Emniyet güçleri, firari saldırgan Mustafa Emlik’in saldırı zincirinde üçüncü bir cinayet daha işlemiş olabileceğini değerlendiriyor. Edremit’te yaşanan bu korkunç olay, yalnızca üç kişinin değil, bir kentin huzurunun da yitirilmesine neden oldu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.