SON DAKİKA

#Haber

HABER DEĞER - Haber haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Haber haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hakan Fidan’dan sert mesaj Haber

Hakan Fidan’dan sert mesaj

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile Mısır’ın El-Alameyn kentinde düzenlenen ortak basın toplantısında, İsrail’in Gazze’yi tamamen işgal etme planına sert tepki gösterdi. Fidan, “Netanyahu hükümetinin açıkladığı bu plan, İsrail’in yayılmacı ve soykırımcı politikasının yeni bir aşamasıdır. Sonuna kadar reddediyoruz” dedi. “İslam dünyası birlik olmalı” Fidan, bu gelişmeye karşı İslam dünyasının tam dayanışma içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek, “İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanı olarak, Teşkilatı acil toplantıya çağırma kararı aldık. İsrail’in soykırım politikalarına karşı uluslararası hukuku ve insani değerleri en güçlü şekilde savunacağız” ifadelerini kullandı. “Filistin Filistinlilerindir” Filistin halkının kendi topraklarından çıkarılmasını hedefleyen her girişimin geçersiz olduğunu vurgulayan Fidan, “Bu tür senaryolar başarısız olmaya mahkumdur. Türkiye ve Mısır olarak Gazze’nin işgaline karşı durmaya devam edeceğiz” dedi. Gazze’ye 102 bin ton yardım Gazze’deki insani krizin derinleştiğini belirten Bakan Fidan, Türkiye’nin bugüne kadar bölgeye yaklaşık 102 bin ton insani yardım gönderdiğini, yardımların ulaştırılmasında Mısır ile yürütülen yakın işbirliğinden memnuniyet duyduğunu ifade etti. “İşgal planı hukuksuz ve insanlık dışı” Fidan, konuşmasını “Filistinlilerin iradesi yok sayılamaz. İsrail’in bu planı uluslararası hukuka aykırıdır ve insanlık vicdanında asla kabul görmeyecektir” sözleriyle tamamladı.

Putin, Trump ve Zelenski'ye sürpriz davet: Lukaşenko'dan 'havada ateşkes' planı Haber

Putin, Trump ve Zelenski'ye sürpriz davet: Lukaşenko'dan 'havada ateşkes' planı

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, dünya kamuoyunun gündemine oturacak bir diplomatik çağrı yaptı. Belta haber ajansına göre Time dergisine verdiği röportajda Ukrayna-Rusya Savaşı'na dair açıklamalarda bulunan Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski'nin üçlü bir zirvede buluşmasını önerdi. Bu öneri, savaşın gidişatı açısından yeni bir ihtimali masaya getirdi. ABD ile iletişim kanalları açık Lukaşenko, savaşın başlamasından bu yana Minsk-Washington ilişkilerinin kötüleştiğini ancak istihbarat servisleri aracılığıyla iletişim kanallarının devam ettiğini belirtti. ABD'nin Belarus'a ziyaretler gerçekleştirmesi konusunda inisiyatif sahibi olduğunu kaydeden Lukaşenko, ABD heyetlerinin Rusya'ya iletilmek üzere bazı konuları kendisine aktardığını, bunlardan birinin de havada ateşkes meselesi olduğunu söyledi. Nükleer füze uyarısı Askeri konularda Rusya ile müttefiklik ilişkilerinin devam ettiğinin altını çizen Lukaşenko, yıl sonuna kadar nükleer başlık taşıyabilen "Oreşnik" füze sistemine sahip olacaklarını ve bu füzelerin konuşlanacağı ilk mevzilerin belirlendiğini açıkladı. Lukaşenko, "Biz intiharcı değiliz. Ancak sınırımızı biri geçerse, elimizdeki tüm silahlarla derhal karşılık vereceğiz. Bu bir gözdağı değil, sadece bir uyarı" ifadelerini kullandı. Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sonlandırmak amacıyla Putin, Trump ve Zelenski'yi bir araya getirme önerisi uluslararası gündemde yer buldu. Bu önerinin pratik olarak ne kadar uygulanabilir olduğu tartışmalı olsa da, savaşın diplomatik çözümü için yapılan çağrıların devam ettiğini gösteriyor. Gözler, tarafların bu beklenmedik çağrıya vereceği yanıtlarda.

Aydoğan Doğan’dan komisyonun gizlilik kararına tepki: Bu karardan bir an önce dönün! Haber

Aydoğan Doğan’dan komisyonun gizlilik kararına tepki: Bu karardan bir an önce dönün!

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun aldığı 10 yıllık gizlilik kararı, siyasi tepkilere neden oldu. İnsan hakları aktivisti ve siyasetçi Aydoğan Doğan, resmi X hesabından yaptığı paylaşımda kararın yanlış olduğunu savundu. Doğan açıklamasında, “Türkiye toplumunun geçmiş 50 yılını etkileyen ve gelecek 1000 yılını da etkileyecek olan komisyonun gizlilik kararı alması ne kadar doğru? Şeffaf olmayan bir komisyonun aldığı kararların toplum nezdinde meşruiyeti olur mu? Hele de komisyonun amacı, yöntemi ve kapsayıcılığı hususunda toplum ve siyaset ikiye bölünmüşken! Gizlilik kararı süreci akamete uğratır. Bu karardan bir an önce dönün” ifadelerini kullandı. Komisyonun ikinci toplantısında alınan karara göre tutanaklar 10 yıl süreyle kamuoyuyla paylaşılmayacak. TBMM’de kurulan komisyonun aldığı gizlilik kararı, çözüm süreci benzeri kritik süreçlerde şeffaflık tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Karar, destekleyenler tarafından güvenlik ve müzakere gizliliği açısından gerekli görülse de, karşıtları demokratik meşruiyetin zedeleneceği ve kamuoyunun bilgilendirilmemesinin sürece olan güveni sarsacağı görüşünde. Önümüzdeki günlerde, hem siyasi partilerin hem de kamuoyunun bu karara vereceği tepki, komisyonun çalışmalarının seyrini belirleyebilir.

İsrail Gazze Şehri’ni işgal planını onayladı Haber

İsrail Gazze Şehri’ni işgal planını onayladı

İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Gazze kentinin tamamını kontrol altına almayı hedefleyen planı kabul etti. Yerel kaynaklara göre, operasyonun yalnızca Gazze kentini kapsayacağı ve diğer bölgelere yayılmayacağı belirtildi. Plan, sivillerin 7 Ekim’e kadar tahliye edilmesini ve ardından Hamas’a karşı kara harekâtı ile kuşatma başlatılmasını öngörüyor. Planın ayrıntıları ve hedefler İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, planın “savaşı sona erdirmek” amacıyla beş ilkeye dayandığı aktarıldı: Hamas’ın silahsızlandırılması, rehinelerin iadesi, Gazze Şeridi’nin tamamen silahsızlandırılması, İsrail’in güvenlik kontrolü ve Hamas veya Filistin Yönetimi dışında alternatif bir yönetim kurulması. Açıklamada, “işgal” yerine “kontrol” kelimesinin kullanılmasının hukuki yükümlülüklerden kaçınmak amacıyla tercih edildiği vurgulandı. Rehineler ve insani kaygılar Gazze’de hâlâ 50 rehinenin bulunduğu, bunlardan 20’sinin hayatta olduğu tahmin ediliyor. Rehinelerin aileleri, planın yakınlarının yaşamını tehlikeye atacağını ve bölgede insani krizi derinleştireceğini savunuyor. İsrail kamuoyunda ise çoğunluğun, rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile anlaşma yapılmasından yana olduğu belirtiliyor. Uluslararası yankılar ve olası etkiler Plan, uluslararası toplumda da tartışma konusu. Eleştiriler, operasyonun bölgedeki insani durumu ağırlaştıracağı yönünde. İsrail yönetimi ise adımı, Hamas’a karşı stratejik baskı unsuru olarak görüyor. İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki yeni planı, bölgede tansiyonu daha da yükseltecek gibi görünüyor. Hem güvenlik hem de insani boyutu olan bu adımın, diplomatik çözüm yollarını zorlaştırma ihtimali yüksek. Bölgedeki gelişmelerin, önümüzdeki haftalarda uluslararası siyasetin en sıcak gündemlerinden biri olmaya devam edeceği değerlendiriliyor.

CHP’li Nazlıaka’dan Karaman’daki istismar iddiasına sert tepki Haber

CHP’li Nazlıaka’dan Karaman’daki istismar iddiasına sert tepki

Karaman’ın Başyayla ilçesinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi'nde kalan genç bir kıza yönelik cinsel istismar iddiası kamuoyunda büyük tepki çekti. Olayın basına yansımasının ardından CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, ilçeye giderek açıklamalarda bulundu. Nazlıaka, olayın “münferit değil, sistematik bir çürümüşlüğün yansıması” olduğunu vurguladı ve bakanlığı göreve çağırdı. “Türkiye’nin her yerinden feryatlar yükseliyor. Bu düzeni artık bakanların açıklamalarıyla değiştiremeyiz. Bu düzen ancak erken seçimle değişir.” “Evet istismara uğramış olabilir ama reşitti” sözleri tepki çekti Nazlıaka, olay sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü’nü aradığını, müdürün izinde olduğunu ancak müdür yardımcısıyla görüştüğünü söyledi. Görüşmede “Evet, istismara uğramış olabilir ama zaten reşitti” yanıtını aldığını belirten Nazlıaka, bu sözleri “akıllara ziyan” olarak nitelendirdi. Bakanlığın, bu ifadeyi kullanan kişi hakkında soruşturma başlattığını belirten Nazlıaka, “Bakanlığın yapması gerekeni yapmasına teşekkür etmek zorunda kalıyoruz. Bu bile bu sistemin geldiği noktayı gösteriyor” dedi. “Devlete güvenemeyeceksem kime güveneceğim?” Nazlıaka, istismara uğrayan genç kızla görüştüğünü ve onun şu sözlerini aktardı: “Ben devlete teslimim, devletin çocuğu diye geçiyor benim adım. Bize hep öyle dediler. Ben devlete güvenemeyeceksem, kime güveneceğim?” Nazlıaka, bu sözlerin ülkedeki çocuk koruma sisteminin geldiği durumu ortaya koyduğunu söyleyerek, “Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak çocuklarımızın sahipsiz kalmasına izin vermeyeceğiz” dedi. “Bu sapkın zihniyet cezasız kaldıkça yayılıyor” Nazlıaka, Türkiye'de yaşanan bu tür vakaların üzerinin örtülmesinin “sapkın zihniyetleri cesaretlendirdiğini” belirtti. “Diplomalar, vatandaşlık belgeleri, ilaç reçeteleri sahte. Ama gerçek olan şey şu: bu sapkın zihniyet her geçen gün daha fazla kol geziyor.” “Bu kişi nasıl koruyucu aile olabildi?” Nazlıaka, istismarla suçlanan kişinin 6 yaşında bir kız çocuğunu evlat edindiğini de açıkladı. Bu durumun da ayrı bir risk oluşturduğunu belirterek şu soruları sordu: “Bu şahıs hangi liyakatle atanmıştır? Nasıl koruyucu aile olabilmiştir? O küçük çocuğun güvenliği ne durumda? Bu sürecin takipçisi olacağız.” “Bağımsız denetim şart, sessiz kalmayacağız” Nazlıaka, Karaman’da benzer bir olayın daha önce yaşandığını, ancak faile hızla emeklilik verilerek üzerinin örtüldüğünü de iddia etti. Bağımsız denetim mekanizmalarının devreye girmesi gerektiğini vurgulayan Nazlıaka, açıklamasını şöyle tamamladı: “Devlet olmanın gereğini unutmuş olanlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Bu ülkede çocuklar sahipsiz değil. Bizler onların yanında olmaya devam edeceğiz.”

Saldırıların gölgesinde tarihi hamle: Süveyda’da 'Öz Yönetim' ilan edildi Haber

Saldırıların gölgesinde tarihi hamle: Süveyda’da 'Öz Yönetim' ilan edildi

Suriye’nin güneyinde Dürzi nüfusun yoğunlukta yaşadığı Süveyda’da, merkezi hükümete bağlı güçlerin saldırılarının ardından yerel yönetim ilan edildi. Dürzi ruhani liderliği öncülüğünde oluşturulan yeni yönetim, ‘huzur ve güvenliğin yeniden tesis edilmesi’ hedefiyle harekete geçti. Yüksek Hukuk Komitesi kuruldu, Yürütme Ofisi göreve başladı Süveyda’da Şam’a bağlı güçlerin düzenlediği yoğun saldırılar ve katliamların ardından Dürzi ruhani lideri Şeyh Hikmet Selman el Hicri öncülüğünde kentte öz yönetim ilan edildi. Süveyda24’ün aktardığına göre, ilk adım olarak yargıç ve hukukçulardan oluşan Yüksek Hukuk Komitesi kuruldu. Komiteye, kamu düzeni, mülklerin korunması, yolsuzlukla mücadele ve temel hizmetlerin yönetimi gibi görevler verildi. Ayrıca kentte geçici bir Yürütme Ofisi oluşturuldu. Bu ofis, eğitimden sağlığa, ulaşımdan ekonomik yönetime kadar 9 farklı alanda yetkilendirilmiş uzmanlardan oluşuyor. Görev dağılımı şöyle: Şehircilik ve Yerel Yönetimler: Müh. Velid F. el Kazmani Sosyal Hizmetler ve Yükseköğretim: Müh. Fatin İ. Cudiye Ulaştırma ve Elektrik: Av. Macid S. el Beyruti Sağlık ve Spor: Dr. Mazin F. el Tawil Ekonomi ve Ticaret: Müh. Haldun F. Ebu Saade Planlama ve Bütçe: Müh. Nidal M. Aziz Tarım ve İmar: Av. Essam Arije Eğitim, Turizm ve Doğa Kaynakları: Dr. Nawal Y. Naim Güvenlik yapılanması değişti: Yeni komutanlar atandı Süveyda Valiliği Genel Sekreterliği’ne Maher Galib el Andari atanırken, İç Güvenlik Güçleri Komutanlığı’na Tuğgeneral Şukeyb Ecved Nasr, yardımcılığına ise Tuğgeneral Enver Adil Radvan getirildi. Atamalarla birlikte kentte sivil savunma ve asayişin Dürzi halkı tarafından organize edilmesi hedefleniyor. Kanlı Temmuz’un ardından öz yönetime geçiş Süveyda’da yerel yönetim ilanı, Temmuz 2025’te başlayan ve bin 500’den fazla kişinin hayatını kaybettiği çatışmalardan sonra geldi. Özellikle HTŞ ve IŞİD bağlantılı milis gruplar ile Suriye ordusuna bağlı birliklerin saldırıları, Dürzi halkı üzerinde yıkıcı bir etki yarattı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) verilerine göre sadece 13 Temmuz’dan bu yana kentte 722 sivil hayatını kaybetti. 312 kişi ise infaz edilerek öldürüldü. Abluka ve insani kriz devam ediyor Şam’a bağlı grupların kuşatması altındaki kentte, elektrik ve su altyapısı devre dışı bırakılmış durumda. Keskin nişancıların sivilleri hedef aldığı, yardım konvoylarının engellendiği bildiriliyor. Dürzi halkı, uluslararası topluma "acil insani müdahale" çağrısı yapıyor. Süveyda’da atılan bu adım, sadece yerel bir direniş değil; aynı zamanda Suriye’nin geleceğine dair önemli bir siyasal mesaj taşıyor. Bölge halkı, merkezi yönetimin saldırılarına karşı kendi iradesini ortaya koyarak, güvenliği ve hizmeti bizzat örgütlemeye başladı.

Eskişehir'de seri katil şüphesi: Kayıp Emine Özkaya'nın dosyasında kan donduran gelişme Haber

Eskişehir'de seri katil şüphesi: Kayıp Emine Özkaya'nın dosyasında kan donduran gelişme

7 yıl sonra yeniden açılan dosya İstanbul’da yaşayan 23 yaşındaki Emine Özkaya, yüksek lisans eğitimi için gittiği Polonya’dan 2 Aralık 2018’de Türkiye’ye döndü. Genç kadın, Irak uyruklu sevgilisi Amjad Muhsin Muhammed tarafından kendisine gönderilen uçak biletiyle yurda giriş yaptı. İstanbul’a indikten sonra Eskişehir’e geçen Özkaya, sevgilisiyle buluşup birlikte bir eve girdi. O andan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ailesi, 10 Ocak 2019’da Emine’nin kaybolduğunu bildirerek başvuru yaptı. Ancak genç kadının kullandığı telefon hattının yabancı numara olması nedeniyle izine ulaşılamadı. Dosya yıllarca kapalı kaldı. Eski sevgili cinayetten müebbet aldı Soruşturma yıllar sonra yeniden açıldığında çarpıcı bir bağlantı ortaya çıktı. 2021 yılında aynı adam, Irak uyruklu başka bir kadını, Sally Ali Challab-Abbood’u baltayla öldürüp parçalara ayırmak suçundan tutuklanmış ve müebbet hapis cezası almıştı. Olay yerinde bulunan baltanın DNA incelemesinde kurbanın kan izleri tespit edilmişti. Bu gelişmenin ardından gözler, Emine Özkaya'nın kaybolduğu eve çevrildi. Eski evde mezbahayı andıran manzara Amjad Muhsin Muhammed’in Eskişehir’de yaşadığı evin salonundaki parkelerin değiştirilmiş olduğu tespit edildi. Evin 3 kez el değiştirmesine rağmen parkelerdeki tadilattan yeni ev sahiplerinin haberdar olmadığı ortaya çıktı. İstanbul’dan gönderilen özel Olay Yeri İnceleme ekibi, evde Luminol testi yaptı. Sonuçlar dehşet vericiydi: Evin zemini, adeta mezbahayı andıracak şekilde, yoğun kan izleriyle doluydu. Parkelerin altındaki kan izlerinden alınan örneklerde 4 erkek ve 1 kadına ait DNA tespit edildi. Ayrıca zanlıya ait bazı kan örneklerine de ulaşıldı. Kanlar arasında akrabalık bağı Adli Tıp Kurumu’na gönderilen örneklerin bir kısmının zamanla hasar gördüğü belirtildi. Ancak ilk incelemelerde bulunan örneklerden bir erkek ve bir kadının kan bağı olduğu anlaşıldı. Yetkililer, bu ilişkinin şüpheli ile Emine Özkaya arasında olabileceğini değerlendiriyor. Kayıp mesajı: “Amerika’ya gidiyorum” Genç kadının kaybolduğu gece saat 03.00 sıralarında, akrabalarına ve arkadaşlarına telefonundan şu mesaj gönderildi: “Ben yasadışı yollarla Amerika’ya gidiyorum. Size daha sonra bilgi vereceğim.” Polis, bu mesajın Emine’ye zorla yazdırılmış olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Aynı gece Muhammed’in tek başına evden ayrılarak Şanlıurfa’ya gittiği, birkaç gün sonra Eskişehir’e döndüğü ve ardından başka bir adrese taşındığı tespit edildi. 3 kişi gözaltında, asıl zanlıya yeni tutuklama Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, olayla bağlantılı olduğu düşünülen 1’i kadın 3 kişiyi gözaltına aldı. Bu isimler arasında zanlının kardeşi Assat Monsin M.M., Emine Özkaya’nın eski sevgilisi ve onun kadın arkadaşı yer aldı. Zanlının kardeşi Asaad Monsin M.M., çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken diğer iki şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Asıl zanlı Amjad Muhsin Muhammed’in de cezaevinde yeniden ifadesi alındı ve Emine Özkaya’yı öldürmekten tekrar tutuklandığı öğrenildi. Polis ‘seri katil’ şüphesiyle çok yönlü soruşturma yürütüyor 7 yıldır kayıp olan Emine Özkaya'nın öldürüldüğü ihtimali kuvvet kazanırken, aynı evde bir kadının daha öldürülmüş olması ve beş farklı DNA örneğinin bulunması, Amjad Muhsin Muhammed’in seri katil olabileceği ihtimalini güçlendirdi. Soruşturma, Emine’nin ailesine ait kan örnekleriyle kıyaslama, geçmişe dönük kayıp vakalarının taranması ve evdeki DNA’ların eşleşmesiyle çok yönlü şekilde sürüyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.