SON DAKİKA

#Iftira

HABER DEĞER - Iftira haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iftira haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ersoy'un "Siyasi operasyon" savunması AKP'li ismi küplere bindirdi Haber

Ersoy'un "Siyasi operasyon" savunması AKP'li ismi küplere bindirdi

Uyuşturucu ve suç örgütü soruşturması kapsamında tutuklanan eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un hakimlikteki "Bu bana yapılan siyasi bir operasyondur" savunması yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Ersoy'un bu çıkışına en sert tepki, eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar'dan geldi. Tayyar, "Uçarak zirveye konarken sorgulamayan aklın, fuhuş ve uyuşturucu operasyonuna kulp takması tuhaf" diyerek zehir zemberek ifadeler kullandı. Ersoy: "Gizli tanıkla yapılan siyasi operasyon" "Uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla cezaevine gönderilen Ersoy, hakimlik sorgusunda hakkındaki iddiaları reddetti. Yolsuzluğu olmadığını ve kendisine iftira atıldığını savunan Ersoy, "Bu çok net bir şekilde siyasi operasyondur. Elde hiçbir delil olmadan gizli tanık beyanı ile arkadaşlarım dahil edildi" ifadelerini kullandı. Tayyar'dan çok sert yanıt: "Önemli bir figür değilsin" Ersoy'un bu savunması üzerine sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Şamil Tayyar, Ersoy'un "siyasi operasyon" tezini sert bir dille çürüttü. Tayyar, Ersoy'un siyasi bir operasyona hedef olacak kadar önemli bir figür olmadığını savunarak şu ifadeleri kullandı: "Uçarak zirveye konarken siyasi sorgulama yapmayan bir aklın, fuhuş ve uyuşturucu operasyonuna 'siyasi kulp' takması çok tuhaf geldi. TMSF bünyesindeki bir yöneticiyi bir saniyede görevden alarak tasfiye etmek mümkünken, neden böyle bir operasyon yapılsın? Cirmi ne ki ne kadarlık alanı yakabilsin? Kendine fazlaca bir anlam yüklemiş." "Hatırlı dostlarına güvendi, şimdi şokta" Tayyar, Ersoy'un "dokunulmazlık" hissiyatına kapıldığını öne sürerek, yaşanan düşüşün nedenini "hatırlı dostlara" güvenmeye bağladı. Eski vekil, "Sanırım, hatırlı dostları sayesinde dokunulmaz olduğunu sanıyordu. Hoyratça tepindiği ilişkilerin tepesinden bu kadar sert düşeceğine ihtimal vermiyordu, şimdi şokta. Umarım yaşadıklarından ders çıkarır" değerlendirmesinde bulundu.

Hukuk sisteminde akıl almaz çelişki: Aynı habere Ankara'da 'gazetecilik', İstanbul'da 9 yıl hapis! Haber

Hukuk sisteminde akıl almaz çelişki: Aynı habere Ankara'da 'gazetecilik', İstanbul'da 9 yıl hapis!

Ankara 'Halkı bilgilendirme hakkı' dedi, İstanbul İse 'iftira ve yanıltıcı bilgi' suçlamasıyla harekete geçti BirGün gazetesinde 30 Ağustos 2025 tarihinde yayımlanan ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) harcamalarını konu alan "Skandalın RTÜK ayağı neden araştırılmıyor?" başlıklı haber, hukuk dünyasında şaşkınlık yaratan bir çelişkiyi ortaya çıkardı. Haberin yayımlanmasının ardından dönemin RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Ekim 2025 tarihinde dosyayı inceledi ve haberin "toplumu bilgilendirme amacıyla yazılan bir habercilik faaliyeti" olduğuna hükmederek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ancak aynı habere ilişkin kurum tarafından yapılan şikayet üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara'daki kararı görmezden gelerek 27 Kasım 2025 tarihinde gazeteci İsmail Arı hakkında iddianame hazırladı. Ankara'nın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği satırlar için İstanbul'daki savcılık, gazetecinin cezalandırılmasını istedi. Mahkeme salonunda zorlu sınav İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ankara'nın "hakaret suçu oluşmadı" tespitinin aksine, İsmail Arı'nın "Kamu Görevlisine Karşı Görevinden Dolayı Hakaret" ve "İftira" suçlarından yargılanması talep edildi. Sürecin daha da ağırlaşmasına neden olan gelişme ise mahkemenin tensip zaptında yaşandı; suçlamalara son yıllarda gazetecilere yönelik sıkça kullanılan "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" maddesi de eklendi. Ebubekir Şahin'in mağdur sıfatıyla yer aldığı davada, gazeteci Arı hakkında 9 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Hukukçuların ve basın meslek örgütlerinin yakından takip ettiği bu davanın ilk duruşması, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 9 Haziran 2026 tarihinde görülecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.