Kadına Şiddet Haberleri - Son Dakika Kadına Şiddet Haber Güncel Gelişmeler

Aleyna Solaker: Kadına yönelik şiddet benim kırmızı çizgim

Kanal D’nin cumartesi akşamları ekranlara gelen Güller ve Günahlar dizisinde psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalan Azra karakterini canlandıran Aleyna Solaker, rolü ve kadına yönelik şiddet konusu üzerine açıklamalarda bulundu. Solaker, “Bu rolü seçmemdeki en önemli etken, senaryoda şiddeti özendiren değil, sorgulatan bir bakış açısı olmasıydı.” dedi. Oyuncu, Azra karakterinin kendi kariyerinde özel bir yere sahip olduğunu söyledi. Solaker, senaryoyu ilk okuduğunda karakterin karmaşık yapısının ilgisini çektiğini belirterek, “Azra dışarıdan ışıl ışıl bir kadın gibi görünse de iç dünyasında büyük kırılmalar yaşıyor. Onu oynamak istediğim nokta da tam olarak burasıydı.” ifadelerini kullandı. İzleyicinin, Azra’da kendinden bir parça bulacağını düşündüğünü söyledi. Solaker, şiddetin özendirici şekilde işlenmediğini ve bunun seçimindeki en önemli kriter olduğunu vurguladı. “Kadına şiddet benim kırmızı çizgim” diyen oyuncu, rolü kabul etmeden önce senaryonun diliyle ilgili özel hassasiyet gösterdiğini belirtti. “Bu hikâyede şiddet gösterilmiyor, teşhir edilmiyor, sorgulatılıyor. Bunu anlatmak istedim çünkü gerçek hayatta birçok kadın aynı duyguları yaşıyor.” dedi. Güzellik baskısı ve sosyal medya eleştirisi: “Kimse göründüğü gibi değil.” Solaker, dizideki şiddet temasının yanı sıra kadınlar üzerindeki fiziksel görünüm baskısının da öne çıkarıldığını söyledi. Filtreler, estetik dayatmaları ve sosyal medya algısının yarattığı yıpratıcı etkiyi vurgulayarak, “Herkes çok güzel görünmek zorundaymış gibi hissediyor. Oysa dışarıda başka, içeride bambaşka bir dünya var.” dedi. Oyuncu, gerçek hayatta şiddet içeren bir ilişkiye asla tolerans göstermeyeceğini belirtti. “Eğer bir ilişkide şiddet varsa, koşullar ne olursa olsun giderim” diyen Solaker, kadınların ekonomik bağımsızlığının önemine dikkat çekti. “Kimseye muhtaç olmamak, şiddeti sonlandırabilmenin en güçlü araçlarından biri.” dedi. Güller ve Günahlar yeni bölümüyle bu akşam Kanal D’de ekrana gelecek. NGM imzalı dizi, saat 20.00’de yayınlanacak bölümünde Solaker’in hayat verdiği Azra karakterinin hikâyesini derinleştirmeye devam edecek.

Basın toplantısı sonrası kadın gazetecilere saldırı: Kadına yönelik şiddet ve basın özgürlüğüne açık bir darbedir!

Kadın gazeteciler hedef alındı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın öğle saatlerinde düzenlediği basın açıklamasının ardından Sonsöz Gazetesi Muhabiri Melisa Sapaz ve yeniankara.com.tr Muhabiri Zeynep Sude Yeşil, otopark alanında kimliği belirsiz bir şahsın saldırısına maruz kaldı. Tanıklara göre şahıs, aracın camına yumruk attı, ardından gazetecilerin üzerine yürüyerek fiziksel müdahale girişiminde bulundu. “Yalnız bırakıldık, güvenlik geç geldi” Sapaz, olayı şöyle anlattı: “Aracımıza yöneldiğimizde şahıs önümüzü kesti, aracımıza yumruk attı ve bana doğru elini kaldırarak yürüdü. Arkadaşım araya girdi. Dakikalarca ‘güvenlik’ diye bağırmamıza rağmen müdahale edilmedi.” Yeşil ise yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Çevrede onlarca kişi vardı, kimse yardım etmedi. Hatta bir kadın ‘ses yapmayın’ diyerek bize bağırdı. Biz görüntü almaya başlayınca saldırgan geri çekildi ve hiçbir araca binmeden kayboldu.” Kadınların güvenliği yok sayıldı Bu olay, Türkiye’de kadınların kamusal alanda bile ne kadar savunmasız bırakıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Basın toplantısı çıkışında dahi kadın gazetecilerin saldırıya uğraması, yalnızca güvenlik zafiyetine değil, aynı zamanda kadına yönelik şiddetin toplumsal bir normalleşme tehdidi haline geldiğine işaret ediyor. Kadına şiddet ve basına saldırı aynı anda Olay, hem kadın haklarına hem de basın özgürlüğüne yönelik bir ihlal niteliği taşıyor. Basın mensuplarına yönelen şiddet, ifade özgürlüğünü baskı altına alırken, kadın muhabirlerin hedef alınması Türkiye’de hâlâ çözülemeyen “kadına yönelik şiddet” sorununun boyutlarını ortaya koyuyor. Radikal bir soru ortada: Kadınlar ne zaman güvende olacak? Bu saldırı, “kadınların kamusal alanda güvende olması” meselesini bir kez daha gündeme taşıdı. Kadınların mesleğini yaparken şiddete uğraması kabul edilemez. Güvenlik güçlerinin geç müdahalesi ise olayın bir başka vahim boyutunu oluşturdu. Yetkililerin ve ilgili kurumların, hem kadın haklarını hem de basın özgürlüğünü doğrudan ilgilendiren bu olaya sessiz kalmaması bekleniyor. Çünkü mesele sadece iki gazetecinin yaşadığı saldırı değil; Türkiye’deki tüm kadınların ve tüm basın emekçilerinin güvenliği meselesidir.

Bakan Göktaş: Kadına yönelik şiddette sıfır toleransla yola devam

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bir dizi ziyaret kapsamında bulunduğu Nevşehir’de kadın kooperatiflerini ziyaret ettikten sonra İç Anadolu Kadın Hizmetleri Bölgesel İstişare Toplantısı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetle mücadelede yeni dönemin yol haritasını anlattı. V. Ulusal Eylem Planı yolda Bakan Göktaş, 2026–2030 dönemini kapsayacak V. Ulusal Eylem Planı’nın hazırlık sürecinde olduklarını söyledi. 29 ülkenin uygulamalarının incelendiğini, 437 paydaşın görüşü alındığını ve yüzlerce anket ile odak grup toplantısı yapıldığını belirterek, planın bilimsel, yenilikçi ve katılımcı bir anlayışla hazırlandığını vurguladı. “Sıfır tolerans” ilkesi devam ediyor Kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılığın altını çizen Göktaş, “Sıfır tolerans ilkesini sürdürüyoruz. Türkiye, uluslararası alanda da bu mücadelenin öncülerinden biri” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin bu alandaki dönüşümde önemli payı olduğunu söyleyen Göktaş, 6284 sayılı Kanun ve Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenlemelerle güçlü bir yasal altyapı kurulduğunu hatırlattı. ŞÖNİM’ler ve konukevleri genişliyor Türkiye genelinde sayısı 85’e ulaşan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin (ŞÖNİM) kadınlara psikososyal destek, hukuki danışmanlık ve koruma sağladığını aktaran Göktaş, ayrıca 112 kadın konukeviyle mağdurlar ve çocuklarının güvence altına alındığını belirtti. Ara Başlık: Teknoloji ve yeni projeler devrede KADES uygulaması, ALO 183 hattı ve elektronik kelepçe sistemi ile mağdurların daha etkin korunduğunu ifade eden Göktaş, TÜBİTAK destekli projelerle şiddet uygulayanlara yönelik psikososyal müdahale modelleri geliştirdiklerini açıkladı. Büyükşehirlerde ikinci ŞÖNİM açılması için çalışmaların sürdüğünü de ekledi. “Toplumun tüm kesimleriyle mücadele edeceğiz” Kadına yönelik şiddetle mücadelenin kararlılık ve süreklilik gerektirdiğini belirten Göktaş, “Bu süreçte toplumun tüm kesimleriyle birlikte hareket etmeye devam edeceğiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

İstanbul’da şiddete uğrayan kadın ağır yaralandı

İstanbul’un Bağcılar ilçesinde, iddiaya göre aynı iş yerinde çalışan Z.S. ile E.Y. arasında tartışma çıktı. Tartışma sonrası işten çıkarıldığı belirtilen E.Y., mesai bitiminde Z.S.’yi takip ederek sokak ortasında bıçakladı. Olayı gören mahalleli, kaçmaya çalışan saldırganı yakalayarak linç girişiminde bulundu. Ağır yaralanan Z.S., ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan genç kadının hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

17 yaşındaki Yağmur’u katledip “intihar etti” dedi

Kayseri’de 17 yaşındaki Yağmur Çoban’ın başından vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin davada yeni gelişmeler yaşandı. Sevgilisi sözleşmeli er Fehmi Demirkollu (27), ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Olay, 19 Ocak gecesi Kocasinan ilçesi Şeker Mahallesi’nde meydana geldi. Demirkollu, sevgilisi Yağmur Çoban’ı ruhsatsız silahıyla vurdu. Olayın ardından gözaltına alınan Demirkollu, Çoban’ın intihar ettiğini öne sürdü. Ancak savcılık, iddianamede sanığın kıskançlık nedeniyle Çoban’ı öldürdüğünü, ardından olayı intihar gibi göstermeye çalıştığını belirtti. “Onu ben öldürmedim” Kayseri 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada sanık Demirkollu, suçlamaları reddetti. Demirkollu, “Yağmur silahı eline alıp çenesine dayadı. Panikledi, ben müdahale etmek isterken silah ateş aldı. Ben öldürmedim” diyerek tahliyesini istedi. Anne: En ağır cezayı alsın Yağmur Çoban’ın annesi Tuba Yağmur ise, kızının intihara meyilli bir genç olmadığını belirterek, “Kızım ayrılmak istiyordu. Normal ruh halindeydi. En ağır cezayı almasını istiyorum” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarının da müdahil olduğu davada, mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Aydın’da polis memuru boşanma aşamasındaki eşini katletti

İş yerinde başlayan tartışma cinayete dönüştü Olay, Nazilli’nin Zafer Mahallesi’nde dün öğle saatlerinde meydana geldi. İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan polis memuru H.D, boşanma sürecinde olduğu Burcu D.’nin iş yerine gitti. Burada çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Burcu D., aynı sokaktaki başka bir iş yerine sığındı. Ancak H.D, kadının peşinden giderek tabancasıyla ateş açtı. Burcu D. kanlar içinde yere yığılırken, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Hastanede hayatını kaybetti Ağır yaralı halde Nazilli Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Burcu D., doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Cinayetin ardından olay yerinden uzaklaşan polis memuru H.D. ise kısa süre içinde gözaltına alındı. Kadın cinayetlerine bir yenisi eklendi Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın, çoğunlukla en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Son olarak Aydın’da yaşanan bu olay, kadın cinayetleriyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Ümraniye’de satırlı dehşet: Özbek kadın sokak ortasında katledildi

Dün akşam saat 21.00 sıralarında İstanbul’un Ümraniye ilçesi Ihlamurkuyu Mahallesi Aytaşı Sokak’ta kan donduran bir olay yaşandı. Kimliği henüz açıklanmayan bir kişi, yanında taşıdığı satırla Özbekistan uyruklu bir kadının boğazını sokak ortasında keserek kaçtı. Çevredekilerin panikle yaptığı ihbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi. Ormanlık alanda arama Cinayetin ardından kaçan saldırganın izini sürmek için polis geniş çaplı operasyon başlattı. Şüphelinin ormanlık alana kaçtığı yönünde ihbar alınması üzerine çok sayıda ekip bölgede arama yaptı. Çevredeki sokaklar da ablukaya alındı. Polisin çalışmaları sonucunda olayla bağlantılı olduğu düşünülen iki kişi gözaltına alındı. Şüpheliler sorgulanmak üzere Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Soruşturma sürerken, saldırganın olay anındaki kimliği ve cinayetin sebebi henüz netlik kazanmadı.

Mersin’de vahşi cinayet: Ormana götürdüğü kadını öldürüp ziynet eşyalarını çaldı

Mersin’in Akdeniz ilçesinde 60 yaşındaki Cevahir İnan, “Seni işe götüreceğiz” denilerek kandırılıp ormana götürüldü. Burada tabancayla vurularak öldürülen kadının cep telefonu ve ziynet eşyaları gasp edildi. Cinayet şüphelisi H.A. ile ona silah temin eden B.Ö. tutuklandı. Olay, 9 Ağustos’ta Camili Mahallesi’nde meydana geldi. Ormanda İnan’ın cansız bedenini bulanlar, jandarmaya ihbarda bulundu. JASAT ekipleri, bölgedeki güvenlik kameralarını inceleyerek İnan’ın olay günü komşusu H.A.’nın aracına bindiğini tespit etti. Soruşturmada, H.A.’nın kadını ormana götürüp tabancayla öldürdüğü, üzerindeki cep telefonu ile ziynet eşyalarını alarak bir kuyumcuya sattığı belirlendi. Silahı ise B.Ö.’den temin ettiği ortaya çıktı. Düzenlenen operasyonla yakalanan iki şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Saliha Akkaş’tan acı haber

Saatlerce direndi, ama… Ankara’da bir süredir yoğun bakımda tedavi altında olan Saliha Akkaş’tan acı haber geldi. Boşanmak istediği eşi tarafından saldırıya uğrayan Akkaş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay, kadına yönelik şiddetin geldiği boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Saliha Akkaş da adını bir cinayet dosyasına yazdıran yüzlerce kadından biri oldu. “Bir kadın daha hayattan koparıldı” CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Saliha, 40’tan fazla bıçak darbesine rağmen hayata tutunmaya çalıştı. Ama olmadı. Bir kadın daha, kendi hayatını kurmak isterken şiddetin hedefi oldu. Sessiz kalmayacağız. Saliha'nın anısı kadın mücadelesinde yaşayacak.” Ziyaret edilmişti, umut vardı DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de saldırıdan sonra yaptığı açıklamada Akkaş’ı hastanede ziyaret ettiklerini belirterek, "Daha dün birlikte aynı kurumda çalıştığımız bir kadın, bugün yaşam mücadelesi veriyor" demişti. Kadınlar hala güvende değil Saliha Akkaş’ın ölümü, kadınların en çok risk altında olduğu dönemin yine boşanma süreci olduğunu gösterdi. Türkiye’de kadına yönelik şiddet olaylarının büyük bölümü, kadınların kendi hayatlarına dair karar aldıkları anlarda yaşanıyor. Saliha’nın ölümü, alınmayan önlemlerin ve sistemin yetersizliğinin yeni bir acı örneği oldu.