SON DAKİKA

#Kars

HABER DEĞER - Kars haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kars haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bir ihtimalin anatomisi: Aziz Nesin’i “Cuntacı” olmaktan Kars mı kurtardı? Haber

Bir ihtimalin anatomisi: Aziz Nesin’i “Cuntacı” olmaktan Kars mı kurtardı?

1941–42 kışında Kars’ta görev yapan genç bir subay, askeri depolardaki erzağı açlık içindeki köylülerle paylaştı; bu karar soruşturmaya, ihraç edilen bir askere ve doğan bir yazara dönüştü. Ordu ile vicdan arasında kalan Nusret Nesin’in tercihi, Türkiye toplumuna Aziz Nesin’i kazandıran kırılma oldu. Kars’ta yaşanan bir karar, bir hayatı değil bir ülkenin hafızasını değiştirdi İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde Türkiye savaşa girmedi ancak yoksulluk ve seferberlik, özellikle sınır kentlerini ağır biçimde etkiledi. Kars’ın Susuz ilçesine (Cilavuz) tayin edilen Üsteğmen Nusret Nesin, açlıkla mücadele eden köylülerle, dolu askerî depolar arasındaki çelişkiye her gün tanık oldu. Kışın sertliği çocukların yüzünde, yokluğun ağırlığı evlerin ocağında hissedilirken; devletin “savaş ihtimali” gerekçesiyle tuttuğu stoklar, halkın gündelik hayatta erişemediği bir bolluğa dönüşmüştü. Mevzuat yasakladı, vicdan buyurdu Askerî kurallar, ordu malının siville paylaşılmasını kesin biçimde yasaklıyordu. Buna karşın Nusret Nesin, depolardaki erzakın bir bölümünü —kimi anlatımlarda at yemi olarak tutulan arpayı, kiminde asker tayınını— açlık içindeki köylülere ulaştırdı ya da ulaştırılmasına göz yumdu. O an, kâğıt üzerindeki düzen ile insan hayatı arasında bir tercih noktasıydı; seçimini insanlıktan yana yaptı. Hukuk “zimmet”, toplum “insanlık” dedi Bu davranış askerî bürokrasi içinde “görevi kötüye kullanmak” ve “zimmet” başlıklarıyla dosyalaştırıldı. Erzağın satılmadığı, kişisel çıkar sağlanmadığı açık olmasına rağmen, yetkisiz paylaşım resmî kayıtlara suç olarak geçti. Vicdanın “zorunluluk” dediği yerde hukuk “yasak” dedi ve soruşturma süreci, genç subayın kariyerini hızlıca tüketti. İhraç kararıyla üniforma düştü, kalem kalktı 1944’te verilen ihraç kararıyla Nusret Nesin ordudan atıldı; rütbesi söküldü, hapis cezası aldı ve sivil hayata “sabıkalı” bir yurttaş olarak döndü. Bu kopuş, edebiyat açısından bir doğum anına dönüştü. Geçinmek için yazmaya başlayan Nusret Nesin, kısa süre içinde mizahın en keskin kalemlerinden biri oldu; bürokrasiye, adaletsizliğe ve ikiyüzlülüğe karşı sözün gücünü kullanan Aziz Nesin ortaya çıktı. Kars yalnızca bir durak değil, yazarlığın başlangıcı oldu Aziz Nesin’in eserlerinde sürekli geri dönen tema, Kars’ta tanık olduğu yoksulluk ve eşitsizlikti. Memur–yurttaş ilişkisi, bürokratik akılcılık, küçük insanın büyük sistemle mücadelesi; hepsi o kışın tortusunu taşıdı. Kars, yazar için coğrafi bir nokta olmaktan çıktı; düşünsel bir kırılmanın, kalıcı bir yarığın adı oldu. Atılmasaydı 27 Mayıs’ta nerede olurdu? Askerî terfi teamülleri dikkate alındığında, Nusret Nesin orduda kalsaydı 1960’a gelindiğinde büyük olasılıkla yarbay rütbesinde olacaktı. Yarbaylık, sahra ve karargâh düzeyinde söz ve yetki anlamına geliyor. Bu nedenle şu karşıt ihtimal dile getiriliyor: Eğer ihraç yaşanmasaydı, 27 Mayıs 1960 sürecinde karar mekanizmalarının içinde yer alabilecek bir subay olabilirdi. Bu iddia tarihsel bir gerçek değil; terfi sürelerine dayalı bir varsayımdır. Ancak varsayım bile, Kars’ta açılan bir kapının Türkiye toplumunun kaderinde nasıl yankı bulduğunu göstermeye yetiyor. Türkiye toplumu, bir darbeci değil bir vicdan kazandı Bugünden bakıldığında Kars’ta yaşananlar, tekil bir disiplin vakasından fazlasını anlatır. O kış, Türkiye toplumuna emirle değil sözle yönelen bir figür kazandırdı. Eğer o gün mevzuat galip gelseydi, bugün mizahın en güçlü isimlerinden birini değil; belki de askeri hiyerarşinin sıradan bir rütbesini konuşuyor olacaktık. Bu hikâyenin ayrıntıları, Nesin'in anılarında yer alıyor. Aziz Nesin, Kars ve askerlik yıllarını, vicdan–bürokrasi çatışmasını ve ihraç sürecini kendi dilinden ‘Böyle Gelmiş Böyle Gitmez’ kitabında anlatırken biz okuyuculara da o kışın yalnızca soğuk değil, öğretici olduğunu görüyoruz..

Bakan Tekin’den Kars’a eğitim ziyareti: Adem Çalkın, Kars’ın eğitimi için azimle çalışıyor! Haber

Bakan Tekin’den Kars’a eğitim ziyareti: Adem Çalkın, Kars’ın eğitimi için azimle çalışıyor!

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Kars’ta eğitim alanındaki projeleri yerinde inceledi. Ziyaret kapsamında Bakan Tekin’e AK Parti Kars Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Kâtip Üyesi Adem Çalkın eşlik etti. Kars’ta eğitimin geleceği için iş birliği Bakan Tekin ve Milletvekili Çalkın, AK Parti Kars İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek İl Başkanı Muammer Sancar ve teşkilat yöneticileriyle bir araya geldi. Görüşmede, Kars’ta eğitim yatırımlarının hızlandırılması, yeni okul projeleri ve kırsal bölgelerdeki eğitim altyapısının güçlendirilmesi konuları ele alındı. Ziyaret sonrası açıklama yapan Adem Çalkın, “Kars’ın eğitim kalitesini yükseltmek ve gençlerimize daha nitelikli imkanlar sunmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Sayın Bakanımızın destekleriyle Kars’ta eğitimin çıtasını daha da yukarı taşıyacağız” dedi. “Serhat şehrimiz Kars, eğitimde örnek olacak” Bakan Yusuf Tekin de Kars ziyaretinde yaptığı açıklamada, şehirdeki eğitim yatırımlarına önem verdiklerini belirterek, “Kars, genç nüfusu ve potansiyeliyle eğitimde örnek şehirlerden biri haline geliyor. Adem Bey’in bu süreçteki gayreti ve koordinasyonu bizler için büyük bir değer” ifadelerini kullandı. Teşkilata başarı dileği Program kapsamında AK Parti Kars İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Tekin ve Çalkın, teşkilat üyeleriyle de istişarelerde bulundu. Bakan Tekin, “Serhat şehrimiz Kars’ta yapacakları çalışmalarda tüm teşkilatımıza muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, İl Başkanı Muammer Sancar ve yönetim kurulu üyeleri yer aldı.

Dilber Alınak’ı darp eden saldırgana 17 yıl 4 ay hapis cezası Haber

Dilber Alınak’ı darp eden saldırgana 17 yıl 4 ay hapis cezası

Kürt siyasetçi Mahmut Alınak’ın ablası Dilber Alınak’a yönelik ağır saldırı davasında karar çıktı. Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Ekrem Aybi’yi “yağma”, “kadına karşı nitelikli şiddet” ve “hakaret” suçlarından 17 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Saldırı güvenlik kamerasına yansımıştı 80 yaşındaki Dilber Alınak, 9 Ağustos 2023’te Kars’ın Digor ilçesinde sabah yürüyüşü yaptığı sırada, eski AKP’li belediye meclis üyesi Ekrem Aybi’nin saldırısına uğradı. Dakikalarca süren şiddet sonucu ağır yaralanan Alınak’ın para, ziynet eşyası ve cep telefonu gasbedildi. Olay anı güvenlik kameralarına da yansıdı. Görüntülerde, Aybi’nin Alınak’a yaklaşarak yaklaşık 5 dakika boyunca darp ettiği, ardından yaralı kadını hastaneye götürüp olayı “trafik kazası” gibi göstermeye çalıştığı görüldü. Ancak kamera kayıtları gerçeği ortaya çıkardı. 17 yıl 4 ay hapis cezası 21 Ekim 2025’te görülen karar duruşmasında, Dilber Alınak’ın avukatı Sinan Erdağı ve sanık Ekrem Aybi hazır bulundu. Savcının esas hakkındaki mütalaasının ardından mahkeme heyeti, Aybi’ye 17 yıl 4 ay hapis cezası vererek hükmen tutuklanmasına karar verdi. Dilber Alınak uzun süre yoğun bakımda kaldı Saldırının ardından ağır yaralanan Dilber Alınak, Kars Harakani Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Günler sonra kontrollü olarak uyandırıldı. Doktorlar, Alınak’ın beyin kanaması geçirdiğini, vücudunda ödem oluştuğunu ve sağ gözünde kalıcı görme kaybı riski bulunduğunu açıkladı. Toplumsal ve uluslararası tepki Olay, Digor halkı ve kadın örgütleri başta olmak üzere ülke genelinde büyük tepki yarattı. Kars Barosu, HDP Kadın Meclisi ve Yeşil Sol Parti saldırıyı kınarken, Mahmut Alınak, ablasına yapılan saldırıyı “Digor’a yas çöktü” sözleriyle nitelendirdi. Avustralya vatandaşı olan Dilber Alınak’a yönelik saldırı, uluslararası kamuoyunda da yankı buldu. Avustralya hükümeti, Ankara üzerinden Türkiye makamlarıyla resmi temas kurarak dava süreci hakkında bilgi aldı. Olay, kadın hakları örgütleri ve insan hakları savunucuları tarafından “kadına yönelik sistematik şiddetin çarpıcı bir örneği” olarak değerlendirildi.

Yargıtay’dan emsal karar: Tacizciyi öldüren liseli kız için cezada indirim yolu açıldı Haber

Yargıtay’dan emsal karar: Tacizciyi öldüren liseli kız için cezada indirim yolu açıldı

Kars'ın Arpaçay ilçesine bağlı Kardeştepe köyünde 1 Mart 2022 tarihinde meydana gelen olayda, Şehit Engin Yılmaz Anadolu Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi Azra E., köy meydanındaki çeşmede hayvanları suladığı sırada, 3 yıldır kendisini taciz ettiği iddiasıyla Birdal Doğan'ı tabancayla vurdu. Vücuduna 4 kurşun isabet eden Doğan, olay yerinde hayatını kaybetti. Tutuklanan Azra E. hakkında 12 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. İlk duruşmada serbest kaldı Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 Temmuz 2022'de görülen ilk duruşmada, Azra E. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme heyeti, Azra E.'ye önce müebbet, sonra haksız tahrik altında öldürme ve iyi hal gerekçesiyle 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Azra’ya adli kontrol tedbirleri de uygulandı. Yargıtay cezayı fazla buldu Azra E.'nin ailesinin avukatı Sinan Erdağı, karara itiraz ederek dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne, ardından Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, verilen cezanın “yüksek” olduğunu belirterek, Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nden kararın bozulmasını talep etti. “Makul düzeyde indirim hukuka aykırı” Kararda, “maktulden suça sürüklenen çocuğa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz ile davranışların yoğunluğu ve devamlılığı”, “3 yıl boyunca kaçırılma korkusuyla yaşaması”, “dedikoduların yayılması” gibi unsurlar sıralanarak, cezada azami indirimin uygulanması gerektiği vurgulandı. “Makul düzeyde indirim yapılması suretiyle fazla cezaya hükmolunması, hukuka aykırı bulunmuştur.” Yeniden yargılanacak Yargıtay, “haksız tahrikin derecesi” yönünden verilen cezanın bozulmasına karar verdi. Azra E., Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacak.

Üretici alarmda: Kars ve Ardahan’dan sonra Artvin’de de şap hastalığı paniği Haber

Üretici alarmda: Kars ve Ardahan’dan sonra Artvin’de de şap hastalığı paniği

Kars ve Ardahan’da başlayan şap hastalığı alarmı, Artvin’in Şavşat ilçesine de sıçradı. İlçede hayvan ölümleri artarken, karantina uygulamaları nedeniyle üretici hem satış yapamıyor hem de borçlarını ödeyemiyor. “Aşılar zamanında yapılmadı, kayıplar arttı” Belediye Meclis Üyesi ve üretici Fatih Turan, hastalığın 1960’larda görülen SAT-1 tipi virüs olduğu bilgisini aldıklarını belirterek, hazırlıksız yakalandıklarını söyledi: “Gerekli ilaçlara ulaşamadık, aşılamalar zamanında yapılmadı. Şavşat genelinde 30-40’ın üzerinde vaka var. Gürcistan’da yaylalarda şap yokken bizde neden oluyor? Bu hastalığın yayılması engellenebilirdi.” “Karantina nedeniyle satış yok, ödeme günü geldi” Üreticiler, karantina nedeniyle hayvanlarını satamadıkları için kredi ödemelerini yapamaz hale geldi. Fatih Turan, “Bankalar ödemeleri istiyor ama satış yok, sevk yok. Borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz?” dedi. Düşük faizli kredi talep eden üretici, “Karşılıksız yardım istemiyoruz, sadece uygun koşullarla destek verilsin” çağrısında bulundu. “Köy köy dolaşıyoruz, hayvan bulamıyoruz” Kasaplık hayvan bulmakta da zorlandıklarını anlatan Turan, “Geçen yıl insanlar sıraya giriyordu, şimdi biz köy köy dolaşıp hayvan arıyoruz. Girdi maliyetleri de çok arttı; mazot 55 TL, saman 6 TL, ot 12 TL. Avrupa’da saman hayvan altına seriliyor, bizde yediriliyor. Bunun sorumlusu üretici mi?” sözleriyle tepkisini dile getirdi. “Yetkililerden ses yok” Bir başka üretici Selçuk Bilen ise yetkililerin sessiz kaldığını söyledi: “Ne ilçe tarım ne bakanlık açıklama yaptı. Kaymakam sadece ‘Elimizden geleni yaparız’ demiş. Ama kredi ertelemesi veya yapılandırma için hiçbir adım atılmadı. Benim 15 Eylül’de ödeme yapmam gerekiyor ama kuzu dönemi geçti, buzağıları satmam lazım. Satış yok, ödeme günü geliyor.”

Ağustos katliam ayı: Hayvanseverler isyanda, sokaklar adalet için ayakta! Haber

Ağustos katliam ayı: Hayvanseverler isyanda, sokaklar adalet için ayakta!

Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi, “Utanç ayı, yeni utançlarla sürüyor” başlıklı duyurusuyla Ankaralıları Sakarya Caddesi’ne davet etti. 12 Ağustos saat 19.00’da Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen hayvanseverler, Kars Belediyesi’ne ait barınakta görevli personelin köpekleri sopalarla öldüresiye dövmesini, Ankara Mamak’ta bir köpeğin silahla vurularak öldürülmesini ve son dönemde ülke genelinde artan hayvana yönelik şiddet olaylarını protesto etti. Eyleme katılan hayvanseverler, “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin”, “Hayvanları değil katilleri topla” ve “Katliama hayır” sloganları attı. Hayvanseverler, “Kurtuluş yok tek başına, ya tüm türler ya hiçbirimiz” diyerek mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Protestoya çevredeki vatandaşlar da alkışlarla destek verdi. Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında, hayvanların yaşam hakkının sistematik olarak ihlal edildiği vurgulanırken, cezasızlık ve nefret politikalarının şiddeti körüklediği, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği ifade edildi. “Kaç kere ölü bir beden görüldü?” Basın açıklamasında, yaşanan şiddet karşısında hissedilen öfke ve acı şu sözlerle dile getirildi: “Kaç kere ölü bir beden görüldü? Bunun sonu yok mudur? Ciğerlerime bir acı saplandı. Her ölü hayvan için bitmeyecek bir utanç ve yas duygusu var. Oluk oluk kan akan kaldırımlara, barınaklarda dövdükleri sopaların ucundaki kan lekelerine bakıyorum… Utanç duygusunu ve hayatımın hiç bitmeyecek yasını tutuyorum.” “Cezasızlık şiddeti körüklüyor” Açıklamada, geçen yıl çıkarılan ve “katliam yasası” olarak adlandırılan düzenleme ile birlikte hayvanların yaşam hakkının daha fazla ihlal edildiği, cezasızlığın failleri cesaretlendirdiği vurgulandı. “Hayvanlar işkenceyle öldürülüyor, çöp gibi atılıyor. Şiddetin meşrulaşmasını bekleyenler bilsin ki hiçbirini normalleştirmeyeceğiz. Cezasızlık, faillerin ‘nasıl olsa ceza almaz’ özgüvenine yol açıyor.” “Ne susacağız ne de sesimizi kısmamıza izin vereceğiz” İnisiyatif, yalnızca son üç günde yaşanan vakalarını hatırlatarak toplumun sessiz kalmaması gerektiğini belirtti: “Ankara Mamak’ta bir köpek çocukların gözü önünde başından vuruldu. Kars Belediyesi toplama kampında onlarca köpek demir sopalarla işkence edilerek öldürüldü. Diyarbakır’da evine götürdüğü köpeklere cinsel istismarda bulunan biri serbest bırakıldı. Eğer gözlerinizi kapatır ve sesinizi çıkarmazsanız, bu cinayete ortaksınız.” “Utanç duyuyoruz!” Basın açıklamasında, hayvana yönelik her türlü şiddet eyleminin altı çizilerek şu ifadeler yer aldı: “Barınak adı altındaki toplama kamplarındaki işkencelerden utanç duyuyoruz!” “Bir kedinin işkence edilerek öldürülmesinden utanç duyuyoruz!” “Bir köpeğin cinsel istismara uğramasından utanç duyuyoruz!” “Bir köpeğin sokak ortasında başından vurulmasından utanç duyuyoruz!” “Kurtuluş yok tek başına” Açıklama, mücadele kararlılığı vurgulanarak sona erdi: “Utanç ve yasımız birbirine karıştı ama öfkeliyiz. Bu mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Siz güçlü olabilirsiniz ama biz haklıyız ve sonunda kazanan biz olacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya tüm türler ya hiçbirimiz!” Ne olmuştu? Kars Belediyesi’ne ait hayvan barınağında görevli personellerin, köpekleri sopalarla dövdüğü, sürüklediği ve yere fırlattığı anlar drone ile kaydedilerek sosyal medyaya yansıdı. Görüntüler büyük tepki toplarken Kars Belediye Başkanı Ötüken Senger, sorumlular hakkında idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Başkan Senger, “Hayvan dostlarımız bu şehrin sessiz canlarıdır. Onlara merhamet ve sevgi göstermek insanlık borcumuzdur. Olayın sorumluları en ağır şekilde cezalandırılacaktır” dedi. Ankara’nın Mamak ilçesinde ise bir kişi, kendisine saldırdığını iddia ettiği dört köpeğe silahla ateş etti. Kurşunlardan biri bir köpeğe isabet ederek ölümüne neden oldu. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. Ayrıca İstanbul Başakşehir’de “Cezve” isimli sahipli kediye işkence eden boyacı Burak Alan, güvenlik kamerası kayıtları sonrası tutuklandı. Alan ifadesinde kediyi “can düşmanı” olarak gördüğünü söyledi. Artan şiddete karşı yükselen ses: “Ya tüm türler ya hiçbirimiz” Ağustos ayı, Türkiye’de hayvan hakları açısından bir kara dönemece işaret ediyor. Ülkenin dört bir yanında art arda yaşanan şiddet vakaları, yalnızca hayvanların değil, toplumun vicdanının da ağır yara aldığını gözler önüne seriyor. Kars’tan Ankara’ya, Diyarbakır’dan İstanbul’a uzanan bu tablo; sokak ortasında vurulan köpekler, barınaklarda dövülerek öldürülen hayvanlar ve cinsel istismara maruz kalan canlarla derinleşiyor. Hayvan hakları savunucuları, cezasızlığın şiddeti teşvik ettiğini, mevcut yasal düzenlemelerin ise yaşam hakkını korumakta yetersiz kaldığını vurguluyor. “Ya tüm türler ya hiçbirimiz” çağrısıyla meydanlara çıkan hayvanseverler, adalet sağlanana ve failler en ağır şekilde cezalandırılana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtiyor. Kamuoyunun beklentisi açık: Hayvana yönelik şiddet ağır yaptırımlarla durdurulmalı; aksi halde, yasalar değişmedikçe bu topraklar hayvanların mezarlığı olmaktan kurtulamayacak.

Doğu Anadolu’da şap alarmı: Kars ve Ardahan’da hayvan kayıpları artıyor Haber

Doğu Anadolu’da şap alarmı: Kars ve Ardahan’da hayvan kayıpları artıyor

Yeni varyant ağır kayıplara yol açıyor Türkiye genelinde aşırı sıcakların etkisi sürerken, hayvancılıkla geçinen bölgelerde şap hastalığı krizi derinleşiyor. Doğu Anadolu’nun önemli üretim merkezlerinden Kars’ta, yeni varyant şap hastalığı yüzünden ciddi hayvan kayıpları yaşanıyor. Birçok işletme hastalık karşısında yetersiz kalırken, üreticiler art arda yaşanan ölümler nedeniyle çaresizlik içinde. Ardahan’da da yayılıyor Yetkililer, şap hastalığının Ardahan’da da hızla yayıldığını ve benzer şekilde çok sayıda hayvanın telef olduğunu bildirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı veteriner ekipler, hastalığın daha fazla yayılmaması için yoğun aşılama ve karantina çalışmalarını sürdürüyor. Üreticiden yardım çağrısı Karslı üretici Hasan Yıldız, “Hayvanlarımızı gözümüzün önünde kaybediyoruz. Aşıya rağmen bazı hayvanlar dayanamıyor. Devletimizden daha hızlı ve etkili müdahale bekliyoruz” diyerek yaşanan krizi dile getirdi. Seferberlik ve önlemler Tarım ekipleri, yeni varyanta karşı bölgede seferberlik ilan etti. Ahır ve çiftliklerde dezenfeksiyon çalışmaları sürerken, hayvan pazarlarında geçici yasaklamalar getirildi. Uzmanlar, hastalığın kontrol altına alınabilmesi için üreticilerin belirtileri dikkate alarak vakit kaybetmeden veterinerlere başvurması gerektiğini vurguluyor. İkinci aşılama kampanyası yolda Yetkililer, önümüzdeki günlerde başlayacak ikinci aşılama kampanyasıyla hastalığın yayılma hızını azaltmayı hedefliyor. Bölgedeki karantina önlemleri ise süresiz olarak devam edecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.