SON DAKİKA

#Kemal Kılıçdaroğlu

HABER DEĞER - Kemal Kılıçdaroğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kemal Kılıçdaroğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KILIÇDAROĞLU: CHP devletin âli menfaatleri için risk almak zorundadır Haber

KILIÇDAROĞLU: CHP devletin âli menfaatleri için risk almak zorundadır

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, X hesabından yayımladığı dikkat çekici mesajda Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel misyonuna ve Türkiye’nin dış politikadaki kritik konumuna dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, CHP’nin hem temiz siyaset hem de devletin ali menfaatlerini koruma görevi gereği, özellikle Orta Doğu’da Türkiye’yi hedef alan tehlikelere karşı sorumluluk almak zorunda olduğunu belirtti. “CHP sıradan bir parti değildir” Kılıçdaroğlu açıklamasında CHP’nin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu partisi olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir parti değildir. Partimizin kodları, geleneği ve iki büyük misyonu vardır. Birincisi siyaseti temiz tutmak ve hesap sormaktır. Hesap sorabilmek için de hesap vermekten kaçınmamak gerekir. Hesap vermek her CHP’linin namus borcudur.” Kılıçdaroğlu, CHP’nin rüşvet, yolsuzluk ve çıkar ağlarıyla yan yana gelmeyeceğini belirterek: “Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılmaz. Üzerine iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz. Derhal gereğini yapmalı ve yoluna devam etmelidir,” ifadelerini kullandı. “Devletin yönünü belirlemek CHP’nin görevidir” Kılıçdaroğlu konuşmasının ikinci bölümünde CHP’nin yalnızca iç siyasette değil, devletin dış politikadaki stratejik çizgisinde de sorumluluk sahibi olduğuna vurgu yaptı: “Cumhuriyet Halk Partisi devlete istikamet çizer. Türkiye Cumhuriyeti’nin Orta Doğu’dan Asya’ya, Kafkaslardan Avrupa’ya, Altaylardan Tuna’ya söyleyecek sözü vardır.” “Orta Doğu’da bizi tökezletmek isteyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek zorundayız” Kılıçdaroğlu’nun açıklamasındaki en dikkat çeken bölüm ise Türkiye’nin dış politikadaki konumuna ve CHP’nin rolüne ilişkin ifadeler oldu: “Cumhuriyet Halk Partisi, Orta Doğu’da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek ve devletin âli menfaatleri için sürecin içinde olmak zorundadır. Risk almalıdır ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır.” Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin tarihsel olarak bağ kurduğu bölgelerde yalnızlaştırılamayacağını, CHP’nin de bu süreçlerde millet adına sorumluluk üstlenmekle yükümlü olduğunu söyledi. “Tarihin doğru tarafında yer almak cesaret ister” Kılıçdaroğlu açıklamasının sonunda CHP’nin demokrasi, kardeşlik ve adalet mücadelesine devam edeceğini belirterek: “Tarihin doğru tarafında yer almak çoğu zaman cesaret ve kararlılık gerektirir. Aziz milletimize hak, hukuk ve adalet yürüyüşümüze devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu suskunluğunu 3 vekil için bozdu: “Kıyamet kopar!” Haber

Kılıçdaroğlu suskunluğunu 3 vekil için bozdu: “Kıyamet kopar!”

İsrail’in uluslararası sulardaki müdahalesi Ankara’yı ayağa kaldırdı Sumud Filosu’nun ardından yola çıkan Özgürlük Filosu’na İsrail güçlerinin uluslararası sularda müdahalesi Türkiye’de sert tepkilere yol açtı. Ele geçirilen gemilerde Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca ve Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün’ün de bulunduğu ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu bir ay sonra ilk kez konuştu Yaklaşık bir aydır sosyal medyada sessiz olan CHP’nin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gelişmeler üzerine suskunluğunu bozdu. Kılıçdaroğlu, İsrail yönetimine sert sözlerle yüklenerek, “Dur diyebilme cesareti, yaşayan vicdanların su yoluyla insanlığa götürdüğü umuttur Sumud Filosu” ifadelerini kullandı. “Ayaklarına taş değer, kıyamet kopar” Kılıçdaroğlu, paylaşımında milletvekillerini tek tek sıralayarak şu sözleri kaydetti: “Milletimizin iradesini üzerinde taşıyan üç milletvekilimiz Sema Silkin Ün, Necmettin Çalışkan, Mehmet Atmaca ve filoya eşlik eden yurttaşlarımızın; ayaklarına taş değer, gemilerine dalga vurur, üç vekil değil üç milyon Mehmetçik gelir; kıyamet kopar ama adalet yerini bulur.” “Filistin için verilen mücadele insanlık vicdanıdır” Kılıçdaroğlu, açıklamasını, “İnsanlık vicdanını cesaretle Filistin’e taşıyan her bir kardeşime bin selam olsun” sözleriyle tamamladı.

CHP’de yeni lider arayışında Oğuz Kaan Salıcı’nın sessizliği dikkat çekiyor! Haber

CHP’de yeni lider arayışında Oğuz Kaan Salıcı’nın sessizliği dikkat çekiyor!

Kurultay davası kritik süreci başlattı CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan dava, 15 Eylül’de görülen duruşmada yeni bir aşamaya taşındı. Mahkemenin “mutlak butlan” (kesin hükümsüzlük) kararı vermesi halinde, parti yönetimi ve logosu üzerinden ciddi bir kriz yaşanabileceği belirtiliyor. Bu süreçte Kemal Kılıçdaroğlu’nun destekçileri ile mevcut Genel Başkan Özgür Özel’in ekibi arasında gerilim yükselirken, Salıcı’nın her iki tarafa da mesafeli tutumu ön plana çıkıyor. Bu sessizlik stratejik mi? Parti içi muhalefetin simge isimlerinden biri haline gelen Salıcı, geçtiğimiz aylarda Özgür Özel’e meydan okuyan açıklamalar yapmış olsa da son dönemde tamamen suskun. Özellikle Eylül 2025’e kadar olan süreçte bu tavır daha da belirginleşti. Sosyal medya hesaplarından yaklaşık 50 paylaşım yapan Salıcı, davaya ilişkin doğrudan hiçbir değerlendirme yapmadı. Bunun yerine, CHP’nin birliği ve bütünlüğü üzerinde duran, bölünme tehlikesine karşı uyaran mesajlar verdi. Haziran ayında, parti içindeki sert tartışmaların “saraya yarayacak bir tuzağa dönüşmemesi” gerektiğini ifade etti ancak Özel veya Kılıçdaroğlu’nun isimlerini anmadı. Farklı gündemlere yöneldi Salıcı’nın paylaşımları daha çok savunma sanayii, dış politika, spor ve CHP tarihi gibi başlıklara odaklandı. Liderlik tartışmasına ve davaya dair doğrudan taraf belirtmedi. Kulis bilgilerine göre, Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerden biri olmasına rağmen bu süreçte “Omerta” (sessizlik yemini) benzeri bir tavır aldı. Doğrudan açıklama yapmaktan kaçınarak, “bu aşamada konuşmayacağını” söyledi. Kulislerde güçlü aday olarak gösteriliyor Parti kulislerinde bu tutumun, Kılıçdaroğlu’nun olası bir geri dönüşü ya da Özel’in yönetimindeki zayıflıklara karşı bir hazırlık olduğu dile getiriliyor. İsminin açıklanmasını istemeyen CHP’li bir yetkili, “Oğuz Kaan Salıcı hem Kılıçdaroğlu’nun eski ekibinden hem de yeni yönetimle bağlarını koparmamış bir isim. Mutlak butlan davasında sessiz kalması, onu tarafsız ve güçlü bir aday haline getiriyor. Eğer kurultay yapılırsa, ‘Denge ve Dayanışma Listesi’ gibi bir oluşumla aday olabilir” ifadelerini kullandı. Uzlaşı adayı mı yoksa zararlı sessizlik mi? Siyasi yorumcular, Salıcı’yı CHP’nin en güçlü genel başkan adaylarından biri olarak gösteriyor. Parti içindeki bazı kesimler onun bu tavrını “uzlaşı adayı profili” olarak değerlendirirken, eleştirenler ise sessizliğin partiye zarar verdiğini savunuyor. Olası kriz yeni bir lider çıkarabilir Mahkemeden mutlak butlan kararı çıkması halinde CHP’nin ikiye bölünebileceği ve Salıcı’nın Kılıçdaroğlu ekibinin yeni lideri olarak öne çıkabileceği iddia ediliyor. Parti yönetimi bu senaryolar hakkında sessiz kalırken, önümüzdeki haftalarda kurultay tartışmalarının daha da sertleşmesi bekleniyor. Parti sözcülüğünden gelen açıklamalar CHP Sözcüsü Deniz Yücel, daha önce Salıcı’nın açıklamalarına sert yanıtlar verse de son gelişmelerle birlikte birlik mesajları veriyor. Bu da Salıcı’nın potansiyel adaylığının CHP’nin geleceğinde kritik rol oynayabileceği şeklinde yorumlanıyor. CHP’de Özgür Özel veya Kemal Kılıçdaroğlu lehine plan yapanlar için tablo net: Oğuz Kaan Salıcı, sessizliğiyle en güçlü kartı elinde tutan isim. Kulislerde “stratejik suskunluğun en gür sesi” olduğu yorumları yapılırken, Salıcı’nın sessizliğini bozması halinde parti içi dengeleri kökten değiştirebileceği konuşuluyor.

Kılıçdaroğlu için kritik kulis: 22 ay sonrasına dikkat çekildi! Haber

Kılıçdaroğlu için kritik kulis: 22 ay sonrasına dikkat çekildi!

CHP’de “Mutlak Butlan” davası yaklaşırken, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrı merak konusu oldu. Nefes yazarı Aytunç Erkin, Kılıçdaroğlu’nun “her adımını bilen biri” diyerek tarif ettiği ancak adını açıklamadığı bir isimle görüştü. O görüşmede dile getirilen sözler, kulislerde geniş yankı buldu. “22 ay sonra karar çıkacak” Kılıçdaroğlu’na yakın kişi, dava sürecine ilişkin çarpıcı bir değerlendirme yaptı: “22 ay sonra bir karar çıkacak, bakalım.” Bu sözler, Temmuz 2027’ye işaret ederek CHP’nin geleceği konusunda yeni bir tartışma başlattı. “Kılıçdaroğlu partiliyi polisle karşı karşıya getirmez” Yakın isim, olası butlan kararının ardından yaşanacaklara dair, “Kemal Bey asla polisi partililerle karşı karşıya getirmez. Böyle bir durumda Özgür Bey’le görüşür ve yol haritasını birlikte planlamaya çalışır” dedi. “Konuşmamasının nedeni linç kampanyaları” Kılıçdaroğlu’nun sessizliğinin nedenini de açıklayan kaynak, “Ne söylerse farklı algılanıyor. Sosyal medya üzerinden linç ediliyor. Dava özelinde iktidardan çok Kemal Bey hedef alınıyor” değerlendirmesini yaptı. Özgür Özel’e ‘neden aramıyor’ eleştirisi CHP lideri Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’na yönelik çağrılarına da değinildi: “Özel, Kılıçdaroğlu’ndan açıklama bekliyoruz diyor ama kendisi arayıp konuşmuyor. Eğer amaç partiyi karıştırmak değilse, doğrudan temas kurması gerekmez mi?” sözleri dikkat çekti. “Bu dava Türkiye’nin ötesinde bir boyuta sahip” Kaynak, 15 Eylül’de görülecek davayı “siyasi karar” olarak nitelendirdi: “Bu dava sadece Türkiye’nin değil, küresel güçlerin de dahil olduğu bir mücadeleye dönüştü. Çıkacak karar her durumda sıkıntılı sonuçlar doğuracak” dedi.

Özgür Özel’den Kurultay davası öncesi Kılıçdaroğlu’na “kayyum” çağrısı Haber

Özgür Özel’den Kurultay davası öncesi Kılıçdaroğlu’na “kayyum” çağrısı

“Bu CHP’nin iç kavgası değil” Medyascope’a konuşan Özel, İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasını sert sözlerle eleştirerek, “Bu CHP’nin kendi iç tartışması değil, AK Parti iktidarının planlı bir operasyonu” ifadesini kullandı. Özel, davanın Ankara’daki mahkeme tarafından reddedildiğini hatırlatarak, “İstanbul Kongresi iptal edilemez. Bu karar İstanbul’daki tedbir kararını da hükümsüz kılar” dedi. “CHP kayyuma karşı bir bütün” Sürecin bir “iç mücadele” gibi yansıtılmasını reddeden Özel, “AK Parti iktidarına teslim olmuş ya da iş birliği yapanların CHP’ye karşı yürüttüğü bir operasyon söz konusu” değerlendirmesini yaptı. Kadıköy mitingine dikkat çeken Özel, “Orada sadece değişim isteyenler değil, değişim zamanı değil diyenler de vardı. CHP kayyuma karşı birlik içinde durdu” dedi. “Majestelerinin muhalefeti olmayacağız” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefeti yönlendirme çabalarına işaret eden Özel, “Bir partinin gırtlağına basıyorsun, nefes aldırmamaya çalışıyorsun. Ben direnmezsem buna majestelerinin muhalefeti denir. Biz bu oyuna düşmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Medya üzerindeki baskılara da değinen Özel, “Gazetelere ve televizyonlara çöküyorsun, RTÜK’le muhalif medyayı susturuyorsun. Ben direnmezsem bu, majestelerinin muhalefeti olur” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’na mesaj 15 Eylül’deki kurultay davasına ilişkin beklentisinin CHP lehine olduğunu söyleyen Özel, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na da çağrıda bulundu: “CHP’nin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı en büyük güvence kendisidir. Bunu açıklaması çok değerli olur.”

Mehmet Sabri Akgönül: CHP’de tek değil, iki operasyon vardı! Haber

Mehmet Sabri Akgönül: CHP’de tek değil, iki operasyon vardı!

“Genel başkanın kendi kurultayını kaybetmesi olağan değil” CHP’de son kurultayla yaşanan gelişmeleri değerlendiren Mehmet Sabri Akgönül, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi kongresini kaybetmesinin olağan koşullarda mümkün olmadığını vurguladı. Akgönül, “Siyasi Partiler Kanunu ve delege düzeni düşünüldüğünde, genel başkanın kaybetmesi ancak operasyonla olur. Bu, olağan akışın dışında bir sonuçtur” dedi. “Burada yalnızca bir değil, iki operasyon var” Akgönül, yaşanan süreci yalnızca tek bir müdahaleyle açıklamanın eksik olacağını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Burada yalnızca bir operasyon değil, ikinci bir operasyon da var. Devlete yönelik hamleye karşı, devlet de kendi refleksini devreye soktu. Bu nedenle uzun sürmesi beklenen kapışma, beklenenden hızlı dengelendi.” “Mutlak butlan” yeni bir dönemin kapısını aralıyor Gündemdeki “mutlak butlan” tartışmasına değinen Akgönül, bu kararın çıkması halinde 2023 sonrası alınan tüm kararların geçersiz olabileceğini söyledi. Bu ihtimalin parti içinde yeni bir süreci başlatacağını belirten Akgönül, olası senaryoyu şöyle özetledi: Kısa vadede: Arınma ve nedamet çerçevesinde tasfiye süreçleri yaşanacak. Orta vadede: Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel arasında soğukkanlı bir uzlaşma sağlanabilecek. Uzun vadede: CHP, devletin yeni yönelimiyle uyumlu bir statüko partisine dönüşebilecek. “İmamoğlu CHP’nin ayarlarını bozdu” Ekrem İmamoğlu’nun etkisine dikkat çeken Akgönül, bu süreci şu sözlerle değerlendirdi: “İmamoğlu, CHP’nin bütün ayarlarını bozdu. Burjuvazinin ve paranın dönüştürücü gücüyle parti içinde dengeler sarsıldı. Ancak bu etki, karşı operasyonlarla dengelendi.” Akgönül’e göre bu dalga, yalnızca bireysel bir adaylık hamlesi değil, parti içindeki güç dengelerini yeniden tanımlayan bir süreç oldu. Hikmet Çetin faktörü: “Artık belirleyici bir figür” Akgönül, CHP’nin geleceğinde Hikmet Çetin’in rolüne de özel vurgu yaptı: “Kılıçdaroğlu genel başkan olsun ya da olmasın, Hikmet Çetin bundan sonra CHP’de yalnızca danışılan değil, karar süreçlerinde belirleyici bir figür olacaktır.” Çetin’in geçmiş dışişleri deneyimi, uluslararası itibarı ve farklı çevrelerde kabul gören konumu, bu değerlendirmeyi güçlendiren unsurlar olarak öne çıktı. “Özgür Özel iyi bir ikinci adam, ama birinci olunca zorlanıyor” Kılıçdaroğlu–Özel ilişkisini analiz eden Akgönül, Özel’i “iyi bir ikinci adam” olarak niteledi: “Özgür Özel çok iyi bir ikinci adamdır. Ancak birinci adam yapıldığında doğal yetenekleri törpüleniyor. Eğer Kılıçdaroğlu ile uzlaşma olgunlaşırsa, parti güvenli bir limana çekilir.” Cumhurbaşkanlığı için sürpriz öneri: “Dilek İmamoğlu” Akgönül’ün en dikkat çekici öngörüsü, muhalefetin Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda oldu. “Muhalefetin çıkarabileceği en az itiraz görecek aday Dilek İmamoğlu olabilir. Bu isim kazanmak için değil, yarışı anlamlı kılmak ve muhalefeti bir arada tutmak için sembolik bir eşik oluşturabilir” dedi. Sağ blokta ise Fatih Erbakan ve Yavuz Ağıralioğlu gibi isimlerle çok adaylı bir tablonun oluşabileceğini söyleyen Akgönül, “Bu tablo, seçimi ikinci tura taşır” ifadelerini kullandı. Belediyeler için radikal öneri: “Kaldırmak ya da kökten düzenlemek” Yerel yönetimlere dair çarpıcı bir çıkış yapan Akgönül, “belediyelerin ya tamamen kaldırılması ya da sert bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini” dile getirdi. Bu adımın CHP’ye yeni bir konum kazandırabileceğini belirterek, “Böyle bir idari reform, Kılıçdaroğlu’nu yeniden devlet adamı konumuna taşıyabilir” dedi. “Terörle mücadelede tavizsiz bir dönem” Türkiye’nin güvenlik politikalarına da değinen Akgönül, **“terörle mücadelede tavizsiz bir doktrin”**in işletildiğini söyledi. Laiklik ve dindarlık ekseninde de “tanımsal berraklık” sağlanmasıyla, yıllardır tartışılan gerilimlerin çözülebileceğini vurguladı. “Bu iki başlığın çözülmesi, iktidarın hanesine tarihsel bir kredi yazar” değerlendirmesinde bulundu. “CHP artık devletin yoluna sokuldu” Mehmet Sabri Akgönül, değerlendirmesinin sonunda CHP’nin önündeki temel soruyu şöyle özetledi: “CHP devletin yoluna mı girecek, karşısında mı duracak? Görünen o ki, karşıtlıktan çıkarıldı; yola sokuldu.” Akgönül, “mutlak butlan” kararının çıkması halinde partide tasfiye ve arınma süreçlerinin hızlanacağını, orta vadede uzlaşma ve güvenli liman arayışının öne çıkacağını, uzun vadede ise CHP’nin “devletin yeni statükosuna uyum sağlayan” bir yapıya evrileceğini savundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.