SON DAKİKA

#Komisyon

HABER DEĞER - Komisyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Komisyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İmralı sonrası ilk kritik adım: Komisyon rapor için masaya oturdu Haber

İmralı sonrası ilk kritik adım: Komisyon rapor için masaya oturdu

Komisyon ilk kez İmralı sonrası toplandı Komisyon, AKP, DEM Parti ve MHP’den birer üyenin İmralı’ya gerçekleştirdiği ziyaretin ardından ilk kez bir araya geldi. Toplantı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında yapıldı. Oturumun ana gündemi, ziyaret hakkında bilgilendirme ve sürecin yasal altyapısını oluşturacak raporun çerçevesinin belirlenmesi oldu. Toplantı gecikmeli başladı, gündem rapor Toplantının, Kurtulmuş ve koordinatör üyelerin ön görüşmesi nedeniyle yaklaşık 35 dakika gecikmeyle başladığı öğrenildi. Oturumda, partilerin hazırladığı taslak raporların sunulması ve ortak metnin hangi başlıklarla şekilleneceğinin müzakere edilmesi hedefleniyor. Kurtulmuş: “Rapora geçiyoruz” Kurtulmuş, sürecin “raporlama safhasına” geçtiğini vurgulayarak, komisyonun ortak hassasiyetler ve müşterek kanaatleri içerecek bir belge hazırlamasını ümit ettiğini söyledi. Tüm partilerden gelen taslakların kayda alındığını belirten Kurtulmuş, “Bir sayfa dahi gelse resmi tutanaklara geçiriyoruz” ifadesini kullandı. Bahçeli: “Ortak irade oluşmalı” Komisyonun bugün gerçekleşen toplantısına ilişkin değerlendirmede bulunan Devlet Bahçeli, sırada geçiş sürecini ilgilendiren raporun yazımı olduğunu belirterek, TBMM’de yasal düzenlemeler için “ortak irade” çağrısı yaptı. Görüşmeler kayıt altına alındı İmralı’daki temasların Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından kayıt altına alındığı, görüşme tutanaklarının da TBMM Başkanlığı’na sunulduğu bildirildi. Bu kayıtların rapor sürecinde referans belge olarak ele alınacağı belirtiliyor. “En hassas döneme girildi” uyarısı Kurtulmuş, sürecin siyasal tartışmaların parçası haline getirilmemesi gerektiğini vurgulayarak, içeriden ve dışarıdan olası “sabotaj” girişimlerine karşı sağduyu çağrısı yaptı. “Bu sefer Türkiye kazanacak” sözleriyle sürecin siyaset üstü yürütülmesi gerektiğini dile getirdi. Bir sonraki adım: Ortak metin Komisyonun önümüzdeki toplantılarda, partilerin sunduğu taslaklar üzerinden ilerleyerek ortak bir rapor taslağı oluşturması bekleniyor. Bu belgenin, ilerleyen aşamada Meclis gündemine taşınacak yasal düzenlemelerin temelini oluşturacağı ifade ediliyor.

“Olmaz” dediler… Genç Türk girişimciler milyon dolarlık yatırımı kaptı Haber

“Olmaz” dediler… Genç Türk girişimciler milyon dolarlık yatırımı kaptı

Yapay zeka teknolojilerinin küresel ölçekte kartları yeniden dağıttığı bir dönemde, Türkiye’den çıkan genç bir ekip, geliştirdikleri derin teknoloji ile ABD’li yatırımcıların dikkatini çekmeyi başardı. Otonom yapay zeka ajanları (autonomous AI agents) üzerine çalışan Mindra, ABD merkezli TQ Ventures liderliğindeki yatırım turunda 1,2 milyon dolar fon topladı. Bu başarıyı daha da anlamlı kılan ise kurucu ekibin henüz üniversite öğrencisi olması ve "bu yaşta, bu coğrafyadan olmaz" denilen tabuları yıkmasıydı. Fikir şubatta doğdu, yüz yüze gelince devleşti Mindra’nın kuruluş hikayesi, aslında çok yeni. Kurucu ortaklar, fikrin ilk tohumlarının bu yılın şubat ayında atıldığını belirtiyor. Ekip, çalışma hayatından ve kendi deneyimlerinden elde ettikleri içgörülerle fikri olgunlaştırsa da, başlangıçta farklı şehirlerde olmaları ve devam eden başka bir startup projesi nedeniyle süreci hemen başlatamadı. Ekip o günleri şu sözlerle anlatıyor: "Hepimiz yüz yüze bir araya gelince tekrar bu fikir üzerinde yoğun bir şekilde çalışmaya başladık ve şu anki noktaya getirdik. Girişimcilik bizim için hep doğal bir şeydi; bizi buna iten bir 'kırılma anı'ndan ziyade, bizi vazgeçirecek bir durumun oluşmaması bizi buraya taşıdı." ABD’li yatırımcıyı fikre değil, ekibin inadına inandırdılar Birçok girişimin hayali olan ABD merkezli bir fondan yatırım alma süreci ise Mindra ekibi için stratejik bir sınav oldu. TQ Ventures’ı ikna eden unsurun sadece "parlak bir fikir" olmadığını belirten kurucular, startup dünyasının zorlu gerçeklerine dikkat çekti: "Startup, tek bir güzel fikir bulup gerçekleştirdiğiniz basit bir proje değil. Her gün yeni rakiplerle yarışmanız, yaratıcı fikirler bulmanız ve yanlış yaptığınızda düşmemeniz gerekiyor. Bizim TQ’ya gösterdiğimiz en önemli özellik; aklımızdakileri hayata geçirme yeteneğimizin yanı sıra, sürekli inovasyon yapabilen, yılmayan ve her koşulda bir yolunu bulan bir ekip olduğumuzdu." Yapay zeka sadece konuşmayacak, aksiyon alacak Mindra’nın odaklandığı "otonom yapay zeka ajanları" kavramı, son kullanıcı için karmaşık görünse de ekip bunu net bir şekilde tanımlıyor: "Ajanları; sistemlerimize entegre olabilen, veriyi analiz edebilen ve en sonunda aksiyon alan araçlar olarak görüyoruz." Yapay zekanın kabiliyetlerinin artmasıyla bu sistemlerin birer otomasyon cihazına dönüştüğünü belirten ekip, Mindra’nın farkını "orkestrasyon" (orchestrator) yeteneğiyle ortaya koyuyor. Şirket, sadece ajanları yönetmekle kalmıyor; şirketlerin bu ajanları entegre ederken gerçek değere ulaştığı, otomatize edilmiş sistemler tasarlıyor. Blockchain güvencesiyle binde birin altında maliyet Mindra’yı rakiplerinden ayıran en büyük teknik özelliklerden biri, farklı şirketler ve altyapılarla yazılmış ajanların güvenli bir şekilde iletişim kurmasını sağlaması. Gelecekte yapay zeka ajanlarının birbirleriyle çalışacağı bir dünya öngören ekip, bu noktada geliştirdikleri ödeme protokolüne dikkat çekiyor. Sistemin XRP Ledger (Blockchain) üzerinde çalışması, ajanların ne yaptığını takip etmeyi ve ödemelerin şeffaflığını sağlıyor. Özellikle ajanlar arası ödemelerde komisyon oranını %0.01’in (binde bir) altına çekmeyi hedefleyen Mindra, bu düşük maliyeti kendi iş modeliyle değil, kullandıkları teknolojinin avantajıyla sunuyor. Ekip, "İzlenebilirlik bizim için çok kıymetli. Ödeme miktarını ve yerini doğru işlediğimizden emin olmak için blockchain teknolojisi kritik rol oynuyor" diyor. "Türkiye’de kendimizi anlatmak çok maliyetli" Girişimin neden doğrudan ABD pazarına odaklandığı sorusuna ise kurucular, "zaman maliyeti" üzerinden gerçekçi bir yanıt veriyor. Mindra’nın "doğuştan global" bir şirket olduğunu vurgulayan ekip, Türkiye pazarındaki zorlukları şöyle özetliyor: "Yaptığımız iş global ve teknolojinin sınırlarını zorluyor. Türkiye’de ne yazık ki bu vizyonun anlaşılması uzun yıllar alacak. 'Anlaşılma'ya ayıracağımız zaman bizim için büyük bir maliyet. Türkiye’de bizi anlayan şirketlere kapımız hep açık ama ana hedefimiz daima global pazar olacak." Kuruculardan geleceğe bakış: Ajanlar birbirini işe alacak Mindra’nın üç kurucu ortağı İlker Yörü, Deniz Soylular ve Zeynep Yorulmaz, girişimin geleceğine dair heyecanlarını ve kişisel motivasyonlarını ise şu sözlerle paylaşıyor: Zeynep Yorulmaz: "Beni en çok heyecanlandıran şey, yapay zeka ajanlarının birbirini işe alacağı bir geleceği görmek. Ekosistem çok hızlı değişiyor ve bu rekabetçi büyüme Mindra için büyük avantaj. Ajanların daha kompleks işleri tamamlayabilecek kapasiteye gelmesini şirketlerde görmek için sabırsızlanıyorum." Deniz Soylular: "Bize üniversitede okurken şirket kurmanın saçma olduğunu, daha çok şey öğrenmemiz gerektiğini, çok genç olduğumuzu söylediler. Yatırımcılar mesajlarımıza dönmedi. Şimdi ise okurken aldığımız bu yatırım, Türkiye’nin en büyük tohum öncesi turlarından biri oldu. Mindra’nın kültüründe başarılmamış olanı başarmak var." İlker Yörü: "5 yıl sonra yapay zeka ajanlarının sadece iş üretmekle kalmayıp birbirleriyle ticaret yaptığı yeni bir otonom çağ başlayacak. Biz de dünyanın her yerinde geçerli altyapımızla, bu devasa ekonominin finansal ve operasyonel omurgasını oluşturacağız." Gençlere altın tavsiye: "Deneyen kazanır" Milyon dolarlık yatırıma ulaşan genç ekip, kendi yollarından gelmek isteyen Türk girişimcilere de net bir mesaj veriyor: "Artık 'bir şey olur mu olmaz mı' diye düşünmeyi bırakın. Bu dünyada sadece deneyen ve gerçek müşteriden öğrenen kazanıyor. Network elde etmenin ve ekosisteme girmenin en güzel yolu, kendi startup’ınızın olmasıdır."

Restoranlardan dijital isyan: Komisyonu düşürün, yoksa çıkıyoruz Haber

Restoranlardan dijital isyan: Komisyonu düşürün, yoksa çıkıyoruz

TÜRES rest çekti, fiyat indirimiyle meydan okumayı başlattı Tüm Restorancılar ve Turizmciler Derneği (TÜRES), artan maliyetler ve online platformların komisyon politikalarına karşı ülke genelinde yüzde 20’lik fiyat indirimi uygulamasına gideceğini duyurdu. Karar, restoran ve kafe işletmecilerinin gelir baskısına dikkat çekmek ve tüketiciye doğrudan yansımayı azaltmak amacıyla alındı. “Yüzde 40’ı bulan komisyonlar sürdürülemez” TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl, bazı online yemek platformlarında komisyonların yüzde 40’a kadar çıktığını belirterek, bunun hem işletmeleri hem de yurttaşı mağdur ettiğini söyledi. Bingöl, “Bin liralık siparişin yalnızca 531 lirası işletmeye kalıyor; geri kalanı platforma gidiyor. Bu da fiyatlara pahalılık olarak yansıyor” dedi. Çağrı açık: “Masaya oturun ya da platformdan çıkıyoruz" Bingöl, sektör adına platformlara seslenerek komisyonların makul seviyelere çekilmesini istedi. Aksi halde 300 bin restoran ve kafenin topluca sistemden çıkacağını duyurdu. Bu çıkış, dijital aracılık pazarında şimdiye dek görülmemiş ölçekte bir kopuş ihtimalini gündeme getirdi. “Adı konulmamış bir protesto yaşıyoruz” Sektör temsilcileri, gıda zehirlenmesi haberleri ve pahalılık algısının da etkisiyle bazı işletmelerde ciro kaybının yüzde 90’lara vardığını aktardı. TÜRES, sürecin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda güven krizine dönüştüğünü vurguladı. Yurttaşa mesaj: “Aracı yerine doğrudan gelin, daha ucuza alın” TÜRES, yurttaşları online platformlar yerine doğrudan işletmelere yönelmeye çağırdı. İndirim kampanyasıyla tüketicinin daha ucuza yemek yiyebileceğini savunan sektör, aracı maliyetinin sıfırlanmasıyla fiyatların düşeceğini belirtti. Alternatif plan masada: Kendi sipariş sistemi geliyor Dernek, platformlara bağımlılığı azaltmak için restoranların ortak bir altyapı kurabileceğini duyurdu. Kendi sipariş ve dağıtım ağını kurma hedefi, yapılmaz denilenin yapılabileceği yönünde güçlü bir sinyal olarak yorumlandı. Dijital pazar yeni bir eşikte Restoranların resti kabul görür mü, platformlar geri adım atar mı bilinmiyor. Ancak tartışma, dijital aracılık ekonomisinde “kim kazanıyor, kim ödüyor” sorusunu Türkiye toplumunun merkezine taşıdı. Şimdi gözler, müzakere masasına oturulup oturulmayacağında.

DEM Parti’den İmralı heyetine üye vermeyen CHP’ye tepki Haber

DEM Parti’den İmralı heyetine üye vermeyen CHP’ye tepki

CHP: “Heyete üye vermeyeceğiz, komisyonda kalacağız” İmralı’ya yapılması tartışılan ziyaret için oluşturulan komisyonda kritik gün… CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, partisinin İmralı’ya gitmeyeceğini ve heyete üye vermeyeceğini açıkladı. Emir, buna rağmen CHP’nin Komisyon’da yer almaya devam edeceğini söyledi. CHP, kararını “Terörsüz bir Türkiye için sürece destek” yaklaşımıyla temellendirse de ziyaretin “milletin gözünden kaçırılmasına” karşı çıktığını belirtti. Emir, “Toplantının gizli yapılmasını doğru bulmuyoruz. Tavrımız açık: Heyete üye vermeyeceğiz ancak komisyonda kalacağız,” dedi. DEM Parti’den sert tepki: “Tarihi cesurlar yazar” CHP’nin kararının ardından ilk tepki DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğitten geldi. Koçyiğit, sürecin tarihi bir eşik olduğunu belirterek CHP’yi sorumluluk almamakla eleştirdi. Koçyiğit; “Tarihi cesurlar yazar. Bugün biz tarihi bir eşikteyiz. Demokratik cumhuriyetin inşası için sorumluluk alacak mıyız, almayacak mıyız? Sorunun etrafında dolanamayız, halı altına süpürerek çözümü bir kez daha ıskalayamayız.” diyerek CHP’nin tutumunu eleştirdi. “Muhatap belli, komisyon muhatabıyla buluşmalı” DEM Parti sözcüsü, çözümün adresinin açık olduğunu savunarak mesajını şöyle sürdürdü: “Tek bir çağrısıyla örgütünü feshetmiş bir örgüt lideri var. Sorunun baş aktörü var. Komisyon gerçekten muhatabıyla buluşmalı ve yol haritasının zeminini oluşturmalı.” Bu çıkış, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararının ardından sürecin akıbetine dair yeni tartışmaların fitilini ateşledi.

Bakan Tekin, TBMM’de 2026 eğitim bütçesini sundu: Gayemiz yetkin ve erdemli nesiller yetiştirmek Haber

Bakan Tekin, TBMM’de 2026 eğitim bütçesini sundu: Gayemiz yetkin ve erdemli nesiller yetiştirmek

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kapsamlı bir sunum yaptı. Tekin, konuşmasına Dünya Çocuk Hakları Günü’nü anarak başlayarak, “Dünyadaki tüm mazlum çocukların haklarını birlikte savunmak zorundayız” dedi. “Eğitim, birey–toplum–devlet düzleminde kurucu bir görevdir” Eğitim sistemine ilişkin genel çerçeveyi aktaran Bakan Tekin, eğitimin yalnızca pedagojik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir mesele olduğuna dikkat çekerek: “Öğretmenin rehberliğini merkeze alan, üretken düşünmeyi öne çıkaran, muhakemeyi güçlendiren bir eğitim iklimi kurmak zorundayız.” Tekin, yapay zekâ destekli araçların öğretmenin yerini almayan, rehberliğini güçlendiren bir perspektifle kullanıldığını söyledi. “Kapsayıcı eğitim düzenini güçlendiriyoruz” Eğitimi insan onurunu, adaleti ve öğretmen saygınlığını önceleyen kamusal bir ödev olarak gördüklerini vurgulayan Tekin, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için belirledikleri vizyonda şu başlıkları öne çıkardı: Öğretmenin rehberliği Fırsat eşitliği Aile–okul iş birliği Krizlere karşı dayanıklı müfredat Güçlü rehberlik sistemleri Tekin, “Gayemiz yetkin ve erdemli insanlar yetiştirmektir.” ifadelerini kullandı. 2026 Bütçesi: 2 trilyon 905 milyar TL Tekin, 2026 yılı için eğitime ayrılan toplam bütçenin 2 trilyon 905 milyar 40 milyon 206 bin TL olduğunu açıkladı. Bu tutar, merkezi yönetim bütçesinin %15,33’üne karşılık geliyor. MEB için ayrılan pay ise 1 trilyon 943 milyar 965 milyon 746 bin TL oldu. 23 yılda derslik ve öğretmen sayısında büyük artış Bakan Tekin, eğitimde fiziki ve beşerî kapasitenin ciddi biçimde arttığını belirtti: Derslik sayısı 2002’de 367 bin → 2025’te 753 bin 571 Öğretmen sayısı 2002’de 515 bin → 2025’te 1 milyon 34 bin Son 23 yılda 821 bin 351 öğretmen atandı Derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayılarında da önemli düşüşler yaşandığını belirten Tekin, Türkiye’nin bu göstergelerle OECD raporlarında övgüyle anıldığını söyledi. PISA ve TIMSS’te yükselen performans OECD’nin PISA 2022 raporuna göre Türkiye’nin fen, matematik ve okuma alanında son 20 yıldır istikrarlı biçimde yükseldiğini belirten Tekin: Türkiye, okuma becerilerinde 456 puanla uluslararası ortalamanın üzerine çıktı. Fen bilimlerinde 476 puanla ortalamanın üzerinde performans gösterdi. TIMSS 2023 verilerinde ise Türkiye, özellikle 4. sınıf fen bilimleri kategorisinde Avrupa birincisi oldu. Deprem bölgesinde derslik kapasitesi artırılıyor 6 Şubat depremlerinin ardından bölgedeki okullara ilişkin tabloyu paylaşan Tekin: 865 okul ve 13 bin 321 dersliğin yeniden eğitime açıldığını 10 bin 539 dersliğin yapımının sürdüğünü Bölgedeki derslik kapasitesinin, deprem öncesinin %15 üzerine çıkacağını duyurdu. Yükseköğretimde 6 milyon 800 bin öğrenci Sunumun yükseköğretim bölümünde ise: Türkiye’de 208 üniversitede 6,8 milyon öğrenci bulunduğu, Öğretim üyesi sayısının 2002’de 25 bin → 2025’te 113 bine yükseldiği, Kadın akademisyen oranının %46,91 ile OECD ortalamasının üzerinde olduğu belirtildi. “Eleştirileriniz bizim için değerlidir” Konuşmasının sonunda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine seslenen Tekin: “Eleştiri ve önerilerinizi saygıyla dinliyoruz. Kırdığımız bir milletvekili olduysa özür dileriz.” dedi. Bütçe görüşmeleri Komisyon’da devam ediyor.

Mahmut Arıkan: Türkiye’nin sorunları İmralı’dan da Silivri’den de büyüktür Haber

Mahmut Arıkan: Türkiye’nin sorunları İmralı’dan da Silivri’den de büyüktür

DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin birleşmesiyle kurulan Yeni Yol Partisi’nin ilk TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, iktidarın gündemini İmralı’ya, ana muhalefetin gündemini Silivri’ye kilitlemesini eleştirerek, “Meseleyi kişilere indirgemek gündem saptırmaktır” dedi. Yeni Yol Partisi TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, güncel siyasi tartışmalara sert çıktı. Arıkan konuşmasında özetle şu mesajları verdi: “Bugün iktidarın tek gündemi İmralı, ana muhalefetin tek gündemi Silivri’dir. Türkiye’nin sorunları da umutları da İmralı’dan da Silivri’den de büyüktür. Kimin gideceği, kimin geleceği, kimlerle gidip kimlerle döneceği, neyle gidip neyle geleceği, hangi yolu kullanacağı tartışması gündemi meşgul etme çabasıdır. Bu yaklaşım, meseleyi kişilere indirgemek, sulandırmak ve magazinleştirmekten başka bir şey değildir.” https://twitter.com/mahmutarikansp/status/1991127355297821111 “komisyon mu İmralı’ya gitsin, İmralı mı Komisyon’a gelsin?” İktidara, ortaklarına ve kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na seslenen Mahmut Arıkan, "Bütün bu ‘Komisyon mu İmralı’ya gitsin, İmralı mı Komisyon’a gelsin’ tartışmaları oyalamacadır. Toplumsal barış için tek bir adım değil, hak ve adalet ekseninde gerekli tüm adımlar bir an evvel atılmalıdır. Hak ve özgürlükler üzerindeki tüm kısıtlamalar derhal kaldırılmalıdır”diye konuştu.

Bahçeli’nin “Demirtaş” çıkışının ardından DEM Parti’den yanıt Haber

Bahçeli’nin “Demirtaş” çıkışının ardından DEM Parti’den yanıt

TBMM’de yapılan DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, AİHM’in dün kesinleşen kararına dikkat çekerek, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutukluluğunun hukuki değil siyasi olduğunu söyledi. Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olur” sözlerine teşekkür ederek, “Bu çağrı doğruysa gereği yapılmalı, Demirtaş başta olmak üzere tüm Kobani davası tutukluları bir saniye bile geçirmeden serbest kalmalıdır” dedi. “AİHM kararı kesinleşti, Türkiye bu karara uymak zorunda” Bakırhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş hakkında üç kez ihlal kararı verdiğini hatırlattı ve “İktidarın itirazı reddedildi, karar kesinleşti. Bu saatten sonra tutukluluk hukuku değil, siyasi keyfiyet olur” ifadelerini kullandı. DEM Parti, 4 Kasım 2016’da başlayan tutuklama sürecini “siyasi tasfiye operasyonu” olarak tanımladı. “Kürt meselesi çözüldükçe Türkiye demokratikleşecek” Bakırhan, Abdullah Öcalan’la görüşme iddialarına da değinerek, “Sayın Öcalan’ın selamı var, demokratik entegrasyon önerisi günceldir” dedi. “Komisyon Öcalan’la da görüşmelidir. Bu 100 yıllık sorunu çözmek istiyorsak muhatabıyla konuşmak en doğal olandır.” Asgari ücret çıkışı: “En az 46 bin TL olmalı” DEM Parti’nin ekonomik önerilerini de açıklayan Bakırhan, asgari ücretin yoksulluk sınırının yarısı olan 46 bin TL olmasını ve yılda iki kez güncellenmesini talep etti. Bahçeli ne demişti? MHP lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısı sonrası sorulan bir soru üzerine “Sayın Selahattin Demirtaş hukuki süreci tamamlamıştır, tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır” demişti. Bu açıklama, Cumhur İttifakı içinde tartışma yaratan dengeler açısından “yumuşama sinyali” şeklinde yorumlanmıştı.

Komisyonda İmralı krizi: YRP ve DSP çekilme sinyali verdi Haber

Komisyonda İmralı krizi: YRP ve DSP çekilme sinyali verdi

Bahçeli’nin öncülük ettiği komisyonda yeni gerilim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” hedefi kapsamında kurulmasına öncülük ettiği Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yeni bir tartışma alevlendi. DEM Parti’nin, komisyon heyetinin İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini savunması, farklı partilerden sert itirazlarla karşılaştı. Ziyaret önerisine YRP ve DSP’den sert tepki Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, böyle bir adımın komisyonda kabul edilmesi halinde partilerinin çekilme ihtimalini gündemlerine alacaklarını açıkladı. Erbakan, “Böyle bir şey olursa komisyondan çekilmeyi tartışırız” dedi. Cumhur İttifakı ortağı DSP’nin Genel Başkanı Önder Aksakal ise, “Toplumsal infiale sebep olur, asla kabul etmeyiz” sözleriyle tepkisini ortaya koydu. Demokrat Parti’nin de benzer şekilde ziyarete karşı olduğu öğrenildi. Karar salt çoğunlukla alınacak 51 üyeden oluşan komisyonda İmralı’ya gidilip gidilmeyeceği salt çoğunlukla alınacak karara bağlı. Her partinin birer üyesi bulunması nedeniyle özellikle küçük partilerin tavrı kritik önem taşıyor. DEM Parti’nin desteklediği öneriye, YRP, DSP ve DP’nin karşı çıkması halinde nasıl bir yol izleneceği merak ediliyor. Siyasi kulislerde beklenti: Çekilmeler dengeleri sarsar mı? Siyaset kulislerinde, YRP ve DSP’nin çekilmesinin komisyonun meşruiyetini tartışmalı hale getirebileceği konuşuluyor. Sürecin ilerleyişi, önümüzdeki günlerde yapılacak 14. toplantıda netlik kazanacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.