SON DAKİKA

#Londra

HABER DEĞER - Londra haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Londra haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocukları için radikal karar: Ünlü çift rotayı yurt dışına kırdı! Haber

Çocukları için radikal karar: Ünlü çift rotayı yurt dışına kırdı!

Kim? Neden? Nereye? Ne zaman? Nasıl? Ünlü çift, iki çocuklarının eğitimi için Aralık başında Türkiye’den ayrıldı; ikamet olarak Londra’yı seçti, İstanbul’la bağını koparmadı ve işi oldukça Türkiye’ye gelip gitmeye devam edeceğini duyurdu. Eğitim odaklı taşınma Londra’yı adres yaptı Oyuncu Müge Boz ile basketbolcu eşi Caner Erdeniz, çocuklarının eğitim olanaklarını genişletmek amacıyla İngiltere’nin başkenti Londra’ya yerleşti. Çift, 6 yaşındaki Vina ve 1 yaşındaki Rika için daha güçlü dil olanakları ve uluslararası eğitim imkanlarını gerekçe gösterdi. Türkiye ile bağ kopmadı, yaşam düzeni ‘iki ülke’ye bölündü İstanbul’daki evlerini kapatmayan çift, iş ve projeler nedeniyle Türkiye’ye düzenli olarak gelmeyi sürdüreceklerini belirtti. Bu modelle hem çocuklarının eğitim planını aksatmamayı hem de Türkiye’deki profesyonel yaşamla bağı diri tutmayı hedefliyorlar. Ünlüler arasında yeni göç eğilimi güçleniyor Londra, son dönemde sanat ve spor dünyasından çok sayıda ismin tercih ettiği merkezlerden biri haline geldi. Daha önce Şahan Gökbakar, İnci Türkay ve Atilla Saral’ın da şehirle bağ kurduğu biliniyor. Son olarak Kıvanç Tatlıtuğ’un Londra’dan ev aldığına dair iddialar gündeme gelmişti. Farklı rota: Dubai tercihleri de konuşuluyor Bu eğilimin tek adresi Londra değil. Oyuncu Engin Altan Düzyatan da ailesiyle Dubai’ye taşındığını açıklamış, çocukların dili ve eğitimi için bu kararı aldıklarını ifade etmişti. Toplumsal yansımalar tartışılıyor Uzmanlar, bu tür taşınmaların “bireysel gelecek planı” ile “ülkeye bağlılık” arasında yeni bir denge kurduğunu vurguluyor. Türkiye toplumu içerisinde de yurt dışı eğitim arayışlarının, küresel rekabet ve çok dilli eğitim beklentisiyle giderek arttığına dikkat çekiliyor. Bu eğilim, kimi yurttaşlar tarafından “fırsat eşitsizliği” tartışmalarını da beraberinde getiriyor.

Hülya Avşar’ın kızı Zehra Çilingiroğlu kendi markasını kurdu Haber

Hülya Avşar’ın kızı Zehra Çilingiroğlu kendi markasını kurdu

Ünlü sanatçı Hülya Avşar ve iş insanı Kaya Çilingiroğlu’nun kızı Zehra Çilingiroğlu, mimarlık eğitimini tamamladıktan sonra kendi markasını kurdu. “Marjes Studio” adını verdiği tasarım girişimiyle yola çıkan Zehra, ev objeleri ve mobilyalara estetik, işlevsel ve çağdaş bir yorum kazandırmayı amaçlıyor. Zehra Çilingiroğlu gözlerden uzak yaşamını yeni markasıyla taçlandırdı Kamuoyunun ilgisinden uzak bir hayat sürmeye özen gösteren Zehra, son dönemde sosyal medyada yaptığı paylaşımla gündeme geldi. Evinden yaptığı sade ve zarif paylaşım kısa sürede binlerce beğeni topladı. Takipçileri genç tasarımcıya “doğal, sade ve zarif” yorumlarıyla destek verdi. İç mimarlık eğitimini Londra ve İstanbul’da tamamladı Zehra Çilingiroğlu, iç mimarlık eğitimini Londra’daki Westminster Üniversitesi’nde aldıktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi’nde sürdürdü. Türkiye’ye döndükten sonra ünlü mimarlık ofislerinden birinde deneyim kazandı. Ardından kendi çizgisini yansıtmak amacıyla “Marjes Studio”yu kurarak girişimcilik dünyasına adım attı. Marjes Studio, doğal malzemeler ve özgün çizgilerle dikkat çekiyor Zehra’nın tasarımlarında el işçiliği ve minimal estetik ön planda yer alıyor. Markanın koleksiyonunda masa objeleri, aydınlatma ürünleri ve modern mobilyalar bulunuyor. Klasik çizgileri çağdaş dokularla birleştiren tasarımlar, genç girişimcinin mimari vizyonunu yansıtıyor. Hülya Avşar kızının girişiminden gurur duydu Yakın çevresine göre Hülya Avşar, kızının kendi emeğiyle iş hayatına atılmasından büyük mutluluk duyuyor. Zehra’nın markası, magazin dünyasında “ünlü bir ailenin gölgesinde değil, kendi emeğiyle yükselen bir başarı hikayesi” olarak değerlendiriliyor.

“Dünya seyrediyor” uyarısı: Sudan, Darfur’da yeni soykırımın başladığını duyurdu Haber

“Dünya seyrediyor” uyarısı: Sudan, Darfur’da yeni soykırımın başladığını duyurdu

İki yılı aşkın süredir iç savaşla sarsılan Sudan’da, Darfur bölgesinden gelen yeni katliam haberleri “soykırım” tartışmasını yeniden dünyaya taşıdı. Kuzey Darfur’un başkenti El-Faşir’in paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (RSF) düşmesinin ardından Sudan’ın İngiltere Büyükelçisi Babikir Elamin, Londra’da yaptığı açıklamada uluslararası topluma sert çıkıştı: “Dünya ya çaresiz ya da hiç ilgilenmiyor. Bu katliamı durdurmak zorundayız.” Darfur’dan gelen raporlar: toplu infazlar, tecavüzler, fidye için kaçırılan siviller Bölgede binlerce sivilin öldürüldüğü, kadınların sistematik biçimde cinsel saldırıya uğradığı, ailelerin fidye için kaçırıldığı belirtiliyor. Yerel kaynaklara göre sadece son haftalarda yüzlerce kişi öldürüldü, bölgede temel gıda tükendi, insanlar hayvan yemi ve deri kaynatıp yemek zorunda bırakıldı. Sudan’daki iç savaşta can kaybının 150 binin üzerine çıktığı tahmin ediliyor. “Birleşik Arap Emirlikleri soykırımın finansörü” iddiası Sudan Büyükelçisi, RSF’ye silah sağladığı iddiasıyla Birleşik Arap Emirlikleri’ni açıkça “soykırımın aktörü” olmakla suçladı. “BAE, RSF’yi silahlandırarak bu savaşın uzamasını sağlıyor” diyen Elamin, İngiltere’den baskı uygulamasını istedi: “Birleşik Krallık, BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak bu suçu durdurmak için BAE’ye baskı kurmalı.” BAE ise iddiaları “kesin bir dille reddetti” ve her iki tarafı da desteklemediğini savundu. İngiltere: “21. yüzyılın en büyük insani felaketi olabilir” Londra hükümeti, RSF’nin kuşattığı El-Faşir’de yaşananları “dehşet verici” olarak tanımladı ve önümüzdeki haftalarda felaketin daha da büyüyebileceği uyarısında bulundu. Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı, “Darfur’da yaşananlar, uluslararası toplum gerekli adımı atmazsa 21. yüzyılın en büyük insani krizine dönüşecek” açıklaması yaptı. “RSF, IŞİD gibi muamele görmeli” çağrısı Sudan Büyükelçisi, RSF’nin bir terör örgütü olarak tanınması gerektiğini belirtti: “RSF’nin yaptığı, 20 yıl önceki Janjaweed katliamının devamıdır. Onlarla IŞİD’le nasıl mücadele ettiysek öyle mücadele etmeliyiz.” 2003’te Darfur’da aynı yapının önceki versiyonu olan Cancavid milisleri tarafından 300 bin kişinin öldürüldüğü Birleşmiş Milletler raporlarında yer almıştı. Kriz neden dünyada gündem olmuyor? Sudan’daki savaş, Ukrayna ve Gazze gündemlerinin gölgesinde küresel medyada sınırlı yer buluyor. BM uzmanlarına göre uluslararası ilginin yokluğu, RSF’nin ilerleyişini hızlandırıyor: “Dünya bakmadığı sürece soykırım daha rahat yapılıyor.”

Kulis: İki Eurofighter Ankara’ya indi, 20 uçak için anlaşma yakın Haber

Kulis: İki Eurofighter Ankara’ya indi, 20 uçak için anlaşma yakın

Starmer’ın ziyareti öncesi iki jet Ankara’da İngiltere Başbakanı Keir Starmer, bugün Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelecek. Görüşmenin en kritik başlıklarından biri, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon savaş uçakları için yürüttüğü alım süreci olacak. Middle East Eye’a konuşan Türk kaynaklar, Starmer’ın ziyareti öncesinde iki Eurofighter jetinin test ve inceleme amacıyla Ankara’ya getirildiğini açıkladı. Uçakların Türkiye’de kalıcı olarak bırakılıp bırakılmayacağı henüz netleşmezken, bu hamlenin Londra’nın anlaşmaya verdiği önemin sembolik bir göstergesi olduğu değerlendiriliyor. Türkiye 40 uçaklık paket için masada, ilk aşama 20 jet Türkiye, ABD’den F-35 programından çıkarılması ve F-16 tedarikinin gecikmesi sonrası Avrupa menşeli savaş uçaklarına yönelmişti. Temmuz ayında Ankara, İngiltere’nin arabuluculuğunda Eurofighter konsorsiyumu (Airbus SE, BAE Systems, Leonardo) ile 40 uçaklık bir ön anlaşma imzalamıştı. Kaynaklara göre anlaşmanın ilk fazı, 20 jetin Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) envanterinden Türkiye’ye teslim edilmesini öngörüyor. Kalan 20 uçak ise Türkiye’ye özel elektronik ve mühimmat sistemleriyle donatılarak daha sonra sevk edilecek. “Ankara, ilk partinin 2026’ya kadar teslim edilmesini istiyor. İngiltere tarafı bu süreci hızlandırmak için RAF filosundaki uçakları devreye sokacak.” — Diplomatik kaynak, Middle East Eye Fiyat pazarlığı ve ikinci el jet formülü Türkiye’nin müzakerelerde fiyatları ‘nispeten yüksek’ bulduğu bildiriliyor. Ankara’nın bu süreçte İngiltere aracılığıyla Katar’dan ikinci el Eurofighter alımı seçeneğini de gündeme aldığı iddia edildi. Savunma kaynaklarına göre paket, yeni ve ikinci el jetlerin yanı sıra Meteor havadan havaya füzelerini de içeriyor ve toplam tutar yaklaşık 10 milyar avro düzeyinde. Almanya, satışa ilk kez “yeşil ışık” yaktı Eurofighter konsorsiyumunda yer alan Almanya, bugüne kadar satışa en sert karşı çıkan ülkeydi. Berlin yönetimi, Doğu Akdeniz’deki enerji arama gerilimleri nedeniyle Türkiye’ye jet satışına iki yılı aşkın süredir onay vermemişti. Ancak geçtiğimiz ay Ankara’yı ziyaret eden Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, bu tutumun değiştiğini resmen doğruladı. Böylece anlaşmanın önündeki en büyük diplomatik engel kaldırılmış oldu. “Almanya, Türkiye’nin NATO içindeki savunma kapasitesinin güçlenmesini destekliyor.” — Johann Wadephul, Ankara ziyareti açıklaması F-16 teslimatı 2030’a sarkıyor: Ankara hız peşinde Türkiye, ABD dışında en fazla F-16 filosuna sahip NATO ülkesi konumunda. Ancak Washington’dan yeni F-16’ların teslimatının 2030’a kadar sarkabileceği tahmin ediliyor. Bu nedenle Ankara, hava gücünde oluşabilecek boşluğu Eurofighter Typhoon alımıyla kapatmayı hedefliyor. Savunma analistlerine göre Türkiye, “ABD’ye bağımlı olmayan ama NATO uyumlu bir alternatif” arayışında. Sonuç: Ankara-Londra hattında stratejik yakınlaşma Starmer-Erdoğan görüşmesiyle birlikte Türkiye–İngiltere savunma ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. İki ülke, yalnızca jet alımı değil; havacılık teknolojisi, bakım-onarım ve ortak üretim konularında da işbirliği arayışında. “İki Eurofighter’ın Ankara’ya inmesi sadece teknik bir gösteri değil; İngiltere’nin Türkiye’ye güveninin ve siyasi desteğinin sembolü.” — Savunma uzmanı değerlendirmesi Anlaşmanın, Starmer’ın Ankara temaslarının ardından resmen duyurulması bekleniyor. Bu gerçekleşirse, Türkiye 20 yıl sonra ilk kez Batı’dan savaş uçağı tedarik etmiş olacak.

Londra’da şaşırtan görüşme: Harry, Kral Charles'la barışmak mı istiyor? Haber

Londra’da şaşırtan görüşme: Harry, Kral Charles'la barışmak mı istiyor?

Uzun süren sessizlik sona erdi İngiliz Kraliyet Ailesi’nde uzun süredir devam eden gerginliğin ardından, Prens Harry ve Kral Charles nihayet bir araya geldi. Çarşamba günü saat 17:20 sularında Clarence House’a gelen Harry, burada babasıyla “özel bir çay” içti. Görüşme yaklaşık 55 dakika sürdü. Harry, görüşme sonrasında kendisine babasının sağlık durumu sorulan bir kraliyet takipçisine, "Gayet iyi, teşekkür ederim" şeklinde yanıt verdi. Barış sinyalleri mi? Harry’nin ziyaretinden kısa bir süre sonra, Londra’daki Gherkin binasında düzenlenen bir Invictus Horizons etkinliğine katıldı. Etkinlikte esprili bir dille, “Bu görüşme biraz gecikti, o yüzden buraya gelen herkesin sarhoş olma ihtimali var — planın bir parçasıydı,” ifadelerini kullandı. Kral Charles da görüşme öncesinde İskoçya’daki Balmoral’dan Londra’ya gelerek üç özel görüşme gerçekleştirdi. Bunlardan biri de oğlu Harry ile yaptığı toplantıydı. Görüşme, Prens Harry’nin uzun süredir devam eden güvenlik davası nedeniyle Charles ile arasında oluşan mesafenin ardından gerçekleşti. Harry, daha önce yaptığı bir açıklamada, “Babam bu güvenlik meseleleri yüzünden benimle konuşmuyor. Ama ailemle barışmak isterim,” demişti. Kraliyet ailesine dönüş olur mu? Harry, Londra’ya indiği günün sabahında, Windsor Kalesi’ndeki St. George Şapeli'ni ziyaret ederek merhum Kraliçe II. Elizabeth için bir çelenk bıraktı. Aynı gün akşamında WellChild Ödülleri'ne katılan Harry, ertesi gün de Nottingham’da bir etkinliğe iştirak etti. Kral Charles’ın kanser tedavisi sürecinde olması ve Prens Harry’nin aileyle arasındaki buzları eritmek istemesi, taraflar arasında bir yakınlaşma ihtimalini gündeme getirdi. Ancak Prens William’ın görüşmeye katılmaması, aradaki kırılgan ilişkinin tamamen onarılmadığını gösteriyor. Kraliyet çevrelerinde, Harry'nin yeniden "resmi aile görevlerine" dahil olup olmayacağı henüz belirsizliğini koruyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.