SON DAKİKA

#Mahkeme

HABER DEĞER - Mahkeme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mahkeme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yedi yıllık mesajlar ortaya saçıldı: Set arkasında neler yaşandı? Haber

Yedi yıllık mesajlar ortaya saçıldı: Set arkasında neler yaşandı?

Eski set arkadaşları arasındaki gerilim kamuoyuna taşındı. Bir döneme damga vuran Bez Bebek dizisinin oyuncularından Asena Keskinci, sosyal medyada yayımladığı video ile rol arkadaşı Evrim Akın hakkında ağır iddialar ortaya attı. Keskinci, “mobbing” yaşadığını savunarak, Akın’ın yıllardır babasıyla aynı evde yaşadığı öne sürüsünü de gündeme getirdi ve yaşadıklarını “ifşa” başlığıyla kamuoyuna açtı. “Diziden attırırsam ne olur?” sözü tartışmanın fitilini ateşledi. Keskinci, sette herkesin Akın’dan çekindiğini ileri sürerken, kendisine yönelik “Bir de ben seni bu diziden attırırsam ne olur?” şeklinde ifadeler kullanıldığını iddia etti. Ayrıca yapım ekibinin, rol arkadaşı hakkında “ağır ilaçlar kullandığı” yönünde telkinlerle, kendisinden “alttan almasını” istediğini öne sürdü ve bu süreçte oyuncu değişikliğine gidildiğini iddialarına ekledi. Evrim Akın sessizliğini bozdu, kameralar önünde ağladı. Gündem olan açıklamaların ardından Akın ilk kez doğrudan konuştu. “İyilikten başka ne yaptım?” diyerek gözyaşlarına hâkim olamayan oyuncu, kendisine yönelik bir “algı operasyonu” yürütüldüğünü savundu. Duygusal anların yaşandığı açıklamada Akın, iddiaların kendisini yıprattığını ve yıllardır sürdürdüğü ilişkilerin “iyilik üzerinden okunması gerektiğini” söyledi. Mesajlar ortaya saçıldı, delil tartışması yeni bir boyut kazandı. Akın, savunmasını yalnızca sözle sınırlı bırakmadı; Asena Keskinci ile “7 yıl önce”ye tarihlenen mesajlaşmaları sosyal medya hesabında paylaştı. Bununla da yetinmeyen oyuncu, Keskinci’nin annesiyle yaptığı yazışmaları da yayımlayarak, iddialara “belgeyle” karşılık vermeyi tercih etti. Avukattan karşı hamle geldi, “travma” vurgusu yapıldı. Keskinci’nin avukatı Feyza Altun, yazılı bir açıklama yaparak müvekkilinin çocukluk ve gençlik döneminde yaşadıklarının “duygusal ve fiziksel şiddet” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Açıklamada, travmaların görünür olmasının yıllar alabileceği, tek bir tetikleyici olayın dahi tüm yükü ortaya çıkarabileceği vurgulandı ve “Hukuk önünde gerçeklerin açığa çıkması” kararlılığı ifade edildi. Destek ve karşıt açıklamalar cepheleşmeyi büyüttü. Keskinci’nin paylaşımlarının ardından dizi ekibinden bazı isimlerin destek mesajları vermesi, bazı isimlerin ise Akın’ın yanında durması krizi ikiye böldü. Sosyal medya, izleyici yorumlarıyla adeta bir açık mahkeme salonuna döndü; “ifşa” ile “savunma” arasında gidip gelen mesajlar gündemi belirledi. Gözler hukuki sürece çevrildi, son söz mahkemenin olacak. Taraflardan gelen karşılıklı açıklamalar, tartışmayı magazin sınırlarının dışına taşıdı. Şimdi merak edilen, iddiaların yargı önüne taşınıp taşınmayacağı ve paylaşılan mesajların hukuki karşılığının ne olacağı. Kamuoyu, “gözyaşı mı, belge mi?” sorusunun yanıtını adli süreçte arayacak.

Siyasette yargı fırtınası: Demirtaş hakkında 7 yıla kadar hapis istemi Haber

Siyasette yargı fırtınası: Demirtaş hakkında 7 yıla kadar hapis istemi

Mersin’de açılan dosyada talep edilen ceza siyasetin gündemine oturdu Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında savcılık, zincirleme şekilde “Cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle 1 yıl 3 aydan 7 yıla kadar hapis cezası istedi. Dava, Demirtaş’ın Mersin ve Diyarbakır’daki konuşmalarına dayandırıldı ve iki dosyanın birleştirilmesine karar verildi. Savcılık, zincirleme suç değerlendirmesiyle üst sınırı işaret etti Esasa ilişkin mütalaada, isnat edilen fiillerin zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği savunuldu. Savcılık makamı, bu gerekçeyle Demirtaş hakkında üst sınırı zorlayan bir talepte bulundu. Ankara ve Mardin’deki ifadeleri kapsayan dosyaların birleştirilmesi talebi ise mahkeme tarafından reddedildi. Müşteki taraf daha ağır yaptırım istedi, savunma süre talep etti Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlanan müşteki avukatı, zincirleme suç yerine her bir eylem için ayrı ayrı cezalandırma talep etti. Demirtaş’ın avukatı ise mütalaaya karşı savunma hazırlamak üzere süre istedi; mahkeme bu talebi kabul etti. Mahkeme, tutukluluğun sürmesine karar verdi Halen Edirne F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Demirtaş duruşmaya katılmadı. Hakim, mevcut halin devamına hükmetti; sanığın bir sonraki celsede hazır bulunmaması halinde “susma hakkını kullandığının kabul edileceği” ihtarında bulunuldu. Dava 6 Ocak’a ertelendi. Dosya, ifade özgürlüğü ve siyaset-yargı ilişkisini yeniden tartışmaya açtı Karar sürecinin, yalnızca bireysel bir yargılama değil; siyaset, ifade özgürlüğü ve yargının sınırlarının toplum nezdinde yeniden tartışılacağı bir eşik oluşturduğu yorumları yapılıyor. Gözler şimdi bir sonraki duruşmaya ve mahkemenin vereceği kritik karara çevrildi.

Hülya Avşar ve Merve Taşkın hakkında suç duyurusu Haber

Hülya Avşar ve Merve Taşkın hakkında suç duyurusu

Ünlü sanatçı Hülya Avşar ile sosyal medya fenomeni Merve Taşkın hakkında, YouTube’da yayınlanan bir programdaki ifadeler nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Başvuruda “fuhşa teşvik”, “müstehcenlik”, “suçu övme” ve “halkı aşağılamaya yönelik ifadeler” bulunduğu iddia edildi. Şikayette programın erişime engellenmesi de talep edildi. YouTube programındaki sözler suç duyurusunun merkezine oturdu Suç duyurusunda, Merve Taşkın’ın programda “fuhuşun kolay para kazanma yöntemi olduğu” ve “lüks yaşam sağladığı” şeklinde bir algı oluşturduğu iddia edildi. Başvuruda ayrıca Hülya Avşar’ın bu ifadeleri “onaylayan, normalleştiren ve imrendirici” söylemlerle desteklediği öne sürüldü. Fuhşa teşvik ve müstehcenlik suçlamalarına erişim engeli talebi eklendi Şikayet dilekçesinde, programdaki içeriklerin toplumsal değerlere zarar verdiği ileri sürülerek videoya erişim engeli getirilmesi istendi. Savcılığın başvuruyu değerlendirmeye aldığı belirtildi. Merve Taşkın daha önce de mahkemeye çıkmıştı Taşkın, geçtiğimiz yıllarda Sevgililer Günü'ne özel yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle soruşturma geçirmişti. 14 Şubat’ta yalnız kalacaklara “400 bin TL karşılığında eşlik edebilirim” şeklindeki paylaşımı üzerine çok sayıda yurttaş şikâyette bulunmuş, hakkında işlem başlatılmıştı. Mahkeme önceki davada adli kontrolü kaldırmıştı Söz konusu davada mahkeme, Taşkın’ın savunmasının alınması sonrası uygulanan yurt dışı yasağı ve konutu terk etmeme tedbirlerini kaldırmış, duruşmayı eksik belgelerin tamamlanması için ileri tarihe ertelemişti.

Depremde yıkılan Uğur Apartmanı davasında sarsıcı sözler Haber

Depremde yıkılan Uğur Apartmanı davasında sarsıcı sözler

Duruşmada sanık Akbaş projeyi hatırlamadığını söyledi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde çöken ve 9 yurttaşın hayatına mal olan Uğur Apartmanı davasında tutuksuz yargılanan fenni mesul ve statik proje müellifi Hasan Akbaş, mahkeme huzurunda “Dava konusu taşınmazın projesini çizmiş olabilirim ama binayı hatırlamıyorum” diyerek kendini savundu. Akbaş, projelendirme sürecinden sonra yapılan tadilatların sorumluluğunun belediyede olduğunu öne sürdü. Savunmasında “Çizdiğim binaları kontrol ederdim; duvar yerinde mi değil mi diye bakardım. Ama tamamlandıktan sonra yapılanlara karışmam” ifadelerini kullanan Akbaş, bilirkişi raporuna da itiraz etti. Avukatı, yeni bir bilirkişi heyeti talep ederek müvekkilinin duruşmalardan bağışık tutulmasını istedi. Yakınını kaybeden Güvleren Kaçar’dan isyan Depremde tek çocuğunu kaybeden anne Güvleren Kaçar, sanığın sözleri karşısında ayakta durmakta güçlük çekti. “Bu binada 9 kişi öldü. Ocağım söndü” diyen Kaçar, Akbaş’a şu sözlerle seslendi: “Bizim binamızda beton yoktu, demir yoktu. Çocuğumu enkazdan çıkarırken bir parça demir bulamadık. Gençliğimi, geleceğimi aldınız. ‘Hiçbir şeyi kabul etmiyorum’ diyemezsiniz. Siz de utansanız, avukat bey de utansın, bu adamı savunmayın. Ben bu adamdan davacıyım. Benden önce ölürseniz, ahirette beni bekleyin. Bu adam yüzünden tek çocuğumu kaybettim. Ömür boyu hakkımı helal etmiyorum.” Kaçar, tüm yakınlarının hakları için mücadeleyi sürdüreceğini söyledi. Savcılık, 22 yıl 6 aya kadar hapis istemişti Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Hasan Akbaş hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etmişti. Uğur Apartmanı’nın yıkılması sonucu 9 yurttaş yaşamını yitirmiş, 1 kişi yaralanmıştı. Duruşma 28 Ocak 2026’ya ertelendi Mahkeme, sanığın duruşmalardan bağışık tutulması talebini değerlendirmek üzere yargılamayı 28 Ocak 2026 tarihine erteledi.

Cizre’de onlarca öğrenciyi tacizle suçlanan Burak Ercan beraat etti! Haber

Cizre’de onlarca öğrenciyi tacizle suçlanan Burak Ercan beraat etti!

Cizre’de yıllardır süren ve onlarca öğrencinin ifadelerine dayanan cinsel taciz davasında beklenen karar çıktı. Cizre Anadolu Meslek Lisesi’nin eski müdür yardımcısı Burak Ercan, yeniden yargılandığı dosyada tüm suçlamalardan beraat etti. “Delil yetersizliği” gerekçesiyle verilen karar, hem adliye önünde hem de duruşma salonunda büyük öfkeye neden oldu. Adliye çevresi bariyerlerle kapatıldı Duruşma öncesi Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin bulunduğu sokakta yüzlerce polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Sokağa giriş yapan herkes üst aramasından geçirilirken, açıklama için getirilen pankarta polisler el koydu; ses sistemi ise “tehlikeli olduğu” gerekçesiyle uzaklaştırıldı. Tepkiler üzerine pankart daha sonra geri verildi. Savcı beraat istedi, Ercan avukatlara hakaret etti Sanık Burak Ercan duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraat talep etti. Söz alan Ercan, mütalaaya katıldığını belirterek beraatini istedi. Mağdur avukatları ise mütalaaya tepki gösterdi. Avukat Rojhat Dilsiz, “2019’dan beri bu dosyayı takip ediyorum, sanık bir gün bile gözaltına alınmadı. 38 öğrenciyi taciz eden bir kişinin bugün hâlâ çocuklara ulaşabiliyor olması korkunç” dedi. Ercan, söz alan avukatlara hakaret ederek “yalancılık” suçlamasında bulundu; mahkeme başkanının ise Ercan’ı savunur tutum sergilemesi dikkat çekti. Mahkeme beraat verdi, salonda “İnsanlık katledildi” tepkisi yükseldi Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Ercan’ın tüm suçlamalardan beraatine hükmetti. Karar açıklanır açıklanmaz salondaki yurttaşlar tepki göstererek, “İnsanlık katledildi” diye bağırdı. Dosyanın geçmişi ağır ihlallerle dolu 2019’da Merkez Anadolu Lisesi’nde müdür yardımcısı olan Ercan’ın 43 öğrenciye tacizde bulunduğu açığa çıkmış, hakkında “cinsel taciz”, “cinsel saldırı” ve “cinsel istismar” suçlamalarıyla iki ayrı dava açılmıştı. Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi 3 yıl 9 ay hapis cezası vermişti. Ancak Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, 2025 Şubat’ında kararı bozarak yeniden yargılamanın yolunu açmıştı. Mağdur avukatlarının itiraz başvurusu ise “mağdurların şikayetçi olmaması” gerekçesiyle reddedilmişti.

Kadınlar tuvaletindeki gizli kamera skandalında öğretmeni okul yönetimi yakalattı Haber

Kadınlar tuvaletindeki gizli kamera skandalında öğretmeni okul yönetimi yakalattı

Adana’da bir özel lisede, idari binada kadın öğretmenlerin kullandığı tuvalete gizli kamera yerleştirildiğinin ortaya çıkması, okulda ve kamuoyunda büyük tepki yarattı. Olayın 24 Ekim’de yaşandığı, kamerayı tespit eden öğretmenin durumu okul yönetimine bildirdiği, yönetimin de görsel sanatlar öğretmeni E.İ.’yi saptayarak görevden aldığı ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi. Şikâyet sonrası gözaltına alınan öğretmen, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Gizli kamera kadınlar tuvaletinde fark edildi Kentteki bir özel lisenin idari binasında görev yapan bir öğretmen, öğretmenlerin kullandığı kadınlar tuvaletine girdiğinde gider mazgalında gizli kamera olduğunu fark etti. Öğretmenin durumu derhal okul yönetimine bildirmesi üzerine kurum içinde inceleme başlatıldı. Yönetim, kamera düzeneğinin tuvalete dışarıdan gizlice yerleştirildiğini belirledi. Okul yönetimi öğretmeni tespit edip savcılığa bildirdi Yapılan incelemelerde gizli kamerayı yerleştiren kişinin okulun görsel sanatlar öğretmeni E.İ. olduğu tespit edildi. Okul yönetimi, E.İ.’nin görevine derhal son verdi ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Şikâyet üzerine polis ekipleri öğretmeni gözaltına aldı ve dosya adli makamlara intikal etti. Öğretmen emniyette suçu itiraf etti Emniyette ifade veren E.İ., okulun idari binasında kadın öğretmenlerin kullandığı kilitli tuvalete kamera yerleştirdiğini itiraf etti. Öğretmenin, bazı öğretmenlerin kendisi hakkında dedikodu yapıp yapmadığını merak ettiği için bu düzenekle kayıt almak istediğini söylediği öğrenildi. Ancak adliyeye sevk edildiğinde, mahkeme karşısında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen E.İ., çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hâkimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Okul yönetimi:"Sürecin sonuna kadar takipçisiyiz’" Olayın ardından okul yönetimi yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, olayın yönetim binasındaki kadınlar tuvaletinde ve okul çıkışı sonrasında meydana geldiği, kameranın E.İ. tarafından gizlice yerleştirildiğinin tespit edildiği ve fark edilir edilmez öğretmenin iş akdinin feshedilip savcılığa başvurulduğu belirtildi. Kamera kayıtlarının yalnızca yaklaşık 15 dakikalık görüntü içerdiği, bu kayıtlarda herhangi bir “uygunsuz görüntü” bulunmadığının anlaşıldığı ifade edildi. Sosyal medyadaki iddiaların asılsız olduğu vurgulandı Okul yönetimi, sosyal medyada yer alan “olayın 2019’dan beri sürdüğü” ve “görüntülerin yurt dışına satıldığı” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, bu söylemlerin tamamen asılsız olduğunu açıkladı. Olayı çarpıtarak yayanlar hakkında hukuki süreç başlatıldığı, E.İ.’nin bizzat okul yönetimi tarafından ihbar edildiği ve şikâyetçi olmak isteyen öğretmenlere avukatlık desteği sağlandığı da kamuoyuyla paylaşıldı. Yönetim, yargı sürecinin sonuna kadar takipçisi olacaklarını duyurdu.

19 çocuğa cinsel istismarda bulunan sapık öğretmene indirimsiz 500 yıl hapis Haber

19 çocuğa cinsel istismarda bulunan sapık öğretmene indirimsiz 500 yıl hapis

Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada mahkeme, Köksar’ın 19 çocuğa yönelik “nitelikli cinsel istismar” suçunu işlediğini kesin buldu ve hakkında indirimsiz 500 yıl hapis cezası verdi. Yıllar süren yargı süreci Kepez’deki bir ilkokulda görev yapan Mahmut Aydın Köksar, 2017 yılında çok sayıda öğrenciyi istismar ettiği iddiasıyla tutuklanmış ve Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı. Mahkeme, ilk yargılamada sanığı 27 çocuk için toplam 621 yıl, bir başka çocuk için ise 15 yıl olmak üzere 636 yıl hapis cezasına çarptırmış, sanık ayrıca öğretmenlikten men edilmişti. Yargıtay bozdu, dosya geri döndü Ancak dosya, 6 çocuğun raporundaki eksiklikler nedeniyle istinaftan dönmüş; ardından Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, 12 çocuğa ilişkin verilen mahkûmiyet kararını “hukuka aykırılıklar” ve “delil yetersizliği” gerekçesiyle bozmuştu. Böylece dava, Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ne geri gönderildi ve eksik raporların olduğu dosya ile birleştirildi. Son karar: 500 yıl hapis, sıfır indirim Yeniden yapılan yargılamada sanık Mahmut Aydın Köksar önceki savunmalarını tekrar etti ancak mahkeme, 19 çocuğa yönelik istismar eylemlerinin sabit olduğu kanaatine vardı. Heyet, sanığı toplam 500 yıl hapse mahkûm ederek hiçbir indirim uygulamadı. Öğretmenlikten men edildi Köksar hakkında verilen meslekten men kararı da geçerliliğini korurken, mahkeme kararının ardından süreç yeniden temyize açık olacak.

Narin davasında sessizlik bozuldu: Müebbet alan amca tek ismi işaret etti! Haber

Narin davasında sessizlik bozuldu: Müebbet alan amca tek ismi işaret etti!

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2024 yılında kaybolduktan sonra cansız bedeni derede bulunan 9 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetine ilişkin davada verilen ağırlaştırılmış müebbet cezaları Yargıtay’a taşınırken, cezaevinde bulunan amca Salim Güran ilk kez konuştu. Güran, kardeşi aracılığıyla yayınladığı mesajda “Bu dava bitmedi, katil bellidir” diyerek Nevzat Bahtiyar’ı işaret etti. Dava Yargıtay aşamasında: Ağırlaştırılmış müebbet kararları masada Narin Güran cinayetinde anne Yüksel Güran, amca Salim Güran ve ağabey Enes Güran, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası almıştı. Sanıklardan Nevzat Bahtiyar’a ise “delilleri yok etme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis verilmişti. Mahkeme, olayın planlı şekilde işlendiğini ve sanıkların birlikte hareket ettiğini karara bağlamıştı. Ailelerin ve avukatların itirazı üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. Cezaevinden gelen mesaj: “Susmayacağız, gerçek ortaya çıkacak” Eski muhtar olan ve olay tarihinde tutuklanan amca Salim Güran, sessizliğini bozarak cezaevinden mesaj gönderdi. Güran, paylaşımında “Bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim. Deliller katilin kim olduğunu kabak gibi ortaya koyuyor. Biz kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz, susmayacağız” ifadelerini kullandı. Mesaj, kardeşi tarafından sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Nevzat Bahtiyar iddiası: ‘Deliller ona işaret ediyor’ çıkışı Güran, olayda suçlandığı iddiaları reddederken tüm okları Nevzat Bahtiyar’a çevirdi. Mahkeme gerekçeli kararında tüm sanıkların birlikte hareket ettiği belirtilmişti ancak Salim Güran, “asıl failin saklandığını” ve dosyanın yeniden incelenmesi gerektiğini savunuyor. Aile, hem adli tıp raporları hem de telefon kayıtlarının yeniden araştırılmasını talep ediyor. Ailenin çağrısı: ‘Narin için adalet bitmedi’ Güran ailesi, Yargıtay sürecine dair “Son nefesimize kadar adalet arayacağız” açıklamasında bulundu. Dava sürecini yakından takip eden yurttaşlar ve kadın örgütleri de “çocuk cinayetlerinde cezasızlık kabul edilemez” diyerek sürecin kamuoyu baskısıyla takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. Narin Güran cinayeti, Türkiye toplumunda infial yaratan çocuk cinayetleri arasında yer almaya devam ederken, Yargıtay’ın vereceği karar davanın seyrini belirleyecek.

Esenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer için 15 yıla kadar hapis talebi Haber

Esenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer için 15 yıla kadar hapis talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “kent uzlaşısı” soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, bugün bir kez daha mahkemeye çıkarıldı. Savcılık, Özer’in silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Duruşma, avukatların ek süre talebi üzerine 25 Ocak 2026’ya ertelendi. Duruşma Silivri’ye taşındı: Salon yetersiz kaldı, dava cezaevi kampüsünde görüldü. Normalde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılması planlanan duruşma, izleyici ve güvenlik yoğunluğu nedeniyle Silivri Cezaevi Yerleşkesi’ndeki 2 No’lu duruşma salonunda gerçekleştirildi. Duruşma 10.40’ta başladı, Ahmet Özer SEGBİS ile katıldı. Savcılık mütalaası: “Silahlı örgüt üyeliği” suçlamasıyla 7,5–15 yıl arası hapis talebi. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında Özer’in silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasını talep etti. Özer’in avukatları, savunma için süre talep ederek mütalaaya itiraz edeceklerini bildirdi. Mahkeme, süre verilmesine karar verdi. Özer hakkındaki yargılama sadece terör dosyasıyla sınırlı değil: Yolsuzluk soruşturmasından da tutuklu. Ahmet Özer, geçen yıl başlatılan kent uzlaşısı soruşturması kapsamında 30 Ekim’de tutuklanmıştı. Temmuz ayında terör dosyasından tahliye kararı çıkmasına rağmen, “Aziz İhsan Aktaş dosyası” olarak bilinen yolsuzluk soruşturmasındaki tutukluluk kararı nedeniyle serbest kalamamıştı. Özer hâlâ bu dosya kapsamında cezaevinde bulunuyor. Kent uzlaşısı dosyası nedir? Soruşturma, 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin kazandığı ve DEM Parti’nin aday çıkarmadığı bazı belediyelerde “terör ilişkili pazarlık yapıldığı” iddiası üzerine başlatılmıştı. Dosyada yalnızca Ahmet Özer değil, farklı belediyelerden isimler de yer alıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.