#Şamil Tayyar

HABER DEĞER - Şamil Tayyar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şamil Tayyar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Haber

Şamil Tayyar ‘seçim tarihini’ açıkladı: Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak

Ekonomik kriz ve erken seçim talepleri Türkiye’de yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle muhalefet partileri ve kamuoyunda erken seçim talepleri yeniden gündeme gelirken, iktidar kanadından net mesajlar gelmeye devam ediyor. Milyonlarca vatandaş geçim sıkıntısı yaşarken, siyasi kulislerde “baskın seçim” ihtimali konuşuluyor. Ancak AK Parti cephesinden gelen açıklamalar bu iddiaları yalanlıyor. Tayyar: “Baskın seçim senaryosunun gerçekliği yok” AK Partili Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP’nin erken seçim beklentilerini eleştirdi. Tayyar şu ifadeleri kullandı: “CHP’de çoğunluk, yaşadıkları yargı süreçlerini ‘baskın erken seçim’ senaryosuna bağlıyor. Bu iddianın hiçbir gerçeklik payı yoktur, mantıken de yoktur. İktidar, önünde 3 yıldan fazla zaman varken neden erken seçime gitmeyi düşünsün?” “Cumhurbaşkanımız erken seçime sıcak bakmaz” Tayyar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçime karşı duruşunu da hatırlatarak şöyle devam etti: “Ayrıca, hiçbir platformda erken seçim lafını duymadım. Cumhurbaşkanımız da erken seçime prensip olarak sıcak bakmaz. Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak.” Tayyar, AK Parti yönetiminde 2027 Kasım ayının dillendirildiğini ancak bunun resmi bir karar değil, kişisel kanaat düzeyinde olduğunu da vurguladı. “AK Parti kendi oyununu oynar” CHP’nin erken seçim senaryolarıyla tabanını konsolide etmeye çalıştığını iddia eden Tayyar, sözlerini şöyle tamamladı: “CHP ya süreci okuyamıyor ya bu senaryoyla tabanı konsolide etmeye çalışıyor. İkisi de geçer yol değil. Kaldı ki AK Parti, rakibine göre oyun kurmaz, kendi oyununu oynar.”

Haber

Şamil Tayyar’dan yargıdaki operasyonlara dikkat çeken yorum: “FETÖ sonrası yeni temizlik fırsatı”

“Gösterişli hayatlar, şaşırtıcı ilişkiler” Tayyar paylaşımında, milyonlarca dolarlık lüks ofislerde çalışan, 40-50 kişilik avukat ordularına sahip hukuk bürolarını işaret etti. Lüks çakarlı araçlardan hakime ve savcılara sağlanan yurtdışı tatillerine, statlarda loca keyfinden pahalı restoranlarda verilen ziyafetlere kadar birçok şaibeli ilişki ağının varlığına dikkat çekti. “Siyasetten de güç devşiriyorlar” Sadece yargı değil, siyasetin de bu ilişkiler ağına dahil edildiğini belirten Tayyar, “Var da var, saymakla bitmiyor. Ayrıca, siyaset dahil etkili her merkezle bağ kurup güç devşirmek de oyuna dahil” ifadelerini kullandı. “Tarihi fırsat heba edilmesin” Yargıdaki son operasyonları bir yönüyle şaşırtıcı, diğer yönüyle umut verici bulduğunu kaydeden Tayyar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile de görüştüğünü belirtti. Gürlek’in “kararlı ve kendinden emin” olduğuna vurgu yaptı. “Yargıda FETÖ’den sonra yeni bir temizlik için tarihi fırsat. Dilerim, heba edilmez. Edilmeyecek gibi gözüküyor” diyen Tayyar, operasyonların devam edeceğinin işaretini verdi.

Haber

Şamil Tayyar: Günün kazananı Murat Kapki oldu

Eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Murat Kapki tartışmalarına dikkat çekti. Tayyar, Kapki’nin son gelişmelerde öne çıktığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Sonunda günün kazananı Murat Kapki oldu. Elini attığı her yeri karıştırdı, muhtemelen eğleniyordur. Özgür Özel ise ayağına sıktı, AK Parti’ye zarar vereceği düşüncesiyle Kapki’yi itibarlıştırdı, bir yerde onun tuzağına düştü.” Tayyar, Kapki’nin Mücahit Birinci’yle ilgili mektubuna atıf yaparak, bu mektubun “kutsal metin” gibi ele alınmasının CHP cephesinde Ekrem İmamoğlu ve ekibine yönelik suçlamaları meşrulaştırdığını ileri sürdü: “Kapki’nin, Mücahit Birinci’yle ilgili mektubuna ‘kutsal metin’ muamelesi yaparken, bilerek veya bilmeyerek, İmamoğlu ve ekibini yolsuzlukla suçladığı iddialarına meşruiyet kazandırdı. Öyle ya, her söylediğine itibar etmek gerekiyorsa. Kapki’nin Birinci mektubu üzerinden politika geliştirenler, İmamoğlu ve ekibine gol attığını geç de olsa anlayacaklar. Hatırlatmış olayım.” Kapki olayı Bilindiği üzere Murat Kapki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmalarda adı geçen isimlerden biri olarak gündeme gelmişti. Kapki’nin, AK Partili Mücahit Birinci’yi de içine alan iddiaları kamuoyunda geniş yankı uyandırmış, CHP lideri Özgür Özel de bu belgeleri açıklayarak sert eleştirilerde bulunmuştu. Ancak tartışmalar, Kapki’nin açıklamaları ve yazdığı mektupların siyasette nasıl kullanıldığı sorusunu da beraberinde getirdi. Şamil Tayyar’ın çıkışı, Kapki’nin bu süreçte hem AK Parti hem de CHP içinde farklı tartışmalara neden olduğuna işaret ediyor.

Haber

Şamil Tayyar’dan CHP’ye uyarı: İstifalar bununla sınırlı kalmaz!

“CHP’den ayrılıkları sadece korkuya bağlamak hata olur” Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve ekibini eleştirdi. CHP’nin birinci parti olduklarını ve ilk seçimde iktidara geleceklerini iddia ettikleri bir dönemde, partiden ayrılıkları yalnızca korkuya bağlamalarının büyük bir hata olduğunu söyledi. “Parti dağınık, kadrolar kavga halinde” Tayyar, Özel yönetimindeki CHP’de ciddi bir huzursuzluk olduğunu öne sürerek şu ifadeleri kullandı: “CHP, çok dağınık, kadrolar kavga halinde, hizipleşme had safhada, mutlu azınlık ise rant peşinde koşuyor. Kimi belediye başkanları İstanbul’a bakarak endişeye kapılsa bile asıl problem, partide iç huzurun olmamasıdır.” “Suçluyu başka yerde aramayın” CHP yönetiminin, iktidara yüklenmeden önce parti içindeki sorunlara bakması gerektiğini belirten Tayyar, “Özel ve ekibi, suçluyu başka yerde arayacağına, iktidara çatacağına önce içeriye bakmalıdır. Aksi halde istifalar bununla sınırlı kalmaz” dedi. “CHP yeni şoklara hazır olsun” Tayyar açıklamasının sonunda, çok sayıda belediye başkanı ve milletvekilinin kopma noktasında olduğunu öne sürerek, “CHP yeni şoklara hazır olsun” ifadelerini kullandı.

Haber

Rezan Epözdemir soruşturması büyüyor

İsmail Saymaz’dan peş peşe çarpıcı paylaşımlar Gazeteci İsmail Saymaz, 12 Ağustos’ta X (Twitter) hesabından art arda yaptığı iki paylaşımda, “Avukat Rezan Epözdemir soruşturmasında yeni gözaltılar oldu. Soruşturma derinleştiriliyor.” dedi. Saatler sonra yaptığı ikinci paylaşımda ise, soruşturmanın Bakırköy Adliyesi’nde görevli bazı savcı ve hakimleri de kapsayacak şekilde genişleyebileceğini belirterek, “Yeni gözaltılar bekleniyor.” ifadelerini kullandı. Soruşturma nasıl başladı? 10 Ağustos 2025: Avukat Rezan Epözdemir, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında “rüşvet verme”, “FETÖ/PDY’ye yardım” ve “siyasi-askeri casusluk” suçlamalarıyla gözaltına alındı. Epözdemir’in gözaltı süresi bir gün uzatıldı. Epözdemir, kendisinden şikayetçi olan ismi açıkladı Gözaltı sürecinde sosyal medya hesabından açıklama yapan Epözdemir, kendisinden şikâyetçi olan kişinin Zihni Çakır olduğunu belirtti. Çakır’ın geçmişte FETÖ lehine gizli tanıklık yaptığını, kumpas davalarında rol aldığını ve iftiralarla birçok insanın mağduriyetine sebep olduğunu iddia etti. Epözdemir, FETÖ ile geçmişten beri mücadele ettiğini, 2010 referandumunda “Hayır” kampanyasında yer aldığını, birçok kumpas davasında mağdurların avukatlığını yaptığını vurguladı. Siyasilerden karşılıklı açıklamalar Şamil Tayyar: Eski AK Parti Milletvekili Tayyar, Epözdemir’in telefon şifresini vermediği için sorgusunun uzatıldığını ve İstanbul Başsavcısı İsmail Uçar Gürlek’in baskı altında olduğunu öne sürdü. Mehmet Uçum cephesi: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un avukatı, Tayyar’ın iddialarını “asılsız” olarak nitelendirdi. Gözler yeni operasyonlarda İsmail Saymaz’ın son paylaşımları, soruşturmanın kapsamının genişleyerek Bakırköy Adliyesi’ndeki bazı hakim ve savcıları da içine alabileceğini ortaya koydu. Resmî makamlardan bu yönde henüz doğrulama gelmezken, yeni gözaltıların kısa süre içinde gerçekleşebileceği konuşuluyor.

Haber

Tayyar’dan Uçum’a Rezan Epözdemir çıkışı: “Üç kuruşa havlamaya değer mi?”

“Başsavcıyı kuşatma altına aldılar” iddiası Şamil Tayyar, X hesabından yaptığı paylaşımda, Rezan Epözdemir’in cep telefonu şifresini vermemesi nedeniyle sorgunun uzadığını ve bu süreçte Mehmet Uçum başta olmak üzere “etkili isimlerin” devreye girerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek üzerinde baskı kurduğunu iddia etti. Tayyar, “Başsavcı, İmamoğlu dosyasında bile görmediği baskı altında. Cumhurbaşkanımız, Başsavcıyı yalnız bırakmasın” diyerek dikkat çeken bir çağrıda bulundu. Uçum’un avukatından sert yanıt: “Tamamı asılsız” Mehmet Uçum’un avukatı Zeynep Yıldırım, Tayyar’ın iddialarına sert tepki gösterdi. Yıldırım, yaptığı açıklamada “Müvekkilimin herhangi bir soruşturma sürecine müdahalesi söz konusu değildir” diyerek tüm suçlamaların asılsız olduğunu savundu. Açıklamada, müvekkilin adının “hukuka aykırı şekilde kullanılması” durumunda yasal yollara başvurulacağı da vurgulandı. Tayyar’dan polemik fitilini ateşleyen sözler Avukatın açıklamasına yanıt gecikmedi. Şamil Tayyar, “Niyetim polemik değil, mesajım Cumhurbaşkanımıza ulaştı” dedikten sonra, sert bir çıkış yaparak şunları söyledi: “Ne zaman bu konuda bir tartışma olsa araya giren şaklabana… Hiç mi şerefin yok? Üç kuruşa oraya buraya havlamaya değer mi?” Bu sözler, siyaset kulislerinde “Tayyar ile Uçum kavgası büyüyor” yorumlarına neden oldu.

Haber

Rezan Epözdemir sorgusunda “şifre krizi” patladı!

Tayyar’ın iddiasına göre, şüpheli Epözdemir ısrarla telefonunun şifresini vermek istemedi. Bu nedenle sorgu süresi uzatılırken, “şifre krizi” aşılamadı. “Başsavcı yoğun baskı altında” Paylaşımda, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum başta olmak üzere çok sayıda “etkili ismin” devreye girdiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in yoğun baskı altında kaldığı iddia edildi. Tayyar, bu baskının İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dosyasında bile görülmediğini belirterek, Gürlek’in şahsına yönelik bir iftira kampanyası başlatılmasından endişe duyduğunu aktardı. “Şifre verilmesin” baskısı Tayyar’ın paylaşımına göre, devrede olan bazı isimler, cep telefonu şifresinin verilmesine karşı çıkıyor ve soruşturmanın mevcut delillerle tamamlanarak Epözdemir’in serbest bırakılmasını istiyor. Tayyar, bu tavrın nedenini sorgulayarak, “Şüphelinin cep telefonunun açılması ihtimali, Uçum başta olmak üzere kimleri neden rahatsız etti?” sorusunu gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı’na çağrı Şamil Tayyar, paylaşımının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Başsavcıyı yalnız bırakmayın” çağrısında bulundu.

Haber

Şamil Tayyar sahte diplomalar hakkında konuştu

Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, kamu kurumları yöneticilerinin elektronik imzalarının kopyalanarak sahte diplomalar ve sürücü belgeleri düzenlenmesi skandalıyla ilgili dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Tayyar, söz konusu yapının sanılandan daha derin bir organizasyon olabileceğini öne sürdü. “Bu dijital çete, kamu kuruluşları ve üniversitelerin tüm kılcal damarlarına sızmış olabilir” diyen Tayyar, kapsamlı bir araştırma ve denetimin şart olduğunu vurguladı. “Sınırları henüz bilinmeyen bir yapı olabilir” Tayyar, yargıya intikal eden dijital sahtecilik dosyalarının yalnızca buzdağının görünen yüzü olabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Yetkililerin elektronik imzalarını kopyalayarak sahte diploma üreten, not yükselten, unvan değişikliği yapan, kadro tahsis eden bu çetenin organizasyon sahasının sınırları henüz bilinmiyor. Yargıdaki dosyaya göre 199 şüpheli var, 400 civarında sahte diplomayla unvan edinmiş veya notlarını yükseltmiş kişiden söz ediliyor. YÖK de iki ayrı koldan soruşturma yürütüyor.” “Çürük elmaları ayıklamak zaaf değil, cesarettir” Sahtecilik iddialarının yalnızca yargı ve YÖK eliyle değil, daha geniş kapsamlı ve bağımsız bir denetim süreciyle ele alınması gerektiğini savunan Tayyar, önerisini şu sözlerle dile getirdi: “Yeni kurulacak bir komisyon veya yetkilendirilecek bir denetim kurulunca tüm üniversiteler ve kamu kuruluşlarını kapsayacak şekilde titiz bir çalışma yürütülmeli. Hiç komplekse kapılmadan ve yüksünmeden iddiaların üzerine gidilmelidir. Sepetteki çürük elmaları ayıklamak zaaf oluşturmaz, kalanı kurtarır; aksi tümünü heba eder.” Tayyar’ın açıklamaları, dijital sahtecilik soruşturmasının boyutlarının büyüyebileceğine ve devlet mekanizmalarının yapısal olarak etkilenmiş olabileceğine dair endişeleri artırdı. Kamuoyunda ise “üniversite diploması, akademik unvan ve kamu kadrolarına liyakat dışı erişim” tartışmaları yeniden alevlendi.