SON DAKİKA

#Seçim

HABER DEĞER - Seçim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Seçim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu Haber

Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu

AK Parti’nin TBMM’de düzenlenen grup toplantısı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Coşkulu kalabalığın sloganları eşliğinde kürsüye çıkan Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinin yıldönümünde “AK Parti devrimi” vurgusu yaptı ve partinin “23 yıllık iktidarına yönelik eleştirilerin meşruiyet sorunu taşımadığını” savundu. Erdoğan: “3 Kasım bir halk devrimiydi, 23 yıldır bu devrime sadakatle bağlı kaldık” Erdoğan, Türkiye’nin 3 Kasım 2002’de “yeni bir döneme girdiğini” belirterek şu ifadeleri kullandı: “AK Parti henüz 15 aylık bir partiyken milletimiz bizi tek başına iktidara getirdi. Bu başarı sadece bir seçim değil, bir halk devrimiydi. 23 yıl boyunca bu devrime sadakatle bağlı kaldık.” Cumhurbaşkanı, 2002’de doğan bir çocuğun bugün 23 yaşında olduğuna dikkat çekerek, “Bu gençler Türkiye’nin istikrarı, büyümesi ve kalkınması döneminde gözünü açtı. AK Parti, bir neslin tamamına yön veren iktidardır” dedi. “Sandık tartışması yapanlar yenilgiyi hazmedemeyenlerdir” Türkiye’de seçim güvenliği ve demokrasi tartışmalarına da değinen Erdoğan, eleştirileri reddetti: “Her seçimde millet iradesi eksiksiz sandığa yansımıştır. Türkiye, dünyanın en güvenilir seçim sistemine sahiptir. Otoriterlik masalları, başarısız muhalefetin ürettiği safsatalardır.” Gençlere mesaj: “3 Kasım artık sizin sorumluluğunuz” Erdoğan, genç seçmene hitaben “Bizim yürüttüğümüz mücadele size bir miras değil, bir görev bırakıyor” diyerek çağrı yaptı: “3 Kasım sadece bir tarih değil, Türkiye’nin şahlanışının başlangıcıdır. Bu yürüyüşü geleceğe taşıyacak olan sizsiniz.” “Türkiye’yi bu yoldan çeviremeyecekler” Konuşmasının sonunda Erdoğan, “AK Parti’nin vizyonunun önünün kesilemeyeceğini” savunarak partililere şu sözlerle seslendi: “Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’yi bu yoldan döndüremeyecekler. Bu milletin özgüvenini biz yeniden kazandırdık, bu ülkenin ufkunu biz açtık.”

Ekrem İmamoğlu hakkında ‘casusluk’ soruşturması Haber

Ekrem İmamoğlu hakkında ‘casusluk’ soruşturması

Hüseyin Gün soruşturmasından çıktı: Dijital verilerden yeni bağlantılar Açıklamada, 4 Temmuz’da “casusluk” suçundan tutuklanan Hüseyin Gün adlı şüphelinin dijital materyallerinin incelendiği ve bu materyallerde Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ ile irtibat bulunduğuna dair bulgulara ulaşıldığı belirtildi. Gün’ün cihazlarında, askeri mühimmat fotoğrafları, yabancı ülke pasaport görüntüleri ve istihbari nitelikte notlar tespit edildi. Ayrıca, MASAK raporlarına göre Gün’ün herhangi bir ticari faaliyeti olmamasına rağmen 85 milyon liralık para trafiği bulunduğu ve bu miktarın kaynağının belirsiz olduğu ifade edildi. Savcılık: “Seçmen verileri yabancı istihbarat servisleriyle paylaşıldı” Savcılığın açıklamasında, Hüseyin Gün’ün yabancı ülke istihbarat mensuplarıyla kriptografik uygulamalar üzerinden (örneğin “Wickr”) haberleştiği, Türkiye’deki seçim süreçleriyle ilgili bilgi aktarımı yaptığı öne sürüldü. Açıklamada dikkat çeken ifadeler yer aldı: “Şüpheli Gün’ün, Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü yöneticilerinden şüpheli Necati Özkan ile kriptolu yazışmalarda; ‘dijital istihbarat toplama, 70 bin gönüllünün aktive edilmesi, seçmen profili analizleri, özel kampanya toplantılarında casus yazılıma karşı önlem’ gibi konularda iletişim kurduğu tespit edilmiştir.” Bu görüşmelerin, 2019 yerel seçim sürecinde seçmen verilerinin sızdırılması ve “yabancı servislerle bilgi paylaşımı” iddialarını gündeme getirdiği belirtildi. İmamoğlu ve Özkan cezaevinden savcılığa getirilecek, Yanardağ gözaltında Başsavcılık açıklamasına göre, başka suçtan tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan’ın, “casusluk” suçlaması kapsamında ifade vermeleri için cezaevinden savcılığa getirilmelerine karar verildi. Gazeteci Merdan Yanardağ ise aynı dosya kapsamında gözaltına alındı; evinde ve iş yerinde arama yapıldı. Savcılık, Yanardağ’ın Hüseyin Gün ile yoğun irtibatının bulunduğunu, seçim sürecinde basın ayağını organize ettiğini ve bu faaliyetlerin “yabancı istihbarat servisleriyle eşgüdüm içinde yürütüldüğü” iddiasını paylaştı. “Soruşturma genişletilerek sürecek” Savcılık açıklamasının sonunda, soruşturmanın MİT ve Emniyet iş birliğiyle kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı: “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma, Milli İstihbarat Teşkilatı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile iş birliği içinde genişletilerek ve kararlılıkla sürdürülecektir.”

HD Strateji’nin anketine göre Ankara’da siyasi rüzgar sert esiyor Haber

HD Strateji’nin anketine göre Ankara’da siyasi rüzgar sert esiyor

Hem AKP’de hem CHP’de ciddi kayıp gözleniyor Anket, AKP’nin Ankara’daki oy oranının 2023 seçimlerindeki %32,04’ten %27’ye gerilediğini ortaya koyuyor. Yaklaşık 5 puanlık bu düşüş, parti için en büyük kayıp olarak öne çıkıyor. CHP de benzer şekilde %30,83’ten %27’ye düşerek 3,8 puan kayıp yaşamış durumda. Böylece iki büyük partinin toplam oy oranı %62,8’den %54’e inmiş oldu. Siyaset yorumcuları bu tabloyu, “Seçmenin sadakatten çok sonuç odaklı oy vermeye başlaması” olarak nitelendiriyor. Ekonomideki istikrarsızlık ve işsizlik, AKP’nin muhafazakâr tabanını aşındırırken; CHP’de merkezci söylemlere yönelik hoşnutsuzluk, sol-seküler seçmenin alternatif arayışını tetikliyor. Milliyetçi partiler güç kazanıyor Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), %10,2’den %11,8’e yükselerek 1,6 puanlık artış kaydetti. AKP’den kopan milliyetçi seçmenlerin adresi büyük ölçüde MHP oldu. Zafer Partisi ise %3,43’ten %5’e çıkarak 1,57 puanlık sıçrama ile en hızlı yükselen parti konumuna geldi. Göç karşıtı söylemleriyle öne çıkan parti, özellikle genç, seküler solcu ve şehirli milliyetçilerden destek topluyor. İYİ Parti de %13,13’ten %13,5’e yükselerek küçük ama istikrarlı bir artış kaydetti. Böylece milliyetçi blok (MHP, Zafer, İYİ Parti) toplamda %26,7’den %30,3’e çıkarak Ankara siyasetinde belirgin bir ağırlık kazandı. Küçük partilerde olağandışı hareketlilik Anketin en dikkat çekici sonuçlarından biri, küçük partilerdeki yükseliş oldu. Saadet Partisi ve Anahtar Parti, bu ankette %2’şer oranla listeye girdi. Bu çıkış, muhafazakar-İslamcı tabanda yeni bir adres arayışını gösteriyor. Yeniden Refah Partisi ise %2,71’den %1,5’e gerileyerek oy kaybetti; kaybın büyük bölümü Saadet Partisi’ne yöneldi. DEVA Partisi %1,5 ile güçlü bir giriş yaparken, Gelecek Partisi %0,5’te kaldı. Bu fark, DEVA’nın liberal-muhafazakar seçmen nezdinde Gelecek’ten üç kat daha cazip görüldüğünü ortaya koyuyor. Sol blokta dalgalar Sol cenahta tablo karışık. Türkiye İşçi Partisi (TİP) %1,86’dan %1,5’e gerilerken, Türkiye Komünist Partisi (TKP) %0,15’ten %1’e yükseldi. Bu durum, radikal sol oyların TİP’ten TKP’ye kaydığına işaret ediyor. DEM Parti ise %2,94’ten %3’e çıkarak küçük bir artış gösterdi. BBP %1,5 seviyesine yükselirken, HÜDA-PAR %0,2’de sınırlı kaldı. Oy akışlarının perde arkası AKP’den kopan oylar: MHP ve Saadet’e yöneldi. CHP’de erime: CHP seçmeninin İYİ Parti, Zafer, TKP ve kısmen DEM Parti’ye kayışı gözlemlendi. İslamcı alanda: Yeniden Refah’tan kopan seçmen Saadet Partisi’ne geçti. Anahtar Parti’nin hem islamcı kesimden hem de milliyetçi kesimden oy aldığı gözlemlendi. Radikal sol: TİP’ten TKP’ye oy kayışı dikkat çekti. Seçmenin Mesajı: “Arayış İçindeyiz” HD Strateji’nin anketi, Ankara’daki siyasi dengelerin köklü bir değişime evrilebileceğini gösteriyor. AKP ve CHP’nin oy kaybı, seçmenin ana akım partilere duyduğu güvenin zayıfladığını işaret ederken; milliyetçi ve küçük partilerin yükselişi yeni ittifak senaryolarını gündeme taşıyor. Siyasi analistlere göre, bu tablo partilere güçlü bir uyarı niteliği taşıyor: “Seçmen, ekonomik ve toplumsal sorunlara çözüm üreten partilere yöneliyor. Sadakat değil, performans belirleyici oluyor.” Zafer Partisi, Saadet Partisi ve Anahtar Parti’nin 2028 seçimlerinde belirleyici rol üstleneceğini görüşü de ağırlık kazanmaya başladı. Uzmanlar, bu eğilimin 2028 seçimleri öncesinde özellikle Ankara’da yeni koalisyonların kapısını aralayabileceğini belirtiyor. Başkentteki bu tablo, yalnızca yerel değil, Türkiye’nin genel siyasi geleceği için de belirleyici olabilir.

HD Strateji’nin anketine göre: Kılıçdaroğlu’na partide destek var, sandıkta risk sürüyor Haber

HD Strateji’nin anketine göre: Kılıçdaroğlu’na partide destek var, sandıkta risk sürüyor

HD Strateji'nin, İstanbul-Ankara-İzmir'de telefon görüşme yöntemiyle "yaş", "cinsiyet", "eğitim", "gelir seviyesi" kotaları uygulayarak 2064 kişi üzerinde yaptığı anket çalışmasında katılımcılara ilk olarak 'En son hangi partiye oy verdiniz?' sorusu yöneltildi. CHP, büyükşehirlerde birinci parti Ankete katılanların yüzde 40’ı son seçimde CHP’ye oy verdiğini söylerken, AK Parti yüzde 25’te kaldı. İYİ Parti yüzde 15, DEM Parti yüzde 10, Zafer Partisi yüzde 5 ve diğer partiler yüzde 5 oy oranına ulaştı. Bu tablo, üç büyük şehirde CHP’nin güçlü konumunu koruduğunu, ancak AK Parti’nin de hatırı sayılır bir tabanını sürdürdüğünü gösteriyor. Milliyetçi ve muhalif seçmenlerin parçalı yapısı ise sonraki soruların yanıtlarını doğrudan etkiledi. Katılımcılara ikinci soru olarak 'Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin Başına Geçerse Oy Verir misiniz?' sorusu yöneltildi. Kılıçdaroğlu’na CHP’de yüksek, genel seçmende sınırlı destek “Kılıçdaroğlu yeniden CHP’nin başına geçerse oy verir misiniz?” sorusuna CHP seçmeninin yüzde 74’ü “evet” yanıtını verdi. Bu oran, Zafer Partisi seçmeninde yüzde 60, İYİ Parti’de yüzde 45, DEM Parti’de yüzde 40 oldu. Ancak genel toplamda “evet” diyenlerin oranı yüzde 46, “hayır” diyenlerin oranı ise yüzde 54’te kaldı. Bu durum, Kılıçdaroğlu’nun parti tabanında güçlü bir meşruiyete sahip olsa da geniş muhalefeti konsolide etmede zorluk yaşadığını ortaya koyuyor. 'Evet' katılılımcılara üçüncü soru olarak 'Neden Oy Verirsiniz?' sorusu yöneltildi. Destek gerekçesi: “Erdoğan karşısında en güçlü aday” Kılıçdaroğlu’na destek veren seçmenlere nedenini sorduklarında öne çıkan yanıt “Erdoğan karşısında en güçlü aday olduğu için” oldu. Katılımcıların yüzde 45’i bu seçeneği işaretlerken, yüzde 25’i “CHP’yi özüne döndüreceği için” cevabını verdi. Dürüstlük vurgusu yüzde 18’de kalırken, “daha iyi yöneteceği için” diyenlerin oranı yüzde 12 oldu. Bu tablo, Kılıçdaroğlu’na verilen desteğin kişisel özelliklerden çok stratejik hesaplara ve ideolojik beklentilere dayandığını ortaya koyuyor. Son olarak 'hayır' diyen katılımcılara 'Neden Oy Vermezsiniz?' sorusu yöneltildi. Karşı çıkanların gerekçesi: “Mutlak butlan ile geldiği için” “Kılıçdaroğlu’na oy vermem” diyenlerin yüzde 66’sı, gerekçesini “mutlak butlan ile geldiği için” ifadesiyle açıkladı. Yüzde 23, Erdoğan karşısında kazanamayacağına inandığını belirtirken, yüzde 9 “partiyi böleceği” gerekçesini sundu. Dürüst olmadığını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 2’de kaldı. Bu durum, “hayır” diyenlerin daha çok meşruiyet tartışmaları ve stratejik kaygılar üzerinden hareket ettiğini gösteriyor. Genel değerlendirme: Strateji ve meşruiyet çıkmazı HD Strateji’nin anketi, Kılıçdaroğlu’nun CHP seçmeninde halen güçlü bir lider olarak görüldüğünü, ancak geniş muhalefet tabanını birleştirme konusunda sınırlı etki yarattığını ortaya koydu. “Evet” diyenlerin çoğunluğu, Erdoğan karşısında kazanma şansı üzerinden hareket ederken; “hayır” diyenler, meşruiyet tartışmaları ve seçimde kaybetme ihtimali üzerinde yoğunlaşıyor. Büyükşehir seçmeninin bu bölünmüş yaklaşımı, CHP’nin gelecekteki liderlik tartışmalarında stratejik ittifakların ve aday belirleme süreçlerinin ne kadar kritik olacağını bir kez daha ortaya koyuyor.

Şamil Tayyar ‘seçim tarihini’ açıkladı: Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak Haber

Şamil Tayyar ‘seçim tarihini’ açıkladı: Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak

Ekonomik kriz ve erken seçim talepleri Türkiye’de yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle muhalefet partileri ve kamuoyunda erken seçim talepleri yeniden gündeme gelirken, iktidar kanadından net mesajlar gelmeye devam ediyor. Milyonlarca vatandaş geçim sıkıntısı yaşarken, siyasi kulislerde “baskın seçim” ihtimali konuşuluyor. Ancak AK Parti cephesinden gelen açıklamalar bu iddiaları yalanlıyor. Tayyar: “Baskın seçim senaryosunun gerçekliği yok” AK Partili Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP’nin erken seçim beklentilerini eleştirdi. Tayyar şu ifadeleri kullandı: “CHP’de çoğunluk, yaşadıkları yargı süreçlerini ‘baskın erken seçim’ senaryosuna bağlıyor. Bu iddianın hiçbir gerçeklik payı yoktur, mantıken de yoktur. İktidar, önünde 3 yıldan fazla zaman varken neden erken seçime gitmeyi düşünsün?” “Cumhurbaşkanımız erken seçime sıcak bakmaz” Tayyar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçime karşı duruşunu da hatırlatarak şöyle devam etti: “Ayrıca, hiçbir platformda erken seçim lafını duymadım. Cumhurbaşkanımız da erken seçime prensip olarak sıcak bakmaz. Genel eğilim, seçimi vaktinde yapmak.” Tayyar, AK Parti yönetiminde 2027 Kasım ayının dillendirildiğini ancak bunun resmi bir karar değil, kişisel kanaat düzeyinde olduğunu da vurguladı. “AK Parti kendi oyununu oynar” CHP’nin erken seçim senaryolarıyla tabanını konsolide etmeye çalıştığını iddia eden Tayyar, sözlerini şöyle tamamladı: “CHP ya süreci okuyamıyor ya bu senaryoyla tabanı konsolide etmeye çalışıyor. İkisi de geçer yol değil. Kaldı ki AK Parti, rakibine göre oyun kurmaz, kendi oyununu oynar.”

HD Strateji’nin son anketi: Büyükşehir seçmeni ekonomiye kilitlendi, Fidan zirvede! Haber

HD Strateji’nin son anketi: Büyükşehir seçmeni ekonomiye kilitlendi, Fidan zirvede!

HD Strateji'nin, İstanbul-Ankara-İzmir'de telefon görüşme yöntemiyle "yaş", "cinsiyet", "eğitim", "gelir seviyesi" kotaları uygulayarak 4580 kişi üzerinde yaptığı anket çalışmasında katılımcılara ilk olarak 'En son hangi partiye oy verdiniz?' sorusu yöneltildi. Katılımcılara ikinci soru olarak 'Türkiye’nin en temel sorunu nedir?' sorusu yöneltildi. Ekonomi seçmenin temel sorunu Katılımcıların yüzde 55,4’ü “ekonomi” cevabını vererek açık farkla birinci sıraya yerleştirdi. Adalet yüzde 23,1 ile ikinci, terör yüzde 11,9 ile üçüncü sırada geldi. Liyakat ise yüzde 9,8 ile dördüncü sırada yer aldı. Katılılımcılara üçüncü soru olarak 'En başarılı bulduğunuz bakan kimdir?' sorusu yöneltildi. Hakan Fidan rakipsiz “En başarılı bakan” sorusunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan yüzde 54 destekle ilk sırada çıktı. Fidan’ı yüzde 14,8 ile Ali Yerlikaya ve yüzde 14,6 ile Murat Kurum takip etti. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler yüzde 8,3’le dördüncü, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yüzde 4,3’le beşinci oldu. Ekonominin temel sorun olarak öne çıkması Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in desteğini yüzde 2,4’e düşürdü. En düşük destek ise yüzde 1,1 ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a geldi. Katılımcılara dördüncü soru olarak 'En beğendiğiniz muhalefet partisi lideri kimdir?' sorusu yöneltildi. Muhalefette Özdağ-Özel yarışı Sonuçlara göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel 31,57 destek ile birinci sırada yerini aldı. Özel'i takip eden isim ise yüzde 19,9 destek ile Özdağ oldu. İYİ Parti lideri Musavat Dervişoğlu ile Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan yüzde 13,9 oranla üçüncülüğü paylaştı. Yavuz Ağıralioğlu ise yüzde 13,0 ile dördüncü sırada yerini aldı. Ali Babacan yüzde 3,5 ile altıncı sırada kalırken, diğer muhalefet liderlerinin desteği daha düşük oranlarda seyretti. Son olarak katılımcılara 'Hangi partilerin ittifakı oyunuzu etkiler?' sorusu yöneltildi. Milliyetçi ittifak önde Seçmenlerin yüzde 30’u “MHP–İYİ Parti–Zafer Partisi–BBP–Milli Yol” ittifakını ilk sıraya koydu. CHP–İYİ Parti–Zafer Partisi yüzde 25,4 ile ikinci, CHP–DEM Parti yüzde 18,4 ile üçüncü oldu. Zafer–İYİ Parti–Milli Yol yüzde 11,7’de kalırken, en düşük tercih yüzde 0,5 ile “AK Parti–DEM Parti ittifakı” oldu. Genel tablo Anket sonuçları, büyük şehir seçmeninin önceliğinin ekonomi olduğunu net şekilde ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın öne çıkışı, dış politikadaki milliyetçi hassasiyetlerin karşılık bulduğunu gösterirken, muhalefette Özdağ–Özel rekabeti dikkat çekti. İttifak tercihlerinde milliyetçi blokun güçlü çıkması ise Türk siyasetindeki yeni yönelimlere dair ipuçları sundu.

CHP’li Başkanlara “seçim hilesi” suçlaması: Hapis talebi! Haber

CHP’li Başkanlara “seçim hilesi” suçlaması: Hapis talebi!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinde “hile yapıldığı” iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, İl Başkanı Özgür Çelik ile tutuklu belediye başkanları İnan Güney ve Rıza Akpolat’ın da aralarında bulunduğu 10 partili hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Soruşturma, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın son kongresinde “Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet ve oylamaya hile karıştırıldığı” iddiaları üzerine başlatılmıştı. İddianameye göre, seçimde görev alan ve oylama sürecine müdahale ettikleri öne sürülen 10 kişi, oylama güvenliğini ihlal etmekle suçlandı. Hakkında dava açılan isimler arasında, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın yanı sıra şu isimler de yer aldı: Aydın Karaaslan, Fahrettin Çırak, Melda Tanişman Tutan, Niyazi Güneri, Tülay Yavuz, Uğur Gökdemir ve Veli Gümüş. Başsavcılık, bu 10 ismin Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca “oylamaya hile karıştırmak” suçundan yargılanmalarını talep etti. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamenin kabul edilmesi durumunda, CHP’li yöneticiler ve belediye başkanları yargı karşısına çıkacak. CHP içindeki seçim sürecine dair bu dava, hem parti içinde hem de kamuoyunda siyasi sonuçları olabilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Davanın seyri, önümüzdeki süreçte hem CHP İstanbul teşkilatı hem de ilgili belediyelerdeki yönetim yapısı açısından kritik bir rol oynayabilir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.