SON DAKİKA

#Seçmen

HABER DEĞER - Seçmen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Seçmen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ekrem İmamoğlu hakkında ‘casusluk’ soruşturması Haber

Ekrem İmamoğlu hakkında ‘casusluk’ soruşturması

Hüseyin Gün soruşturmasından çıktı: Dijital verilerden yeni bağlantılar Açıklamada, 4 Temmuz’da “casusluk” suçundan tutuklanan Hüseyin Gün adlı şüphelinin dijital materyallerinin incelendiği ve bu materyallerde Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ ile irtibat bulunduğuna dair bulgulara ulaşıldığı belirtildi. Gün’ün cihazlarında, askeri mühimmat fotoğrafları, yabancı ülke pasaport görüntüleri ve istihbari nitelikte notlar tespit edildi. Ayrıca, MASAK raporlarına göre Gün’ün herhangi bir ticari faaliyeti olmamasına rağmen 85 milyon liralık para trafiği bulunduğu ve bu miktarın kaynağının belirsiz olduğu ifade edildi. Savcılık: “Seçmen verileri yabancı istihbarat servisleriyle paylaşıldı” Savcılığın açıklamasında, Hüseyin Gün’ün yabancı ülke istihbarat mensuplarıyla kriptografik uygulamalar üzerinden (örneğin “Wickr”) haberleştiği, Türkiye’deki seçim süreçleriyle ilgili bilgi aktarımı yaptığı öne sürüldü. Açıklamada dikkat çeken ifadeler yer aldı: “Şüpheli Gün’ün, Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü yöneticilerinden şüpheli Necati Özkan ile kriptolu yazışmalarda; ‘dijital istihbarat toplama, 70 bin gönüllünün aktive edilmesi, seçmen profili analizleri, özel kampanya toplantılarında casus yazılıma karşı önlem’ gibi konularda iletişim kurduğu tespit edilmiştir.” Bu görüşmelerin, 2019 yerel seçim sürecinde seçmen verilerinin sızdırılması ve “yabancı servislerle bilgi paylaşımı” iddialarını gündeme getirdiği belirtildi. İmamoğlu ve Özkan cezaevinden savcılığa getirilecek, Yanardağ gözaltında Başsavcılık açıklamasına göre, başka suçtan tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan’ın, “casusluk” suçlaması kapsamında ifade vermeleri için cezaevinden savcılığa getirilmelerine karar verildi. Gazeteci Merdan Yanardağ ise aynı dosya kapsamında gözaltına alındı; evinde ve iş yerinde arama yapıldı. Savcılık, Yanardağ’ın Hüseyin Gün ile yoğun irtibatının bulunduğunu, seçim sürecinde basın ayağını organize ettiğini ve bu faaliyetlerin “yabancı istihbarat servisleriyle eşgüdüm içinde yürütüldüğü” iddiasını paylaştı. “Soruşturma genişletilerek sürecek” Savcılık açıklamasının sonunda, soruşturmanın MİT ve Emniyet iş birliğiyle kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı: “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma, Milli İstihbarat Teşkilatı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile iş birliği içinde genişletilerek ve kararlılıkla sürdürülecektir.”

HD Strateji’nin anketine göre: Kılıçdaroğlu’na partide destek var, sandıkta risk sürüyor Haber

HD Strateji’nin anketine göre: Kılıçdaroğlu’na partide destek var, sandıkta risk sürüyor

HD Strateji'nin, İstanbul-Ankara-İzmir'de telefon görüşme yöntemiyle "yaş", "cinsiyet", "eğitim", "gelir seviyesi" kotaları uygulayarak 2064 kişi üzerinde yaptığı anket çalışmasında katılımcılara ilk olarak 'En son hangi partiye oy verdiniz?' sorusu yöneltildi. CHP, büyükşehirlerde birinci parti Ankete katılanların yüzde 40’ı son seçimde CHP’ye oy verdiğini söylerken, AK Parti yüzde 25’te kaldı. İYİ Parti yüzde 15, DEM Parti yüzde 10, Zafer Partisi yüzde 5 ve diğer partiler yüzde 5 oy oranına ulaştı. Bu tablo, üç büyük şehirde CHP’nin güçlü konumunu koruduğunu, ancak AK Parti’nin de hatırı sayılır bir tabanını sürdürdüğünü gösteriyor. Milliyetçi ve muhalif seçmenlerin parçalı yapısı ise sonraki soruların yanıtlarını doğrudan etkiledi. Katılımcılara ikinci soru olarak 'Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin Başına Geçerse Oy Verir misiniz?' sorusu yöneltildi. Kılıçdaroğlu’na CHP’de yüksek, genel seçmende sınırlı destek “Kılıçdaroğlu yeniden CHP’nin başına geçerse oy verir misiniz?” sorusuna CHP seçmeninin yüzde 74’ü “evet” yanıtını verdi. Bu oran, Zafer Partisi seçmeninde yüzde 60, İYİ Parti’de yüzde 45, DEM Parti’de yüzde 40 oldu. Ancak genel toplamda “evet” diyenlerin oranı yüzde 46, “hayır” diyenlerin oranı ise yüzde 54’te kaldı. Bu durum, Kılıçdaroğlu’nun parti tabanında güçlü bir meşruiyete sahip olsa da geniş muhalefeti konsolide etmede zorluk yaşadığını ortaya koyuyor. 'Evet' katılılımcılara üçüncü soru olarak 'Neden Oy Verirsiniz?' sorusu yöneltildi. Destek gerekçesi: “Erdoğan karşısında en güçlü aday” Kılıçdaroğlu’na destek veren seçmenlere nedenini sorduklarında öne çıkan yanıt “Erdoğan karşısında en güçlü aday olduğu için” oldu. Katılımcıların yüzde 45’i bu seçeneği işaretlerken, yüzde 25’i “CHP’yi özüne döndüreceği için” cevabını verdi. Dürüstlük vurgusu yüzde 18’de kalırken, “daha iyi yöneteceği için” diyenlerin oranı yüzde 12 oldu. Bu tablo, Kılıçdaroğlu’na verilen desteğin kişisel özelliklerden çok stratejik hesaplara ve ideolojik beklentilere dayandığını ortaya koyuyor. Son olarak 'hayır' diyen katılımcılara 'Neden Oy Vermezsiniz?' sorusu yöneltildi. Karşı çıkanların gerekçesi: “Mutlak butlan ile geldiği için” “Kılıçdaroğlu’na oy vermem” diyenlerin yüzde 66’sı, gerekçesini “mutlak butlan ile geldiği için” ifadesiyle açıkladı. Yüzde 23, Erdoğan karşısında kazanamayacağına inandığını belirtirken, yüzde 9 “partiyi böleceği” gerekçesini sundu. Dürüst olmadığını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 2’de kaldı. Bu durum, “hayır” diyenlerin daha çok meşruiyet tartışmaları ve stratejik kaygılar üzerinden hareket ettiğini gösteriyor. Genel değerlendirme: Strateji ve meşruiyet çıkmazı HD Strateji’nin anketi, Kılıçdaroğlu’nun CHP seçmeninde halen güçlü bir lider olarak görüldüğünü, ancak geniş muhalefet tabanını birleştirme konusunda sınırlı etki yarattığını ortaya koydu. “Evet” diyenlerin çoğunluğu, Erdoğan karşısında kazanma şansı üzerinden hareket ederken; “hayır” diyenler, meşruiyet tartışmaları ve seçimde kaybetme ihtimali üzerinde yoğunlaşıyor. Büyükşehir seçmeninin bu bölünmüş yaklaşımı, CHP’nin gelecekteki liderlik tartışmalarında stratejik ittifakların ve aday belirleme süreçlerinin ne kadar kritik olacağını bir kez daha ortaya koyuyor.

HD Strateji’nin son anketi: Büyükşehir seçmeni ekonomiye kilitlendi, Fidan zirvede! Haber

HD Strateji’nin son anketi: Büyükşehir seçmeni ekonomiye kilitlendi, Fidan zirvede!

HD Strateji'nin, İstanbul-Ankara-İzmir'de telefon görüşme yöntemiyle "yaş", "cinsiyet", "eğitim", "gelir seviyesi" kotaları uygulayarak 4580 kişi üzerinde yaptığı anket çalışmasında katılımcılara ilk olarak 'En son hangi partiye oy verdiniz?' sorusu yöneltildi. Katılımcılara ikinci soru olarak 'Türkiye’nin en temel sorunu nedir?' sorusu yöneltildi. Ekonomi seçmenin temel sorunu Katılımcıların yüzde 55,4’ü “ekonomi” cevabını vererek açık farkla birinci sıraya yerleştirdi. Adalet yüzde 23,1 ile ikinci, terör yüzde 11,9 ile üçüncü sırada geldi. Liyakat ise yüzde 9,8 ile dördüncü sırada yer aldı. Katılılımcılara üçüncü soru olarak 'En başarılı bulduğunuz bakan kimdir?' sorusu yöneltildi. Hakan Fidan rakipsiz “En başarılı bakan” sorusunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan yüzde 54 destekle ilk sırada çıktı. Fidan’ı yüzde 14,8 ile Ali Yerlikaya ve yüzde 14,6 ile Murat Kurum takip etti. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler yüzde 8,3’le dördüncü, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yüzde 4,3’le beşinci oldu. Ekonominin temel sorun olarak öne çıkması Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in desteğini yüzde 2,4’e düşürdü. En düşük destek ise yüzde 1,1 ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a geldi. Katılımcılara dördüncü soru olarak 'En beğendiğiniz muhalefet partisi lideri kimdir?' sorusu yöneltildi. Muhalefette Özdağ-Özel yarışı Sonuçlara göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel 31,57 destek ile birinci sırada yerini aldı. Özel'i takip eden isim ise yüzde 19,9 destek ile Özdağ oldu. İYİ Parti lideri Musavat Dervişoğlu ile Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan yüzde 13,9 oranla üçüncülüğü paylaştı. Yavuz Ağıralioğlu ise yüzde 13,0 ile dördüncü sırada yerini aldı. Ali Babacan yüzde 3,5 ile altıncı sırada kalırken, diğer muhalefet liderlerinin desteği daha düşük oranlarda seyretti. Son olarak katılımcılara 'Hangi partilerin ittifakı oyunuzu etkiler?' sorusu yöneltildi. Milliyetçi ittifak önde Seçmenlerin yüzde 30’u “MHP–İYİ Parti–Zafer Partisi–BBP–Milli Yol” ittifakını ilk sıraya koydu. CHP–İYİ Parti–Zafer Partisi yüzde 25,4 ile ikinci, CHP–DEM Parti yüzde 18,4 ile üçüncü oldu. Zafer–İYİ Parti–Milli Yol yüzde 11,7’de kalırken, en düşük tercih yüzde 0,5 ile “AK Parti–DEM Parti ittifakı” oldu. Genel tablo Anket sonuçları, büyük şehir seçmeninin önceliğinin ekonomi olduğunu net şekilde ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın öne çıkışı, dış politikadaki milliyetçi hassasiyetlerin karşılık bulduğunu gösterirken, muhalefette Özdağ–Özel rekabeti dikkat çekti. İttifak tercihlerinde milliyetçi blokun güçlü çıkması ise Türk siyasetindeki yeni yönelimlere dair ipuçları sundu.

Di-En Araştırma'nın son anketi yayınlandı! Haber

Di-En Araştırma'nın son anketi yayınlandı!

Türkiye'de yolsuzluk iddiaları siyaseti sarsıyor ama seçmenin tercihlerini temelden değiştirmiyor. Di-En Anket Araştırma’nın Temmuz 2025’te 2312 kişiyle gerçekleştirdiği yüz yüze çalışmaya göre, yolsuzluk iddiaları halkın %82’sini etkiliyor. Ancak bu tepki, çoğu zaman oy verme davranışına yansımıyor. Araştırma İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Erzurum, Trabzon, Samsun, Tekirdağ, Konya, Bursa, Eskişehir, Kayseri ve Van'da yapıldı; yaş, cinsiyet, eğitim ve gelir kotaları gözetilerek hazırlandı. Yolsuzluğa karşı söylem var, tepki yok Araştırmaya katılanların %60,7’si yolsuzluk iddialarının “çok etkilediğini”, %21,2’si ise “etkilediğini” belirtti. Bu da halkın %82’sinin yolsuzlukla ilgili haberleri ciddiye aldığını gösteriyor. Ancak bu yüksek oran, sandığa etkili bir şekilde yansımıyor. Di-En Anket’in değerlendirmesine göre, Türkiye’de yolsuzluk iddiaları artık “enflasyon” gibi yaygınlaştı ve sıradanlaştı. “Yolsuzluk yapmayan mı var?” algısı, seçmenlerin ahlaki tepkilerini törpülüyor. Yani halk tepkili ama umutsuz; şeffaflık ve hesap verebilirlik beklentisi yerine kabullenme hali hâkim. Taraftarlık siyaseti yolsuzluğu da gölgeliyor Yolsuzluk algısı, siyasi kutuplaşmanın bir uzantısı olarak da karşımıza çıkıyor. Seçmenler, kendi partilerine yöneltilen yolsuzluk iddialarını “kumpas” olarak görme eğiliminde. Bu yüzden, iddialara karşı söylemsel bir tepki olsa da davranışsal değişim görülmüyor. Özellikle CHP ve AKP seçmeninde bu durum daha net gözlemleniyor. İddialar karşısında savunmacı refleksler ağır basarken, gerçek bir sorgulama ya da hesap sorma pratiği gelişmiyor. Böylece “yolsuzluk siyasetin kaderini belirler” kuralı, Türkiye’de istisnaya dönüşüyor. Belediyeler yolsuzlukla en çok anılan kurumlar Araştırma kapsamında seçmenlere yöneltilen “Belediyelerde yolsuzluk yapıldığına inanıyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar çarpıcı: %71,8: Yolsuzluk yaygın biçimde var %24,2: Abartıldığı kadar yok %0,4: Hiç yolsuzluk yapılmıyor Toplamda %95’lik kesim, belediyelerde az ya da çok yolsuzluk olduğuna inanıyor. Seçmen, yerel siyasetteki servet artışlarını doğrudan gözlemleyebildiği için, belediyeleri "yolsuzluğun vitrini" olarak görüyor. İktidar tarafsız bulunmuyor, güven kaybı derinleşiyor “İktidarın yolsuzlukla mücadelede tarafsız davrandığına inanıyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar da dikkat çekici: %62,7: Partisine göre farklı davranıyor %32,2: Tarafsız davranıyor Bu veriler, halkın çoğunluğunun iktidarın yolsuzlukla mücadelede çifte standart uyguladığını düşündüğünü gösteriyor. Özellikle CHP’li belediyelere yönelik operasyonların seçici yapılması, Ekrem İmamoğlu gibi isimlerin hedef alınması ve gazetecilere yönelik baskılar bu algıyı besliyor. CHP kurultayı: Yönetime güven az, Kılıçdaroğlu beklentisi yüksek CHP’deki kurultay süreci de seçmen nezdinde güven sorunu yaratmış durumda. “Kurultayda delege iradesine maddi müdahale yapıldı mı?” sorusuna verilen yanıtlar: %47,4: Evet, müdahale yapıldı %37,5: Hayır, yapılmadı %15,1: Kararsız Bu durum, CHP'nin iç işleyişine duyulan güvenin sarsıldığını ve tabanda “şaibeli seçim” algısının hâkim olduğunu ortaya koyuyor. Ancak CHP’ye kayyum atanması ihtimali, bu eleştirileri bastırıyor. Seçmen, “dış müdahale” tehdidi karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor. CHP davasında kılıçdaroğlu beklentisi öne çıkıyor “Eylül ayında CHP kurultayıyla ilgili açılan davadan ne sonuç çıkar?” sorusuna verilen yanıtlar: %35,2: Mahkeme, Kılıçdaroğlu’na partiyi yeniden kongreye götürme yetkisi verir %26,2: Davadan iptal kararı çıkmaz %17,6: Mahkeme ertelenir %8,4: CHP’ye kayyum atanır Bu veriler, kamuoyunun Kılıçdaroğlu’nun yeniden partiye döneceği yönünde bir beklenti içinde olduğunu ortaya koyuyor. Ancak aynı zamanda CHP’ye yönelik hukuki sürecin belirsizliğinin seçmeni tedirgin ettiğini de gösteriyor. Katılımcı profili: eğitim ve yaş dengesi Araştırmaya katılanlar yaş gruplarına göre dengeli bir şekilde dağılmış durumda. En yüksek oran 35-44 yaş aralığında. Cinsiyet dağılımı da neredeyse eşit: %51,2 erkek, %48,8 kadın. Eğitim düzeyinde ise katılımcıların büyük çoğunluğu lise ve altı eğitim seviyesine sahip. Lise mezunları %30,2 ile en geniş grubu oluşturuyor. Üniversite mezunu oranı %6,2, yüksek lisans yapanlar ise yalnızca %7,5 oranında. Bu da halkın genel sosyo-ekonomik yapısını yansıtması açısından değerli. Siyasi algı güven kaybıyla derinleşiyor Di-En Anket’in Temmuz 2025 tarihli araştırması, Türkiye’de yolsuzluğun sistemik hale geldiğini, seçmenlerin ise bu durumu "doğallaştırdığını", ancak içten içe güvensizlik duygusunu taşıdığını ortaya koyuyor. Hem iktidar hem muhalefet seçmeninin siyasal sadakati, çoğu zaman etik ilkelerin önüne geçiyor. Bu da Türkiye’de hesap sorulamayan ama herkesin bildiği bir yolsuzluk atmosferi oluşturuyor. Belediyelerden parti kurultaylarına kadar yayılan bu algı, siyasal sistemin meşruiyeti açısından ciddi bir tehdit olarak görülmeli. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve bağımsız denetim mekanizmalarının işler hale getirilmesi, sadece siyasi etik açısından değil, toplumsal güvenin yeniden inşası açısından da artık bir zorunluluk.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.