SON DAKİKA

#Strong

HABER DEĞER - Strong haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Strong haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talebi üzerine Paşinyan Ermenistan’da 10 cami inşa ettiriyor Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talebi üzerine Paşinyan Ermenistan’da 10 cami inşa ettiriyor

Normalleşme sürecine dini boyut ekleniyor Karabağ Savaşı sonrasında hız kazanan Türkiye–Ermenistan ilişkilerinde yeni bir adım atılıyor. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmelerin ardından ülkesinde 10 cami inşa edilmesine yönelik bir süreci başlattığı öne sürüldü. Paşinyan son açıklamalarında Türkiye ile ilişkilerin “doğru yönde ilerlediğini” ifade etmişti. Beşi sınır bölgelerine, beşi büyük şehirlere yapılacak Ermeni hükümetine yakın kaynaklara göre camilerin beşinin Türkiye sınırına yakın yerleşimlerde, diğer beşinin ise ülkenin önemli şehirlerinde inşa edilmesi planlanıyor. Projenin hem kültürel hem dini açıdan iki ülke arasında yeni bir köprü oluşturması hedefleniyor. Erdoğan’ın teşvikiyle başladı İddialara göre cami inşası fikri, iki ülke arasındaki kültürel bağların güçlendirilmesi ve normalleşme sürecinin derinleştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gündeme getirildi. Ermenistan nüfusunun yaklaşık yüzde 98’inin Hristiyan olmasına rağmen Başbakan Paşinyan’ın projeyi desteklediği, ilgili bakanlık üzerinden bütçe ayrılmasını sağladığı belirtiliyor. İnşaatlar Aralık ayında başlıyor Yeni camilerin inşasına Aralık ayının ilk haftasında başlanması bekleniyor. Bu adım, Erivan yönetiminin uzun yıllardır devam eden siyasi ve tarihsel sorunlar üzerinden yeni bir sayfa açma isteğinin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ermenistan’da şu anda tek cami var Ermenistan’da halihazırda sadece bir cami bulunuyor: Başkent Erivan’daki 18. yüzyıldan kalma Gök Cami (Hüseyin Ali Camisi). Yeni cami projesi bu açıdan da ülke tarihinde önemli bir dönüm noktası olacak.

Meteoroloji’den hafta sonu alarmı: 17 il için sarı kodlu uyarı verildi Haber

Meteoroloji’den hafta sonu alarmı: 17 il için sarı kodlu uyarı verildi

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hafta sonuna girilirken Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgeleri başta olmak üzere toplam 17 il için sarı kodlu uyarı yayımladı. Hava sıcaklıklarında düşüş beklenirken kuvvetli sağanak ve kar yağışı nedeniyle yurttaşların sel, su baskını ve buzlanmaya karşı tedbirli olması istendi. Hafta sonu yağışlı hava birçok bölgede etkisini artıracak Kasım ayının ortasına gelinmesiyle hava sıcaklıkları düşmeye başladı. Meteoroloji’nin 15 Kasım 2025 tarihli raporunda, özellikle hafta sonu planı yapan yurttaşları ilgilendiren önemli uyarılar yer aldı. Kıyı Ege, Trakya’nın bazı ilçeleri ve Doğu Anadolu’da kuvvetli sağanak ile yer yer kar beklendiği açıklandı. Bugün sağanak yağış ve kar birçok kentte görülecek Meteoroloji’ye göre Kıyı Ege ile Edirne, Kırklareli, Çanakkale çevrelerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış bekleniyor. Erzurum, Muş, Bitlis’in doğusu, Kars, Ağrı ve Van’ın batısında ise yağışların zaman zaman karla karışık yağmur ve kara dönmesi öngörülüyor. Rüzgârın Marmara’da kuzey yönlerden, diğer bölgelerde ise güneyden hafif ve orta kuvvette esmesi bekleniyor. Meteoroloji 17 il için sarı kod yayımladı: Sel ve kar riski uyarısı yapıldı Kuvvetli yağışların etkili olacağı iller için sarı kodlu uyarı açıklayan Meteoroloji, yurttaşlara ani gelişen hava olaylarına karşı dikkatli olma çağrısında bulundu. Sarı kod verilen 17 il: Adıyaman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Batman ve Şırnak. Yetkililer, bu illerde sel, su baskını, buzlanma ve yer yer yoğun kar yağışı riskine karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti. Bazı büyükşehirlerde günün hava tahminleri açıklandı Meteoroloji, güncel sıcaklık tahminlerini de paylaştı. Buna göre: Ankara 20°C – Parçalı ve az bulutlu İstanbul 20°C – Parçalı bulutlu İzmir 24°C – Öğleden sonra yerel sağanak yağışlı Bursa 22°C – Parçalı bulutlu Çanakkale 21°C – Öğleden sonra gök gürültülü sağanak Muğla 20°C – Yerel sağanak bekleniyor Antalya 24°C – Parçalı bulutlu Erzurum 16°C – Doğu ilçeleri sağanak yağışlı Van 16°C – Batı ilçelerinde sağanak bekleniyor Diyarbakır 27°C – Az bulutlu Meteoroloji, ani hava değişimlerinin yaşanabileceğini hatırlatarak resmi uyarıların takip edilmesini önerdi.

Boğaziçi Film Festivali'nde Altın Yunuslar sahiplerini buldu Haber

Boğaziçi Film Festivali'nde Altın Yunuslar sahiplerini buldu

13. Boğaziçi Film Festivali’nin en iyileri; Parçalı Yıllar ve Tavşan İmparatorluğu oldu. Parçalı Yıllar; En İyi Film ve En İyi Senaryo ödüllerini kazanırken Tavşan İmparatorluğu da En İyi Yönetmen, En İyi Görüntü Yönetmeni ve FİYAB En İyi Yapımcı ödüllerinin sahibi oldu. 13. Boğaziçi Film Festivali, bir haftalık maratonun ardından Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Merve Aydın’ın sunduğu ödül töreniyle sona erdi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen festivalde bu yıl Altın Yunus ödüllerini; “Parçalı Yıllar” ve “Tavşan İmparatorluğu” paylaştı. Gecede konukları selamlayan, Boğaziçi Film Festivali Artistik Direktörü Enes Erbay, “Bu yıl beni en çok etkileyen şey; Türk sinema sektörünün, tüm farklılıklarına rağmen, aslında ne kadar güçlü bir potansiyele sahip olduğunu görmekti. Bizim işimiz yalnızca filmleri seçmek değil sektörü bir araya getirecek bir zemin oluşturmak. Çünkü ancak birbirimizi destekleyerek, birlikte üretmenin yollarını bularak ve aramızdaki görünmez duvarları kaldırarak Türk sinemasını büyütebiliriz.” diye konuştu. Erbay; sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için önümüzdeki yıldan itibaren Bosphorus Film Lab’i yeniden hayata geçiriyoruz. Bosphorus Film Lab hem projelerin üretim süreçlerini destekleyecek hem de uluslararası ortaklıkların önünü açacak güçlü bir platform olarak geri dönecek. Bununla birlikte genç sinemacıların yaratım süreçlerine nefes aldıracak, ülkemizin ruhuyla beslenen yeni bir yaratıcı geliştirme programının da hazırlıklarını yapıyoruz. Bu yıl, geçtiğimiz seneye kıyasla izleyici sayımızın yüzde 30 artması hem festivalin büyüyen etkisinin hem de sinemaya duyduğunuz sevginin en güçlü göstergesi oldu. Bugün burada hep birlikte kurduğumuz birlik duygusunun, yarın katlanarak büyümesini diliyorum.” Gecede Ulusal Uzun Metraj, Uluslararası Uzun Metraj, Ulusal Belgesel ve Ulusal Kısa Metraj kategorilerindeki ödüller sahiplerini buldu. Başkanlığını, yönetmen Aydın Sayman’ın üstlendiği; oyuncu Hande Doğandemir, senarist Tufan Bora, yapımcı İris Tahhuşoğlu ve görüntü yönetmeni Ege Ellidokuzoğlu’ndan oluşan Ulusal Uzun Metraj Jürisi; Hasan Tolga Pulat’ın yönettiği “Parçalı Yıllar”ı En İyi Film seçti. Ödülü; filmin yapımcıları Tayfun Burus ve Tuncay Kaymaz’la birlikte, Boğaziçi Film Festivali Başkanı Ogün Şanlıer’den alan Pulat, şöyle konuştu: “Bizim için çok iyi bir süreçti; festivale ve jüri üyelerine çok teşekkür ederiz. Kostüm tasarımcımız ve aynı zamanda kız arkadaşım olan Tuba’ya ve aileme teşekkür ederim. Türk sinemasının, anlatılmamış bir dönemine bakmaya, bunu yaparken bağımsız kalmaya çalıştık. Yıllar içinde bu projeyi çok kez yapma imkânı oldu ama sömürüye, çarpıtmaya çok açık olduğu için bağımsız kalmayı tercih ettim hep. Bu konuda yıllar sonra bana inanan Tayfun Burus ve Tuncay Kaymaz’a gerçekten teşekkür ederim. Umarım bundan sonra Türk sinemasının parçalı yıllar olarak anılan dönemi daha fazla konuşulur. Bugünkü Türkiye’yi anlamak için o dönemi anlamak gerekiyor.” Jüri; En İyi Senaryo Ödülü’ne de “Parçalı Yıllar” ile Hasan Tolga Pulat’ı layık gördü. Jüri üyesi Tufan Bora’dan ödülünü alan Pulat; duygularını şu sözlerle paylaştı: “20 yıldır dönüyordu bu hikâye kafamın içinde, sonunda bu hikâyeyle vedalaşabildim. Bu bir dönem filmi, fazla konuşulmak istenmeyen bir dönem. Bir cesaretle o döneme girmek istedik, bunu yaparken de bağımsız kalmak istedik, hak ettiği gibi anlatmak istedik. Ve bu süreçte çok değerli ekip arkadaşlarıyla çalıştık. 10 gün gibi kısa bir sürede hızla çekmek zorundaydık, bu yüzden ekibimizdeki çok yetenekli insanların önemi daha da fazlaydı. Başta Yetkin Dikinciler olmak üzere şahane bir oyuncu kadrosuyla çalıştık; ki o olmasa hikâye bu kadar gerçekçi olmazdı sanırım. Ayrıca beraber çalışmaktan onur duyduğum Levent Özdilek, İlkim Tüfekçi ve bütün oyuncular, filmi gerçekten inanılır kıldı. Hepsine çok teşekkür ederim.” 13. Boğaziçi Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj En İyi Yönetmen Ödülü ise “Tavşan İmparatorluğu” ile Seyfettin Tokmak’ın oldu. Ödülü, jüri başkanı Aydın Sayman’dan alanTokmak; “Film yapmanın ne kadar zor olduğunu bence salondaki birçok insan yakînen biliyor. Ama yönetmenin en kritik meselesi; öncelikle ekibini inandırması. Ben, ekibimi, bu zorlu şartlarda yani hayvanlarla, küçük çocuklarla, kışın ortasında, Elazığ’da film yapmaya inandırdım. Onlara bu emekleri için çok teşekkür ederim. Bu ödülü, yakın zamanda kaybettiğimiz, çok değerli Foley sanatçımız Murat Şenürkmez adına alıyorum.” dedi. Film yapımının büyük bir endüstri olduğunu hatırlatan Tokmak; sözlerini şöyle tamamladı: “12 Punto’da çok şey öğrendim, senaryo doktorlarıyla çalıştım. Yurt dışında da pek çok yeri gezdikten sonra sinemacı yetiştirme anlamında, filmleri uluslararası zeminde en doğru yere taşıma anlamında tüm 12 Punto ekibine teşekkür etmem gerekiyor.” Ulusal Uzun Metraj En İyi Görüntü Yönetimi Ödülü de Claudia Becerril Bulos’un çalışmasıyla “Tavşan İmparatorluğu”na gitti. Bulos adına ödülü, filmin yardımcı yönetmeni Serap Aydoğan alırken yönetmen Seyfettin Tokmak da teşekkürlerini şöyle dile getirdi: “Onun için ne söylesem azdır; sonsuz teşekkürler içindeyim. Onunla birlikte filmin yaratımında katkısı olan 12 Punto ekibine, TRT Sinema ekibine, Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’ne ve ortak yapımcılarıma çok teşekkür ediyorum.” “Tavşan İmparatorluğu”; yönetmenler Hakan Kerim Karademir, Belkıs Bayrak ve Cafer Özgül’den oluşan FİYAB Jürisi’nce verilen En İyi Yapımcı ödülünün de sahibi oldu. Koçak, teşekkür konuşmasında “Aslında yapımcı olmak isteyen biri değilim, mecburiyetten yapımcı olmuş biriyim. Birçok insanın desteğiyle bu işi yapabildim.” dedi. Festivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışması’nda “Kanto” filmindeki performansıyla Didem İnselel, En İyi Kadın Oyuncu seçildi. İnselel’in ödülünü, filmdeki rol arkadaşı, usta oyuncu Yıldız Kültür aldı. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ise “Bir Adam Yaratmak” filmindeki rolüyle Engin Altan Düzyatan’ın oldu. Oyuncu, ödülünü; “Bu kadar değerli aday arasından jürinin, beni layık görmesi çok gurur verici.” diyerek aldı. Düzyatan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oyunculuk her ne kadar yalnız ve bireysel bir meslek gibi görünse de çok büyük bir bütünün parçası. Ve bir başarı gösterdiğinizde aslında tek başınıza göstermiş olmuyorsunuz. Müthiş bir ekiple çalıştım; benim daha iyi oynamam için ellerinden geleni yaptılar. Her birine tek tek teşekkür ediyorum. Ve film süresince bana katlandığı için eşime çok teşekkürler.” Ulusal Uzun Metraj En İyi Kurgu Ödülü’nün sahibi ise “Kesilmiş Bir Ağaç Gibi” filmiyle Naim Kanat oldu. Ödülü, Boğaziçi Film Festivali programcısı Elif Bulut Kahraman’dan alan Kanat; tüm film ekibine teşekkür etti. Uluslararası Jürinin favorileri; “DJ Ahmet” ve “The Love That Remains” oldu Oyuncu Kani Kusruti, yönetmen Reinaldo Marcus Green, festival programcısı Angela Prudenzi, yapımcı Nataliya Libet ve yönetmen Senad Şahmanoviç’ten oluşan Uluslararası Uzun Metraj Yarışma Jürisi; Hasan Hadi’nin yönettiği “The Presidents’ Cake”i, En İyi Film seçti. Hadi adına ödülü; Jüri Başkanı Reinaldo Marcus Green’den alan, kostüm tasarımcısı Tamara Abdulrahman Bahjatnour; “Bu harika bir an. Teşekkürler ve diğer adaylara da tebrikler.” dedi. Uluslararası kategoride En İyi Yönetmense “The Love That Remains” ile Hlynur Palmason oldu. Palmason’un ödülünü, jüri üyesi Angela Prudenzi’den, ses tasarımcısı Björn Viktorsson aldı. En İyi Kadın Oyuncu ödülü de yine “The Love That Remains” filmindeki rolüyle Saga Gardarsdottir’in oldu. Geceye bir video mesajıyla katılan Gardarsdottir; şunları söyledi: “Az önce bu güzel habere uyandım. Karanlık ve soğuk Reykjavik’teyim. Sizinle sıcak ve güneşli İstanbul’da olmayı çok isterdim. Herkese çok teşekkür ederim. Bu film, ailelere bir aşk mektubu; yaramaz çocuklara ve kafası karışık yetişkinlere. Bu benim ilk oyunculuk ödülüm; çok etkilendim, kalpten teşekkür ederim.” dedi. Georgi M. Unkovski’nin yönetttiği “DJ Ahmet” filmiyse geceden hem Jüri Özel Ödülü hem de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’yle ayrıldı. En İyi Erkek Oyuncu seçilen Arif Jakup; ödülünü, jüri üyesi Senad Şahmanoviç’ten alırken heyecanını; “Hiç beklemiyordum ama beni layık gördüğünüz için teşekür ederim; ne söyleyeceğimi bilemiyorum.” sözleriyle paylaştı. Jüri Özel Ödülü ise Angela Prudenzi tarafından filmin oyuncularından Atila Klinche’e sunuldu. En İyi Belgesel; “Kavak Ağacının Gölgesinde” Yapımcı Ringaile Lescinskiene, yönetmen Miriam Karlsın ve akademisyen Sefa Karataş’tan oluşan Ulusal Belgesel Yarışma Jürisi tarafından En İyi Belgesel Film seçilen “Kavak Ağacının Gölgesinde” filminin yönetmeni Kenan Diler, ödülünü, Ringaile Lescinskiene’den aldı. Yönetmen; “Bana inanıp güvenen aileme ve bu yolu benimle yürüyen ekip arkadaşlarıma, en önemlisi; ana karakterimiz Mikail’e teşekkür ederim. Belgesel sinemacılar topluluğu, bu ülkenin vicdanıdır; bu ödülü, vicdanının sesini dinleyerek film üreten tüm dostlara armağan ediyorum.” diye konuştu. Ulusal Belgesel Yarışma Jüri Özel Ödülü ise “Özgür Kelimeler: Gazzeli Bir Şair” ile Abdullah Harun İlhan’ın oldu. Filmin yapımcısı Aslıhan Eker Çakmak; ödülü, Miriam Karlsın’dan “Umarım Filistin de bir gün, filmimizin adında geçtiği gibi, özgür olur.” sözleriyle aldı. Yönetmen Oben Yılmaz, oyuncu Selin Yeninci ve TRT Sinema Proje Sorumlusu Mehmet Ali Karga’dan oluşan Kısa Kurmaca Film Jürisi; Uluslararası kategoride Guillermo Polo’nun yönettiği “Video Store 2001”i, En İyi Kısa Kurmaca Film seçti. Mehmet Ali Karga’nın verdiği ödülü; yönetmen adına alan babası; şöyle konuştu: “Buraya 25 yıl önce bir psikoloji kongresine gelmiştim. Oğlum, İstanbul’a gideceğin i söyleyince ben de gelmek istedim; çünkü çok güzel bir şehir. O, İspanya’ya döndü, ödülü almak da bana kaldı. Umarım 25 yıl sonra da tekrar burada oluruz.” Ulusal kategoride En İyi Kısa Kurmaca Film seçilen “Kesik Kulak”ın yönetmeni İsmail Hakkı Koçak; ödülünü, jüri üyesi Oben Yılmaz’dan alırken “Çok yetenekli üç tiyatro oyuncusuyla çalıştım; oyuncularıma çok teşekkür ederim.” diye konuştu. İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü ve bu kapsamda Tolan Film 59 Akademisi tarafından yönetmenle görüntü yönetmenine verilen 1 yıllık sinematografi eğitim bursunun sahibi ise “Defne” filmiyle Hamdi Furkan Yıldırım oldu. Yıldırım, ödülünü Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Nagihan Haliloğlu’ndan aldı. Ahmet Uluçay adına verilen Kısa Film Büyük Ödülü, TV Plus Direktörü Gülçin Alıcı Gökçe tarafından, Karim Huu Do’nun yönettiği “Ne Me Quitte Pas”’nın yapımcısı Zico’ya verildi. Yapımcı; “Seçki çok iyiydi, kazanmayı beklemiyorduk. Bütün haftayı burada geçirmek çok güzeldi.” sözleriyle festivale teşekkür etti.

Ortaköy’de anne ve iki çocuğun ölümünde korkunç şüphe: Cinayet ihtimali masada Haber

Ortaköy’de anne ve iki çocuğun ölümünde korkunç şüphe: Cinayet ihtimali masada

İstanbul’a tatil için gelen Almanya vatandaşı Böcek ailesinin midye, sucuk, kokoreç ve tavuk tantuni yedikten sonra yaşadığı faciada anne Çiğdem Böcek ile iki çocuğu yaşamını yitirdi, baba ise yoğun bakımda tedavi altına alındı. İlk bulgularda net bir zehirlenme tespiti yapılamaması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayda dış müdahale ihtimalini incelemek üzere kriminal soruşturma talimatı verdi. Ailenin İstanbul seyahati hastane koridorlarında son buldu Olay, 12 Kasım’da Fatih’teki bir otelde meydana geldi. Almanya’dan gelen Servet ve Çiğdem Böcek çifti, çocukları Kadir Muhammet ve Masal ile birlikte İstanbul’da kısa bir tatil planlamıştı. Gece saatlerinde anne Çiğdem Böcek, 3 yaşındaki kızı Masal’ı hareketsiz halde buldu ve otel görevlileri sağlık ekiplerine haber verdi. Hastaneye kaldırılan Masal ve ağabeyi Kadir tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Anne Çiğdem Böcek de ertesi gün hayatını kaybetti. Baba Servet Böcek’in yoğun bakımda tedavisi sürüyor. Ailenin tükettiği tüm yiyecekler saat saat tespit edildi Soruşturma kapsamında Böcek ailesinin Türkiye’ye iniş yaptıkları andan itibaren saat saat nerede ne tükettikleri ortaya çıkarıldı. Aile, 11 Kasım sabahı 10.08’de otelden ayrıldı, 14.20’de Ortaköy’de seyyar bir midyeci tezgâhından midye yedi. 20 dakika sonra başka bir işletmeye giderek çorba, sucuk, kokoreç ve tavuk tantuni tüketti. Ardından 18.30’da bir lokumcudan alışveriş yaptı ve 18.43’te otele döndü. Hastane ziyareti sonrası otele döndüler ve bir daha çıkamadılar Aile ertesi gün, 12 Kasım’da saat 11.42’de, yüksek ateş ve kusma şikâyetiyle hastaneye başvurdu. Anne ve baba Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nde, çocuklar Çapa’da tedavi edildi. Serum verilerek taburcu edilen aile, aynı gün 15.40’ta tekrar otele giriş yaptı. Bu giriş, aile bireylerinin hayatta görüldüğü son an oldu. Anne gece yarısı yardım istedi, üç kişiyi kurtarmak mümkün olmadı 13 Kasım 02.20’de anne Çiğdem Böcek otelin merdivenlerinde 112’yi arayarak durumlarının kötüleştiğini bildirdi. Ambulans sekiz dakika içinde otele ulaştı. Ancak tüm müdahalelere rağmen iki çocuk kurtarılamadı; anne ise ertesi sabah yaşamını yitirdi. Baba Servet Böcek entübe edilmeden önce polise ifade verdi ve tüm yeme-içme sürecini anlattı. Otopsi sonuçlarında zehirlenmeyi doğrulayan net bir bulgu bulunamadı Anne ve iki çocuğa yapılan ön otopsilerde ölüm nedeni konusunda kesin bir kanaate varılamadı. Mide duvarlarında ülserli alanlar ve yaygın kanamalar tespit edildi ancak zehirlenmeyi doğrulayan kesin bir toksik bulguya rastlanmadı. Mikrobiyolojik ve toksikolojik analizler için alınan örnekler incelenmeye devam ediyor. Savcılık cinayet büroya talimat verdi: Dış müdahale ihtimali araştırılıyor Zehirlenmeye dair net bir bulgunun olmaması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayı “şüpheli ölüm” olarak kayda aldı. Gayrettepe Cinayet Büro Amirliği’ne, olayın cinayet veya intihar olasılıkları dahil tüm yönleriyle araştırılması için talimat gönderildi. Otelin güvenlik kameraları, aileyle temas eden işletmeler ve tüm süreç detaylı olarak inceleniyor. Dört şüpheli gözaltında: Gıda satıcılarının sabıka kayıtları dikkat çekti Ailenin yemek yediği işletmeler ve alışveriş yaptığı noktalar soruşturma kapsamında denetime alındı. Seyyar midyeci Yusuf D., İşletme sahibi Ercan E., Lokumcu Fatih T., Ve bir başka işletmeyle bağlantılı dördüncü şüpheli, “taksirle ölüme sebebiyet” suçlamasıyla gözaltına alındı. Restoran mühürlendi, seyyar tezgâh kaldırıldı. Gözaltına alınan kişilerin daha önce farklı suçlardan çok sayıda kayıtlarının olduğu belirlendi. Aile yakınları hastaneyi suçladı: ‘Tedavi edilselerdi bugün yaşıyorlardı’ Hayatını kaybeden Çiğdem Böcek’in babası Mustafa Çelik, hastanenin gerekli müdahaleleri yapmadığını iddia ederek yetkililere çağrıda bulundu. “Bizim ciğerimiz yandı, başka ailelerin yanmaması için bu sürecin takip edilmesini istiyoruz” dedi. Ablası Tansu Özsoy ise, “Kardeşimi ve yeğenlerimi hiçbir tetkik yapılmadan nasıl eve gönderdiler? Bu sadece zehirlenme değil, tüm vücudu etkileyen bir tabloydu. Zamanında müdahale edilseydi bugün hayatta olabilirlerdi” diyerek gözyaşları içinde konuştu.

İngiltere’de şok rapor: 262 mahkûm yanlışlıkla serbest bırakıldı Haber

İngiltere’de şok rapor: 262 mahkûm yanlışlıkla serbest bırakıldı

Hapishane sistemindeki hata zinciri, yüzlerce mahkûmun tahliyesine yol açtı İngiltere’de cezaevi sisteminde yaşanan yönetim ve kayıt hataları, aralarında cinsel saldırı ve dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş isimlerin de bulunduğu 262 mahkûmun yanlışlıkla serbest bırakılmasına neden oldu. Resmî verilere göre bu sayı, bir önceki yılın iki katından fazla. Son vakalar arasında cinsel saldırı suçundan mahkûm Brahim Kaddour-Cherif ile dolandırıcılıktan hüküm giyen William Smith bulunuyor. Kaddour-Cherif 29 Ekim’de, Smith ise 3 Kasım’da hatalı olarak tahliye edildi. İngiliz polisi iki mahkûmu bulmak için arama çalışmalarını sürdürüyor. Hükümet: “Şimdiye kadarki en sıkı denetim başlatıldı” İngiltere Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı David Lammy, konuya ilişkin parlamentoda yaptığı açıklamada sistemdeki ciddi hataların kabul edildiğini belirterek şunları söyledi: “Bu olayın ardından hapishane sisteminde bugüne kadar uyguladığımız en sıkı denetimleri devreye aldım. Mevcut yapı geçmiş yönetimden kalan karmaşık bir sistemdi. Bunu düzeltmeye çalışıyoruz.” Lammy, eski Metropolitan Polis Yardımcı Komiseri Lynne Owens liderliğinde bir soruşturma yürütüldüğünü ve raporun kısa sürede kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu. Muhalefet: “Bu tam bir idari çöküş” Muhafazakâr Parti’nin Gölge Adalet Bakanı Robert Jenrick, hata zincirini “tam anlamıyla bir skandal” olarak değerlendirdi: “Mahkûmlar yanlışlıkla serbest bırakılıyor, hükümet günler sonra fark ediyor. Polis bir haftalık gecikmeyle aramaya başlıyor. Bu, Adalet Bakanlığı’nın yönetim krizidir.” Hapishane Görevlileri Derneği Başkanı Mark Fairhurst ise sistemde çöküş yaşandığını belirterek, “Ayda ortalama 22 mahkûm yanlışlıkla tahliye ediliyor, artık kraliyet soruşturması açılmalı” dedi. Yanlış tahliyelerde yüzde 128 artış İngiltere hükümetinin yayımladığı resmî verilere göre, Mart 2025’e kadarki 12 aylık dönemde 262 mahkûm yanlış tahliye edildi. Bu sayı, bir önceki yılın 115 kişilik verisine göre yüzde 128 artışa işaret ediyor. Eski Cezaevi Müfettişi Nick Hardwick, artışın nedenini “hızlı boşaltma baskısı” olarak açıklayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Cezaevleri aşırı doluydu, hükümet geçen yıl ‘erken tahliye programı’ başlattı. 40 bin mahkûm erken salıverildi. Bu da tarih hesaplamalarında büyük karışıklık yarattı.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.