SON DAKİKA

#Suç Örgütü

HABER DEĞER - Suç Örgütü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Suç Örgütü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aref’in illüzyonu bu kez tutmadı! Haber

Aref’in illüzyonu bu kez tutmadı!

Sermaye Piyasası Kurulu raporları doğrultusunda harekete geçen savcılık, hisse senetlerinde yapay fiyat hareketleri oluşturarak haksız kazanç sağladıkları öne sürülen kişilere yönelik beş ilde eş zamanlı operasyon düğmesine bastı. Soruşturma dosyasında illüzyonist Aref Ghafouri ile futbolcular Gökhan Gönül ve Emrullah Şalk’ın da yer aldığı 10 yurttaşın yakalandığı bildirildi. Suç örgütü kurarak piyasayı dolandırdıkları iddia ediliyor İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülen soruşturmada, şüphelilerin örgütlü bir biçimde hareket ederek borsa işlemlerinde usulsüzlük yaptıkları belirlendi. İddiaya göre bu kişiler, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı" suçlamalarıyla karşı karşıya kalırken, bazı hisse senetlerinde spekülasyon yaparak yapay fiyat artışlarına neden oldukları ve bu yolla haksız kazanç elde ettikleri saptandı. Beş ilde eş zamanlı baskınlar düzenlendi Savcılığın verdiği talimatla harekete geçen Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul merkezli olmak üzere Ankara, Antalya, Samsun ve Kahramanmaraş’ta belirlenen adreslere sabah saatlerinde baskın yaptı. Türkiye halkının yakından tanıdığı isimlerin de aralarında bulunduğu toplam 10 şüpheli, emniyet güçleri tarafından gözaltına alınarak sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Listede spor ve sanat dünyasından tanıdık yüzler var Operasyonun en dikkat çekici yanı ise gözaltı listesindeki popüler isimler oldu. Basına yansıyan bilgilere göre, illüzyonist Aref Ghafouri’nin yanı sıra eski futbolcular Gökhan Gönül ve Emrullah Şalk da şüpheliler arasında yer alıyor. Soruşturma dosyasında adı geçen diğer yurttaşlar arasında ise Bedri Erdoğan, Cemal Çetinkaya, Furkan Koçak, Alper Atalay, İlker İlhan, Muhammet Erdoğan, Murat Ağcabağ, Murat Güler ve Akif Koç bulunuyor. Aref hakkında daha önce de işlem yasağı uygulanmıştı Gözaltına alınan isimlerden Aref Ghafouri, borsa işlemleriyle ilgili olarak daha önce de gündeme gelmişti. Sermaye Piyasası Kurulu, geçtiğimiz kasım ayında Avrupa Yatırım Holding hisselerindeki şüpheli işlemler nedeniyle Ghafouri’nin de dahil olduğu 16 kişi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Kurul ayrıca, piyasa dolandırıcılığı şüphesiyle bu kişilere borsalarda iki yıl süreyle işlem yasağı getirmişti.

Kripto para uygulamasıyla uyuşturucu sevkiyatı: 5 örgüt deşifre edildi, 4 şirkete kayyum atandı Haber

Kripto para uygulamasıyla uyuşturucu sevkiyatı: 5 örgüt deşifre edildi, 4 şirkete kayyum atandı

Soruşturma kapsamında 5 ayrı suç örgütü deşifre edilirken, 120 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Yurt dışında bulunan 56 kişi için kırmızı bülten talep edildi. Uyuşturucu gelirlerinin aklandığı tespit edilen Diamond Group Emlak ve 3 şirkete kayyum atandı. Şifreli mesajlaşmayla uluslararası uyuşturucu trafiği Savcılığın açıklamasına göre, kriptolu haberleşme programları üzerinden yapılan yazışmaların çözülmesiyle, örgütlerin çeşitli ülkelerden temin ettikleri uyuşturucuları Türkiye’ye veya Avrupa ülkelerine sevk ettikleri ortaya çıkarıldı. Yüksek miktarda yasa dışı kazanç elde eden örgütlerin, gelirleri hawala sistemi, döviz büroları ve kuyumcular aracılığıyla akladıkları tespit edildi. Soruşturmanın, uluslararası iş birliğiyle yürütülen teknik ve fiziki takipler sonucunda başlatıldığı belirtildi. Şüphelilerin şifreli mesajlaşma uygulamaları, gizli kamera ve GPS özellikli cihazlar kullandığı da ortaya çıktı. Beş ayrı suç örgütü tespit edildi Savcılığın açıklamasında, beş farklı suç örgütünün uyuşturucu ticareti ağı içinde yer aldığı vurgulandı: Fehmi Karci ve Ünal Özeller liderliğindeki örgüt: 30 sevkiyatla 7 tonun üzerinde uyuşturucu madde ele geçirildi. Üyelerden 8’i yurt dışında, 12’si cezaevinde, 35’i Türkiye’de yakalandı. Veysi Gündoğan liderliğindeki örgüt: 22 sevkiyat, 5 tonun üzerinde uyuşturucu ile bağlantılı. Orhan Turgut liderliğindeki örgüt: 4 sevkiyat, 600 kilogramdan fazla uyuşturucu. Ahmet Metin Güverte liderliğindeki örgüt: 20 sevkiyat, 11 tonun üzerinde uyuşturucu. Diğer iki örgütün de Balkanlar, İran ve Doğu illeri üzerinden Avrupa ve Rusya’ya sevkiyatlar yaptığı tespit edildi. Dev operasyon: 120 gözaltı, 56 kırmızı bülten Operasyon kapsamında 120 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Savcılık, yurt dışına kaçan 56 kişi için Interpol’den kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti. Ayrıca suçtan elde edilen gelirlerle bağlantılı olarak: 636 taşınmaz, 168 araç, 1 lüks yat ve 97 şirkete ait ortaklık paylarına el konuldu. Diamond Group Emlak ve 3 şirkete kayyum atandı Uyuşturucu gelirlerinin aklandığı tespit edilen 4 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atandı. Bu şirketler arasında Diamond Group Emlak da bulunuyor. Savcılık açıklamasında, “Şirketlerin tüm faaliyetleri kayyum gözetiminde yürütülecek; soruşturma genişletilerek yeni bağlantılar incelenecektir” denildi. Soruşturma genişliyor Başsavcılık, operasyonların uluslararası koordinasyonla sürdüğünü, yeni tespit edilen dijital yazışmaların çözümüne göre ek gözaltıların gündeme gelebileceğini açıkladı. Uyuşturucu gelirlerinin kripto para üzerinden aklanması nedeniyle MASAK, Emniyet Narkotik Dairesi ve Interpol’ün ortak çalıştığı belirtildi. Yetkililer, soruşturmanın hem uyuşturucu ticareti hem de kripto para üzerinden kara para aklama boyutuyla Türkiye’de bugüne kadar yapılan en kapsamlı operasyonlardan biri olduğunu vurguladı.

CHP bilgi işlem sorumlusu hakkında çarpıcı gelişme! Haber

CHP bilgi işlem sorumlusu hakkında çarpıcı gelişme!

CHP’li isim hakkında gözaltı kararı nasıl alındı? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “İBB Hanem” ve “İstanbul Senin” uygulamalarındaki kişisel veri sızıntısı iddiaları üzerine yürüttüğü soruşturmayı genişletti. Soruşturmada, CHP Genel Merkez Bilgi İşlem Sorumlusu Orhan Gazi Erdoğan (O.G.E.) gözaltına alındı. Şüpheli, bugün “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” ile “suç örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Savcılık dosyasında, 4,7 milyon kullanıcının uygulama verileri, 11 milyon 360 bin seçmenin sandık bilgileri ve çok sayıda kişisel veri setinin, iki farklı ülkeye aktarıldığı ve ardından darkweb’de satışa çıkarıldığı iddiası yer alıyor. Savcılık: Veriler CHP üzerinden örgüte aktarıldı Başsavcılık, CHP’nin YSK’dan aldığı seçim verilerini usulsüz biçimde üçüncü kişilere aktardığını öne sürerek şu ifadeyi kullandı: “Kişisel veriler ile konum bilgilerinin eşleştirilip yasa dışı şekilde dışarı çıkarıldığı, örgüt üyelerine veri aktarımı yapıldığı tespit edilmiştir.” Bu kapsamda ilk operasyonda 15 şüpheli gözaltına alınmış, 6’sı tutuklanmıştı. Takip eden süreçte 5 şüpheli daha yakalanmış, bunlardan 4’ü tutuklanmıştı. Soruşturma “İmamoğlu örgütü” iddiası üzerinden yürütülüyor Soruşturma dosyası, resmi açıklamalarda “Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” başlığıyla yürütülüyor. “İBB Hanem” uygulamasında tutulan verilerin, İBB iştiraki şirketlerde görevli bazı kişilerin de dahil olduğu bir yapı üzerinden işlendiği ve yurt dışına aktarıldığı iddia ediliyor. Ne olacak? Orhan Gazi Erdoğan’ın tutuklanıp tutuklanmayacağı hakimlik sorgusu sonrası belli olacak. Soruşturmanın “çok yönlü ve derinleştirilerek sürdüğü” savcılık tarafından tekrar vurgulandı. Yeni gözaltı kararlarının gelebileceği, dijital incelemelerin sürdüğü belirtildi.

100 milyon liralık vurgun yapan ‘Ölüler Çetesi’ çökertildi Haber

100 milyon liralık vurgun yapan ‘Ölüler Çetesi’ çökertildi

Ankara’da mirasçısı olmayan kişilerin üzerine kayıtlı taşınmazları sahte belgelerle kendi adlarına geçirip satan ve toplamda 100 milyon liralık vurgun yaptığı tespit edilen ‘Ölüler Çetesi’ düzenlenen operasyonla yakalandı. Çete, Osmanlı döneminden kalan ya da yakınları olmayan ölü yurttaşlara ait arsa ve binaları hedef alarak tapu devri yapıyor, daha sonra bu taşınmazları üçüncü kişilere satıyordu. Tapu memurunun şüphesiyle başlayan soruşturma organize dolandırıcılığı ortaya çıkardı. Çubuk Tapu Müdürlüğü’nde görevli memur Ş.B., e-devlet üzerinden gönderilen bir tapu devir dosyasındaki imzaların ve belgelerin tutarsız olduğunu fark etti. Evrakların sahte olduğunun anlaşılması üzerine savcılığa suç duyurusu yapıldı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar birimi kapsamlı bir takip başlattı. Çete, miras bırakmayan ölülerin tapularını tespit edip sahte evrakla kendi üzerine geçiriyordu. Soruşturma sonucunda, çete üyelerinin mirasçısı olmayan kimsesiz kişilerin taşınmazlarını, sahte mühür, sahte imza ve düzenlenmiş kimlik belgeleriyle kendi üzerlerine geçirip sattığı belirlendi. TAPU arşivlerinden elde edilen bilgilerin önce içerden alındığı, ardından sahtecilik yoluyla resmî işlemlere dönüştürüldüğü ortaya çıktı. Çete üyeleri tapu müdürlüğünde işlem yaparken suçüstü yakalandı. Müteahhit Y.O., tapuda memur olan H.N.S., emlakçılar H.Y., M.B. ve T.T., esnaf M.K., arsa alım satımı yapan H.G. ve üniversite öğrencisi Y.İ.O. gözaltına alındı. Bazı şüphelilerin sahte dosyalarla tapu işlemi gerçekleştirdiği anlar kamera kayıtlarına da yansıdı. 8 kişi tutuklandı, MASAK para trafiğini tespit etti: Vurgun 100 milyon TL. Çubuk Sulh Ceza Hakimliği, 8 şüpheliyi “resmî belgede sahtecilik, dolandırıcılık, suç örgütü kurma ve rüşvet” suçlarından tutukladı. MASAK raporlarına göre çete, taşınmaz satışlarından elde ettiği paraları farklı hesaplara dağıtarak izini kaybettirmeye çalıştı. Çete, Osmanlı arşivinden kalan eski tapuları bile hedef almış. Soruşturma dosyasına göre, tapu memuru H.N.S. arşiv kayıtlarından Osmanlı dönemine ait, mirasçısı olmayan ya da yurt dışında yaşayan kişilerin tapularını listeleyip müteahhit Y.O.’ya iletiyordu. Ardından sahte imza ve mühür üreten ekip bu tapuları değerli arsa ve gayrimenkul olarak piyasaya sürüyordu. Çetenin ifşa olmasıyla birlikte benzer tapu dolandırıcılıklarına yönelik yeni soruşturmalar başlatıldı. Yetkililer, özellikle “sahipsiz miras” taşınmazlarının sistem üzerinden daha sıkı takip edileceğini, tapu işlemlerinde kimlik doğrulamalarının güçlendirileceğini açıkladı.

Gürcistan istihbaratından uranyum operasyonu: 3 Çin vatandaşı gözaltına alındı Haber

Gürcistan istihbaratından uranyum operasyonu: 3 Çin vatandaşı gözaltına alındı

Gürcistan Devlet Güvenlik Servisi (SSG) başkent Tiflis’te gerçekleştirilen bir özel operasyonla, nükleer madde kaçakçılığı girişimini engelledi. Servis yetkilileri, üç Çin vatandaşının 2 kilogram uranyumu yasa dışı yollarla temin etmeye çalışırken yakalandığını duyurdu. Radyoaktif madde için 400 bin dolarlık pazarlık yapıldı SSG Başkan Yardımcısı Lasha Maghradze, düzenlediği basın toplantısında operasyonun detaylarını paylaştı. Maghradze, gözaltına alınan kişilerin organize bir suç şebekesine üye olduklarını belirterek şu bilgileri verdi: “Şüpheliler, 400 bin dolar karşılığında uranyumu yasa dışı şekilde temin etmeye çalışıyordu. Maddeyi Tiflis’te satın aldıktan sonra Rusya üzerinden Çin’e kaçırmayı planlamışlardı.” Yetkili, operasyonun Karşı İstihbarat ve Özel Operasyonlar Daireleri tarafından ortak yürütüldüğünü, şüphelilerin suçüstü yakalandığını ve delil olarak nükleer maddeye el konulduğunu bildirdi. Çin’deki suç örgütüyle bağlantı tespit edildi Yapılan incelemelerde, gözaltına alınan zanlıların Gürcistan’da yasa dışı şekilde bulundukları ve Çin’deki başka suç örgütü üyeleriyle doğrudan temas hâlinde oldukları tespit edildi. Maghradze, “Faaliyetleri Çin’deki diğer örgüt üyeleri tarafından koordine edilmiş. Şüpheliler Gürcistan’da nükleer madde arayışı içindeydi. Bunlardan biri, uranyum satın almak için ülkede uzman kişilerle bağlantı kurmaya çalışmış” dedi. Yetkililer, şüphelilerin kimliklerinin iletişim kayıtları ve yapılan görüşmeler üzerinden tespit edildiğini açıkladı. Tiflis ve Batum’da aramalar yapıldı Operasyon kapsamında zanlıların Tiflis ve Batum’daki geçici ikamet yerlerinde aramalar yapıldı. Güvenlik güçlerinin, nükleer maddeye ilişkin izlerin başka bölgelere uzanma ihtimaline karşı soruşturmayı genişlettiği belirtildi. 10 yıla kadar hapis cezası gündemde Gürcistan Ceza Kanunu’nun 230. maddesi uyarınca yürütülen soruşturma kapsamında, şüpheliler 10 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya. Yetkililer, soruşturmanın uluslararası iş birliği çerçevesinde sürdüğünü vurgularken, operasyonun “nükleer kaçakçılığa karşı yürütülen en kritik müdahalelerden biri” olduğu değerlendirildi. Tiflis, bölgesel nükleer güvenlikte kilit rol üstleniyor Son yıllarda Gürcistan, nükleer madde kaçakçılığıyla mücadelede stratejik bir hat üzerinde bulunuyor. Tiflis yönetimi, özellikle Kafkasya üzerinden geçen yasa dışı nükleer madde ticaretine karşı uluslararası güvenlik kurumlarıyla yakın iş birliği içinde çalışıyor. Bu son operasyon, hem bölgesel güvenlik açısından hem de uluslararası nükleer denetim politikaları bakımından büyük önem taşıyor.

Aziz İhsan Aktaş suç örgütü iddianamesinde çarpıcı detaylar ortaya çıktı! Haber

Aziz İhsan Aktaş suç örgütü iddianamesinde çarpıcı detaylar ortaya çıktı!

Belediye başkanlarına rüşvet vererek ihale süreçlerini manipüle ettiği iddia edilen, liderliğini Aziz İhsan Aktaş’ın yaptığı suç örgütüne ilişkin hazırlanan 579 sayfalık iddianamede dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı. İddianameye göre örgüt, en fazla ihaleyi Beşiktaş Belediyesi’nden aldı ve kamu kurumlarında “yolsuzluk ağı” kurarak milyonlarca liralık usulsüz kazanç elde etti. İhale trafiği belediyeler üzerinden yürütüldü 200 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, 7 belediye başkanının da aralarında bulunduğu kamu görevlilerine rüşvet verildiği, karşılığında ihale süreçlerinin örgüt lehine şekillendirildiği belirtildi. Savcılığa göre örgütün faaliyetleri, 2019 yerel seçimlerinden sonra hız kazandı. “Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından, örgüt lideri Aktaş bu değişimi fırsat bilerek rotasını İstanbul’a çevirdi.” İddianamede, Aktaş’ın yönettiği ağın 2020 yılından itibaren İETT, İSFALT, İGDAŞ, Beşiktaş, Avcılar ve Esenyurt belediyeleri ile bağlantılı ihalelerde etkili olduğu ve bu dönemi “örgütün altın çağı” olarak değerlendirdiği yer aldı. Beşiktaş Belediyesi ön planda Örgütün en çok ihale aldığı kurumun Beşiktaş Belediyesi olduğu vurgulandı. İddianamede, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve bazı başkan yardımcılarının Aktaş ile “rüşvet ilişkisine girdiği” ve belediyenin ihale sisteminde örgütün fiili hakimiyet kurduğu ileri sürüldü. “Suç örgütü, belediye başkanlarına ve yöneticilere maddi imkanlar sağladı; seçim kampanyalarında kullanılmak üzere araç tahsis etti.” Sahte kaşe ve imza düzeni Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda, örgüte ait firmaların adreslerinde başka şirketlere ait kaşeler ele geçirildi. Bu kaşelerin kullanılarak birçok ihaleye yaklaşık maliyet teklifleri verildiği, imzaların sahte olduğu ve firma yetkililerinin bu işlemlerden habersiz olduğu tespit edildi. “Suç örgütü lideri Aktaş, ortak ve yakın çevresine ait firmalardan temsili teklifler alarak ihaleleri kontrol etti. Pazarlık usulü ihalelerde bu firmalar ‘yan teklifçi’ olarak kullanıldı.” “En tepedeki benim” ifadesi iddianamede yer aldı Tanık A.O.’nun beyanlarına göre, Aziz İhsan Aktaş’ın bir görüşmede “En tepedeki benim” dediği kayda geçti. İddianameye göre Aktaş, örgüt üyelerini “emir-komuta zinciri” içinde yönetti, ihaleleri kimin alacağını bizzat belirledi ve elde edilen gelirleri örgüt üyeleri arasında paylaştırdı. Kardeşler ve akrabalar üzerinden şirket ağı Aktaş’ın ticari hayatına Diyarbakır’da başladığı, Harran Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu olduğu ve kurduğu firmaları kendi adına değil, kardeşleri ve akrabaları üzerine kurduğu tespit edildi. Bu yöntemle hem hukuki sorumluluktan kaçındığı hem de firmalar arasındaki bağlantının gizlendiği belirtildi. Rüşvet, seçim desteği ve kamu zararları Savcılığa göre suç örgütü, bazı belediye başkanlarının seçim kampanyalarına araç ve nakit desteği sağlayarak ihalelerde öncelik kazandı. Usulsüz işlemler sonucu kamu kurumlarının milyonlarca lira zarara uğratıldığı ifade edildi. Sonraki süreç İddianamenin kabul edilmesinin ardından dava süreci başlayacak. 200 şüphelinin yargılanacağı dosyada, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak”, “rüşvet vermek ve almak”, “ihaleye fesat karıştırmak” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlardan ağır hapis cezaları talep ediliyor. Bu kapsamlı soruşturma, son yılların belediye bağlantılı en geniş kapsamlı rüşvet ve ihale yolsuzluğu dosyalarından biri olarak değerlendiriliyor.

Bu kez Koç Holding’e bağlı Divan Otelleri’nde operasyon!  Haber

Bu kez Koç Holding’e bağlı Divan Otelleri’nde operasyon! 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu’nun koordinesinde yürütülen soruşturmada Koç Holding çatısı altındaki Divan Grubu da mercek altına alındı. Sabah saatlerinde düzenlenen operasyonda, Divan Otelleri’nin Genel Müdürü Murat Tomruk gözaltına alındı. İBB soruşturmasıyla bağlantılı DHA’nın aktardığı bilgilere göre, Murat Tomruk’un gözaltına alınması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen “yolsuzluk” soruşturması kapsamında gerçekleşti. Tomruk’un, soruşturmada “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağrıldığı öğrenildi. Murat Tomruk kimdir? Galatasaray Lisesi mezunu olan Murat Tomruk, University of Massachusetts’de Bilgisayar Mühendisliği eğitimi aldı. Ardından University of Pennsylvania’da aynı dalda yüksek lisansını tamamladı. 1988’de Koç Sistem’de satış temsilcisi olarak başladığı kariyerinde, yıllar içinde üst düzey yöneticiliğe kadar yükseldi. 1994–1995 yıllarında Koç Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı (MBA) yapan Tomruk, 2005–2015 arasında Koç Holding Stratejik Planlama Koordinatörlüğü görevini yürüttü. 2015–2019 yılları arasında Setur Turizm’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, 2020 yılından itibaren ise Divan Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapıyordu. Ayrıca Tomruk, profesyonel kariyerinin yanında fotoğrafçılıkla da ilgileniyor; ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceleri bulunuyor. Can Holding operasyonu sonrası yeni dalga Bu gelişme, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Can Holding operasyonunun hemen ardından geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “suç örgütü kurma, yönetme, örgüte üye olma, kara para aklama ve nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla Can Holding’e yönelik soruşturma başlatmıştı. İkinci dalga operasyonda dört ilde eş zamanlı baskın yapılmış, 26 kişi gözaltına alınmıştı. Ekonomi çevreleri şokta Ciner ve Can Holding soruşturmalarının ardından, Koç Holding’e bağlı Divan Grubu’na uzanan operasyon dalgası, ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Soruşturmanın kapsamının genişleyip genişlemeyeceği ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.